Perşembe, Ağustos 11, 2022
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Alevi Haberleri
    sivas anması

    Sivas Katliamı 29’uncu yılında anılıyor

    alevi

    500’ü aşkın Alevi örgütünden ortak açılama

    turgut öker aleviler

    AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, Covid-19’a yakalandı

    cemevleri

    “Cemevlerinin ibadethane sayılamaması bir ayrımcılık değil midir?”

    celal fırat adfe

    ADFE Genel Başkanı Celal Fırat’tan Sezen Aksu açıklaması

    aleviler alman devleti estek

    Ali Kenanoğlu: Erdoğan Alevilerden özür dileyecek mi?

    celal fırat adfe

    ADFE Genel Başkanı Celal Fırat: Alevi kurumlarında öneri ve emekle yer alın

    Alevi Dernekleri Federasyonu

    Alevi Dernekleri Federasyonu’ndan Mehmet Metiner’e yanıt

    celal fırat adfe

    ADFE Başkanı Fırat Dede: Aleviler biat etmeyecek

  • Gündem
    Türkiye Yazarlar Sendikası açıklama

    Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Aksu ve Kabaş için açıklama

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    diyarbakır kasaplar odası

    Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı güven tazeledi

    diyarbakır barosu

    Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu açıklaması

    diyarbakir-barosu-gulistan-doku-ziyaret-dersim

    Diyarbakır Barosu’ndan Gülistan Doku’nun ailesine destek ziyareti

    askon cevdet nasıranlı

    Cevdet Nasıranlı: ASKON topluma karşı inandırıcılığını yitirdi

    hrant dink anması

    15’inci yılında Hrant Dink anması

    konda türkiye toplumu

    KONDA Türkiye toplumunun 10 yıldaki değişimine ayna tuttu

    khk diyarbakır

    Amed KESK Şubeler Platformu: İhraçlar iade edilsin

  • Ekonomi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 36,20 arttı

    diyarbakır bes

    Diyarbakır’da kamu emekçileri bodro yaktı

    konut tüik

    2021 yılında 1 milyon 491 bin 856 konut satıldı

    gübre ziraat odaları

    “Gübre fiyatlarına dur denilmeli”

    işsizlik tüik

    TÜİK: Kasım ayında işsizlik yüzde 11,2

    2021 yılında yatırımcılara en çok dolar kazandırdı

    memur emekli zam

    Memur ve emekli zammı yüzde 30,95’e çıkarılıyor

    tarım tüik

    Aralık 2021 Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı

    Yeni elektrik zamları kapıda

    Elektrik fiyatlarına yeni zam

  • Politika
    diyarbakır deva partisi

    Diyarbakır DEVA Partisi’nden “Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı” ismine veto

    tip diyarbakır

    TİP Diyarbakır İl Başkanına saldırı kınandı

    ihracat

    2021 yılında toplam ihracat 225 milyar 368 milyon dolar

    kkp

    Kürdistan Komünist Partisi’nden yeni yıl mesajı

    hdp yeni yıl mesajı

    HDP Eş Genel Başkanlarından yeni yıl mesajı

    hak par

    HAK PAR Genel Başkanı Epözdemir’den yeni yıl mesajı

    türk lirası

    Erdoğan: Türk Lirası ile hareket edeceğiz

    erdoğan

    Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de, cibilliyetinizi de iyi biliyoruz

    roman meclis

    Romanların sorunları meclis gündeminde

  • Dünya
    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    celal fırat adfe

    Alevi Dernekleri Federasyonu elektrik faturası ödemememe kararı aldı

    Burkina Faso

    Burkina Faso’da darbe

    işsizlik tüik

    TÜİK işsizlik azaldı dedi, inanırsanız

    ali kenanoğlu

    Cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın

    almanya seçimleri

    Almanya seçimlerinde sandıktan koalisyon çıktı

    yumurta zam

    Yumurta yüzde 50 zamlandı

    pencsir

    Taliban Pençşir’de sert kayaya tosladı

    DSÖ, yeni Kovid-19 dalgası uyarısı yaptı

  • Eğitim
    diyarbakır eğitim kar tatili

    Türkiye’de 21 ilde eğitime 1 günlük ara

    kuran kursu diyanet

    Diyanet ‘zorunlu Kur’an kursu’ planına açıklık getirdi

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    egitim sistemi

    ADFE: Eğitim sisteminde laiklik hakim kılınmalı

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Covid-19 eğitimi vurdu

    Covid-19 eğitimi vurdu

  • Kültür & Sanat
    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    fatma girik vefat

    Fatma Girik yaşamını yitirdi

    hayrullah-acar

    Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

    göbeklitepe

    Göbeklitepe her mevsim ilgi odağı

    şeyhmus diken

    Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

    masum süer nemrut

    Fotoğrafçı Masum Süer’in Nemrut fotoğrafı yılın tarih fotoğrafçıları arasında

    tekin çifçi

    Tekin Çifçi: Yazarın kalemindeki mürekkep beyaz kâğıda özgürce akmalı

    kerem serhatlı araştırmacı

    Kerem Serhatlı: Serhildana Şêx Seîd

    demirtaş şener özmen güncel sanat kürtçe

    “Demirtaş Kürt olduğu için yatıyor ama Türkçe yazıyor”

  • Sağlık
    amed sağlık platformu

    Amed Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete hayır!

    kemal bülbül covid-19

    Kemal Bülbül Covid-19’a yakalandı

    hekimler ttb

    Hekimler 8 Şubat’ta greve gidiyor

    ttb şebnem korur fincancı

    TTB: 10 yılda yurt dışına giden hekim sayısı 1405’e çıktı

    Covid-19

    Covid-19 Türkiye: 179 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 192 can kaybı

    sağlık Diyarbakır çocuk semt polikliniği

    Çocuk polikliniğinin kapatılması, corona virüsün etkinliğini azaltır mı?

