Pazartesi, Mart 20, 2023
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Alevi Haberleri
    aabk

    Turgut Öker: Alevi hareketi sokaktan uzaklaştı

    aabk

    AABK 7. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi açıklandı

    alevi turgut öker

    AABK Kurucu Başkanı Öker: Alevi dünyasına Türkçü-İslamcı anlayışı egemen kılma operasyonu

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    celal fırat

    “Cemevleri Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir”

    alevi paket

    ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın görev ve yetkileri açıklandı

    alevi kurumlar

    Alevi kurumlarından Erdoğan’a: Aleviler vardır, Alevilik haktır

    alevi

    Alevi gazeteci Demir’den İzzettin Doğan’a sert eleştiriler

    sivas anması

    Sivas Katliamı 29’uncu yılında anılıyor

  • Gündem
    dersim

    Dersim’de çevre mitingi: Değerlerimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz

    Türkiye Yazarlar Sendikası açıklama

    Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Aksu ve Kabaş için açıklama

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    diyarbakır kasaplar odası

    Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı güven tazeledi

    diyarbakır barosu

    Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu açıklaması

    diyarbakir-barosu-gulistan-doku-ziyaret-dersim

    Diyarbakır Barosu’ndan Gülistan Doku’nun ailesine destek ziyareti

    askon cevdet nasıranlı

    Cevdet Nasıranlı: ASKON topluma karşı inandırıcılığını yitirdi

    hrant dink anması

    15’inci yılında Hrant Dink anması

    konda türkiye toplumu

    KONDA Türkiye toplumunun 10 yıldaki değişimine ayna tuttu

  • Ekonomi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 36,20 arttı

    diyarbakır bes

    Diyarbakır’da kamu emekçileri bodro yaktı

    konut tüik

    2021 yılında 1 milyon 491 bin 856 konut satıldı

    gübre ziraat odaları

    “Gübre fiyatlarına dur denilmeli”

    işsizlik tüik

    TÜİK: Kasım ayında işsizlik yüzde 11,2

    2021 yılında yatırımcılara en çok dolar kazandırdı

    memur emekli zam

    Memur ve emekli zammı yüzde 30,95’e çıkarılıyor

    tarım tüik

    Aralık 2021 Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı

    Yeni elektrik zamları kapıda

    Elektrik fiyatlarına yeni zam

  • Politika
    diyarbakır deva partisi

    Diyarbakır DEVA Partisi’nden “Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı” ismine veto

    tip diyarbakır

    TİP Diyarbakır İl Başkanına saldırı kınandı

    ihracat

    2021 yılında toplam ihracat 225 milyar 368 milyon dolar

    kkp

    Kürdistan Komünist Partisi’nden yeni yıl mesajı

    hdp yeni yıl mesajı

    HDP Eş Genel Başkanlarından yeni yıl mesajı

    hak par

    HAK PAR Genel Başkanı Epözdemir’den yeni yıl mesajı

    türk lirası

    Erdoğan: Türk Lirası ile hareket edeceğiz

    erdoğan

    Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de, cibilliyetinizi de iyi biliyoruz

    roman meclis

    Romanların sorunları meclis gündeminde

  • Dünya
    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    celal fırat adfe

    Alevi Dernekleri Federasyonu elektrik faturası ödemememe kararı aldı

    Burkina Faso

    Burkina Faso’da darbe

    işsizlik tüik

    TÜİK işsizlik azaldı dedi, inanırsanız

    ali kenanoğlu

    Cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın

    almanya seçimleri

    Almanya seçimlerinde sandıktan koalisyon çıktı

    yumurta zam

    Yumurta yüzde 50 zamlandı

    pencsir

    Taliban Pençşir’de sert kayaya tosladı

    DSÖ, yeni Kovid-19 dalgası uyarısı yaptı

  • Eğitim
    diyarbakır eğitim kar tatili

    Türkiye’de 21 ilde eğitime 1 günlük ara

    kuran kursu diyanet

    Diyanet ‘zorunlu Kur’an kursu’ planına açıklık getirdi

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    egitim sistemi

    ADFE: Eğitim sisteminde laiklik hakim kılınmalı

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Covid-19 eğitimi vurdu

    Covid-19 eğitimi vurdu

  • Kültür & Sanat
    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    fatma girik vefat

    Fatma Girik yaşamını yitirdi

    hayrullah-acar

    Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

    göbeklitepe

    Göbeklitepe her mevsim ilgi odağı

    şeyhmus diken

    Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

    masum süer nemrut

    Fotoğrafçı Masum Süer’in Nemrut fotoğrafı yılın tarih fotoğrafçıları arasında

    tekin çifçi

    Tekin Çifçi: Yazarın kalemindeki mürekkep beyaz kâğıda özgürce akmalı

    kerem serhatlı araştırmacı

    Kerem Serhatlı: Serhildana Şêx Seîd

    demirtaş şener özmen güncel sanat kürtçe

    “Demirtaş Kürt olduğu için yatıyor ama Türkçe yazıyor”

  • Sağlık
    amed sağlık platformu

    Amed Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete hayır!

    kemal bülbül covid-19

    Kemal Bülbül Covid-19’a yakalandı

    hekimler ttb

    Hekimler 8 Şubat’ta greve gidiyor

    ttb şebnem korur fincancı

    TTB: 10 yılda yurt dışına giden hekim sayısı 1405’e çıktı

    Covid-19

    Covid-19 Türkiye: 179 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 192 can kaybı

    sağlık Diyarbakır çocuk semt polikliniği

    Çocuk polikliniğinin kapatılması, corona virüsün etkinliğini azaltır mı?

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 203 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 30 bin 201 yeni vaka 188 can kaybı

  • Kadın
    tip kadınlar açıklama

    TİP’li kadınlar: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

    gülistan doku nerede

    Gülistan Doku nerede?

