PİRYOL- Narin davasının ikinci günkü duruşmasında sinir krizi geçiren baba Arif Güran tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı.
Narin Güran’ın katledilmesine dair davanın ilk duruşması, ikinci gününde tanık beyanlarıyla sürüyor.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe kırsal mahallesinde 21 Ağustos’ta katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın failleri hakkında açılan dava 1’inci duruşması, ikinci gününde devam ediyor. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi adliye önü barikatlarla kapatıldı. Tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar duruşma salonuna getirildi. 4 sanığa, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Baro başkanları, kadın ve çocuk örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcisi de duruşmaya katıldı.
Eski Baro Başkanı ağabey Baran Güran’a sorular yönelttiğinde baba Arif Güran tepki göstermişti.
Baba Arif Güran, Eren’e karşı “Artık bundan bahsetmeyin” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine salonda gerginlik ve tartışma çıktı. Mahkeme başkanı, sadece soru sorulmasını istedi.
Salondaki tanıklardan bazıları, Arif Güran’a “Yeter artık doğruları konuşun. Narin’e ne yaptınız onu söyleyin yeter artık yahu” şeklinde tepki gösterdi.
Mahkeme salonunda yaşanan gerginliğin ardından baba Arif Güran salondan çıktı.
Ardından Mahkeme Başkanı, Arif Güran’ın tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldığını ve herhangi bir problem olmadığını söyledi.
Duruşma, ikinci gününde tanık beyanlarıyla sürüyor.
Osman Güran’ın ardından mahkeme başkanı tutuklu tanık Muhammet Kaya’ya soru soruyor.
Sanık avukatlarından bir avukat, Osman Güran’a soruyor:
“Osman Güran, 7 gün nezarette kaldınız, kötü muamele gördünüz mü?”
Osman Güran: “Ayak tırnaklarımı çekmeye girişimleri oldu, dişime kerpeten atma, düz duvara çarpmaları gibi durumlar oldu.”
Avukat: “Neden şikayetçi olmadınız?”
Osman Güran: “Amacımız Narin’in katilini bulmaktı.”
Osman Güran’a sorular bitti, yerine geçti.
Mahkeme Başkanı, tutuklu tanık Muhammet Kaya’ya soru soruyor:
“Tanıklıktan çekilme hakkına sahipsin, bu senin kanuni bir hakkın.”
Muhammet Kaya: “Tanıklık yapmak isterim.”
Mahkeme Başkanı: “Basın mensuplarına açıklayayım. Bu soru, CMK’nın kendine tanıdığı bir hak.”
Mahkeme Başkanı: “O gün neredeydin?”
Muhammet Kaya: “Sabah 8’de uyandım, davetiye dağıtıyordum. Kuzenime akşam haber geldi, Narin kaybolmuş diye. Köye geldik. Köyü aramaya başladım. Kuyulara baktım.”
Mahkeme Başkanı: “Terliği bulduğun güne gelir misin?”
Muhammet Kaya: “İkinci gün süt almaya gidiyordum. Es geçtim, yan tarafta çingenelerin çadırı vardı, onlarındır diye düşündüm.”
Mahkeme Başkanı: “Terliğin üzerinden mi geçtin?”
Muhammet Kaya: “Evet, yolun ortasındaydı.”
Mahkeme Başkanı: “Peki, kimse görmeden neden sen gördün?”
Muhammet Kaya: “Sana kimse o terliği oraya koy, jandarmayı ortaya çek diyen oldu mu?”
Muhammet Kaya: “Hayır.”
Mahkeme Başkanı: “Peki, neden sen buldun? Hikmeti nedir?”
Muhammet Kaya: “Ben geçtim, gördüm ama çingenelerin sandım, sonra ne olur olmaz, yengeme göstereyim dedim. Köye gittim, dayımın evinde bir kargaşa vardı.”