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 203 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 30 bin 201 yeni vaka 188 can kaybı

  • Kadın
    tip kadınlar açıklama

    TİP’li kadınlar: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

    gülistan doku nerede

    Gülistan Doku nerede?

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Haziran raporu

    Bir günde 2 kadın cinayeti, 2 kadın da ağır yaralı

    diyarbakır şiddetle mücadele ağı raporu

    Diyarbakır’da bir yılda 11 kadın cinayeti

    kadın şiddet mücadele 25 kasım

    “Sadece 25 Kasım’larda değil her gün isyan ediyoruz”

    alevi kadın ana

    Alevi inancında kadın erkek eşittir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

  • Alevi Haberleri
    sivas anması

    Sivas Katliamı 29’uncu yılında anılıyor

    alevi

    500’ü aşkın Alevi örgütünden ortak açılama

    turgut öker aleviler

    AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, Covid-19’a yakalandı

    cemevleri

    “Cemevlerinin ibadethane sayılamaması bir ayrımcılık değil midir?”

    celal fırat adfe

    ADFE Genel Başkanı Celal Fırat’tan Sezen Aksu açıklaması

    aleviler alman devleti estek

    Ali Kenanoğlu: Erdoğan Alevilerden özür dileyecek mi?

    celal fırat adfe

    ADFE Genel Başkanı Celal Fırat: Alevi kurumlarında öneri ve emekle yer alın

    Alevi Dernekleri Federasyonu

    Alevi Dernekleri Federasyonu’ndan Mehmet Metiner’e yanıt

    celal fırat adfe

    ADFE Başkanı Fırat Dede: Aleviler biat etmeyecek

  • Gündem
    Türkiye Yazarlar Sendikası açıklama

    Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Aksu ve Kabaş için açıklama

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    diyarbakır kasaplar odası

    Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı güven tazeledi

    diyarbakır barosu

    Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu açıklaması

    diyarbakir-barosu-gulistan-doku-ziyaret-dersim

    Diyarbakır Barosu’ndan Gülistan Doku’nun ailesine destek ziyareti

    askon cevdet nasıranlı

    Cevdet Nasıranlı: ASKON topluma karşı inandırıcılığını yitirdi

    hrant dink anması

    15’inci yılında Hrant Dink anması

    konda türkiye toplumu

    KONDA Türkiye toplumunun 10 yıldaki değişimine ayna tuttu

    khk diyarbakır

    Amed KESK Şubeler Platformu: İhraçlar iade edilsin

  • Ekonomi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 36,20 arttı

    diyarbakır bes

    Diyarbakır’da kamu emekçileri bodro yaktı

    konut tüik

    2021 yılında 1 milyon 491 bin 856 konut satıldı

    gübre ziraat odaları

    “Gübre fiyatlarına dur denilmeli”

    işsizlik tüik

    TÜİK: Kasım ayında işsizlik yüzde 11,2

    2021 yılında yatırımcılara en çok dolar kazandırdı

    memur emekli zam

    Memur ve emekli zammı yüzde 30,95’e çıkarılıyor

    tarım tüik

    Aralık 2021 Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı

    Yeni elektrik zamları kapıda

    Elektrik fiyatlarına yeni zam

  • Politika
    diyarbakır deva partisi

    Diyarbakır DEVA Partisi’nden “Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı” ismine veto

    tip diyarbakır

    TİP Diyarbakır İl Başkanına saldırı kınandı

    ihracat

    2021 yılında toplam ihracat 225 milyar 368 milyon dolar

    kkp

    Kürdistan Komünist Partisi’nden yeni yıl mesajı

    hdp yeni yıl mesajı

    HDP Eş Genel Başkanlarından yeni yıl mesajı

    hak par

    HAK PAR Genel Başkanı Epözdemir’den yeni yıl mesajı

    türk lirası

    Erdoğan: Türk Lirası ile hareket edeceğiz

    erdoğan

    Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de, cibilliyetinizi de iyi biliyoruz

    roman meclis

    Romanların sorunları meclis gündeminde

  • Dünya
    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    celal fırat adfe

    Alevi Dernekleri Federasyonu elektrik faturası ödemememe kararı aldı

    Burkina Faso

    Burkina Faso’da darbe

    işsizlik tüik

    TÜİK işsizlik azaldı dedi, inanırsanız

    ali kenanoğlu

    Cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın

    almanya seçimleri

    Almanya seçimlerinde sandıktan koalisyon çıktı

    yumurta zam

    Yumurta yüzde 50 zamlandı

    pencsir

    Taliban Pençşir’de sert kayaya tosladı

    DSÖ, yeni Kovid-19 dalgası uyarısı yaptı

  • Eğitim
    diyarbakır eğitim kar tatili

    Türkiye’de 21 ilde eğitime 1 günlük ara

    kuran kursu diyanet

    Diyanet ‘zorunlu Kur’an kursu’ planına açıklık getirdi

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    egitim sistemi

    ADFE: Eğitim sisteminde laiklik hakim kılınmalı

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Covid-19 eğitimi vurdu

    Covid-19 eğitimi vurdu

  • Kültür & Sanat
    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    fatma girik vefat

    Fatma Girik yaşamını yitirdi

    hayrullah-acar

    Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

    göbeklitepe

    Göbeklitepe her mevsim ilgi odağı

    şeyhmus diken

    Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

    masum süer nemrut

    Fotoğrafçı Masum Süer’in Nemrut fotoğrafı yılın tarih fotoğrafçıları arasında

    tekin çifçi

    Tekin Çifçi: Yazarın kalemindeki mürekkep beyaz kâğıda özgürce akmalı

    kerem serhatlı araştırmacı

    Kerem Serhatlı: Serhildana Şêx Seîd

    demirtaş şener özmen güncel sanat kürtçe

    “Demirtaş Kürt olduğu için yatıyor ama Türkçe yazıyor”

  • Sağlık
    amed sağlık platformu

    Amed Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete hayır!

    kemal bülbül covid-19

    Kemal Bülbül Covid-19’a yakalandı

    hekimler ttb

    Hekimler 8 Şubat’ta greve gidiyor

    ttb şebnem korur fincancı

    TTB: 10 yılda yurt dışına giden hekim sayısı 1405’e çıktı

    Covid-19

    Covid-19 Türkiye: 179 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 192 can kaybı

    sağlık Diyarbakır çocuk semt polikliniği

    Çocuk polikliniğinin kapatılması, corona virüsün etkinliğini azaltır mı?