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Haziran raporu

    Bir günde 2 kadın cinayeti, 2 kadın da ağır yaralı

    diyarbakır şiddetle mücadele ağı raporu

    Diyarbakır’da bir yılda 11 kadın cinayeti

    kadın şiddet mücadele 25 kasım

    “Sadece 25 Kasım’larda değil her gün isyan ediyoruz”

    alevi kadın ana

    Alevi inancında kadın erkek eşittir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

  • Alevi Haberleri
    aabk

    Turgut Öker: Alevi hareketi sokaktan uzaklaştı

    aabk

    AABK 7. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi açıklandı

    alevi turgut öker

    AABK Kurucu Başkanı Öker: Alevi dünyasına Türkçü-İslamcı anlayışı egemen kılma operasyonu

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    celal fırat

    “Cemevleri Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir”

    alevi paket

    ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın görev ve yetkileri açıklandı

    alevi kurumlar

    Alevi kurumlarından Erdoğan’a: Aleviler vardır, Alevilik haktır

    alevi

    Alevi gazeteci Demir’den İzzettin Doğan’a sert eleştiriler

    sivas anması

    Sivas Katliamı 29’uncu yılında anılıyor

  • Gündem
    dersim

    Dersim’de çevre mitingi: Değerlerimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz

    Türkiye Yazarlar Sendikası açıklama

    Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Aksu ve Kabaş için açıklama

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    diyarbakır kasaplar odası

    Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı güven tazeledi

    diyarbakır barosu

    Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu açıklaması

    diyarbakir-barosu-gulistan-doku-ziyaret-dersim

    Diyarbakır Barosu’ndan Gülistan Doku’nun ailesine destek ziyareti

    askon cevdet nasıranlı

    Cevdet Nasıranlı: ASKON topluma karşı inandırıcılığını yitirdi

    hrant dink anması

    15’inci yılında Hrant Dink anması

    konda türkiye toplumu

    KONDA Türkiye toplumunun 10 yıldaki değişimine ayna tuttu

  • Ekonomi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 36,20 arttı

    diyarbakır bes

    Diyarbakır’da kamu emekçileri bodro yaktı

    konut tüik

    2021 yılında 1 milyon 491 bin 856 konut satıldı

    gübre ziraat odaları

    “Gübre fiyatlarına dur denilmeli”

    işsizlik tüik

    TÜİK: Kasım ayında işsizlik yüzde 11,2

    2021 yılında yatırımcılara en çok dolar kazandırdı

    memur emekli zam

    Memur ve emekli zammı yüzde 30,95’e çıkarılıyor

    tarım tüik

    Aralık 2021 Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı

    Yeni elektrik zamları kapıda

    Elektrik fiyatlarına yeni zam

  • Politika
    diyarbakır deva partisi

    Diyarbakır DEVA Partisi’nden “Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı” ismine veto

    tip diyarbakır

    TİP Diyarbakır İl Başkanına saldırı kınandı

    ihracat

    2021 yılında toplam ihracat 225 milyar 368 milyon dolar

    kkp

    Kürdistan Komünist Partisi’nden yeni yıl mesajı

    hdp yeni yıl mesajı

    HDP Eş Genel Başkanlarından yeni yıl mesajı

    hak par

    HAK PAR Genel Başkanı Epözdemir’den yeni yıl mesajı

    türk lirası

    Erdoğan: Türk Lirası ile hareket edeceğiz

    erdoğan

    Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de, cibilliyetinizi de iyi biliyoruz

    roman meclis

    Romanların sorunları meclis gündeminde

  • Dünya
    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    celal fırat adfe

    Alevi Dernekleri Federasyonu elektrik faturası ödemememe kararı aldı

    Burkina Faso

    Burkina Faso’da darbe

    işsizlik tüik

    TÜİK işsizlik azaldı dedi, inanırsanız

    ali kenanoğlu

    Cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın

    almanya seçimleri

    Almanya seçimlerinde sandıktan koalisyon çıktı

    yumurta zam

    Yumurta yüzde 50 zamlandı

    pencsir

    Taliban Pençşir’de sert kayaya tosladı

    DSÖ, yeni Kovid-19 dalgası uyarısı yaptı

  • Eğitim
    diyarbakır eğitim kar tatili

    Türkiye’de 21 ilde eğitime 1 günlük ara

    kuran kursu diyanet

    Diyanet ‘zorunlu Kur’an kursu’ planına açıklık getirdi

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    egitim sistemi

    ADFE: Eğitim sisteminde laiklik hakim kılınmalı

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Covid-19 eğitimi vurdu

    Covid-19 eğitimi vurdu

  • Kültür & Sanat
    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    fatma girik vefat

    Fatma Girik yaşamını yitirdi

    hayrullah-acar

    Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

    göbeklitepe

    Göbeklitepe her mevsim ilgi odağı

    şeyhmus diken

    Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

    masum süer nemrut

    Fotoğrafçı Masum Süer’in Nemrut fotoğrafı yılın tarih fotoğrafçıları arasında

    tekin çifçi

    Tekin Çifçi: Yazarın kalemindeki mürekkep beyaz kâğıda özgürce akmalı

    kerem serhatlı araştırmacı

    Kerem Serhatlı: Serhildana Şêx Seîd

    demirtaş şener özmen güncel sanat kürtçe

    “Demirtaş Kürt olduğu için yatıyor ama Türkçe yazıyor”

  • Sağlık
    amed sağlık platformu

    Amed Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete hayır!

    kemal bülbül covid-19

    Kemal Bülbül Covid-19’a yakalandı

    hekimler ttb

    Hekimler 8 Şubat’ta greve gidiyor

    ttb şebnem korur fincancı

    TTB: 10 yılda yurt dışına giden hekim sayısı 1405’e çıktı

    Covid-19

    Covid-19 Türkiye: 179 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 192 can kaybı

    sağlık Diyarbakır çocuk semt polikliniği

    Çocuk polikliniğinin kapatılması, corona virüsün etkinliğini azaltır mı?

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 203 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 30 bin 201 yeni vaka 188 can kaybı

  • Kadın
    tip kadınlar açıklama

    TİP’li kadınlar: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

    gülistan doku nerede

    Gülistan Doku nerede?

