DİTAM, “Kürt sorunu bağlamında Türkiye medyası projesi” ile çözüm sürecinde Türkiye medyasının durumunu tespit etmeye çalıştı.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi, “Kürt sorunu bağlamında Türkiye medyası projesi”ni tanıttı. DİTAM Başkan Yardımcısı Mesut Azizoğlu, projenin amacını, çözüm sürecinde Türkiye medyasının tutumunu toplumun algısında netleştirmek olarak özetledi.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM), “Kürt sorunu bağlamında Türkiye medyası projesi” tanıtım toplantısı yapıldı.
Toplantı açılış konuşmasını yapan DİTAM Başkanı Mehmet Vural, projenin Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği tarafından desteklediğini belirtirken, projenin amacına ilişkin olarak ise Kürt sorunun çözümüne yaklaşımda Türkiye medyasının yaklaşımını analiz etmek olduğunu ifade etti.

DİTAM Başkanı: Kürt sorunu halen çözülmedi
DİTAM’ın 2010 yılından beri toplumsal sorunların çözümüne ve toplumsal barışın sağlanmasına ilişkin çeşitli diyaloglar çerçevesinde siyasetin önde gelenlerini ve STK’ları buluşturduklarını ifade ederken CHP Genel Başkanının açıkladığı “Kürt sorununun artık çözülmesi gerekir” belirlemesine değinerek, “Yüz yıllardır Kürt sorunu Türkiye’de halen çözülmedi. Başlıca sorundur ve diğer sorunlarında anasıdır. İnsan hakları konusunda, barışında, adaletinde normal ekonomik göçlerinde bu sorun çözülmeden bütün bunların olmayacağını hepimiz bilmekteyiz. Umarım bu Kürt sorununu tartışmak veya çözmek niyeti çokta başarılı olmasa bile bir barışa yol açacak bir mertebeye gelir diye düşünüyoruz” dedi.

Türkiye medyasının toplumdaki algısını görünür kılmak…
Vural’ın ardından DİTAM Başkan Yardımcısı Mesut Azizoğlu projenin tanıtımı için söz aldı. Azizoğlu projenin amacını, “Toplumsal alanda çatışmalı konuların çözümünde olduğu kadar, bizzat çatışmalı durumun gelişmesinde ve derinleşmesinde medyanın rolü geçtiğimiz yüzyılın tamamında olduğu gibi bugün de önemli bir tartışma konusudur. Kürt sorunu da hangi boyutuyla ele alınırsa alınsın, medyanın bu sorundaki rolü tartışmanın ayrılmaz bir parçası olmuştur. DİTAM olarak bu konunun az çalışılmış bir boyutunu ele alarak araştırmayı önemli bulduk. “Kürt Sorunu Bağlamında Türkiye Medyası” konusuna, bu görece az incelenmiş noktadan eğilmeyi ve başta Kürt yurttaşlarınki olmak üzere, bölgedeki gazetecilerin, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin, hukukçuların ve aktivistlerin Türkiye medyasına ilişkin algısını görünür kılacak bir çalışma yapmayı tasarladık” şeklinde ifade etti.
‘Çözüm sürecinin sona ermesinde Türkiye medyasının rolü’
Diyarbakır’da üç ayrı çalıştay yapılacağını ifade eden Azizoğlu, Van, Mardin ve Urfa başta olmak üzere bölgedeki Kürt yurttaşlarla geniş ölçekli bir saha çalışması yürüttüklerini ifade etti.
Azizoğlu, saha araştırmasına ilişkin olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Saha çalışmamızın, özellikle çözüm sürecinin sona ermesinde Türkiye medyasının rolüne ilişkin Kürtlerin düşüncelerini ve medyaya ilişkin güvensizliklerinin nedenlerini daha derinlemesine kavramak bakımından çok yararlı olacağını umuyoruz. Öte yandan bölgede bu konuyla hak temelli mesleki ya da politik çalışmaları çerçevesinde ilgilenmiş isimlerle derinlemesine mülakatlar gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda ilkini önümüzdeki günlerde Diyarbakır’da yapacağımız üç ayrı çalıştay da düzenleyeceğiz. Bu çalıştaylarda gerek bölgeden gerekse ulusal medyadan temsilciler, hak savunucuları ve ilgili diğer kesimlerle bir araya gelerek çalışmalarımızın ön bulgularını değerlendireceğiz ve konuyla ilişkili deneyimlerin paylaşılacağı bir ortam sağlayacağız.”