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 203 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 30 bin 201 yeni vaka 188 can kaybı

  • Kadın
    tip kadınlar açıklama

    TİP’li kadınlar: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

    gülistan doku nerede

    Gülistan Doku nerede?

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Haziran raporu

    Bir günde 2 kadın cinayeti, 2 kadın da ağır yaralı

    diyarbakır şiddetle mücadele ağı raporu

    Diyarbakır’da bir yılda 11 kadın cinayeti

    kadın şiddet mücadele 25 kasım

    “Sadece 25 Kasım’larda değil her gün isyan ediyoruz”

    alevi kadın ana

    Alevi inancında kadın erkek eşittir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Piryol.com
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar

Hasan Hüseyin Korkmazgil: Acılı Yaşam/Ödünsüz kavga

Esat Korkmaz Esat Korkmaz
24 Şubat 2022
Köşe Yazıları
0
0
Paylaşım
15
Gösterim
Facebook'ta paylaşTwitter'da paylaş

Çerağımızı uyandırarak Hasan Hüseyin Korkmazgil’i etkinlik meydanımıza alalım: Bizleri selamlasın ve kendisi için ayırdığımız koltuğuna otursun; adına düzenlediğimiz etkinliğimizi izlesin. Kendisine son sözü verdiğimizde, dileriz bizlere ruhsat verir; verir de bizler O’nun ışığıyla aydınlanırız.

Sese söz verme

(Önce ses vardı)

Anı/Tartışma: Hasan Hüseyin içeriksiz eleştiriye tahammülü yoktu; ancak gerçekler bilinçle savunulursa, hangi konuda olursa olsun eleştiri getirenin hakkını teslim ederdi.

Bir gün, resim sergisinde bir araya geldikleri Hakkı Torunoğlu ile ‘Evrende ilk kez ne vardı?’, üstüne tartışmaya girişirler: Torunoğlu ilk kez resmin, Hasan Hüseyin ise ilk kez sözün olduğunu ileri sürer. İş büyür, karşılıklı bağrışmaya kadar varır. Bunun üzerine Hüseyin Kılıç devreye girer ve ‘-Hayır! der; -Resim de çok sonradır, söz de. Başlangıçta yalnızca madde vardı; bir de onun hareketi ve bu hareketin çıkardığı ses.

Bu akılcı giriş her şeyi tatlıya bağlar: Başlangıçta ses vardı; biz biliyoruz ki hareketin, varlığını kanıtlayan, onu ölçen iki nitelik var; biri ses, diğeri zaman. Ses yoksa hareket de yok, zaman da yok. Anlaşılacağı gibi hareketin de zamanın da anası ses.

Ses, bağlamanın yapısına sırlanmış bir olanaktır. Sır olarak tanımlanan bu olanağı ancak, bağlamasını sevgili görüp onunla sevişenler keşfedebilir. Keşfedenler çıkmazsa eğer, sessiz, yani sevgilisiz kalırız.

Ozan, halkın taşıyıcısı-sözcüsü bellektir. Bu bellek, bağlamayı okuyarak ses olur ve bizi, yaşama taşır; yaşamın aklıyla buluşturur. Ses olabilmesi için bağlamasıyla sevişir ozan. İki eşik arasında kalan yaşam alanında, parmaklarına basarak gezinmeye başladığında, bir sevişme sesi kaplar ortalığı; kulağın yetersiz kalınca seçeneksiz gözünü de eklersin; duyguların ve heyecanın göz olur ve seste, kendi öykünü izlemeye başlarsın. Zamanı tersine çevirir, ulularımızın başlangıç zamanına taşınırsın, geçmişi yakalar-geleceği kurarsın. Geçmişin sana yaklaşır, sen geçmişine…

Bu nedenle sesin sahibi olan ozanların, sözün sahibi olan bilgelere göre anlatacak daha çok şeyi olduğuna yönelik genel bir kabul vardır. Kabul gereği, sese acıkan her Kızılbaş, ses içebilmek için ozanına koşar; ozanı, ses olup kendine koşanı kucaklar.

Hasan Hüseyin Korkmazgil’in sesine koşmak ve Hasan Hüseyin Korkmazgil ile kucaklaşmak için şimdi canımız bize bir üçleme yaparak anma etkinliğimizi açacak.

Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil

-Ses yürüsün! Erenler…

Anma hayırlısı

-Aşk ile…

Bir etkinliği adına çağırmak, o etkinliği düşünmeye başlamak anlamına gelir. Bu nedenle biz de sizleri etkinliğimize çağırdık ve adını andığımız Hasan Hüseyin Korkmazgil’i Anma Etkinliğimizi birlikte düşünelim istedik. İstedik ki anma etkinliğimiz kapsamında, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in anılarını salonumuza çağıralım: Çağıralım ki kendimizi bıraktığımız yerde bulabilelim ya da kendimizi gelecekte beklemeyi hak edelim.