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Haziran raporu

    Bir günde 2 kadın cinayeti, 2 kadın da ağır yaralı

    diyarbakır şiddetle mücadele ağı raporu

    Diyarbakır’da bir yılda 11 kadın cinayeti

    kadın şiddet mücadele 25 kasım

    “Sadece 25 Kasım’larda değil her gün isyan ediyoruz”

    alevi kadın ana

    Alevi inancında kadın erkek eşittir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Piryol.com
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar

Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

1 sene önce
Kültür & Sanat, Manşet
0
hayrullah-acar
Facebook'ta paylaşTwitter'da paylaş

Akademinin bilginin özel formlarda üretildiği yer olduğuna vurgu yapan Acar, “Aslında herkes kendisi ve hayat hakkında bilgi üretir. Bu da onların hakkıdır. Bu şekilde bilgi üretim sürecinde akademi dışında herkesin katılımı hayatın bilgisini çoğullaştırır ve farklı bakışları görme şansımız olur. Herkesin bilgi üretimi sürecine katılması da aynı zamanda felsefi üretimin yaygınlaştırılmasına yardım eder. Bu şekilde herkesin düşündüğü ve felsefe yaptığı bir toplumda yaşama şansına erişiriz” dedi.

Akademisyen-çevirmen Hayrullah Acar, akademik çalışmalarına dair, “Fildişi kulelerinde oturanlara değil içinden geldiğimiz kendi halkımıza hizmet etmek için çabalıyoruz” diye belirtiyor.

hayrullah acar akademisyen
Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi akademisyen-çevirmen Hayrullah Acar

Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi akademisyen-çevirmen Hayrullah Acar, “mektepli” Kürdologların yetişmesinde özverili çalışmalarıyla öne çıkıyor.

Tek Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü ve enstitüsü olarak hazımsızlıklarla yüz yüze kaldıklarını ifade eden Acar, akademik bir kurum olarak dönemin zıt siyasal kutupları arasında en büyük sıkıntıları çektiklerini belirterek, “Bu dönemde ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildik. Bizler her ne kadar işimizi yapsak ve kimselere yaranma gibi bir dert içinde olmasak da, kavga hep bizim sahamızdaydı. Biraz abartılı olabilir ancak her şeye rağmen Mardin Kürdoloji çalışmaları alanında dünyada önemli bir akademik çekim merkezi haline geldi. Şimdiye kadar 1500’ü aşkın tezsiz yüksek lisans öğrencisinin yanısıra 200’e yakın tezli yüksek lisans ve bir o kadar da lisans mezunu öğrenci yetiştirdik” dedi.

Eğitimci yazar Metin Aydın, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi akademisyen-çevirmen Hayrullah Acar ile akademik kariyeri, yazdığı kitapları, Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde açılan “Yaşayan Diller Bölümü” serüveni, başka dillerden Kürtçeye kazandırdığı çeviri eserleri ve Kürt aydınları üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Hayrullah Acar kimdir?

Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim üyesi akademisyen-çevirmen Hayrullah Acar, kendisini şöyle tanıtıyor: “Birçok Kürt gibi, doğduğumda zamanında nüfus kaydı yapılmadığı veya çeşitli nedenlerle ihmal edildiği için nüfus görevlilerinin inisiyatifleriyle verilen klasik bir doğum tarihine ben de sahibim: 1.1.1967. Bu tarihin ay ve günü zaten doğru değil, yılından da emin değilim. Muhtemelen bunun 1968 yılı olması lazım. Savur’a bağlı Sürgücü (Awîna)’da doğmuşum ve ilk çocukluğum burada geçmiş. Babamın vefatıyla verildiğim Mardin Çiftlik Yatılı Bölge Okulu’nda ilk ve ortaokulu okuyup, 1988 yılında liseyi Diyarbakır’da bitirdim. Aynı yıl sağlık memuru olarak Rize’ye atandım. 1989’da Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi bölümünü 3. yılında bırakarak, bu defa Ankara Üniversitesi DTCF Fars Dili ve Edebiyatı bölümünü 1996’da tamamladım. 1998 yılında Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri Bölümü’nde akademik kariyerime başladım. Burada yüksek lisansımı bitirdikten sonra yine Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde 2003yılında başladığım doktora eğitimimi 2008’de tamamlayarak tekrar Diyarbakır’a döndüm. 2010 yılında dönemin siyasal şartlarında ilk defa Mardin’de kurulan, Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü, ardından Edebiyat Fakültesi bünyesinde kurulan Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğretim üyesi olarak başladığım akademik kariyerime devam ediyorum. Evliyim ve üç kız çocuğu babasıyım.”

‘İsmini ilk duyduğum politik manada Kürt kişilik Şıvan Perwer’di’

Akademisyen-çevirmen Acar, Fars Dili ve Edebiyatından Kürt Dili ve Edebiyatına yönelişine ilişkin süreci şöyle özetliyor: “Farsçaya olan sempatim üniversitede bu bölümü seçmemde etkili oldu. Fakat içimde Kürtçeye karşı olan ilgi, zaman zaman küllense de sönmeden hep bir köz olarak var olageldi. Kendimi bildim bileli okumaya meraklı, kitapla haşırneşir biriyim. Kürtçe elime aldığım ilk kitap Cegerxwîn’in “Sewra Azadî” adlı divanıydı. Allah selamet versin, Diyarbakır’da okuduğum sağlık koleji ya birinci ya da ikinci sınıfında bir hocamızda görmüştüm. Esrar, eroin gibi saklıyordu kitabı. Yıl 1984; askeri cuntanın etkisi her tarafta kendisini hissettiriyordu. Bir arkadaşımız, güvendiği bir kırtasiyede eline geçen kopyanın kopyası, silik, yazıları zor okunan Kürtçe tek tük eserleri fotokopiyle çoğaltıp bize de bir nüshasını veriyordu. Kendi imkânlarımla okuyup anlamaya çalışıyordum. Aslında bu “uyanış”ın kökleri daha da eskiye dayanıyor. Yatılı okulda ismini ilk duyduğum politik manada Kürt kişilik Şıvan Perwer’di. Ayrıca, farkında olmadığımız bu kimliğimizi henüz ilkokul dördüncü sınıfta hakaret amacıyla bize öğrettiler! Sınıf öğretmenimizin hazır olmadığı bir günde, dersler boş geçmesin diye sınıfa giren öğretmen –kendisi dindar biri olmamasına rağmen- din dersinde hiç unutmam, birdenbire şöyle söze girdi: “Vatanını seven her insan Cennet’e girecek. Ben de vatanını, milletini seven biri olarak elbette cennet’e gireceğim. Fakat siz Kürtler bölücü olduğunuz ve bu vatanı sevmediğiniz için Cehennem’e gireceksiniz.” Şimdi bu yaştaki çocuklar bu meseleyi nasıl anlasın! Çocuk aklımla kendi kendime, “Tamam, biz her ne kadar Kürtçe konuşsak da zaten Türk değil miydik?” Demek ki biz Türk değilmişiz ve Kürdmüşüz. Daha sonra buna ilave olarak dışımızda esen kuvvetli sol politik ortamın etkisiyle çocuk olsak bile aidiyetimizi hatırlatan bu söylemlerin atmosferinde büyüdük.”

