Sivas Madımak Katliamı’nda hayatını kaybeden Gülsün Karababa’nın kardeşi Hüseyin Karababa, kardeşinin isminin, saldırganlardan olduğu belirtilen iki kişiyle aynı tabelada yer almasına itiraz etti. İtiraz üzerine Gülsün Karababa’nın ismi anıttan kaldırıldı.
2 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren Gülsün Karababa’nın ismi anıttan kaldırıldı.
Sivas katliamcısı iki kişinin ismiyle kardeşi Gülsün Karababa’nın isminin aynı anıtta olmasını istemeyen ağabey Hüseyin Karababa hukuk mücadelesini kazandı.
Hüseyin Karababa, kardeşinin isminin anıttan kaldırılması yönünde Sivas Valiliği’ne karşı açtığı davada olumlu yanıt aldı. Karababa, vali yardımcısının özel kalemi tarafından arandığını ve “Kardeşinizin ismini oradan kaldırdık” denildiğini aktardı.
Sivas’ta Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülerek yeniden açılan Madımak Oteli’nin lobisinde asılan panoda, katledilen 33 yurttaşla birlikte iki de otel çalışanının ismi yer alıyordu. Hüseyin Karababa, söz konusu iki kişinin, katliamı yapan kişilere yardımcı olduklarını ifade ederek yargıya başvurup, “Kardeşimin ismini oradan kaldırın” talebinde bulunmuştu. Danıştay 8. Dairesi’nde görülen davada Karababa’nın haklı olduğuna karar verildi.
Gülsün Karaba kimdir?
“Gülsün Karababa (1971). Tutmuş olduğu günlüğe “’Kendi kilidimi açacağım, kendimi aşacağım. Sıradan biri olmayacağım’ diye yazıyor ve Yarin Yanağından Gayrı Her Şey Ortak” diye devam ediyordu. Sanatçı bir ailenin sanatçı bir çocuğuydu. Halk Ozanı Mehmet Ali Karababa’nın kızıydı. Ellerine bakıp, “Ellerim babamın ellerine benziyor” derdi. Babası Mehmet Ali Karababa, Gülsün’ü saz çalarken dinler ve gururla “Kızım benden daha iyi saz çalacak” derdi. Derdi ama Gülsün RESİM sanatıyla daha çok ilgileniyordu. Tüm harçlığını kitaba ve resim boyasına harcardı. Hedefi Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümü’nü kazanmaktı. Aydınlık Gazetesinin KARMA RESİM SERGİSİ’nde Gülsün’ün yapmış olduğu Nazım Hikmet Resmi de sergilenmişti.
Etkinliklere Divriği Kültür Derneği üyesi olarak katılan dört kızdan biriydi, Gülsün. Bakkala, pazara çıkmayan kız, Sivas’a gitti. Sivas soğuk olur kalın giyin dediler.
Oysa ki, yangın yeri olacakmış Sivas, bilemezdi… bilemezdi…” (Kaynak: PİRHA)