Dersim Düzgün Baba Cemevine dikilmesi engellenen Hasret Gültekin Heykeli tartışmasına Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) de katıldı.
DAD Genel Merkezi adına yapılan açıklamada, heykelin Düzgün Baba Cemevine dikilmesine ilişkin görüşlerinin, “Düzgün Baba veya bir başka ziyaretgâhımıza heykel dikilmesine kutsal mekânla ilgili ileride olabilecek tartışmaları görerekten ve toplumsal geleneğimiz, inancımız gereği rızamız olmadığı” yönünde olduğu belirtildi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi, Dersim’de Düzgün Baba Cemevi bahçesine dikilmesi engellenen Hasret Gültekin heykeline ilişkin açıklama yaptı.
‘Algı operasyonu’ suçlaması
DAD açıklamasında, “Yaklaşık bir yıldır Düzgün Baba Cemevi ve Hasret Gültekin heykeli üzerinden tartışmalar yürütülmektedir. Bu tartışmalar Alevi edep-erkânı dışına taşırılmış olup merkeze Demokratik Alevi Dernekleri ve Düzgün Baba Cemevi yönetimi konularak adeta bir linç kampanyasına dönüştürülmüştür. Yola bağlı canların sorun ve meseleleri ele alış ve çözümleyiş yöntemi belliyken ciddi bir bilgi kirliliği yaratılmış, adeta bir algı operasyonuna dönüştürülmüştür. Birçok açıklama yapılmasına rağmen bu linç ve algı operasyonu derinleştirilerek sürdürülmüş, kurumumuzun halkımızdan ve diğer musahip kurumlardan tecrit edilme, yalnızlaştırma politikasına dönüştürülmüştür” ifadelerine yer verildi.
‘Kutsal mekana heykel dikilmesine rızalığımız yok dedik’
Heykelin dikilişi ve kaldırılışı süreçlerine müdahil olmadıklarının belirtildiği DAD açıklamasında, “Düzgün Baba Cemevi yönetimi tarafından heykelin açılışı için kurumumuza bilgi verilmesiyle bu durumdan haberdar olduk. Bu gelişme üzerine Düzgün Baba veya bir başka ziyaretgâhımıza heykel dikilmesine kutsal mekânla ilgili ileride olabilecek tartışmaları görerekten ve toplumsal geleneğimiz, inancımız gereği rızamız olmadığını belirttik. Kendileri tarafından da bu mekâna heykel konulmasını doğru bulmadıklarını, heykeli yaptıran ve mekâna getirten iş insanının ısrarlı tutumu nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını ve o bölgede ki Ocak evlatlarının, halkında rıza göstermediğini söylediler. Sonraki birkaç gün içerisinde heykelin önce dikildiğini, sonrasında halkın rıza göstermemesi nedeniyle kaldırıldığını öğrendik. Bu birkaç günlük gelişmelere fiili ya da telkin biçiminde bir dahiliyetimiz olmamıştır” denildi.
Hangi temaslar gerçekleştirildi?
Heykel meselesinin çözüme kavuşturulması sürecinde yapılan görüşmelere değinilen açıklamada şunlar dile getirildi: “PSAKD Genel Merkezi adına bir heyet gelerek Dersim ve Nazımiye ilçesinde birkaç günlük temas ve girişimlerde bulunmuştur. Bu heyette, PSAKD Genel Bşk. Yardımcısı ve Erzincan şube başkanı Erol Yeter, PSAKD İnanç Kurulu üyeleri Efe Engin, Hasan Doğan, Dersim PSAKD Şube bşk. Ali Ekber Kaya, PSAKD Sivas, Malatya, Varto şube başkanları bulunmaktaydı. Heyetin yürüttüğü çalışmalar neticesinde, Düzgün Baba Cemevinde bir Muhabbet Cemiyle bu meselenin görüşülerek çözüme kavuşturulacağı duyuruldu. PSAKD heyetinin organize ve çağrısıyla Düzgün Baba Cemevinde gerçekleştirilen bu Muhabbet Cemine; Ocak evlatları Pirlerimiz, Halk müziği sanatçımız Süleyman Yıldız, akademisyen-yazar Daimi Cengiz, Yaşar Kaya, Ali Tamaç (Kureyşan evladı) ve bölge halkının yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.”
Heykel konusunda nasıl bir karar alındı?
PSAKD heyeti tarafından oluşturulan divanda heyetten Efe Engin ve Hasan Doğan görev aldığının belirtildiği açıklamada, süreç şöyle özetlendi: “Erkânımız üzeri, Dar Gülbangı verilerek meydan açıldı. Divanda ki canlar “bu meydandan çıkacak karara herkes razı mıdır” söylemiyle çıkacak karara rızalık istediler. Tüm canlar çıkacak karara razı olacaklarını beyan ettiler. Demokratik Alevi Dernekleri adına Eş Genel Başkanımız Musa Kulu, Ziyaretgâhlarımıza heykel dikmeyi doğru bulmadığımızı fakat bu meydandan çıkacak karara razı olacağımızı belirtti. PSAKD heyeti, Ocak evlatları, kurum yöneticileri ve halktan katılımcılar neredeyse her can söz alarak görüş bildirdi. Saatlerce süren bu muhabbetin sonunda heykelin Düzgün Baba Cemevi veya çevresine değil de Nazımiye ya da Dersim merkezinde belirlenecek uygun bir mekâna dikilmesi, bunun için çalışmaların başlatılması kararı alındı. Bu kararlaşmanın oluşturulan komisyon tarafından ve katılımcıların da imzasıyla yazılı hale getirilerek basın metni biçiminde kamuoyuna deklare edilmesi kararlaştırıldı. Bu sırada PSAKD heyetinden Efe Engin ve Hasan Doğan canlarımız “genel merkezle telefon görüşmesi yapmamız gerekiyor” diyerek telefon görüşmesi için meydandan ayrıldılar. Kısa bir süre sonra geri gelerek bu karara uymayacaklarını ve imzacı olmayacaklarını belirterek meydanı terk ettiler.”
