Hakikat Yol’unda (Alevilikte) Semah; Günümüzde bilimin ışığında Evren’deki tüm sistemlere bakıldığında, hem kendi ekseninde, hem de birbirleri etrafında (güneş ve ay gibi) döndükleri görülmektedir. Bu anlamıyla Evren’in en küçük parçasıyla en büyük parçası hep harekât (devir) halinde hep birlikte Semah dönüyor. Evren’in kendi içinde var ettiği mükemmel düzen içinde yerinde duran ve hareketsiz kalan hiçbir şeyin olmadığını bugün bilim bizlere açık bir şekilde kanıtlıyor. Şöyle ki, vücutta dolaşan kan, ırmakta akan sular, denizler, okyanuslar ve bulutlar devamlı bir hareket halinde devir ediyorlar. Aynı zamanda gün geceye, gece gündüze, kış yaza, yaz kışa dönerek devamlı devr ediyor.
“Sanma semah boş bir dönüş şeklidir
İnsan bedeninde coşku selidir
Zannetme gök böyle duruyor
Gördüğün Kâinat semah dönüyor…” (…)
Hakikat Yol’u (Alevi) inancında (öğretisinde) Cem bir hizmettir! Cem’de “ibadet” kelimesi yerine “hizmet” kelimesi kullanılır. Cem’in ayrılmaz bir parçası olan Semah; hakikat meydanında yerine getirilen bir hizmettir. Pir’in nefesiyle, Cem âşığının söylediği deyişlerle, nefeslerle coşa gelip aşkla dolan yürekler (canlar), özlerini Hakk’a teslim ederek hakikat meydanında Semah dönerler. Özünde Semah dönmek bir aşk halidir. Yol ereni, “Yokken bir mekân Hakk’ı insanda bildik, her yeri mekân eyledik / Semaha durduk gök kubbenin altında” diyor. Semahın esasını dönmek oluşturuyor, dönmek ise evrendeki güneş vb. tüm varlıkları sembolize ediyor. Hakikat âşığı Seyyid NİZAMOĞLU bu manada şöyle diyor;
“Aşk oldu yürekte yanar
Beni gören mecnun sanar
Gökyüzünde Aygün döner
Ya ben nice dönmeyeyim.”
Cem’de, hakikat meydanında Semah; baş açık – yalın ayak dönülür, bu durum doğaya/toprağa bağlılığı sembolize eder. “Başım açık yalın ayak yürürüm/ Sen merhamet eyle dertli balım yar” bu sözler bile, Semah’ın gerçekliğin öz benliğe yansımasını çok güzel dile getirmektedir. Semah dönen Can, bir elinin avuç içini toprak Ana’ya doğum kapısına, diğer elini de Hava’ya (semaya) çevirir. Bu hal ikiliği aradan kaldırıp birliği sembolize eder. Semah sonu sağ el kalbin üzerine konur ve ser (baş) düşürülür bir CAN olunur. Bu durum ise içten kalpten yani yürekten sevgiyi, ikrara ve Yol’a bağlılığı sembolize eder. Cem’de, hakikat meydanında coşa gelip özünü Hakk’a teslim edip Semah’a duran canlar arasında unvan, rütbe, makam-mevki ve senlik-benlik yoktur. Çünkü Semah’ta aşk, birlik, eşitlik ve kardeşlik gibi birçok derin anlamlar vardır…
Hakikat Yol’u talibi Alevilerin yaşadığı yörelere göre farklı Semah figürleri ve değişik adlar altında, “Kırklar Semahı, Turnalar Semahı, Gönüller Semahı, Kırat Semahı, Hubyar Semahı gibi çeşitli semahlar vardır. Bu semahların hepsindeki öz ve içerik aynıdır. Değişik olan sadece semahın yürüyüş (dönüş) biçimleridir. Pir Hünkâr Hace Bektaş Veli; “Bizim Semahımız oyuncak değildir / O bir aşk halidir, salıncak değildir” diyor. Pir’in de dediği gibi Semah’ımız; “bir oyun ya da dans” değildir. Cem’de Pir divanı hakikati temsil eder. Hakikat meydanında hem Semah başlarken (Semah dönülürken) hem de Semah sonunda Pir “Hakk için ola / Seyir için olmaya” der.
Cem’de hakikat meydanında yerine getirilen hizmetin bir parçası olan Semah’ımız ‘eğlence ve gösteri’ aracı olamaz. Protokol önlerinde yani siyasetçilerin ya da yerel yöneticilerin önünde “öyle olur olmaz” yerlerde “folklor oynar” gibi Semah dönülmez. Pir’in de dediği gibi bizim Semah’ımız ‘oyuncak’ değildir, o bir aşk halidir ‘seyir’ için dönülmez. Ne yazık ki, bir Can olmanın yani birliğin ve eşitliğin sembolü olan Semah’ımız son yıllarda içi boşaltılıp, özünden koparılarak “folklorik bir oyun” derecesine indirilerek, “Semah ekibi” adıyla olur olmaz yerlerde ve protokol önlerinde (“Pir Hünkâr Hace Bektaş Veli anmalarında” veya yapılan diğer etkinlikler de) Semah’ımız döndürülmektedir. Özü itibariyle Cem’de hakikat meydanında yerine getirilen hizmetin bir parçası olan Semah’ımız, hiç bir şekilde protokol önlerinde veya salonlarda ‘halay’ gibi yani bir ‘folklorik bir oyun gösterisi’ gibi sunulmaz, sunulamaz!
Cem’de hakikat meydanının bir parçası olan Semah’ın ekibi de olmaz… Niye olmaz? Cem’de hakikat meydanında aşkla dolan yürekler (canlar), kendinden geçip coşa gelip aşkla Semah dönüp varlığın birliği ile bütünleşirler. Bu anlamıyla da Semah’ımızın dönüleceği tek yer Cem erkânlarımız’dır. Bu gerçeği dünde söyledik, bugün ve yarın da söyleyeceğiz. Çünkü Yol’umuza verdiğimiz ikrar gereği dilimiz bu güne kadar hep gerçeğe hü dedi!
Sevgiyle. Aşk ile.
DEVAM EDECEK!
Mehmet KABADAYI.
İletişim: Mehmet_k.34@hotmail.com
