PİRYOL- Şırnak’ın Silopi ilçesinde pamuk hasadı başladı. Artan girdi maliyetleri nedeniyle dertli çiftçilerden Recep Kavak, “Ekim alanları her yer yıl daralıyor. Artık traktörlerimizi satacak duruma geldik” dedi.
Şırnak’ta Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) 5 bin 34 kişi bulunurken, kent toplamında bir milyon 65 bin 15 dekar tarım alanı bulunuyor. Bu alanın yaklaşık 55 bin dekarında yıllık 45 bin ton pamuk üretimi yapılıyor. Kentte en çok tarımsal üretimin yapıldığı Silopi ilçesinde pamuk hasadı başladı. Ancak mazot ve gübre pahalılığı nedeniyle artan girdi maliyetleri nedeniyle dertli olan çiftçiler kara kara düşünüyor.
Silopi ovasında tarım yapmak için ailesiyle birlikte 14 yıl önce Batman’dan gelen Recep Kavak, bu yıl bin 200 dekar pamuk ektiklerini söyledi.
DÖNÜM BAŞINA 10 BİN TL
Ocak ayından başlayıp Nisan ayına kadar toprağı ekime hazırladıklarını anlatan Kavak, ektikleri pamuğu Eylül-Ekim ayında hasat ettiklerini belirterek “Bu yıl biraz kötü başladık. Ekimi yaptıktan sonra dolu vurdu. İki defa tohum atmak zorunda kaldık. İşe başladığımız zaman tarla kiraladık. Sulu ve kuru tarla olmak üzere bazı yerleri 3 bin TL bazı yerleri 5 bin TL’ye kiraladık. Ardından toprak sürümüne başladık. İlk önce kaba sürüm, ardından sürülen toprağı ufaltmak için ikinci sürüm, sonrasında tırmık ve tapan dediğimiz sürümler yapıldı” dedi.
Girdi maliyetlerinin pahalılığına değinen Kavak, “Artan girdi maliyetleri nedeniyle dertliyiz. Bir litre mazot 44 TL olmuş. Her sürüm için ayrı traktör, traktör için şoför, mazot derken maliyeti baya yükseliyor. İlk tohumu atana kadar dönüm başına 10 bin TL masraf gidiyor. Bu yıl 1 ton tohumun fiyatı 110 bin TL’ydi. Her dönüme 3 kilogram atılıyor. Tohumu tarlaya attıktan sonra bu sefer ilaçlamalar başlıyor. İlacın kutusu 20 litredir ve 50 dönüme yetiyor. Bu ilacı geçen yıl 3 bin TL’ye aldık. Bu yıl ise fiyatı 5 bin TL’ye çıktı. Yine tohum atmadan öncede freze adlı bir ilaç atıyoruz. Bu ilaçta yine geçen yıla oranla yüzde yüze yakın bir artış var” diye konuştu.
‘EKİM YAPTIĞIMIZ ALANLAR DARALIYOR’
Tarlaya tohum atıldıktan kısa bir süre sonra traktörlerle çapa yapmaya başladıklarını ifade eden Kavak, “Biraz daha bekledikten sonra ikinci çapayı yapıyoruz. Pamuk biraz büyüyünce bu sefer gübreleme işlemine başlıyoruz. Her dönüme yaklaşık 100 kilo gübre atıyoruz. Gübrenin tonunu bu yıl 17 bin TL’ye aldık. Gübreden sonra sulama kanalları açıyoruz. Sulama başladıktan sonra bu sefer yeni ilaçlar atıyoruz. Haşere, tahta kurusu, kırmızı örümcek gibi yaklaşık 8 farklı ilaç atıyoruz. Bunların hepsi ayrı ayrı masraf” ifadelerini kullandı.
Bu yıl dekar başına ortalama 400-450 kilo hasat aldıklarını söyleyen Kavak, pamuk toplamak için dönüm başına biçerdöverlere bin 500 TL verdiklerini aktardı. Pamuğun satış fiyatının 22 TL olduğunu dile getiren Kavak, “Bu yıl hasattan alacağımız parayla seneye aynı ekimi yapamayacağız. Her sene bir önceki seneye göre ekim yaptığımız alanı daraltıyoruz. Kazandığımızın büyük bir kısmı borca gidiyor. Böyle devam ederse yakında traktörlerimizi satmaya başlayacağız” dedi.
‘DEDAŞ ALIYOR’
Devlet tarafından yapılan desteğin Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’ye (DEDAŞ) gittiğini kaydeden Kavak, “Devletin tarım politikası değişmediği sürece dışa bağımlı olmaya devam edecek. Pamuğu sulamaya başladığımızda çoğu yerde kuyu suyu kullanıyoruz. Her bir kuyuya günlük 3-4 bin TL elektrik gidiyor. Devletten gelen destekleme direk sulamaya gidiyor ve hatta bazen üzerine koyup veriyoruz. Durum böyle olunca giderek insanlar ekimden uzaklaşıyor. Önceki yıllarda Silopiya ovasında ekili olmayan toprak görülmezdi. Bu yıl tarlalar boş kaldı. Çünkü masraflar çok yüksek. Tarım yapılmadığı zaman ekonomi daha da kötü olacak. Her şey dışa bağımlı olacak. Bunun önüne geçilmesi için çiftçinin emeğinin karşılığını alması gerekiyor” diye belirtti.
‘KİMSE TARLASINI EKEMEYECEK’
Pamuk tarlasındaki hasadı biçer ile toplayan Ramazan Kavak da bütün maliyetlerin dolar endeksli olmasından kaynaklı zararın olduğunu söyledi. Kavak, “Ekilen pamuk el yordamıyla toplanamaz. Elle toplanan ürünün yüzde 30-35 oranında firesi çıkıyor. Fakat makinayla toplanan ürün hem kısa zamanda toplanıyor hem de hiç firesi olmuyor. Biçer tarlaya girdiği zaman pamuğu topluyor, tartıyor ve balyalar halinde poşetlere sarıp taşımaya hazır hale getiriyor. Bir dönümü bin 600 TL’ye topluyoruz. Biçer, günde bin litre mazot yakıyor. 7 günde 200 litre gres yağı yakıyor. Bir varil yağ ise 20 bin TL’dir. Bunun yanında motor yağı var. 15 günde bir motor yağı ve filtreleri değişiyor. Bunun da maliyeti 30 bin TL’dir. Toplanan pamuğu balya yapmak için kullanılan orijinal naylon bin 500 dolara alınıyor. Maliyeti çok yüksek olduğu için bizde yan sanayi alıyoruz. Böylelikle bu masraf kalemi yarı yarıya düşüyor. Bir top naylondan 24 balya çıkıyor. Maliyetler artıyor fakat ürün satışı ve satış fiyatları düşüyor. Böyle giderse kimse tarlasını ekemeyecek” diye konuştu. (Kaynak: MA)