PİRYOL- Esenyurt Meydanı’nda kayyıma karşı toplanan on binlerce yurttaş, irade gaspına tepki gösterirken, “Hükümet İstifa” diye haykırdı.
DEM Parti ve CHP’nin çağrısıyla Esenyurt Meydanı’nda kayyım atamasına karşı miting düzenlendi. Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu darbeyi yapan otoriter rejimi bir kez daha kınıyorum. Bir kent uzlaşısını sağlamış olan Esenyurtlulara bu darbeyi asla kabul etmiyoruz” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Kent Uzlaşısı ile seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanıp yerine kayyım atanmasına ilişkin Esenyurt Meydanı’nda miting düzenliyor.
“BU DARBEYİ ASLA KABUL ETMİYORUZ”
Siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaşın katıldığı mitingde, kürsüye çıkan DEM Parti eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğuları, “Sevgili Esenyurt halkı dün sizin iradenize kayyım atandı. Asla kabul etmiyoruz. Bu darbeyi yapan otoriter rejimi bir kez daha kınıyorum. Bir kent uzlaşısını sağlamış olan Esenyurtlulara bu darbeyi asla kabul etmiyoruz. Türkiye’nin gerçekten bir iç barışa ihtiyacı var madem öyle kent uzlaşısını sağlamış Esenyurt Belediyesi’nden ne istediniz neden operasyon çektiniz. Dönüp sormazlar mı size hangi iç barıştan söz ediyorsunuz diye. Bizim nazarımızda hukuka karşı anayasayı çiğneyen bu anlayış bir siyasi darbe gerçekleştirmiştir” dedi.
“BU KÖTÜLÜKLE MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ”
Hatimoğullarının ardından kürsüye çıkan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz. Karanlık bir sürecin peinden koşan bir iktidarla karşı karşıyayız. Esenyurt üzerinden kirli bir oyun oynuyorlar. Milletin onlara vermediği yetkiye yargı eliyle ulaşmak istiyorlar. Önümüzdeki seçimi kazanmak için millleti baskı altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaksınız. Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici uygulamaların altında kalacaklar. Bunlar yalanı, iftirayı, yemek gibi yiyorlar. Biz kardeşliğin kötülüğü berteraf etmesi için buradayız. Biz bu sorunu eninde sonuna aşacağız ve kötülükten kurtulacağız. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyetin ve demokrasinin çürümesine asla izin vermeyeceğiz. Zulüm biter, zalimin zulmunü yok edecek olan milletin kendisidir” diye konuştu.
ÖZEL’DEN ERDOĞAN’A ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Esenyurt Meydanı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a erken seçim çağrısı yaptı. Özel, “Aklından geçeni piyonlarına, cellatlarına yaptırmaya çalışma. Cesaretin varsa kaçma, gel çık karşımıza. Biz seçime hazırız!” dedi.
‘10 YIL GERİYE GİDERSEK AKP’DE FETÖ’YE ÜYE OLMAYAN 10 KİŞİ KALMAZ’
Alanda bulunanları selamlayarak konuşmasına başlayan Özel, cumhuriyet tarihinde birçok sorunla karşı karşıya geldiklerini ancak buna karşın hep mücadele ettiklerini vurguladı. Özer’in tutuklanması sürecinin baştan sona hukuksuz ve ahlak dışı olduğunu belirten Özel, “Ahmet başkanı çağırıldığında ifade verebilecekken, sabahın beşinde kapısını dayandılar. Eşi durumu izah etmek istediler ama eşini ittiler. Ve Ahmet başkanın odasında polisler kendisini uyandırdı. Bunu bilerek yaptılar. Oradaki ahlaksız ve kanunsuz müdahale eninde sonunda bu milletten dönecektir. Yine belediyeye de eş zamanlı gittiler ve kapıyı kırdılar. Avukat yetişiyor arama tanıklık etme hakları vardır ama eşlik edemediler. Ahmet başkanı tutuklarken, belediyede kimin oraya koyduklarını bilmediğimiz bir kitap taslağını gerekçe gösterdiler. Tutuklama esnasında şununla görüştü deniliyor. On yıl geriye gidersek AKP’de FETÖ’ye üye olmayan 10 kişi kalmaz. 2015’te Remzi Kartal’la görüştünüz diyorlar. Bir bakıyoruz, AKP’lilerin iki milletvekili her ikisi de onlarla oturup yemek yemişler, yine geçmişte İmralı’ya gönderdikleri öğretim görevlisi Remzi Kartal’la 8 saat görüştü. Remzi Kartal’la görüştü diye içeri atarsanız AKP‘de yönetici kalmaz. Burada şarkıcı konser vermiş, bu şarkıcıyı getirmek ‘terör’ olarak lanse edilmiş. Peki, onu dinleyen Esenyurt kaymakamını ne yapacağız” dedi.