Konuşurken, ötesinde dinlerken sorgulayalım: Sorgulayalım da yaşanan anın ve geleceğin tehdidini ortadan kaldıracak olan başkaldırımız bizden uzaklaşmasın.

Bizi toplumsal bir güce taşıyacak olan araçlarımızı harekete geçirelim: Geçirelim de resmi siyaseti ve devleti terbiye edecek korkunun yaratıcıları olabilelim.

İçimizi elden geçirmenin zamanı geldi de geçti bile diye bağıralım: Bağıralım da bizi bizden ayırma girişimleri boşa çıksın.

Birbirimize -Nasihat sahibi olalım, diye seslenelim: Seslenelim de asıl nasihat sahibi yaşama sözcülük yapabilelim; kendi yarattığımız dünyada, dünyasız hale gelmemeye bakalım; yurtsuzluk yazgımız olmasın; sonucu bizden saklanan bir geleceğe salalım kendimizi: Salalım da insan kalan yanlarımıza bir ağrı girmesin.

Kendimizi dölleyip gelecek zamanın çocuğu olmaya soyunalım: Soyunalım da geçmişimiz bizden ürkmesin. Ancak umudun geleceğe açık olduğunu, şimdiyle ilgilenmediğini bilelim: Şimdinin mahkûmu olmaktan sakınalım da umudu düş-kırıklığına uğratmayalım.

Gün gecesine kapanmaya başladığında karanlık olup, kapkaranlığı kovalım; gün sabahına uyanmaya başladığında kapkaranlık olup, karanlığı kovalım: Yani, kendi akşamımızı ve kendi sabahımızı kendimiz belirleyelim; buyruk almadan kendi gönül akşamımızda uykuya çekilelim, dürtülmeden kendi gönül sabahımıza uyanalım ve yaşama-Merhaba! diyelim: Diyelim de ölüm bize teşekkür etsin.

Helallik seslenmesi

-Merhaba Hasan Hüseyin Korkmazgil. Canın bedenini terk edeli tam 38 yıl oldu: Bedenin toprağa döndü, canın Canan’a, bilincin-inancın ise ortada kaldı. Girecek beden bulamadığı için bilincin-inancın yıllar yılı ağlayıp durdu. Yaşarken dirilemediğimiz için biz hiçbir ağlama sesi duymadık.

Ölmeden evvel ölelim ki daha fazla ağlatmayalım Hasan Hüseyin canımızı: Canına can olalım, aklına akıl, inancına inanç. Dondan dona yürüyelim; sızıntılarını toplayalım Gürün’ün dağlarından, ovalarından, insanından; sevgili eşi Azime Korkmazgil’in beden kayıtlarından, yazdığı şiirlerden; yaptığı resimlerden; okuduğu türkülerden; daktilo tıkırtılarından; bozuk düzende doğruyu ihbar eden mizahından; o hapishaneden-bu hapishaneden; Kavel işçilerinin direnişinden; içilen asker sigaralarından ve içki evlerinden.

Topladığımız sızıntılardan derecikler, dereciklerden ırmaklar, ırmaklardan denizler oluşturalım: oluşturalım da dost gülüşlü, ozan gülüşlü Hasan Hüseyinimizle buluşalım.

Buluştuğumuzda, hak ettik deyip topladığımız anıları içelim: içelim de mest olalım; vicdanımızın sayfalarına Hasan Hüseyin’in duygusunu, özlemini, öfkesini ve kavgasını kaydedelim.

Boşuna dememişler Hasan Hüseyin can; Yaşam, yaşayanlardan çok ölenlerden ibarettir, diye. Çoğunluk, yaşayanların geleceği kör Hasan Hüseyin can: Biz, senin geleceğinle aydınlanmak istiyoruz.

38 yıl önce can ısmarlayan Hasan Hüseyin can için yapacağımız bu anma etkinliği, Doğa’ya yürümüş bilgelerimizin tanıklığında, dileriz gönül defterine kaydedilir; unutulmaz, hep hatırlanır.

Yaşam serüveni (I)

Hasan Hüseyin Korkmazgil, 1927 yılında Sivas’ın Gürün ilçesinde doğdu. 1936’da üç yıllık Kurultay İlkokulu’nu bitirince, beş yıllık Cumhuriyet İlkokulu’na verildi. Öğretmeni İzzet Öz’ün keman çalıp resim yapması, onda müzik, resim ve şiir yeteneğini harekete geçirdi. 1939’da ilkokulu bitirdi; Ziraat Bankası’nda çalışan babasının yanında çalışmaya başladı; temizlik ve ayak işlerine bakıyordu. Bu arada yazı makinesinde yazı yazmayı öğrendi ve banka mektuplarını yazma işini artık o yapıyordu.

Bankaya gelip giden Kâmuran Bozkır adlı ozanın koşuk türünden etkilenip onun gibi şiirler yazmaya başladı. 1940’lı yıllarda yazdığı şiirlerinde Serhan takma adını kullandı.

Bolu Ortaokulu’nda öğrenci iken Gürün’e yaz tatiline gelir ve arkadaşıyla anlaşarak Sivas’ta yapılacak olan ortaokullar için Devlet Parasız Yatılı Sınavlarına girmeye karar verirler. İki arkadaş 1942 yılının Ağustos sonlarında bir sabah el ele tutuşup yola koyulurlar: 80 km’lik yolu yata kalka iki günde alırlar. Kendisi kazanır ancak arkadaşı başarılı olamaz: Hasan Hüseyin Niğde Ortaokulu’na verilir. Bu dönemde klasiklerle, Yurt ve Dünya dergilerini okur; Halkevi’nin müzik öğretmeninden keman dersleri alır. Voltaire ve Dickens’i elinden düşürmez.