hayrullah acar akademisyen çevirmen
Akademisyen Hayrullah Acar

‘Nûbihar dergisi mektep görevi görüyordu’

Acar, yükseköğrenim yıllarına dair de anlatımını şöyle sürdürdü: “Dicle Üniversitesi’nde Fars Dili ve Edebiyatı’nda başladığım akademik hayatımın ilk yıllarında, alanımla ilgili çalışmaların yanında Kürtçe yazılar da yazar, Farsça ve Türkçeden Kürtçeye tercümeler yapar, o sırada 1992yılından beri çıkmakta olan Nûbihar dergisine gönderirdim. (Bu arada Nûbihar dergisinin hem benim üzerimde hem de bugün Kürt kültür hayatının farklı kesimlerinde eserleriyle yer alan yüzlerce kişinin yetişmesinde gerçek manada bir mektep görevini gördüğünü belirtmek lazım.) Mesai arkadaşlarım bu yayınları masamda gördüklerinde, “Yahu biz bunları evimizde bulundurmaktan korkuyoruz, sen üniversiteye getiriyorsun” diye takılıyorlardı. Bunları dile getirmemin amacı Kürdçe müktesebatımızın evveliyatını belirtmek içindi. Bu sırada yüksek lisans ve Ankara’da doktora eğitimini de bitirip tekrar Diyarbakır’a döndüğümde Mardin’deki oluşum yeni başlamıştı. Bu işi yüklenebilecek kadro arayışları devam ediyordu. Dicle Üniversitesinden değerli dostum Abdurrahman Adak ve Bilkent Üniversitesinde benim gibi doktorasını yeni bitiren Selim Temo arkadaşımızın çağrılarıyla üçüncü kişi olarak Mardin’e geçtim. Daha sonra yine Dicle’den rahmetli Kadri Yıldırım hocayı da Mardin’e gelmeye ikna ederek ilk çekirdek sayımızı dörde çıkardık. Tabi bu oluşumun kuruluşunda birinci derecede rol oynayan ilk Rektörümüz Serdar Bedii Omay’ın değerli çabasını en başta belirtmek lazım.”

Nûbihar
Ferhenga Pirzimanî, Nûbihar, 2012

‘Tek Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü ve enstitüsü olarak hazımsızlıklarla yüz yüze geldik’

Akademisyen Acar, Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesindeki dil çalışmalarına dair deneyimlerini ise şöyle aktardı: “Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde 2010 yılında kurulan Yaşayan Diller Enstitüsü, dönemin ülke siyasetine hâkim olan demokratikleşme ruhuna paralel olarak bu dönemin en somut adımlarından biri olarak kuruldu. Ardından yine bu enstitü kadar önemli, Edebiyat fakültesi bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü de kurularak ilk defa üniversite seçme sınavıyla bölüme öğrenci alındı. Dünyanın dört bir yanından, alanında başarılı olmuş seçkin bir akademik kadroyla lehte ve aleyhte gündemi sürekli meşgul eden bir kurum olduk. Ülkedeki yüzlerce üniversitede var olan yine yüzlerce Türkoloji ve diğer dillere ait akademik birimlerin yanında, kurulan tek Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü ve enstitüsü olarak hazımsızlıklarla yüz yüze geldik. Yani, akademik bir kurum olarak dönemin zıt siyasal kutupları arasında en büyük sıkıntıları biz çektik. Anlayacağınız bu dönemde ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildik. Bizler her ne kadar işimizi yapsak ve kimselere yaranma gibi bir dert içinde olmasak da, kavga hep bizim sahamızdaydı. Biraz abartılı olabilir ancak her şeye rağmen Mardin Kürdoloji çalışmaları alanında dünyada önemli bir akademik çekim merkezi haline geldi. Şimdiye kadar 1500’ü aşkın tezsiz yüksek lisans öğrencisinin yanısıra 200’e yakın tezli yüksek lisans ve bir o kadar da lisans mezunu öğrenci yetiştirdik. Bizden sonra diğer üniversitelerde açılan bölümlerden de çok sayıda öğrenci yetiştirildi.”

İhraçlardan dolayı akademik kadro yarıya indi

Yaşayan Diller Enstitüsü bünyesindeki çalışmaların Kürt yazın dünyasına katkılarını ise Avar, şöyle değerlendirdi: “Bu durum yazarından okuyucusuna ve yayıncısına kadar Kürtçe üzerindeki ölü toprağının atılması ve her alanda yüzlerce Kürtçe eserlerin üretilmesinin yolunu açtı. Mardin bu gelişimin en önemli merkezlerinden biri oldu. Fakat maalesef bu bahar havası aynı aşk ve şevkle devam etmedi. Dışımızdaki değişim ve demokratikleşmeye karşı olan mutaassıp hava ile sürecin hep böyle devam edeceğini düşünüp, bu baş döndürücü ilgiyle farklı gündemlere kapılıp giden dönemin üniversite yönetimi bu heyecanın kısa süreli olmasına sebebiyet verdi. Bugün akademik kadrolarımızın yarıdan fazlası ihraçlar ve sözleşmelerinin yenilenmemesi yoluyla azalmış durumdadır. Mezun ettiğimiz yüzlerce öğrencimiz ihtiyaç olmasına rağmen kadrosuz bırakılmaktadır. Fakat her şeye rağmen bu akademik süreç devam etmektedir.”

mardin artuklu üniversitesi kürdoloji
Mardin Artuklu Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi

‘Akademi hegemonya içerir’

Acar, akademiye bakışını ve akademik kimliğinin oluşum, gelişim sürecini ise şu sözlerle ifade etti: “Akademi bilginin özel formlarda üretildiği yerdir. Aslında herkes kendisi ve hayat hakkında bilgi üretir. Bu da onların hakkıdır. Bu şekilde bilgi üretim sürecinde akademi dışında herkesin katılımı hayatın bilgisini çoğullaştırır ve farklı bakışları görme şansımız olur. Herkesin bilgi üretimi sürecine katılması da aynı zamanda felsefi üretimin yaygınlaştırılmasına yardım eder. Bu şekilde herkesin düşündüğü ve felsefe yaptığı bir toplumda yaşama şansına erişiriz. Oysa akademi bilgiyi belli formlarda üreterek bilgi üretim sürecinde tekel kurar. Bu bakımdan akademi hegemonya içerir. Genellikle fildişi kulelerinde oturanlara hizmet eder. Bu nedenle akademinin içine yerleşen herkesin “hizmetkâr” olma riski yüksektir. Bundan kurtulmanın yolu da eleştirel yaklaşımlarla hegemonyadan kurtulmaktır. Bizim de çabamız bu yöndedir. Fildişi kulelerinde oturanlara değil içinden geldiğimiz kendi halkımıza hizmet etmek için çabalıyoruz.”