‘Tarihsel hafızayı canlandırma çabalarına katkı sunmayı da hedefliyoruz’
Yapılan çalışmada medyanın Kürt sorunuyla ilişkili rolüne ışık tutmaya çalıştıklarını ifade eden Azizoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle 1990’lı yıllardan başlayarak tarihsel hafızayı canlandırma çabalarına katkı sunmayı da hedefliyoruz. En önemli hedefimiz ise, Kürtlerin ve Kürt sorununun bu medyada nasıl temsil edildiği gibi görece daha fazla incelenmiş bir konu yerine, sözü doğrudan kendilerine vermek ve Kürtlerin Türkiye medyası tahayyülünü ya da algısını mümkün olduğunca anlamaktır.”
Saha çalışması Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa’da yapıldı
Saha araştırması, çalıştaylar, raporlar m ve yayınlar şeklinde programlanan projenin saha araştırması bölümüne dair Azizoğlu “Araştırma, nicel ve nitel olmak üzere iki yöntemle yapılmıştır. Nitel yönden Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa gibi bölgedeki illerden STK temsilcileri, gazeteciler, aktivistlerden oluşan 50 kişi ile yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Nicel yönden ise yine Diyarbakır, Mardin, Urfa ve Van büyükşehirlerinde 600 kişiye yönelik rastgele ilkesiyle anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulguların analiz ve raporlanma çalışması devam etmektedir. Saha araştırması, Rawest Araştırma Şirketince yürütülmektedir” diye belirtti.
‘Türkiye’de toplumsal barış ve medya sorunu’
Azizoğlu, 02 Ekim 2021 tarihinde Diyarbakır, 23 Ekim 2021 tarihinde Van ve Kasım 2021 tarihinde Antep’te çalıştaylar düzenleneceğini belirtirken, çalıştay başlıklarını ise şöyle sıraladı:
-Çözüm Sürecinde Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı konulu saha araştırmasının ön bulguları,
-Türkiye’de toplumsal barış ve medya sorunu,
-90’lardan günümüze ve çözüm sürecinde Kürt coğrafyasında Türkiye medyasına ilişkin algıyı birlikte düşünmek,
-Barışın inşasında medyanın rolü-deneyim paylaşımları “
3 dilde yayınlar hazırlanacak
Azizoğlu, projenin raporlar ve yayınlar bölümüne ilişkin ise şöyle konuştu: “Çalıştay tartışmaları, saha araştırması analizi ve yapılan yüz yüze görüşmeler kapsamlı bir araştırma raporunun hazırlanmasına esas teşkil edecek ve bu rapor ilgili kamuoyuyla paylaşılacak bir yayın haline getirilecektir. Yayınlar, Türkçe, İngilizce ve Kürtçe olacak şekilde 3 dilde hazırlanacaktır.”
Çözüm sürecinde Türkiye medyasının durumunun tespiti
Türkiye’de medyanın durumunun genel hatlarıyla değerlendireceğini ifade eden Azioğlu, 1990’lı yıllardan itibaren mesleki faaliyetleri nedeniyle gazeteciler hakkında açılan davalar, soruşturmalar, yaşadıkları zorluklar, işsiz kalan gazeteciler ve belli başlı olayların da çalışmalarda gözden geçirileceğini söyledi. Azizoğlu, ayrıca çözüm sürecinde Türkiye medyasının durumunu tespit etmek amacıyla örnek olaylar seçilerek karşılaştırmalı haber çalışması yapılacağını söyledi. PİRYOL