1945’te okulunu bitirir ve babasının çalıştığı Ziraat Bankası’nda Geçici Tahsildarlık göreviyle işe başlar. Parasız yatılı olarak Adana Erkek Lisesi’ne verildiği için ders yılı başında Adana’ya gider. Adana onu etkiler: Toplumsal, politik ve felsefe kitaplarına merak salar. Hecede Karacaoğlan ve Pir Sultan’a; aruzda Yahya Kemal’e; özgür koşukta Nazım Hikmet’e özenerek şiirler yazar. Ama sonunda heceyi ve aruzu bırakır; özgür koşukta karar kılar.

Mizah, bozuk düzende doğruyu ihbardır

Mizah onu etkilemeye başlar: Gülmeceye yönelir; ilk gülmece denemelerini duvar gazetelerinde yayımlar. 1964’te ‘Öhhöööö!’ adlı gülmece öyküsü yayın dünyasına merhaba der. Mizah türünü düzyazı denli ustalıkla kullanır. Evliliklerinin ilk yıllarında, Akbaba dergisine öyküler yazarak, evin ekmek parasını kazanır. Sonraki yıllarda mizah anlayışı, öykünün sınırlarını aşar, şiirlerinde de baskın duruma gelir. Yedi Çatallı Kazık, Kokmuşlar Mezarlığı, Ayazda Kabakçekirdeği gibi şiirleri üst düzer bir kara-mizah içerir. Mizah yoluyla düzene başkaldırır:

Ayrılmanın kalabalığında azalıp toplanmışlığın yalnızlığında çoğalırken ilişkilerimizi çoğunluk mizaha dökeriz: Mizah yoluyla birbirimizi kullanırken aynadaki yansımamız dışında, hep bir gözleyenimizin bulunduğunu öğrenmiş oluruz. Kimi kez bizler birbirimize tuzak kurarız; kimi kez de gözleyenimiz bizlere tuzak kurar.

Tuzak acıtır; bu nedenle mizah, şakanın acısıdır; acının ödülüdür daha doğrusu. Kahkaha görüntüsü ardında acılı bir çözüm tasarlayarak benliğimizde coşkulu bir düşü haykırırız.

Bu nedenle acıdan sakınan mizah, kendini öldürür: Sistemin eğlence mantığıyla örtüşür ya da düşünmemenin tadı durumuna gelir. Mizah doğarken acı içinde kıvranır. Doğum gerçekleştiğinde mizah yapan da mizaha konu olan da yaşarken dirilir: Artık onlar için ağız bir yaşam kapısıdır.

Mizah, iyiliğin zarar gördüğü yerde, yani iyiliğin kendisinin de bir dert olmaya başladığı yerde devreye girer ve bizleri, içimizin tasallutundan kurtarır; beden dilini öne alır, sözcükleri işlevsiz kılar. Karşılıklı bir görüntü bozumu yaşanır, denge ortadan kalkar, terslikler ve aksilikler birbirini izler; mizah yapanlar birbirine, biz onlara güleriz. Gülümsemenin verdiği güven ve denge, bozuk düzende doğruyu işaret etme anlamında bir ihbardır. Aldığımız ihbarın peşinde doğruyla karşılaşır, olayların ve durumların dilini çözeriz; açık söylemek gerekirse gelecek yaşamın hizmetlisi oluruz.

Yaşam serüveni (II)

1948’de liseyi bitirdikten sonra memleketine döner.30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının sönük ve resmi geçmesine dayanamaz, kürsüye fırlar ve “Bu ülkeyi göksel varlıklar değil, Anadolu insanı kurtarmıştır”, diye haykırır. Törenden sonra tutuklanırsa da savcı öğütler verir ve serbest bırakır.

1948-1949 öğrenim döneminde İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü’ne girer: Ne var ki Çapa Eğitim Enstitüsü, Yüksek Öğretmen Okulu’na dönüştürülür. Hasan Hüseyin de son sınıf öğrencisi olarak Gazi Eğitim Enstitüsü’ne nakledilir. 1950 Haziranı’nda okulunu bitiren Hasan Hüseyin önce depo tayiniyle Ankara Kurtuluş Ortaokulu’na, sonra da kura ile Afşin Ortaokulu’na Türkçe ve müzik öğretmeni olarak atanır. Yılın sonunda Maraş’ın Göksun ilçesine sürgün edilir. Göksun’da görev yaparken 15 Mart 1951’de bir gece evi basılarak tutuklanır: 141-142. Maddelere aykırı eyleminden dolayı mahkemeye verilir. Kitapları alınıp yok edilir; yazdığı iki şiir kitabı alıp götürülür ve geri verilmez. Yargılama sonunda 7 ay 25 gün ağır hapis cezasına çarptırılır ve kamu haklarından mahrum bırakılır. Bir süre Göksun ve Elbistan hapishanelerinde yatar; daha sonra Nevşehir Cezaevi’ne nakledilir: Burada, Barışseverler Derneği üyelerinden Aziz Nesin ve Adnan Cemgil ile tanışıp dost olur. Aziz Nesin ona yardımcı olur: Gülmece öykülerinin Akbaba dergisinde yayımlanmasına aracılık eder. 1960’lı yıllarda kendi gazetesi Zübük’te öykü, taşlama ve fıkra yazmasını sağlar. Korkmazgil takma adını da ona Aziz Nesin verir.

Cezasını çekip çıkar; işsizdir. Bu kez de asker kaçağı işlemi başlatırlar: Bir süre jandarma karakolunda yatar-kalkar; ardından Kayseri’ye götürülür ve askerlik muayene işlemleri gerçekleştirilir. Birinci Ordu emrine verilir: İstanbul’da Harbiye’de sorgulaması yapıldıktan sonra kelepçeli olarak Sivas’a gönderilir. Sivas’ta hem talime çıkar hem de katırların temizlik işlerine bakar. Burada aynı birlikte askerliğini yapmakta olan ressam İbrahim Balaban’la tanışır. Çile bitmez üç hafta sonra bu kez Erzincan’a sürülür: Burada da Arslan Kaynardağ ve Altan Erbulak ile tanışma olanağını bulur. Ve 1953 yılında askerliğini bitirir.