‘İrfan, modern iktidarların dar dünyalarına sığmaz’

Akademik birikimin zamanla oluştuğuna vurgu yapan Acar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Akademik perspektif her ne kadar önemli ölçüde lisansüstü programlarda şekillense de aslında hayat boyu birikerek oluşur. Üniversiter sistem içinde sağlık bilimlerinden dil bilimlerine uzanan yolculuğumda elbette birçok unsur almışımdır. Bununla birlikte bugün bulunduğum akademik konum itibariyle tamamen onlarla değil, aynı zamanda onlara rağmen de bazı unsurlar kattığımı görmekteyim. Kuşkusuz bunun önemli bir sebebi beslendiğim kaynakların akademiyanın dışına taşmasıdır. Doğu dillerini okumak irfanı okumaktır. Mevlana’yı, Hafız’ı, Xanî’yi, Melayê Ciziri’yi okumaktır. İrfan iktidara değil sadece hakikate mutidir. İrfan, modern iktidarların dar dünyalarına sığmaz. Hakikat deryalarında gezinir. Bu da kaçınılmaz olarak daha eleştirel bir perspektife sahip olmanıza neden olur. Yine yok sayılmış, itibarsızlaştırılmış ve ölüme mahkum edilmiş dilleri ve kültürleri çalışmak, onların varolma direnişlerine eşlik etmek akademik perspektifimizi belirliyor. Diğer branşlarda olduğu gibi Kürdoloji çalışmalarında da belirli bir alanda yoğunlaşmak, derinleşmek kişiyi daha derinlikli ve özellikli çalışmalara sevk edecektir.”

devlet-ve-insan
Devlet ve İnsan-Hayrullah Acar

“Mektepli” Kürdologlar yetişiyor

Çekirdek kadroda yer alan Kürdologların akademik eğitimden yoksun olmalarına karşın Kürdoloji alanında verilen eğitimlerin mektepli Kürdologların yetişmesine zemin sunduğuna değinen Acar, şunları söyledi: “Türkiye üniversitelerinin bazılarında Kürdoloji alanında lisansüstü eğitim veren enstitülerin eğitime başlaması “mektepli” Kürdologların yetişmesinin yolunu açtı. Hani meşhur  “Memlekette Oxford vardı da biz mi okumadık” söylemiyle bakılacak olursa; bugün Türkiye’de Kürdoloji bölümlerinin kuruluşunda yer alan çekirdek akademisyenlerin hiçbiri akademik manada formel bir Kürdoloji eğitimi almadı. Çünkü böyle bir kurum yoktu. Bahsettiğim kadronun tümü akademik kariyerlerini farklı disiplinlerde yaptılar. Bu akademisyenlerin memlekette Kürtçe yazıp çizmenin yasak olduğu dönemlerde bu alanda yazıp çizdikleriyle geniş bir müktesebat ortaya koymaları kendilerini “alaylı” kılan en temel özelliklerdir. Ama şimdi yavaş da olsa durum değişiyor. Kürt Dili ve Edebiyatı lisansını bitiren bir öğrenci aynı alanda yüksek lisansını ve doktorasını bitirip alanında uzmanlaşabiliyor. Bu şekilde eğitimlerini tamamlayan öğrencilerimizin sayısı gün geçtikçe artıyor. İşte size “mektepli” Kürdologlar. Gerçi bahsettiğim ilk nesil olan bizler her ne kadar farklı disiplinlerden geldiysek de doktora sonrası akademik derecelerimizi Kürdoloji alanında elde ederek akademik olarak Türkiye’de saff-ı evvelde (ilk safta) yer aldık. Yoğunlaşma meselesine gelirsek, bizim neslimiz yasaklı dönemde hangi konularda fahri olarak çalıştılarsa bu gün de resmi olarak aynı alanda çalışmalarına devam ediyorlar. Bu çerçevede ben de doğu dilleri/fars dili geçmişim itibariyle çalışmalarımı klasik Kürt edebiyatı tarihi, klasik metinler şerhi alanında yoğunlaştırmaya çalışıyorum. Ayrıca Kürt basın tarihi de ilgilenmeye çalıştığım diğer bir konu.”

‘Mevlana’nın etkisi yalnızca bir ulusla veya etnik bir kimlikle sınırlı kalmadı’