Rızlaık alındı mı?
Sorunun çözümüne dair girişilen çabalar ise açıklamada şöyle özetlendi: “DAD olarak; öncelikle Dersim’deki Ocak evlatlarını ve STK’ları ziyaret ederek, görüşmeler yaparak çözüm önerilerini ve katkılarını istedik. Özellikle Alevi Federasyonları ve bağlı kurumlarda hizmet yürütmekte olan Ocak evlatlarını da tek tek ziyaret ederek meselenin çözümü için tekrardan Cem olmayı önerdik. Bu canlarımızdan ABF Genel Bşk. Hüseyin Güzelgül (Kureyşan Ocağı evladı), Alevi Vakıflar Federasyonu Bşk. Celal Fırat (İmam Rıza Ocağı evladı), Alevi-Bektaşi Federasyonu İnanç Kurulu Bşk. Hasan Kılavuz (Sey Sabun Ocağı evladı), HBVAKV Genel. Bşk. Ercan Geçmez İle görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmelerde başta PSAKD genel merkezi olmak üzere, heykeli yaptıran iş insanı Sinan Samat, Hüseyin Mat ve Celal Fırat heykel ile ilgili Alevi camiasından ve Hasret Gültekin canımızın değerli eşi Yeter Gültekin canımızdan yetki aldıklarını beyan ettiler. Hatta PSAKD genel merkezi ve Sinan Samat Sivas Şehit ailelerini hepsiyle tek tek görüşüp rızalık aldıklarını beyan ettiler. Bize ulaşan bilgilere göre birçok ailenin bilgisi yoktur.”
DAD ve Dersim düşmanlığı mı?
Heykel meselesinin “Alevi ve Demokratik kamuoyuna “Sivas Şehitleri ve Hasret Gültekin canımız” karşıtlığı biçiminde yansıtılması vicdani ve ahlaki” olmadığına işaret edilen açıklamada, “Hasret ve Sivas şehitleri Yolumuzun, tüm süreklerimizin ve demokratik mücadele hattının değerleridir. Tartışmaz ve tartıştırmayız. Sivas’ta gerçekleştirilen saldırı sadece bir Alevi örgütlülüğüne değil, Aleviliğe, tüm Alevilere ve demokratik mücadeleyedir. Heykelin Dersim’e değil, Düzgün Baba Ziyaretine dikilmesi doğru bulunmamıştır. Buradan yola çıkarak adeta bir DAD ve Dersim düşmanlığı geliştirmeye çalışmak hangi aklın ürünüdür? PSAKD genel merkez dizeyinde aldıkları karar gereği üyeleri ve yöneticilerinin DAD üye ve yöneticileriyle görüşmemesi, etkinliklerine katılmamaları, beraber etkinlik yapmamaları bu kuralı ihlal edenlerin cezalandırılacağı kamuoyunca duyuldu” denildi.
Heykel Dersim’e sığmıyor mu?
Heykelin Düzgün Baba Cemevi bahçesine dikilmesine izin verilmemesine tepki gösterilen kimi açıklamalarda yer alan bazı ifadeler ise açıklamada şöyle eleştirildi: “Bir algı yaratmayı amaçlayan “heykel yıkıldı, heykel devrildi, bir depoya atıldı, Hasret’e Dersim’de de yer yok, Dersim’e de sığmıyor” gibi ifadeler ne kadar vicdanidir? Alevi ve demokratik kamuoyunda heykel meselesi üzerinden Harde Dewreş Dersim topraklarına, Ocaklarına ve kurumumuza dair kullanılan dil bir üst akıl ürünü müdür yada bir manipülasyon mudur? Yoksa bir görevlendirme midir? Ayrıca bu söylemlerle Koçgiri / Dersim hattının karşı karşıya getirilmesi tarihsel ve kültürel direniş hattına aykırıdır. Kurum olarak bu ayrıştırma müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir. Kurum ve yöneticilerimizin, musahip kurumumuz Düzgün baba Cem evi yönetiminin sürekli gündeme getirilmesi ötekileştirici hedef gösterici bir dil kullanılması inancımızın neresine sığmaktadır? Yolumuzun kemaletine uyuyor mu?”
‘Yol taşını yol kuşuna atma’
Heykelinin Dersim’den götürülmesi’nin kabul edilemeyeceğinin belirtildiği açıklamada, “Sadece Yolumuzun şehitlerinin değil, cümle mazlum ve hakikat ehlinin Dersim’de yeri vardır, tamamı bu topraklara ve yüreğimize sığar. Söz konusu bu yaşanmışlıkların bütün seyri boyunca kurum olarak yaptığımız bütün açıklamalar Alevi Hakikati, Yol Edep- Erkan dışında bir kelamımız asla olmamıştır ve olmayacaktır. Ancak bütün süreç boyunca başta PSAKD genel merkezi olmak üzere birçok alevi kurumu, yöneticileri, Alevilikle ilgili söz kuranlar hakkımızda kullandıkları sözler, iddialar, ithamlar, yakıştırmalar inancımızın kemaletine uymadığını belirtiriz. Çünkü yolumuz der ki “ YOL TAŞINI YOL KUŞUNA ATMA” bizler bu yolun talibi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı. PİRYOL