İşsizlik günleri başlar: İş bulma umuduyla İstanbul’a gelir; İstanbul onu hayal kırıklığına uğratır, otel parası olmadığı için bir süre köprü altında yatar-kalkar. İzlenimlerini Yedi Çatallı Kazık adlı şiirinde anlatır.

Hasan Hüseyin Korkmazgil Şiiri/Yazını

Hasan Hüseyin Korkmazgil’in şiirlerinde destansı bir hava, sağlam bir düşünce, engin bir duyarlılık ve uyumlu bir ses vardır. Şiirlerinde, toplumculuk, yaşam, yurt sevgisi; umut, acı, sömürü, aşk, yalnızlık, ayrılık, özlem, bunalım, yolculuk, kadın, çocuk, direnç, kurtuluş, insan ve doğa konularını işler. Korkmazgil’e kardeşliğin, barışın, insanca yaşamanın, sevgi ve saygının ozanıdır demek yanlış olmaz. Ona göre şiir, cılız olduğu zaman hiçbir işe yaramaz. Bomba gibi güçlü olduğu zaman soygunu, sömürüyü dize getirir. Ruhu Su, nasıl sesine Anadolu’yu yüklemişse Hasan Hüseyin de sözüne-şiirine Anadolu’yu yüklemiş ve kavga geleneğini sürdürmüştür: Geçmişle gelecek arasında güçlü ve çağdaş bir köprü kurmaya çalışmıştır.

Sanat yeteneğini, işçilikle özdeş görür; ona göre ozan, öncelikle işçiliğiyle ozandır. İşçilik ise yaratıcılıkla akrabadır. Ozanlık, şiirle boğuşmaktır.

Özgün şiir ve yazın insanı olarak Hasan Hüseyin, kendisini şöyle tanımlamaktadır:

‘Ben, iki kişiyim. Biri, ozan Hasan Hüseyin; öbürü, gazeteci ve mizah yazarı Hüseyin Korkmazgil. Hasan Hüseyin ile Hüseyin Korkmazgil sürekli olarak boğuşurlar birbirleriyle: ‘Zamanımı çalıyorsun’, diye.

Hüseyin Korkmazgil, Hasan Hüseyin’in kölesidir; ekmek parasını o kazanır. Onun için de günün her saatinde, zorunlu sosyal ilişkilerden yakasını kurtarabildiği oranda, durmadan yazmak zorundadır: Mizah öyküsü, fıkra, taşlama, eleştiri, röportaj, makale… Gazetecilik yaptığı için, konu bulmakta güçlük çekmez. Nerede olursa olsun, eline yazı makinesi geçti mi, hemen konusunu bulur, adını kor ve hızlıca yazar. Tek sıkıntısı, yazılarını elle yazamamaktır. Mizah öykülerinin bazılarının dışında, yazılarını iki kez yazdığı pek olmaz.

Hasan Hüseyin’e gelince… Şiirlerini çoğunlukla geceleri yazar. Bazen de sabahın erken saatlerinde kalkar. Günlerce, hatta aylarca şiir çalışmadığı olur. Sonra birden sancısı tutmuş gibi, oturur yazı makinesinin başına, günlerce yazar. Sıkıntılı, öfkeli, tedirgin ve sinirlidir. Başka bir dünyada yaşıyor gibidir; dünyada yapayalnız kalmışçasına bir hüzün çöker üzerine. Yazı makinesinin başında yüksek sesle konuşarak, bazen mırıldanarak, saatlerce çalıştığı olur. Tek bir şiir üzerinde çalışamaz. Masasının üzerinde birkaç şiir taslağı birden vardır. Birini bırakıp birini alır. Şiir son biçimini almamışsa somurtkan, alıngan ve kavgacıdır. … Bitmemiş şiirlerini kimseye okumaz… Bazen, on yıl önceki bir dizeden kocaman bir şiir çıkarır.’

Yaşam serüveni (III)

Gürün’e döner: Bir gün berber dükkânında otururken kömür kalemle berberin resmini yapar: Görenler resmi çok beğenir, kendi resimlerini de sipariş ederler. Böylece otel ve yemek parası çıkar.

1956 yılında radyoya yolladığı iki oyununu Saim Alpago, mikrofona koyar; Hasan Hüseyin aldığı parayla hemen bir yazı makinesi alır. Şiirlerini henüz hiçbir yere göndermemiştir. 1957-58 dönemine değin ruhsal durumunu yansıtan Ağustos Şiiri, 1959’da Dost dergisinde yayımlanır. 27 Mayıs 1960 olayını sevinçle karşılar: Ankara’ya gelir ve iş aramaya başlar. Akis dergisinde düzeltmenlik işine girer.

1962’de Aziz Nesin kendisinden bir şiir kitabı ister: Hiroşima adını verdiği kitabını gönderir; ne yazık ki Düşün Yayınevi’nde çıkan bir yangında, bir kopyası daha bulunmayan bu kitap yok olur.

Bu yıllarda Kavel Kablo Fabrikası işçileri, henüz grev hakkı yasası çıkmadan bir eyleme girişirler: 1962’yi 1963’e bağlayan günlerde, İstanbul/İstinye’de, Kavel işçileri tarafından destansı bir direniş başlatıldı. Gerek içerik gerekse gerçekleştiriliş biçimi açısından örnek olan bu eylemin yarattığı kararlılık ve coşku, İstinye Koyu’ndan bir fırtına olup koptu; dalga dalga emekçi tabana yayıldı ve Türkiye’yi yönetenleri tedirgin etti, örseledi.

