Seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesini “MHP’yi kurtarma hamlesi” olarak görenlere Devlet Bahçeli ateş püskürdü.
Bahçeli, barajın yüzde 7’ye çekilmesini MHP’yi kurtarma hamlesi olarak görenleri sert sözlerle eleştirdi: “CHP’sinden HDP’sine, İP’inden diğer marjinal ve ipotekli partilere, aynı zamanda satılmış gazetecisinden ikbal ve çıkar peşinde soluk soluğa koşan şuursuz yorumculara varıncaya kadar baraj konusundaki yürekli, tutarlı ve milli iradenin onurunu korumayla ilgili kararlılığımızı anlamaları imkansızdır.”
Devlet Bahçeli: Milli iradenin onurunu koruma kararlılığımızı anlamaları imkansız
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim barajı ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “Yüzde 7 seçim barajı üzerine kurulan dedikodu çarkı, bu çarkı kuranları öğütecek” dedi.
Barajın yüzde 7’ye çekilmesi “MHP’yi kurtarma hamlesi” mi?
Seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüş ve değerlendirmelerde bulunduklarını ifade eden Bahçeli, 1 Eylül 2021 tarihli yazılı basın açıklamasına atıfta bulunarak, “Niyet okuyuculuğu yapanlar bir kez daha boşluğa düşmüşlerdir. Televizyon ekranlarındaki tartışma programlarında veya gazete köşelerinde seçim barajının yüzde 7’ye çekilmesini “MHP’yi kurtarma hamlesi” olarak yorumlayan, bu çerçevede bulanık suda balık avlama seferine çıkan sözde uzman ve kiralık kalemler gafil olmaları bir yana vahim bir hesap hatası yapmışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin baraj kaygısıyla hareket etmediğini, böylesi bir korkuyu taşımadığını ısrarla söylememize rağmen akıl tutulmasıyla malul olanların sakat, sapkın ve sancılı propagandaya tevessül ederek aksini iddia etmeleri hastalıklı bir ruh halinin tezahüründen başka bir manaya gelmemiştir” ifadelerini kullandı.
‘Siyasete yön veren yeni siyasi kurallar manzumesi devreye girmiştir’
Yüzde 7 seçim barajını MHP’nin güçten düşmesine bağlayanları eleştiren Bahçeli, şunları ifade etti: “Ahlak ve güvenirlik barajına takılıp kontrolsüzde savrulan çevrelerin seçim barajı üzerinden partimizin itibar ve haysiyetine leke sürme yarışına girmeleri hem küstahlık hem de kifayetsizliktir. Zillet ittifakına yeminli sözcülükle görevli olanlar, özellikle 16 Nisan 2017 Halkoylamasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesini, 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle bu durumun resmileşmesini anlaşılan hala idrak ve hazmedilmiş değillerdir. Tarihin ve siyasi akışın gerisine düşenler yalan ve iftirayı geçim kapısı görecek kadar zavallı haldedir. Yeni yönetim sistemi 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimlerinden sonra tesis edilmiş, işlerlik kazanmıştır. Artık suyu tersten akıtmanın imkânı kalmamıştır. Siyasete yön veren yeni siyasi kurallar manzumesi devreye girmiştir. Ne kadar yok sayılsa da, siyasi yaklaşımlar ve siyaset kurumu yeniden şekillenmiş, siyaset zeminin ilke ve kurumları yeni baştan tecelli etmiştir. Doğal olarak siyasetin icrasıyla anlayış mizanında yapısal değişiklik ve dönüşümler sağlanmıştır.”
‘Seçim barajının indirilmesi’
2023 Haziran seçimlerini işaret eden Bahçeli, yeni yönetim sistemine geçiş sürecinin başarıyla atlatıldığını belirterek, “Bu sürecin siyasi hesap ve önyargılardan bağımsız şekilde yürütülmesi ve yeni sistemin sağlam temeller üzerinde bina edilmesi hususunda Cumhur İttifakı bütün iyi niyet ve yapıcı tavrını göstermiş, buna da devam etmektedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde, milli iradenin adil ve hakkaniyetli biçimde TBMM’ne yansımasının bize göre iki yolu bulunmaktadır: Birinci yol, seçim barajının indirilmesidir. İkinci yol ise siyasi partilerin kurumsal kimliklerini muhafaza ederek seçim ittifakı yapmalarının yasal içeriğe kavuşturulmasıdır. Bilindiği üzere, ikinci yol yasal bir düzenlemeyle hayat bulmuştur. Sırayı ise birinci yolun temini almıştır. Anayasa’nın 67’inci maddesinde seçim kanunları hakkında şu temel hükmün varlığı okuma yazma bilen herkesin malumu olduğu bir gerçektir: “Seçim kanunları temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir.” Bu anayasa hükmü herkes için bağlayıcıdır” diye ifade etti.
‘Hiç kimse saman altında iğne arama gayretkeşliğine heves etmemeli’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yüzde 10 seçim barajının korunmasının meşru ve siyasi hiçbir gerekçesi de kalmadığını ifade eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu kapsamda anayasal norm olan “temsilde adalet” ilkesinin olabilmesi için seçim barajın düşürülmesinden başka bir seçenek görülmemektedir. Millet iradesinin adilane ölçülerde TBMM’ne aynısıyla yansımasının başka bir yöntemi de düşünülemeyecektir. Seçim mevzuatı açısından seçim barajıyla ilgili arayış ve çalışmalarda, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yeni bir siyaset denklemini beraberinde getirdiği unutulmamalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin hedefi de bunu sağlamaya yöneliktir. Hiç kimse saman altında iğne arama gayretkeşliğine heves etmemelidir.”
‘Ucube ithamlar aynısıyla sahiplerine alnına kara bir leke gibi yapışacak’
Seçim barajı tartışmalarının MHP’de odaklanmasından rahatsızlık duyan Bahçeli, “Yüzde 7 seçim barajı üzerinde kurulan yalan ve dedikodu çarkı ilk önce bu çarkı kuranları öğütecektir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın vatan, millet ve demokrasi sevdasını hiçbir görevli provokatör, hiçbir ruhu ve iradesi hacizli siyasetçi ve sözde yazar-çizer takımı tahlil edemeyecek, bunu test etmeye deneyim ve donanımları yetmeyecektir. CHP’sinden HDP’sine, İP’inden diğer marjinal ve ipotekli partilere, aynı zamanda satılmış gazetecisinden ikbal ve çıkar peşinde soluk soluğa koşan şuursuz yorumculara varıncaya kadar baraj konusundaki yürekli, tutarlı ve milli iradenin onurunu korumayla ilgili kararlılığımızı anlamaları imkansızdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasıyla tescillenen yüzde 7 seçim barajı “temsilde adalet” ilkesine derinlik ve canlılık katacak, diğer yandan müfteriler ve zilletsever taife beyhude çırpınışlarıyla yerinde sayacaklardır. Milliyetçi Hareket Partisi’ni merkezine alan ilzam, isnat, asılsız iddia ve ipe sapa gelmez ucube ithamlar aynısıyla sahiplerine alnına kara bir leke gibi yapışacaktır” ifadelerini kullandı. PİRYOL