PİRYOL- Dersim Barosu’na bağlı avukatlar Çemişgezek ilçesinde yapımı devam eden Tağar Çayı’ndaki Hidroelektrik Santrali (HES) ve regülatör çalışmalarına, cübbeleriyle yürüyüş yaparak tepki gösterdi.
Avukat Barış Yıldırım, İdare Mahkemesi’ne başvurarak projenin inşaatının, yürütmesinin durdurulması ve iptali talebinde bulunduklarını ancak inşaatın devam ettiğini belirterek, “Hukuksuzluktan vazgeçin” çağrısında bulundu.
Dersim’in Çemişgezek ilçesinde bulunan ve birçok yaban hayvanı ile endemik türe hayat veren Tağar Çayı üzerinde ÇED raporu olmadan HES ve regülatör için inşaat çalışması başladı.
26 Ağustos tarihinde Tağar Çayı Koruma ve Yaşatma Platformu’nun çağrısıyla Tağar Köprüsü’nde bir araya gelen yüzlerce kişi, inşaat çalışmasına tepki göstermişti.
Hukukçular tarafından suç duyurusunda bulunulurken, inşaat çalışması devam ediyor.
Dersim Barosu, yaşanan durumun hukuksuz olduğunu belirterek, baro binasında açıklama yaptı. Açıklamaya, Tağar Çayı Koruma ve Yaşatma Platformu üyeleri, baro üyesi avukatlar, çevreciler, STK’ler, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve siyasi parti yöneticileri destek verdi.
“TAĞAR NEHRİNDE KAÇAK BİR HES İNŞAATI SÜRDÜRÜLÜYOR”
Dersim Barosu Başkanı Avukat Doğukan Kudat, baro olarak hukuksuzluğun karşısında olacaklarını ifade etti.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Barış Yıldırım da, projenin hukuksuz olduğunu belirterek, “Çemişgezek ilçesindeki Tağar nehrinde kaçak bir HES inşaatı sürdürülüyor. Şimdi regülatörü ve HES projesinin regülatörü yani su alma yapısı, iletim tüneli, yükleme havuzu ve santral binası, 2872 sayılı çevre kanununun 10. maddeye aykırı şekilde yapılıyor. Çevre Kanunu çevresel etki değerlendirilmesi süreci tamamlanmadan yapının ihalesi yapıldı ve çalışma başlatıldı” dedi.
“İNŞAAT DERHAL DURDURULSUN”
İdare Mahkemesi’ne başvurarak projenin inşaatının, yürütmesinin durdurulması ve iptali talebinde bulunduklarını aktaran Yıldırım, şunları dile getirdi:
“Yargılama süreci devam ediyor. Anayasanın 56. maddesi devletin çevreyi korumakla yükümlü olduğunu söyler. Anayasanın 63. maddesi devletin kültür ve tabiat varlıklarını korumakla yükümlü olduğunu söyler ki dünyada bir ilçe merkezinde en fazla yaban keçilerinin popülasyon bulduğu yer. Kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu hükümlerine göre taşınmaz kültür varlığı olarak teşkil edilmiş tarihi Tağar Köprüsü bulunuyor. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine göre tescil edilmiş tarihi Tağar Köprüsü ve Urartu İn Delikleri Derviş hücreleri bulunmakta ve buralar birinci derece arkeolojik sit alanı ve yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yani ülkemizin tarafı olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi hükümlerine göre kesin koruma altında bulunan, yaban keçisi su samuru gibi türlerin yaşam alanıdır. Bu proje sahası aynı zamanda korunma sahasında. Buradan derhal çevre kanunu onuncu madde, çevresel etki değerlendirilmesi yönetmeliği, on dokuzuncu madde çerçevesinde bu inşaat faaliyetinin derhal durdurulması gerekiyor.”
Açıklamanın ardından avukatlar cübbelerini giyinerek ‘Tağar özgürdür, özgür akacak’ sloganlarıyla Sanat Sokağı’na yürüdü ve oturma eylemi gerçekleştirdi. (Kaynak: PİRHA)