İşçiler ve sendikalar arası dayanışmanın somut ürünlerini verirken, yarattığı sonuçlarla grev ve toplu sözleşme haklarını düzenleyen yasanın çıkma sürecini hızlandırdı; daha sonra gerçekleştirilen işçi eylemlerine bayrak oldu.

Kavel işçilerinin davası, Meclis’teki milletvekillerini de etkiledi; yasalaşmak üzere olan 275 Sayılı Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu’na bir madde eklenerek, daha önce grev nedeniyle kovuşturmaya uğramış işçiler hakkında açılan davalar düşürüldü. Yasaya eklenen bu özel madde, Kavel işçilerinin direnişi sonucu gerçekleştiği için, Kavel Maddesi diye anıldı. İşte Hasan Hüseyin Korkmazgil, Kavel adlı şiir kitabıyla bu eylemi tüm dünyaya duyurur.

Kavel

İşime karım dedim, karıma Kavel diyeceğim.

Ve soluğum tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada,

Güneşe karışmadıkça etim

Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyeceğim.

Ve izin verirlerse Kavel Grevcileri,

İzin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim,

İzin verirlerse Kavel Grevcileri,

Ve ben kendimi tutabilirsem eğer sesimi tutabilirsem

O çoban ateşinin yandığı yerde Kavel’de,

O erkekçe direnilen yerde, Kavel’de

Karın altında nişanlanıp dostlarımın arasında

Öpeceğim nişanlımı Kavel kapısında

Ve izin verirlerse İstinyeli emekçi kardeşlerim

İzin verirlerse Kavel Grevcileri

İlk çocuğumun adını Kavel koyacağım

Yaşam Serüveni (IV)

Bilgi Yayınevi 1973’ten sonra Hasan Hüseyin’in ürünlerini arka arkaya yayımlamaya başlar. Ünü, ülkenin her yanına yayılır. Acılara tutunarak yaşayan Hasan Hüseyin, 12 Şubat 1983 günü hastalanır: Üşüttüğünü zanneder, gerekli ilaçları alır ama geçmez.  22 Şubat 1983’te, evde kimsenin bulunmadığı bir saatte, balkonda yere düşer ve bayılır. Hastaneye kaldırılır, 26 Şubat 1984 Pazar günü, yaşama gözlerini kapar.

Bir de kendi ağzından şiir diliyle yaşam öyküsünü dinleyelim:

Alacakaranlıkta Kimlik

‘gürün’de doğdum

allahın bol

yoksulluğun kol gezdiği

babanın gurbet

ananın ağıt düzdüğü

ve öküzün örümcekle çiftleştiği yerlerin birinde

                                                                                              doğdum

                                                                              arttı kaşık

                                                                                              bir eklendi

mutlu günlerin dışında

ekmek kavgasının içinde doğdum

tutsak sabahlar yaşadım masmavi özlemlere

                                                                                              kandım

                                                                              artmadı bulgur

kavak yapraklarında sakız gibi güneşler

ve yitik bereketler ardında çırılçıplak

                               düşlerde savrulup gitti çalınmış

                                                                              çocukluğum

gezdim

                sevdim

                               okudum

topraktan kaldırıp ellerimi

                                               alnıma koydum

yangın yerlerinde güneşe karşı

öfkeyle gülen gözler

                yıpranmış yalın eller

                ve kitaplar çekmiş perdeleri kapkara gördüm

birden bire bölündü yol

öğütler köleleşti

kargalaştı öncüler

sığmaz oldu türkülere

                               kanayan şaşkınlığım

ey kitaplar

ey bilgeler

benim tepetakla öğütçülerim

‘ben bu yolun kangısma gideyim?’

acıydı sevinçti korkuydu hınçtı

kerem’di garip’ti karacaoğlan’dı

yunus’tu sinan’dı Mustafa kemal’di

                destanlar ortasında çalkaladım durdum

kurşunlarla delik deşik

urganlarla kan içinde

karahaber ulakları

                kan lekeli tutanaklar

soğulmuş kuş gözleri

                kırık kanatlar

işsizlik

itilmişlik

ve cüzzamlı yalnızlığı

                yolunda ölünülen yuvada

zorlu dağlar

orlu beller

                geçitler

ve yorgun tarlalarda zorlu acılar

                insan yüzlü onursuzluk

                kanatılan umutlar

onların yüzlerinde gördüm ağrımın aynasını

                gözbebeklerimde yaşadım

insan dedim

barış dedim

vuran demedim

bir kancık dönemeçte bir ölümlü gün

                yirmiüç baharımda

                kelepçe değil kollarımda

                yiğitler anası memleketim!’

Helallik seslenmesi

-Merhaba geride kalan sevgili canlar: 1927 yılında Sivas/Gürün’de doğdum; zâhir âlemde-can gölgemde bir ömür sürdüm ve 1984 yılının 26 Şubatı’nda öldüm ben; bedenim, dünyaya gelmeme araç oldu, tuttu elimden ve beni gezdiğim kentlerle, yattığım cezaevleriyle tanıştırdı: özetle yedim-içtim, kondum-göçtüm. Doğa çağırdı-toprak acıktı, Doğa’ya koştum.

Kim bilir; belki kiminizi üzdüm, belki kiminizin hakkını yedim. Yaptımsa bütün bunları bilmeyerek yaptım; ancak bilmemek, benim kusurlarımı ortadan kaldırmaz.

