Asgari ücret artışında “bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir neticeyi” vatandaş dört gözle beklerken, bu artışın insanca yaşamaya yetip yetmeyeceği ise merak konusu.
Aralık ayı geldi mi başlar asgari ücret mesaisi. Asgari ücret ne kadar olacak sorusunun cevabını her yıl merakla bekler milyonlarca işçi emekçi.
Aslında her yıl Aralık ayında aynı tiyatro sahnelenir. Asgari ücret toplantıları falan filan derken, enflasyon yüzde şu kadar bu kadar alın size açlık sınırının altında nur topu gibi yeni bir asgari ücret. Zaten asgari ücrete referans yapılan enflasyonun nasıl hesaplandığı da ortada. Kimsenin açıklanan resmi enflasyon oranına inandığı da yok ama yine de her yıl bu mizanseni milyonlarca emekçi sineye çeker.

Asgari ücret ne kadar olacak?
Bu yıl da Aralık ayı başlar başlamaz Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan beklenen açıklama geldi: “Asgari ücret noktasında bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir neticeyi açıklamış olacağız.” Evet, en yetkili ağızdan döküldü bu cümle ve milyonlarca emekçi başladı, “bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir neticeyi”. Bu yıl asgari ücrette önceki yıllardan daha yüksek oranda artış olacakmış. Peki, neden ne oldu da Cumhurbaşkanı kesenin ağzını açıyor ve milyonlarca işçinin, emekçinin dört gözle beklediği asgari ücret konusunda böylesine bonkör kesiliyor? Aslında mesele çok basit ve açık. Asgari ücret asgari ücret olalı alım gücü bir yıl içinde hiç bu kadar düşmemişti.
3 çocuklu eşi çalışmayan birinin asgari ücreti ne olacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşa 3 çocuk yapın deyip duruyordu ve biz de 3 çocuğu olan ve eşi çalışmayan bir asgari ücretlinin 2021 başında aldığı ücretle başlayalım. Evli, 3 çocuklu ve eşi çalışmayana ödenen asgari ücret 3 bin 13 lira 75 kuruş. Buna biz düz 3 bin TL diyelim. 2021 Ocak ayı sonunda 3 bin TL maaş alan bir işçinin parasının alım gücü ile 2021’in Aralık ayındaki paranın alım gücü aynı değil. Çünkü daha yeni yılın ilk günlerinde gelen zamlarla zaten asgari ücret ilk şoku yemiş oluyor. Sonra her gün her ay iğneden ipliğe her şeye zam yağmuru başlıyor. Asgari ücretlinin daha yılın ilk ayında maaş zammı hevesi kursağında kalıyor. Öyle ki, doğalgaz, su, elektrik faturalarına gelen zam bile asgari ücret zammını kuşa çevirmeye yetiyor. Kiraya gelen zam, gıda ürünlerine, giyime kuşama, ulaşıma gelen zam falan filan daha bu hesabın dışında. Enflasyon daha da artmış, döviz yükselmiş, para pul olmuş vs. bunların da lafını etmeye gerek yok. Asgari ücret artışı daha ilk zam dalgasında eridi gitti. Sonrasında gelen zamlarla da asgari ücretlinin yoksulluğu daha da katmerli bir hal aldı.
Bir yılda her şeyin fiyatı katlandı
2021 yılı başında asgari ücretin alım gücü hesap edilerek bir zam yapılacak olsa ki, bunu asla yapmazlar, yeni asgari ücretin en az eskisinin 2 katı olması lazım. Çünkü bir yıldan birçok şeyin fiyatı ikiye üçe katlandı. Geçen yıl 15 TL olan yumurta şuan 40 TL. Sıvıyağ fiyatlarının aldığı zamma yetişmenin imkanı kalmadı. 5 litrelik ambalajlar 4 litreye düştü ama buna rağmen fiyatı 2 katına çıktı. 4 litre sıvı yağ indirim, kampanya vs. adı altında 83 TL’ye satılıyor. 5 litrelik sıvı yağ 110 TL. Tavuk etinin fiyatı kırmızı ete yaklaştı. Peynir, zeytin, tereyağı, un, şeker vs. fiyatı katlanmayan gıda ürünü kalmadı. Bir torba un 320 TL’yi geçti. Pirincin torbası 450 TL’ye dayandı. Geçen yıl asgari ücret 3 bin TL iken bu fiyat artışlarına göre bırakalım artışı değerini koruması için bile en az 6 bin TL olmalı.
