İBB kolisi havuz medyasının ve sosyal medyanın öne çıkan gündemleri arasına girdi ve birileri Alevilik üzerinden İmamoğlu’na yükleniyor.
İBB’nin kolisinde neler var?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 23 Nisan dolayısıyla 100 bin çocuğa bayram kolisi gönderdi. İBB, kolisinin içinde eğitici oyunlar ve hikaye kitaplarının yanısıra bir de “Cumhuriyet ve Demokrasi” isimli bir kitapçık yer aldı. Çocuk dergisi, boya kalemleri ve zeka oyunları, bulmacalar, boyama aktiviteleri, hikayeler, eşleştirme oyunları vs.
İtiraz kimlerden geliyor?
İBB’nin 23 Nisan kolisi açıldı ve içinden çıkanlarla çocuklardan önce kimler ne şekilde ilgilendi ve işi nerelere vardırdı? Havuz medyasından sosyal medyaya, olmadı Perinçek’e kadar İBB’nin 23 Nisan kolisinde yer alan “Cumhuriyet ve Demokrasi” kitapçığının içinde bir resimde İmam, Papaz, Haham ve bir de Alevi dedesinin tasvir edildiği bir görsel. Tabii İmam, Papaz ve Haham’a bir itiraz yok. Neymiş Alevi dedesinin tasvir edilmesi “skandal”. Sebep; Alevilik İslam dışı ayrı bir din gibi gösterilmiş. Buna itiraz eden kim, Alevi olmayanlar ve bugüne kadar Alevilerin taleplerini görmezden gelenler ve yok sayanlar.
Aleviliğin ne olup olmadığını Alevilere bırakın
İBB’nin 23 Nisan kolisinde bir kitapçıkta bulunan bir görselde yer alan 4 kişiden birinin Alevi dedesini temsil etmesine itiraz geliyor hem de bugüne kadar Alevileri yok sayan, Aleviliğin inancını, ibadetini, ibadethanesini tanımayanlardan. Mevzu nedir; Alevilik İslam dışı gösterilmiş. İyi de Alevilik İslam’ın içinde mi dışında mı ya da Aleviliğin İslam yorumu nedir ne değildir, bundan kime ne? Bi zahmet Aleviliğin ne olup olmadığını Alevilere bırakın. Herkes kendi işine baksın. Aleviler kimseye karışıyor mu, kimsenin inancına, ibadetine çerçeve çiziyor mu? Peki, birileri Alevilik üzerinden ahkam kesmeyi kendinde neden bir hak olarak görüyor?
Alevilerin derdi kimin umurunda?
Ya da şöyle soralım; Alevi dedesinin o karede olmasından rahatsızlık duyanlar, Alevilerin ibadethanesi olan Cemevlerine statü verilmemesinden, elektrik faturalarını ödeyemedikleri için karanlıkta kalan Cemevlerinden de rahatsızlık duyuyorlar mı? Alevilerin yüzyıllardır haksızlığa uğramasından, Alevilerin katliamlardan geçmesinden rahatsızlık duymayanların, falanca kitapçıktaki bir fotoğraf karesinden fırtınalar koparmaları normal mi ya da ne kadar iyiniyetli bir yaklaşım?
Aleviler dostlarını iyi tanır
Besbelli ki, Alevilik zerre kadar umurlarında değil ama dert nedir: İBB Başkanlığı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmeyi içine sindiremeyenler ve yeniden kazanabilmek için İBB’nin faaliyetlerini gözden düşürmek isteyebilirler. Yalnız bunun için Alevilik üzerinden hamle yapmaya yeltenmek hem boş bir çaba hem de ikiyüzlü bir davranış olur. Aleviler anlık dalgalanmalara göre ne hareket ederler ne de yüzyıllardır kendilerine yapılanları bir çırpıda unutuverirler. İBB ile derdi olanlar istedikleri gibi eleştirebilirler, buna kimsenin bir itirazı olamaz ama bu itirazı Alevilik üzerinden, Alevileri sahipleniyormuş gibi yapmak çok pis sırıtıyor.
Alevilerin inancını, ibadethanesini tanımayanlar Aleviliği savunabilir mi?
Her nedense Alevilik hakkında Alevi olmayanlar daha çok konuşuyor. Alevi olmayanlar, Alevileri ötekileştirenler yerli yersiz Alevilik tanımları yapmaya ve Alevilere kendilerince çerçeve çizmeye yelteniyorlar. Elektrik borcundan dolayı karanlıkta kalan, ibadetini, etkinliklerini sürdüremeyen Cemevleri var. Alevilerin ibadethanesini karanlıkta bırakanlar bir de utanmadan kendilerini Alevilerin haklarını savunuyormuş gibi gösterme cüreti gösterebiliyorlar. Fütursuzluğun da bir sınırı olmalı.
Herkes işine baksın, Alevileri rahat bıraksın
Aleviliğe ait olan her şey sadece Alevilerin tasarrufundadır. Aleviliğe kendince gömlek biçmek kimsenin hakkı da haddi de değildir. Alevilik nedir ne değildir, nerededir, nelere ne kadar yakındır, nelerden ne kadar uzaktır bunu Aleviler iyi bilir. Kimse gereksiz muhabbetlerini Aleviler üzerinden sürdürmeye kalkmasın. Herkes işine baksın, Alevileri rahat bıraksın.