Acılara tutunarak yaşadım: Siz de acılarla akraba olun. Çektiğiniz acı, geleceğinizi kurmuyorsa hiç durmayın hiçliğinize taşının, geleceği kuracak acılara binin ve feryatlar içinde doğun. Çünkü güzellikler dünyaya şölenle gelmez; anneleriniz inlemese siz ağlamasanız doğmayacaktınız.

Geleceği kurma konusundaki mücadelenizi kutlayanlar olacağı gibi, lanetleyenler de olacaktır. Bunun bilincinde olun, lanetleyenlerin lanetlemesinden korkmayarak, selameti terk etmeye hazır olun. Acı içinizdedir; içinizin eteğine yapışın, içinizle hesaplaşın, içinize borcunuzu ödeyin. Acısını anımsamadan ağız dolusu gülenler, bilin ki bu-dünyanın pislikleridir. Siz siz olun; gülen birini gördüğünüzde, bunun acısı nerede? diye sormayı unutmayın.

Acınıza âşık olun ve bunu üç türlü yaşayın: Zayıf ya da hasta yaşama acıyın, yani âşık olun; bu aşkınızı tüketerek hoşgörü üretin, hoşgörüyle kendinizi çoğaltın. Kavgası olana acıyın, yani âşık olun; bu aşkınızı fabrikalarda, tarlalarda, arka mahallelerde tüketin ve ezilenlerin son kurtuluşunu ilan edin. En önemlisi hiçliğinize acıyın, yani âşık olun; bu aşkınızı içinizden-dışınıza, karanlıktan aydınlığa, aydınlıktan karanlığa taşınarak tüketin ve bozuk düzende doğruyu ihbar edin.

Sözümü söyledim: İşte, hepinizin huzurundayım: Topraktan geldik, toprağa gideceğiz; haklarınızı helal edin: Bunu sizlerden ricaya geldim.

38 yıldır dâr’da bu anı bekliyorum: Beni bedensiz bırakmayın, bana acı çektirmeyin. Sırrımız ortada kalıp utancından kıvranmasın artık. Öyleyse soruyorum sizlere;

-Bana beden olup kavgamı sürdürmek istiyor musunuz? İstiyor musunuz? İstiyor musunuz?

-Onay sözlerinizi delil kabul ediyorum. Dâr’ımın mührünü çözüyorum, laiklik-demokrasi ve sosyalizm mücadelesini sürdürmeyi sizlere bırakıyorum.

Eyvallah!

Sesle Mühürleme

Yasaklı kültürlerin etkinlikleri sesle açma-sesle kapama geleneğine uyuyor ve anma etkinliğimizi mühürlemesi için sese söz veriyorum.

Ses yürüsün erenler…

Çerağın Dinlendirilmesi

Çerağımızı dinlendiriyor ve anma etkinliğimizi sonlandırıyoruz. Katıldığınız için hepinize teşekkür ediyoruz.

Esat Korkmaz

Etiketler: Hasan Hüseyin Korkmazgil
Önceki haber

Hakikati kendimizde başlatalım

Sonraki haber

Siyaset oyunu

Sonraki haber
adil kılıçaslan Çıldırtan yağmurlar

Siyaset oyunu

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

En Son Haberler

Sıkıntılar devam ediyor

yazar mehmet kabadayı
9 Ağustos 2022
0

“Güneş, diz çökenlerden önce ayakta duranları aydınlatır.” Chinua ACHEBE Dünyanın döndüğünü, tüm dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu,...

Daha fazla

Hakikat Aşkıyla

yazar mehmet kabadayı
29 Temmuz 2022
0

“Aklınız ve tutkunuz denize açılan ruhunuzun dümeni ve yelkenleridir.” Halil CİBRAN İnsanlık tarihi var oluşundan günümüze dek, çarpık zihniyetlilerin yalan...

Daha fazla

Whatsapp Silinen Mesajları Kurtarma Geri Yükleme

15 Temmuz 2022
0

WhatsApp için yedekleme yapmak için, tercihen yedekleme boyutunun en az iki katı kadar yeterli yerel depolama alanına ihtiyacınız vardır. Örneğin, yedekleme...

Daha fazla

Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!
15 Temmuz 2022
0

Geleneksel Hint düğün süslemeleri ekleyerek düğününüzü benzersiz kılmanın çeşitli yolları olduğunu duymuş olabilirsiniz. Ancak, bu seçenekler gerçekten zaman ayırmaya değer mi? Aşağıda,...

Daha fazla

Haber kategorileri

  • Alevi Haberleri
  • Bilim
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kadın
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Manşet
  • Özel Haber
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

Basın & Yayın Terimleri

  • Ajans
  • Aktüalite
  • Amors
  • Asparagas
  • Bülten
  • Demarkaj
  • Dezenformasyon
  • Distraksiyon
  • Enformasyon
  • Muhabir
  • Propaganda
  • Reyting
  • Sansasyon

En Son Haberler

  • Sıkıntılar devam ediyor
  • Hakikat Aşkıyla
  • Whatsapp Silinen Mesajları Kurtarma Geri Yükleme
  • Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!
  • Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

Biz kimiz

PİRYOL, Alevi haberlerini önceleyen güncel bir haber sitesidir. PİRYOL'un Alevileri öncelemesi diğer toplumsal kesimleri görmezden geldiği anlamına gelmez. Aksine, Aleviler başta olmak üzere tüm yok sayılan toplumsal kesimlerin sorunlarına duyarlıdır ve bunu yayın akışında titizlikle gözetir. PİRYOL, Pir Sultan Abdal'ın baş eğmez duruşunun yayın alanındaki günümüz temsilcilerinden biri olmanın azami çabasındadır.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Çerezler
  • İletişim

© 2021 Piryol.com "Son dakika ve güncel haber"

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Alevi Haberleri
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Politika
  • Dünya
  • Eğitim
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Kadın

© 2021 Piryol.com "Son dakika ve güncel haber"