Kürt tarihi araştırmacısı Kerem Serhatlı (Serhedi), Serhildana Şêx Seîd adlı eseriyle Şark İstiklal Mahkemesi kararlarını okurun ilgisine sunuyor.
Kürt tarihi araştırmacısı Kerem Serhatlı (Serhedi), Osmanlıcadan Kürtçe ve Türkçeye çevirdiği Şark İstiklal Mahkemesi kararları ile 1925 yılında Şeyh Said Hareketi döneminde yaşananlara ışık tutuyor.

Kerem Serhatlı: Ölünceye kadar devam edeceğim
Serhildana Şêx Seîd eseri ile Kürt tarihine katkı sunan Serhatlı, çalışmalarını ömrü yettiğince sürdüreceğini belirtti. Serhatlı, “İnşallah ölünceye kadar devam edeceğim. Ne kadar bir şey bulabilirsek, bizim için kar kardır ve bunlar ölümsüzdür. İnsan ölür fakat eseri kalır. Eser küçük de olsa eser eserdir ve faydalıdır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kürtçe ve Türkçenin dışında Arapça, Farsça, Osmanlıca da bilen, Kürt tarihi araştırmacısı Kerem Serhatlı; Navdarên Kurdan, Gotinên Pêşiya, Komeleya Pêşketina Jinên Kurd ve son olarak da Serhildana Şêx Seîd adlı eserlerinin Kürt toplumuna kazandırdı.

‘Gerçeği ne ise metinleri Osmanlıcadan Kürtçe ve Türkçeye çevirdim’
Serhildana Şêx Seîd adlı eserinin ilişkin değerlendirmede bulunan Kerem Serhatlı şöyle konuştu: “En son yazdığım kitap 1925’teki Şeyh Said Hareketi ile alakalıdır. Orijinal belgeler var içinde ve hem Kürtçeye hem de Türkçeye çevirdim. 96 senedir ilk defa gerçek metinleriyle yani Şark İstiklal Mahkemesi’nin kararları orijinaliyle ki, bunlar TBMM arşivinde mevcuttur. 2015’te araştırmacılara serbest edildiği için oradan aldım. Kürtçe ve Türkçeye çevirdim. Bunu yaparken, şuna çok dikkat ettim. Noktasını, virgülünü dahi değiştirmedim. Burada benim yorumum da yoktur. Şöyledir böyledir diye bir yorum yapmadım. Gerçeği ne ise metinleri Osmanlıcadan yeni yazıya (Latin harfleriyle) Kürtçe ve Türkçeye çevirdim. Aslı neyse odur ve ilave bir şey yoktur. Kendi fikrimi de orada belirtmedim. Okuyucular okuduklarında gerçeğini kendi ifadelerinden öğrenirler. Bence bu daha orijinal ve doğrudur.”

‘Şeyh Said ölümün teslimiyetten iyi olduğunu söylüyor’
Çevirisini yaptığı Şark İstiklal Mahkemesi kararlarında kendisini en çok etkileyen olaya ilişkin Serhatlı şunları ifade etti: “Bu araştırmada çok enteresan şeyler gözüme çarptı. O da Kürtlerin kaderi mi diyelim. Şeyh Said, Abdurrahman Paşa köprü üzerindeyken Binbaşı Kasım ki, kendisi Şeyh Said’in bacanağıdır. Binbaşı Kasım’ın kendi ifadesidir ve mahkemede diyor ki; Ben Şey Said’i köprü üzerinde yakaladım ve dedim teslim ol. Bana dedi ki, “Kasım sen bugüne kadar ne yapmışsan seni bağışlarım ama senden bir ricam var. Beni öldür ama teslim etme.” Kasım diyor ki, ben dedim hayır. Seni öldürmem, teslim edeceğim. Bu çok zoruma gidiyor. Kendi akrabası, bacanağı bunu yapıyor ve Şeyh Said ölümün teslimiyetten iyi olduğunu söylüyor. Bu beni çok etkiledi.”

‘Kürt tarihi ve kültürü üzerine çalışmalarım var’
Kürt medreselerinde okuduğunu ve bunların üniversite mahiyetinde olduğunu ifade eden Serhatlı, Kürt tarihi üzerine araştırmalarını ömrünün sonuna kadar sürdüreceğine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan 60-65 sene öncesinden bahsediyorum. Ben Arapça, Farsça ve Osmanlıcayı bu medresede öğrendim. Vakıfnamelerimizin çoğu Arapça ve Osmanlıca olduğu için medresedeki eğitimlerime devam ettim. Bilhassa arşivlerde Kürtlerle alakalı, hatta Eyyübilere ait belgeleri arşivlerde buldum. Hasankeyf’e bağlı Eyyubi dönemine ait belgeleri buldum. El yazmalarına merakım eskiden beri vardı. Kürt tarihi ve kültürü üzerine hatta Osmanlı padişahları üzerine de çalışmalarım var. Osmanlı nereden gelmedir, nasıl geldiler, nasıl büyüdüler. Tarih üzerine merakım var ve 75 yaşında hala bu konuda araştırmalarımı sürdürüyorum. Biraz hastalık geçirdim ama halın duası ile iyileştim. İnşallah ölünceye kadar devam edeceğim. Ne kadar bir şey bulabilirsek, bizim için kar kardır ve bunlar ölümsüzdür. İnsan ölür fakat eseri kalır. Eser küçük de olsa eser eserdir ve faydalıdır diye düşünüyorum.”

