Her katliamdan sonra deli bir öfke ile ayağa kalkıyoruz, bir araya geliyoruz, bu ani öfkenin sonucunda bir araya gelmelerimizin verdiği huzurla ne çok güçlü, ne kadar büyük, bir o kadar da örgütlü yapıya sahip olduğumuzun yanılgısı içerisinde rehavette kapılıp geri kendi kabuğumuza çekilerek taa ki bizi bir kez daha yakıp öldürünceye kadar bekliyoruz tekrardan ayağa kalkmak için.
Kendi gerçekliğimizden kaçamayız, kaçmamalıyız. Gerçekliğimizi kavrarsak o zaman sorunlarımıza bir çözüm getirebiliriz.
Her şeyi güllük gülistanlık göstererek kurumuş bahçeler gül bahçesine dönüşmez, bahçenizin güllük gülistanlık olması için gül ekmeniz gerek.
Öldükten, öldürüldükten, yakılıp yıkıldıktan sonra değil, ölmeden, öldürülmeden, yanmadan yıkılmadan önce yanmamak, ölmemek, yıkılmamak için ayağa kalkmasını öğrenmeliyiz, bunun için tek bir çare var örgütlenmek.
Biz aleviler örgütlü değiliz, mevcut kurumlarımızda toplumu örgütlemek için elle tutulur bir çalışmada yok ortada.
Aleviler, Türkiye’ de, Avrupa’da çok önemli bir potansiyele sahiptir.
Yazarlarımız, sanatçılarımız, hukukçularımız, bilim insanlarımız, öğretmenlerimiz, sendikacılarımız, siyasetçilerimiz, iş insanlarımız var.
Bu canları bir araya getirip güçlü lobiler oluşturmayı düşünen yok, fikir üretecek düşünce üretim merkezlerini kurmayı düşünen yok.
Koltuk ve mevki uğruna, aynı acılardan, soykırımlardan gelen canlarımız bir birinden ayrıştırıldı, uzaklaştırıldı.
Kurumlarda var olan nitelikli kadrolar tasfiye edildi, kurumlardan uzaklaştırıldı, küstürüldü, alevi toplumunu örgütleyecek, toplumu bir arada tutacak dinamikler bir araya getirilmeyince sağlam bir örgütlü yapı oluşturulmadı, oluşturulamadı.
Kurumlarımız işlevsiz, yılda bir iki kez cem yapmak, cenaze erkanlarında veya bir kaç etkinlik düzenleyerek bir araya gelmek ile toplumsal örgütlenme sağlanamaz.
Alevi toplumu yenilikten, yenilemekten yanadır, her alanda yenilenmek zorundayız.
Güçlü lobiler oluşturmak için yeterli derecede donanımlı, birikimli insan gücüne sahibiz. Tek yapılması gereken bu gücü bir araya getirmek ve sahiplenmektir.
Küçük iktidarlar peşinde koşanlar büyük birliklerin kurulmasını istemezler, toplumun örgütlü bir güce kavuşmasını istemezler, bunların tek bir amacı var kendi iktidarlarıdır.
Biz aleviler yanmak, öldürülmek istemiyorsak bugünden büyük birlikler ve güçlü örgütlü yapılar oluşturmak zorundayız. Bunu başaramazsak acılardan kurtulamayız.
Bugün günlerden 12 Mart, 12 Mart 1995 yılında Gazi Mahallesinde vurulduk, Gazide Hak ve Hakikat için toprağa düşen canlarımızı saygı ile anıyorum.
Aşk ile Kalınız
Nurten Yalnız