Akademisyen Acar, kitap çalışmalarına dair de şunları ifade etti: “MEB için Ortaöğretim Kürtçe Seçmeli Ders Kitabı olarak komisyon halinde hazırladığımız ve okullarda ders kitabı olarak okutulan 3 kitabın haricinde şimdiye kadar yayınlanmış dört kitabım mevcuttur. İlk kitabım, XIV. yüzyılda Azerbaycan / Şirvanşahlar döneminde yaşamış İbrahim bin Muhammedadlı bir yazar tarafından devlet yöneticilerine devlet yönetim felsefesi ile ilgili tavsiyelerde bulunan ve İslami edebiyat literatüründe Siyasetname/Nasihatname olarak yer alan doktora çalışmam, “Devlet ve İnsan Siyasetin İlkeleri, Yöneticilerin Vasıfları Adabu’l-Hilafe ve Esbabu’l-Hisafe” adıyla Büyüyenay yayınları arasında yayınlandı. İkinci kitap iseKürtçede çok dilli sözlük çalışmalarına mütevazi bir giriş mahiyetindeki ortak bir çalışmayla hazırladık… Hint-Avrupa dil ailesinden olan Kürtçe-Farsça-İngilizce dilleri arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları göstermek ve öğrenmeye yardımcı olmak amacıyla hazırladığımız kitabımız “Ferhanga Pirzimanî”, 2011 yılında Nûbihar yayınlarından okuyucu ile buluştu. Üçüncü kitap, Klasik Kürt edebiyatıyla ilgili son yıllardaki en büyük edebi keşiflerden biri sayılması gereken çalışma “Dîwana Şêx Ehmedê Feqîr”, 18. Yüzyılda Botan/Cizre Beyliği döneminde yaşamış ve varlığından Dîvan’ı yoluyla haberdar olduğumuz mutasavvıf ve âlim bir kişilik olan Şêx Ahmedê Feqîr adlı bir şairin eseridir. Divanın yer aldığı yegâne el yazma nüsha ne mutlu ki şairin aile kütüphanesinde başına bir şey gelmeden günümüze kadar ulaşmış. Bu Divan klasik Kürt edebiyatında bir kaç özelliğinden dolayı büyük bir kıymete sahiptir. Eser, Klasik Kürt edebiyatında Melayê Cizîrî ve Pertew Begê Hekkarî’nin divanlarından sonra mürettep divan kategorisinde günümüze ulaşan üçüncü divan olma özelliğine sahiptir. Yine, klasik Kürt edebiyatında bu eser müellif hattıyla günümüze ulaşan tek eserdir. Kürt edebiyatı için eşsiz bir hazine hüviyetindeki eserin Nûbihar yayınlarından çıkan baskısı bitmiş olmasına rağmen hakettiği ilgiyi gördüğünü düşünmüyorum. Son kitabımsa, 2021 Kasım ayında, yine Nûbihar Yayınları’ndan yayınlanan “Eşqname – 100 Xezelên Bijartî Yên Mewlana” isimli eserimizdir. Miladi 13. Yüzyılda yaşamış İranlı büyük şair ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rûmî’nin Divan-i Kebir ya da Divan-ı Şems-i Tebrizi adıyla da bilinen ve elli bin beyti aşkın muazzam eserinden tadımlık diyebileceğimiz 100 gazelinin manzum çevirisini içermektedir. Mevlana’nın etkisi yalnızca bir ulusla veya etnik bir kimlikle sınırlı kalmayarak, pek çok farklı milletlere ve coğrafyalara ulaştı. Eserleri dünya çapında onlarca dile çevrildi. Bu muazzam eseri Kürtçeye bir güldeste ile de olsa kazandırma motivasyonu ile yazdığımız eserinbaşında Mevlana’nın hayatı, eserleri, fikirleri ve poetik yönünü irdeleyen bölümle beraber, son kısımda şairin diğer bir klasiği olan Mesnevi’sinden ve rubailerinden seçmeler de yer almaktadır.”

Eşqname 100 Xezelên Mewlanayên Bijartî Nûbihar, 2021

‘Farsçadan Kürtçeye çeviri az’

“Eşqname” kitabının Kürtçeye kazandırılma sürecine ve edebiyat çevrelerinin söz konusu esere yaklaşımına dair ise Acar, şunları söylüyor:  “Bu kitabın ortaya çıkma fikri 2007-2008 yıllarına kadar geri gider. Doktora eğitimi döneminde DTCF’deki hocalarımız tarafından, değişik akademik ve kültürel etkinliklerin düzenlendiği Mevlana Araştırmaları Derneği adıyla bir dernek kurulmuştu. Dernekte her hafta Mevlana’nın Divan-ı Kebir’inden bir gazelin şerh edildiği bir program da vardı. Bu programda bazı hocalar işleyecekleri gazelin Farsça metniyle beraber Türkçe metnini bazıları nesren, bazıları da nazmen yazıp not kabilinden misafirlere veriyorlardı. O zaman bende de bu gazellerin Kürtçe manzum çevirilerini yapma fikri hâsıl oldu. İlk çevirdiğim gazeli “Bajarê Evînê / Aşk Şehri” adıyla Nûbihar’da yayımladım. O günden bu yana Nûbihar’ın her sayısında yayınladığım bir ya da iki gazel tercümesi, kitap teşkil edecek bir birikime ulaştı. İran klasiklerinden Kürtçeye yapılan çeşitli çeviriler olmakla beraber bunların sayısal olarak yeterli düzeyde olduğunu söyleyemeyiz. Dil itibarıyla akraba olduğumuz, ortak bir tarihi ve kültürel geçmişe sahip olduğumuz ve şairlerimizi dil ve kültürüyle büyük bir oranda etkilemiş bulunan Farsçadan Kürtçeye çok daha fazla tercümenin olması gerekirdi. Başlangıçtan günümüze kadar klasik tarzda eser vermiş pek çok Kürt şair, kendi ana dilinin yanı sıra Farsça ile de eserler kaleme almışlardır. Fakat Farsçadan Kürtçeye çevirilere baktığımızda bunun sayısının az olduğunu görmekteyiz. Son dönemlerde Mevlana’nın Mesnevisi, Hafız’ın Divanı, Sa’dî’nin Bostan ve Gülistan’ı, Şeyh Mahmud Şebüsteri’nin Gülşen-i Raz’ı, Hayyam’ın Rübaileri, Attar’ın Mantıku’t-Tayr’ından Şeyh San’an hikâyesi gibi eserlerden bazen kısmen, bazen tamamen Kürtçeye farklı kişilerden tercümeler yapılmış olsa bile Mevlana’nın Dîvan-ı Kebir’inden yapılan bu seçki Kurmanci’de ilktir diyebiliriz.”

