Diyarbakırlı yurttaşlar 2022 asgari ücretini değerlendirdi. Yeni asgari ücretin alım gücünün öncekine göre düşük olduğunu dile getiren Diyarbakırlılar, asgari ücret zammının temel tüketim maddelerine gelen zamdan düşük olduğunu ve geçinemediklerini belirtiyorlar.
Asgari ücret zammı yetersiz
Asgari ücretin geçinmeye yetmediğini ifade eden yurttaşlar, her geçen gün gelen zamlarla da ceplerindeki paranın alım gücünün eridiğini belirtiyor. Dolardaki artışın temel tüketim maddelerinin fiyatlarında yükselişe yol açtığını belirten yurttaşlar, hayatın her geçen gün daha da zorlaştığını ifade ediyorlar.
‘Maaşımız dolarla değil ama harcamamız dolarla’
Asgari ücrete gelen yüzde 50 zam oranının çok çok üzerinde bir enflasyon olduğuna vurgu yapan genç bir işçi Ömer Tazecan, şöyle konuştu: “Asgari ücrete gelen zammı altın, döviz ya da temel tüketim maddelerine gelen zamlar üzerinden düşünürsek yeterli değil. Cumhurbaşkanı diyor ya, maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz, doğrudur maaşımızı dolarla almıyoruz ama piyasa dolar üzerinde dönüyor. Şuan buğdayı dahi Rusya’dan Kanada’dan ithal ediyoruz. Çin’den sonra en fazla buğday ithal eden ülkeyiz. Maaşımız dolarla değil ama harcamamız dolar üzeridir. Geçen yıl torbası 150 TL olan un bugün 350 TL olmuş. Geçen yıl tenekesi 210 TL olan sıvı yağın tenekesi şuan 540 TL. Kolisi 13-15 TL olan yumurtanın kolisi şuan 35-40 TL.”
‘Asgari ücret zammı yeterli değil ama mantıklı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı zam oranın son yılların en yüksek asgari ücret zammı olduğunu ifade eden bir asgari ücretli çalışan olan Abdulkadir Tunç da şu değerlendirmede bulundu: “Asgari ücrete bu yıl gelen zam son yılların en yüksek zam oranıdır. Bunu da gözardı etmemek gerek. Asgari ücret yeterli mi yetersi mi bunu bir kenara bırakmak lazım. Asgari ücret zammı çok güzel bir şey. Yeterli olmayabilir ama yüzde 50 zam az da değil. Şuana kadar böyle bir yüzdelik görülmemişti. Geçen yılki asgari ücretin alım gücü ile bu yılkini kıyas edersek alım gücü anlamında yetersiz olabilir ama ben yüzdelik olarak bakıyorum. Pahalılığa göre yapılan zam yetersiz olsa da biraz da işvereni düşünmek gerek. Şuan işverene de baktığımda bu zammı yeterli değil ama mantıklı buldum. Halk olarak da çoğunluğumuz bu artışı bekliyorduk.”
‘Asgari ücretten bana ne babam ben emekliyim’
Emekli bir yurttaş olan Yaşar Kulaksız ise asgari ücreti altında olan maaşının yetmediğini belirterek şunları söyledi: “Asgari ücretten bana ne babam ben emekliyim. Asgari ücretin kaç para olduğu beni ilgilendirmez. Benim maaşım 2 bin 500 TL ve ben geçinemiyorum, nerede geçineyim? Kanser hastası bir kızım var ve 10 aydır Ankara’da tedavi görüyor. Bu zamlara karşı ne yapacağız. Her şeye yüzde 200 zam gelmiş. Emekli maaşıyla ne yapacağım, maaşı aldığımda eve gitmeden bitiyor. Kiradır, elektrik, su, doğalgaz vs. derken maaşım eve yetişmiyor.”
Yurttaşları daha zor günler bekliyor
İsmini belirtmek istemeyen bir sağlık çalışanı kadın ise sokaktaki gerçek enflasyonun asgari ücret zammında dikkate alınmadığını belirterek şunları söyledi: “Açıklanan enflasyon oranı zaten gerçek değil. İnsanların alım gücü her gün daha da düşüyor. Asgari ücrete yüzde 50 zam geldi ama fiyatlar aynı şekilde yükselmeye devam edecek ve herkes de bunun farkında. Asgari ücrete son 50 yılın en büyük zammı yapılmış olabilir ama son 50 yılın da en büyük zamlarını ve hayat pahalılığını gördük. Asgari ücrete gelen zammın yeterli olmadığını düşünüyorum. Asgari ücret reel enflasyonla orantılı bir şekilde artsaydı belki insanların yaşamında bir değişiklik sağlayabilirdi. Şu durumda gelen zam gerçek enflasyonun altındadır ve hayatın insanlar için daha kötüleşeceğini düşünüyorum. Bir yılda marketteki çoğu ürünün fiyatı 2 katına çıktı, fiyatlar günlük değişiyor. 3 ay öncesine göre her şeyin 2 katı fiyata çıktığına bakarsak enflasyon yüzde 100’ün üzerindedir. Buna göre de asgari ücrete yüzde 100’ün üzerinde bir zam olmalıydı ki, insanlar en azından varolan hayat kalitesini koruyabilsin, alım gücü daha da düşmesin. Asgari ücrete gelen zam daha zor zamanların geleceğini gösteriyor. 2021 asgari ücreti ile 2022 asgari ücretin alım gücünü kıyaslarsak çok daha fazla düştüğünü görürüz. Çünkü fiyatlar aylık değişiyor ve insanlar aynı parayla bir ay sonra çok daha az şey alabiliyor. Fiyatlar durduğu yerde durmayacağı için hayat daha zor olacak. Üretimi olmayan dolara endeksli ülke olduğumuz ve liyakatli yöneticiler olmadığı için her şeyin fiyatı daha da artacaktır.”
‘Torunuma çeyrek altın takamadım’
Emekli bir yurttaş olan Refik Papatya da geçinemediğini belirterek şöyle konuştu: “70 yaşındayım şuana kadar böyle bir kriz görmedim ama gittikçe de daha berbata gidiyor. Asgari ücret zammını ben uygun bulmuyorum. Çünkü zamların bir de bundan sonrası var, her şeyin fiyatı gittikçe artacak. Bu durumda asgari ücrete gelen zammın ne anlamı kalacak? Zam oldu mu para ölüyor. Geçen seneki asgari ücret daha iyiydi, çünkü fiyatlar bu kadar yüksek değildi. 2 gün sonra gittiğinde bir şeyi aynı fiyata alamıyorsunuz, günden güne fiyatlar gittikçe artıyor. Serbest piyasadır, herkes tutturduğuna veriyor. Çeyrek altın bin 500 TL olmuş. Emekli maaşım 2 bin TL paradır. Bundan önceki dönemde düğünlerde çeyrek altın takmaya insanlar utanıyordu. Yakın zamanda torunumun evlendi, düğününde çeyrek altın takamadım. Bin TL para taktım. 2 tane de öğrencim var ve bir emekli maaşı ile geçim zordur. Önceden emekli maaşları asgari ücretin üzerindeydi ama şimdi asgari ücretin de altında kaldı. Asgari ücret yükseliyor ama emekli maaşı yerinde sayıyor.” PİRYOL