Asgari ücret 7 bin TL olsa fevkinde bir şey olur
Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği asgari ücrette “bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir neticeyi” görmemiz için herhalde asgari ücretin en az 7 bin TL olması gerekiyor. Çünkü geçen yılki 3 bin TL’nin alım gücü şuan bin 500 TL’ye düşmüş durumda. Geçen yılki asgari ücrete ulaşmak için 3 bin TL artış gerekiyor. Buna bir de “bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir netice” eklediğimizde yeni asgari ücretin 7 bin TL olmaması için bir neden yok. Ama tabii ki böyle bir şey olmayacak. Asgari ücretli geçen yılbaşında eline geçen paranın alım gücüne bu yıl hayatta ulaşamayacak. Çünkü yılın başından sonuna her şey o kadar zamlandı ki, asgari ücretin buna yetişmesinin imkanı yok. Bir önceki yıla göre asgari ücretli çok daha zor şartlarda bir yaşama mahkum edilecek. Tabii ki bunu TÜİK rakamları ile Ali Cengiz oyununa getirip vatandaşa yutturmaya çalışacaklar ama nafile. Vatandaş cebindeki parayla neyi ne kadar alabileceğini çok iyi hesap edebiliyor. Peki, bu yıl asgari ücrete gelecek zam ne kadar olabilir ve müjde diye açıklanacak yeni sefalet ücreti ne olabilir? Bu yıl diyelim ki, en kabadayısından ya da fevkinden falan asgari ücret 4 bin TL olsun. Bu durumda asgari ücretin geçen yılki asgari ücretin alım gücüne ulaşması mümkün değil. Yani asgari ücretli bu yıl daha da yoksul olacak. İşçinin cebindeki paranın niceliği artmış gibi gözükecek ama nitelikte ise ciddi bir gerileme yaşanacak.
Zam gelmeyeydi iyiydi
Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücretliye müjde diye açıklaya açıklaya daha da büyük bir yoksulluk açıklayacak. Geçen yıla göre yüzde bilmem şu kadar daha fazla arttı demenin bir anlamı da olmayacak. Asgari ücretin kaç lira olduğunun bir önemi yok. Önemli olan onun piyasadaki alım gücüdür. Asgari ücreti isterlerse 10 bin TL yapsınlar ama ardından her şey iki üç kat zamlanacaksa asgari ücrete yapılan artışın bir önemi kalmaz. Her yıl aynı tiyatroyu seyrede seyrede vatandaş bıktı artık. Asgari ücret 3 bin TL olduktan sonra hiçbir şeye zam gelmeyeydi asgari ücret de aynı kalaydı. Bu daha anlamlı olurdu. İnsanların refah düzeyini arttırmadıkça asgari ücretin yüzde bilmem kaç artmasının bir anlamı yok.
Yoksulluk daha da artıyor
Vatandaş her yıl bir sonraki yıl daha iyi olacak diye beklerken her şey daha da kötüye gidiyor. Yoksulluk azalmıyor, giderek daha katmerli bir hal alıyor. Vatandaş bunu her geçen gün yaşamında iliklerine kadar hissediyor. Kimse vatandaşa hikaye anlatmasın. Öyle Çin modeli falan filan diye vatandaşa daha büyük bir yoksulluğu refah diye kimse yutturmaya kalkmasın. Memleketi ucuz işçi cennetine çevirdiğinizde sermayenin iştahını kabartabilirsiniz ama vatandaşa insanca bir yaşam, güvenli bir gelecek sunamazsınız.
Vatandaş ne zaman insanca yaşayabilecek ücret alabilecek?
İstihdam artmalı, üretim ekonomisine geçilmeli iyi de bunu yaparken, işgücünü daha da ucuzlatmanın, vatandaşları daha da yoksullaştırmanın alemi yok. TL’nin değerini düşürüp yabancı yatırımcının iştahını kabartmak ne kadar doğru? Vatandaş sadece iş bulmak istemiyor, çalıştığı işte insanca yaşayabileceği bir ücret de almak istiyor. Asgari ücret alan bir vatandaş eşine, 3 çocuğuna karşı boynu bükük kalmak istemiyor. Vatandaş çalışmak ve insanca yaşamak istiyor. Peki, asgari ücrete yapılacak artış bunu sağlayabilecek mi? Mesele sadece çalışmak değil, insanca bir çalışma ve yaşam koşullarına kavuşabilmektir. Memlekette bunu sağlayacak babayiğit varsa öne çıksın, yoksa kimse vatandaşa gölge etmesin.