‘Çevirilerimle ilgili eleştirilerin yüzde 95’inden fazlası olumluydu’

Çevirinin zorluklarını ise Acar şu sözlerle değerlendirdi: “Gerçekten farklı bir dilden, dünya edebiyatının en seçkin metinlerinden biri olan ve Fars edebiyatının zirvesinde yer alan bu gazelleri, yine şiir tadı ve ahenginde Kürtçeye çevirmek benim için kolay olmadı. Bu işte ne kadar başarılı olduğumuzu elbette bu işin uzmanları ve okuyucular takdir edecektir. Çeviri sanatı konusunda kalem oynatan bu işin erbablarının da dile getirdiği gibi şiir çevirileri, çeviri bilim ve çeviri eylemi açısından aktarılması zor, kimi zaman da imkansız olarak değerlendirilmektedir. Aslında bunu iddia etmek gayet doğaldır, çünkü şiir zaten başlı başına gerçekleştirilmesi zor olan bir sanat ve eylemdir. Dolayısıyla zor olan bir eylemi aktarmak, hele hele manzum olarak bu işe yeltenmek doğal olarak kolay olmayacaktır. Zor olan, bunu çeviride ortaya çıkartmak ve hedef dile layıkıyla yansıtmaktır. Kitapla ilgili geri dönüşler henüz kitap piyasaya yeni girdiği için yeterli düzeyde değilse de, çevirilerimin Nûbihar’da yayınlamaya başladığı 2008’den bu yana pek çok kişiden çok olumlu tepkiler aldım. Halen almaya devam ediyorum. Bunları bir an önce kitap haline getirip yayınlamam için çok dostlardan teşvikler aldım. Çevirilerimle ilgili eleştirilerin yüzde 95’inden fazlası olumluydu. Komik gelecek ama bu süre zarfında klasik fars edebiyatına aşina dostlardan bazı şiirler için “istek”ler bile aldım. Olumlu yaklaşanların ortak tepkisi, “Bu çevirilerde çeviri kokusu gelmiyor. Okuyan, sanki şair bunları Kürtçe yazmış.” şeklindeydi. Kalem erbabı, kişiyi teşvik edecek, ona cesaret verecek olumlu eleştiriyi vermede çokça cimri davranıyor. Bu durum herkesin bir cenahta “mevzilendiği” Kürt mahallesinde daha da kötü. Çıkan bir eser“senden” değilse görmezden gelinir, değerlendirilmez ve yok sayılır. Genel bir durum olmakla beraber “kırk kişiyiz kırkımız da birbirimizi tanırız” diyebileceğimiz Kürt çevresinde bu durum daha da göze batıyor. Nihayetinde kendi kitabım için söyleyecek olursam eleştiriler olumluydu.”

dîwanaŞêx- -hmedê- feqîr- nûbihar
DîwanaŞêx Ehmedê Feqîr, Nûbihar, 2016.

‘Dilimizin tasasını çekecek etkili ve devamlı bir kurumumuz yok’

Kürt edebiyatında çeviri eserler konusunda ise Acar’ın değerlendirmeleri şöyle: “Cumhuriyetin ilk yıllarında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel başkanlığında kurulan tercüme kurulunda doğudan batıya en temel klasikler Türkçeye kazandırıldı. Bu kurula başkanlık eden Nurullah Ataç’ın yanısıra Sabahattin Eyüboğlu, Sabahattin Ali, Enver Ziya Karal, Halide Edip Adıvar, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Vedat Günyol’un da aralarında bulunduğu pek çok yazar, devlet tarafından istihdam edilerek söz konusu dünya klasiklerini tercüme işine koyuldular. Altı yıl içerisinde Eski Yunancadan tutun, Latinceden, Fransızca, Almanca, Rusça, İngilizce, Arapça ve Farsçadan 496 eseri Türkçeye kazandırdılar. Bu eserlerin okunmasını teşvik amacıyla çok cüzi bir fiyatla satışını sağladılar. Dilimizin tasasını çekecek etkili ve devamlı bir kurumumuzun olmaması bu ciddi ve külfetli işin bir avuç “hamiyetperver”in şahsi çabası ve becerisine mahkûm kaldığını söyleyebiliriz. Doğrusu bu çeviri konusu bir makale hatta bir kitap konusu olabilecek geniş bir boyuttadır. Fakat özet bir tablo ortaya koyacak olursak şunları söyleyebiliriz: Kürtçede çevirinin geçmişinden sistematik bir şekilde bahsetmek sadece başka dillerden Kürtçeye yapılan çevirileri değil, Kürtçeden de başka dillere -varsa- yapılanları da konuya dâhil etmeyi gerektiriyor. Burada mevzubahis olan başka dillerden Kürtçeye yapılan çeviriler olmakla birlikte ikincisiyle yani Kürtçeden başka dillere yapılan çevirilere de genel bir bilgi olarak burada yer vermek istiyorum. İbn-i Vahşiyye olarak bilinen ve miladi 10.yüzyılda Endülüs Emevileri döneminde yaşamış Keldani asıllı bilgin Ebubekir Ehmed b. ‘Elîb. Hersîya en Nibtî, Şewqu’l-Musteham fî Me’rîfetiRumûzi’l-Eqlam adlı eserinde Bağdat’ta bir lahid içerisinde bulduğu ve Kürtçe yazılmış 30 eserden iki tanesini insanlık yararına Arapçaya tercüme ettiğini beyan eder. Bu eserlerden bir tanesi; hurma tarımı ile alakalı Îflahu’l-Kermwe’n-Nexl; diğeri de yer altı sularını tespit yöntemleri ve bunu tarımda kullanmayı konu edinen Tesbîtu’l-Mîyah adlı eserler Kürtçeden başka dillere yapılan en eski tercümelerdir. Bir diğeri, Nazmî mahlaslı Aşık Osman Efendi tarafından1866 yılında Kürtçeden Türkçeye yapılan ilk Mem û Zîn çevirisinden bahsetmek lazım.  Daha sonra aynı eserin iki farklı Türkçe tercümesinin daha olduğunu da belirtelim. Rusya’nın Erzurum konsolosu Alexandre Jaba, Molla Mahmudê Bazîdî’nin birçok eserini 1860’larda Kürtçeden Fransızcaya çevirmiştir. Nureddin Zaza Hawar dergisinde neşrettiği bazı hikayelerle beraber, 1968 yılında ölümünden bir yıl önce Mem û Zîn’i Fransızcaya çevirmiştir. Yine Mehmet Emin Bozarslan 1968’de aynı eseri Türkçeye çevirmiştir. Başka dillerden Kürtçeye yapılan tercümeler ise sadece edebi tercümelerden ibaret değil. Dini ve tarihi pek çok tercümeleri de bu kategoriye ekleyebiliriz. Bu gün Türkçe, Arapça ve Farsçadan tutun İngiliz ve Amerikan edebiyatına; Ermeniceden tutun Yunanca ve Süryaniceye kadar daha pek çok dilden Kürtçeye bir hayli eser tercüme edilmiştir ve edilmeye devam etmektedir. Güçlü bir kurum ve sponsordan mahrum, bu kadar tercümenin yapılması işte bu bahsettiğimiz hamiyetli insanların şahsi fedakârlıklarıyla gerçekleşmiştir.”