‘Bu 3 dili bilmeyen de Kürt tarihini bilemez’
Çevirilerde eserin aslına sadık kalınmasının önemine değinen Serhatlı şunları söyledi: “Kürt halkının tarihçesini, kültürünü, örf ve adetlerini öğretememişler. Ben de üniversite okudum ama böyle bir ders görmedim. Biz dışarıdan Arapçadan, Farsçadan, Osmanlıcadan Kürt tarihini öğrendik. Maalesef herkes bu 3 dili de bilmez. Bu 3 dili bilmeyen de Kürt tarihini bilemez. Çünkü müfredata bağlı kalınır ve müfredata da doğru bir şey yazılmamıştır. Onun için ben istiyorum ki, önemli olan Kürt tarihini milattan önceki tarihten başlayarak bugüne kadar kısa da olsa belgelerle belli bir yerde yazmak ve toplamaktır. Bugün Osmanlıca, Arapça, Farsça herkes bilmeyebilir ama bu kaynak elde olursa zamanı gelince mutlaka bizden sonra gelecek nesil kendi geçmişini öğrenmeye çalışır ve öğrenir. Onun için bu çok önemlidir ve ben bunu çok önemli buluyorum. Mutlaka bu bilgileri çok sağlam bir yerde kayıt altına almak lazımdır. Çünkü insanoğlu fanidir. Kimse kalmamıştır. Bunlar mutlaka kayıt altına alınmalıdır ve keşke bir enstitü olsa ve oraya kaydetmek daha faydalı olurdu. Özellikle vurgulamak istiyorum ki, bizim gayemiz hiçbir halkın tarihini yok etmek, çelmek değildir. Doğru ne ise doğruyu söylemektir. Türk ise Türk, Selçuklu ise Selçuklu, Kürt ise Kürt, Fars ise Fars, Arap ise Arap, neyse gerçeğini söylemek lazımdır. Şunu da belirtmek istiyorum ki, 13 ciltten müteşekkil bir Arapça kitap var. Maalesef Artuklu Üniversitesi Rektörü tarafından Türkçeye çevrilmiş ve nerede Kürt kelimesi geçmişse Türk yazmıştır. Bu da bir akademisyene yakışmayan bilgi hırsızlığıdır. O kitapta Selçuklu ise Selçuklu yazmış, Osmanlı ise Osmanlı yazmış, Kürt ise Kürt yazmış. Orijinal metin ne ise ona bağlı kalmak şarttır. Çünkü bu tarihi bir vakadır. İnşallah elimizden geldiği kadar eğer ömrümüz yeterse biz de bu belgeleri toplayıp halkımızın hizmetine sunmaya çalışacağız.”
Kerem Serhatlı Kimdir?
1946 Van doğumlu Serhatlı, Erciş’in Zévik köyünde dünyaya geldi. 5 yaşında babasını kaybeden Serhatlı, ilkokulu Erciş’te, liseyi ise Van’da okudu. Yükseköğrenimini Diyarbakır’da tamamlayan Serhatlı, Dicle Üniversitesi Muhasebe Bölümü’nü bitirdi. Küçük yaşta medrese eğitimi alan Serhatlı Arapça ve Farsça dillerini öğrendi. Vakıflar Genel müdürlüğü bünyesinde çeşitli görevlerde bulunan Serhatlı sırası ile Hatay öğrenci yurt Müdürlüğü, Siirt öğrenci yurt müdürlüğü, Diyarbakır Vakıflar Bölge müdürlüğü, Erzurum Bölge müdürlüğü, Adana Bölge müdürlüğü yaptı. Adana Bölge Müdürü iken emekli olan Serhatlı, evli ve 5 çocuk babasıdır. Arapça, Farsça, Osmanlıca, Türkçe ve Kürtçe bilen Serhatlı, Kürt tarihi üzerine araştırmalarını sürdürüyor. Kerem Serhatlı, daha önce Yüzücü soyadını taşırken, mahkeme kararı ile soyadı değişikliği yaptırarak, Serhatlı soyadını kullanmaya başlamıştır. PİRYOL / Özel