PİRYOL- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, “Artık yeter! Sağlık kurumlarına ateşli silahla girmek yasaklansın, sağlıkta şiddet yasa teklifi önerimiz hayata geçirilsin!” çağrısı yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, sağlık alanında süren şiddet eylemlerine dikkat çekti. Aynı gün içerisinde iki farklı şehirde sağlık çalışanlarına yönelik vakalar nedeniyle açıklama yapan TTB, “Artık yeter! Sağlık kurumlarına ateşli silahla girmek yasaklansın, sağlıkta şiddet yasa teklifi önerimiz hayata geçirilsin!” çağrısı yaptı.
Sağlık alanında yaşanan şiddet vakaları can almaya devam ediyor.
2 Ekim’de Van Erciş Devlet Hastanesi’nde yaşanan silahlı çatışma sonucu Emrah Budak adlı sağlık emekçisi yaşamını yitirirken, biri hastane polisi olmak üzere üç kişi de yaralandı.
Aynı gün içerisinde Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nin acil servisi önünde iki grup arasında yaşanan silahlı çatışmada ise bir kişi ağır yaralandı.
“YASA TEKLİFİ ÖNERİMİZE KAYITSIZ KALINMASINA ÖFKELİYİZ”
Yaşanan şiddet vakaları nedeniyle TTB Merkez Konseyi bir kez daha yetkilileri uyardı. Sağlıkta şiddet yasa teklifinin yürürlüğe konulmasını isteyen TTB, şu açıklamayı yaptı:
“Artık yeter! Sağlık kurumlarına ateşli silahla girmek yasaklansın, sağlıkta şiddet yasa teklifi önerimiz hayata geçirilsin!
Yaşamını yitiren çalışma arkadaşımızın ailesine, yakınlarına ve sağlık camiasına başsağlığı; her iki olayda yaralananlara geçmiş olsun diliyoruz.
ÜZGÜNÜZ VE DE ÖFKELİYİZ!
Sağlık kurumlarının her türlü şiddetin görülebildiği, silahların patladığı, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yanı sıra hastaların ve hasta yakınlarının yaşamlarının risk altında olduğu, ülkenin en güvensiz mekanlarına dönüşmesine öfkeliyiz!
TTB olarak sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik hazırlayarak TBMM’ye sunduğumuz ve hemen her fırsatta Sağlık Bakanlığı ile TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere anımsattığımız yasa teklifi önerimize kayıtsız kalınmasına öfkeliyiz!
Yasa teklifi önerimizde de yer verdiğimiz, “Sağlık kurumlarına ateşli silahla girmek yasaklansın” çağrılarımıza kulak tıkanmasına, önleyici tedbirlerin ısrarla alınmamasına öfkeliyiz!
Artık yeter!
Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!”