‘Çeviri kültürler arası ilişkiyi sağlıyor’

Çeviri eserlerin Kürt dilinin gelişimine etkilerini de Acar, şöyle değerlendiriyor: “Farklı sosyal ve kültürel yapılara sahip toplumların birbirlerini tanımalarının farklı yolları vardır. Çeviri faaliyeti kültürler arası ilişkiyi sağlayan bu yollardan biri olarak karşımıza çıkıyor. İlmi, teknik ve kültürel alanlardaki katkılarından dolayı, çeviri konusu, aşağı yukarı her medenî ülkede, üzerinde durulan edebî bir faaliyet türü olagelmiştir. Konuyu daha geniş çerçevede bir kültür öğesi olarak ele alanlara göre ise çeviri, “milletlerin uyanış devirlerine yaratıcılık kudretini veren” atılımcı bir çabadır. Bu noktada denilebilir ki eski Yunan uyanışının temelinde Anadolu, Fenike ve Mısır’dan yapılan çeviriler ne kadar etkili olmuşsa; İslâm uyanışının temelinde de Yunan, Nesturi ve Yakubî dil ve kültür havzasından Arap diline yapılan çevirilerin o kadar etkisi olmuştur. Halife Me’mun’un iktidarda olduğu Abbasilerin en parlak döneminde Bağdat’ta 830 yılında “Beytülhikme” adında bir tercüme okulunun kurulduğunu ve burada Yunanca ve Süryaniceden başta tıp, matematik ve felsefe alanlarında yüzlerce eserin Arapçaya tercüme edildiğini biliyoruz. Denilebilir ki farklı fikirlerin birbirine eklemlenerek ya da tabiri caizse birbirlerini dölleyerek yeni fikirler oluşturmasının temelinde yine çeviri faaliyeti bulunmaktadır. Kültürü ve medeniyeti ileri milletlerin düşünce, edebiyat ve sanat eserlerinin Kürtçeye çevrilmesiyle dilimiz ve kültürümüz gelişecek, bu tercümeler yoluyla okuyucular seçkin eserlerle yüz yüze getirilerek yazarların daha kaliteli eserler yazmaları sağlanarak, daha gelişmiş ve modern bir edebiyatın kurulmasının yolu açılmış olacaktır. Çünkü farklı toplumların değeri herkesçe kabul görmüş ölümsüz eserlerinin bilinmesi ve yaygınlaştırılması manasındaki tercüme hareketinin faydalarını inkâr etmek ya da küçük görmek mümkün değildir.”

‘Kürt dili kültürü ve edebiyatı ile ilgilenen çok değerli bir akademik kadromuz var’

Kürt dili üzerine çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Acar, son olarak şunları kaydetti: “Öğrencilerimizi donanımlı yetiştirme yolunda imkânlarımız ölçüsünde elimizden geleni esirgemeyeceğiz. Kürt dili kültürü ve edebiyatı ile ilgilenen çok değerli bir akademik kadromuz var. Ve hep birlikte kendi işimizi yapmaya hevesli ve azimliyiz.”

Etiketler: akademiHayrullah Acarkürdologkürdolojikürt dilimardin artuklu üniversitesi
Sonraki haber
su atıksu

2020 yılında su kaynaklarından 18,2 milyar m3 su çekildi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

En Son Haberler

Bilinç ve erdem

yazar mehmet kabadayı
14 Mart 2023
1

“Hakikat davasının yolcusu olup bilinçli ve erdemli yaşamaktan daha güzel ne olabilir ki?” DERVİŞ. Dona Zohar, “Kuantum Benlik” adlı eserinde,...

Daha fazla

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

yazar mehmet kabadayı
7 Mart 2023
0

“Bizim topraklarda önce Kadınlar uyanır, sonra Güneş doğar; çünkü Güneşi Kadınlar doğurur.” Ezidi Atasözü. 8 Mart’ı niçin işçi-emekçi kadınların mücadele...

Daha fazla

Alevilikte Hızır Tapımı

esat korkmaz
4 Şubat 2023
0

ÖZLEMİN ATLISI: HIZIREsat Korkmaz Hızır özlemin atlısıdır bir bakıma. Anadolu halk inancında Hızır, ulu bir ermiş kabul edilir. Ölümsüzlük suyu...

Daha fazla

Kendini bilmek

yazar mehmet kabadayı
18 Ocak 2023
0

"Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder." George ORWELL. İlkeli, ahlaklı, onurlu ve erdemli yaşamın...

Daha fazla

Haber kategorileri

  • Alevi Haberleri
  • Bilim
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kadın
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Manşet
  • Özel Haber
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

Basın & Yayın Terimleri

  • Ajans
  • Aktüalite
  • Amors
  • Asparagas
  • Bülten
  • Demarkaj
  • Dezenformasyon
  • Distraksiyon
  • Enformasyon
  • Muhabir
  • Propaganda
  • Reyting
  • Sansasyon

En Son Haberler

  • Bilinç ve erdem
  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
  • Alevilikte Hızır Tapımı
  • Kendini bilmek
  • Irène Mélikoff: Ölümün bize kötü kötü bakması bizim eserimizdir Anne

Biz kimiz

PİRYOL, Alevi haberlerini önceleyen güncel bir haber sitesidir. PİRYOL'un Alevileri öncelemesi diğer toplumsal kesimleri görmezden geldiği anlamına gelmez. Aksine, Aleviler başta olmak üzere tüm yok sayılan toplumsal kesimlerin sorunlarına duyarlıdır ve bunu yayın akışında titizlikle gözetir. PİRYOL, Pir Sultan Abdal'ın baş eğmez duruşunun yayın alanındaki günümüz temsilcilerinden biri olmanın azami çabasındadır.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Çerezler
  • İletişim

© 2021 Piryol.com "Son dakika ve güncel haber"

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Alevi Haberleri
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Politika
  • Dünya
  • Eğitim
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Kadın

© 2021 Piryol.com "Son dakika ve güncel haber"