‘KÜRT SORUNUNUN VAR OLDUĞUNU DÜNYAYA GÖSTERDİLER’
Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Ama yapılan iş önce Esenyurt’un sonra Türkiye’nin iradesine gasp etmektir. FETÖ’den kalan kumpaslarla Ahmet Özer’i görevden uzaklaştırıyor. Bunlar terör sorunu biz çözeceğiz diyorlar ama Kürt sorunu yoktur, diyorlar. Bir ülkede sorun var ise ilgililere sormak lazım. Eğer buna iktidar karar veriyorsa o ülkede diktatörlük vardır. Bugün Kürt soru yok diyenler Esenyurt’ta yaptıklarıyla Kürt sorunun var olduğunu kendileri bütün dünyaya ilan etmişlerdir. Ahmet hocanın tutuklanacağı gün Erdoğan açıkça söyledi. Yani kararı vermişlerdi. Selahattin Demirtaş, Canan Kaftancı, Hratn Dink davasında sarayın talimatını yerine getiren vardı. Onun adı seyyar giyotindi. Bir telefonla bana lazımsın dedi ve dünkü operasyonu yönetti. Erdoğan’ın talimatıyla gelen Akın Görlek, Zekiriya Öz’ü hatırlıyor musun, ona da FETÖ emir veriyordu. Sonra günü gelince gitti. Sen Erdoğan’ın Zekeriye Öz’üsün. Akın Görlek savcı ya da hukukçu değil, vicdanı ve aklı olmayan hastane sürünen mahkumları bile ceza boğandır.
HEP BERABER KAZANACAĞIZ
Recep Tayip Erdoğan, ahmak davasıyla, kumpas davasıyla mı diye düşünme aklından geçenlerini piyonlarına yaptırma. Zaten bıçak kemikte varsa cesaretin biz seçime hazırız. Sayın Erdoğan, maşanla sözünü söyledin. Çirkin kayyımın Beyoğlu’nda kaymakamla ilişkisi olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp buraya yolladın. Bak Esenyurt tek ses ‘hükümet istifa’ diyor. Senin seçim kaybetme korkun o yüzden Esenyurt’tan başlayarak, İstanbul’u ve Türkiye’yi kuşatan kirli hesaplarının farkındayız. Türkiye’de kutuplaşma, gerilim olsun istiyorsun. Yoksulluk, işsizlik yüksek ve senin derdin gündem değiştirmek. FETÖ kumpaslarına muhtaçlığınız acizliktendir. Bunlar acıdan, kavgadan beslenmek istiyorlar. Bu yüzen oyun kuruyorlar. Ama biz halkın iradesini koruyacağız. Bu ülkede milletin lokmasına göz dikenler, kadınları, çocukları, bebekleri koruyamayanlar şimdi halkın iradesine kastediyorlar. Artık Türkiye’nin daha fazla geri götürülmesine kimsenin tahammülü kalmadı. Ben buradan durumundan rahatsız olan herkesin sesini yükseltmesini istiyorum. Bunları yapanlara kimse sessiz kalmamalı, aydınlar, sendikacılar, odalar Türkiye’yi bu otoriter rejime karşı hep beraber kazanacağız.
ALINAN KARARLARIMIZ ERKEN SEÇİMİ ZORLAMAKTIDIR
İktidarda kalmaları için Anayasa değişikliğini ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş’u yollardılar, Anayasaya uymayan Anayasa değiştirilebilir mi, Kürtlerin seçtiğini siyasetçiler içerideyken, Gezi tutukluları içerideyken ne Anayasası dedim. Demirtaş, Kavala, hiçbirinin tutuklanması hukuki değil dedim. Ardından Kürt sorunu varmış gibi bir kişi konuşacak, bir kişi alacak bu şekilde anlaşmışlar. Buna karşı toplumsal mutabakat çağrısı yaptım yapmaya devam ediyor. Terörün bitmesine varız ama gizli pazarlıklara, Anayasa değişikliğine yokuz. Şimdi yeni bir oyun var. Anayasayı değiştirmenin yeni oyununu bulmuşlar. Birtakım hesaplardan hep birlikte, DEM Parti, CHP vekilleri sineyi millete deniliyor. Tut ki sineyi millete dedik. Sineyi millet ara seçim doğuruyor. Sen çekilmişsin bir daha giremiyorsun. AKP, MHP giriyor ve artık ne sana ne bana ihtiyacı olmadan canı istediğini yapıyor. Sineyi millete 90 gün sonra seçimdir ara seçimdir, tuzaktır kimse buna düşmesin. Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa yapmaya mecburuz. Ben CHP genel başkanı olarak söz veriyor. CHP’nin başka yerlerdeki planlarını iptal ettik. Burada önümüzdeki dönemde muhalefeti bir arada tutmayı iktidara karşı bir olup erken seçim için uğraşacağız ve eninde sonunda sandığı getirip Erdoğan’ı göndermeyi başaracağız. Alınan bütün kararlarımız erken seçimi zorlamaya yöneliktir. Farklı renklerimiz, bayraklarımız var. Ama biz hep birlikte Türkiye’yi, biz bu ülkeyi birbirine düşürmeye inat kardeşliğimizi bırakmadan bu alçak planı açığa düşürerek hep beraber ortak geleceğimiz inşa edeceğiz. Erdoğan’a diyorum biz hazırız. Gücün var ise hodri meydan, çık karşımıza. Örgütlü olmaya, partilerimizin çağrılarına koşmaya, bir arada durmaya devam edelim. Provokasyonlara, uyanık olup dikkat edelim. Biz gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Onlar gibi kötü değil, iyi insandan, alın terinden, dürüstlüğümüzden, halkların kardeşliğine olan inancımızdan gücümüzü alıyoruz.”