Para, tarih sahnesine M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu’da çıkmıştır ve ilk para Lidyalılar tarafından çekiçle darp edilerek basılmıştır. Günümüzde bu yüzden paranın üretim yerine darphane deniyor.
Para ilk zamanlar aynı senet gibi, çek gibi borca karşılık üzerinde yazılan değer kadar ödeme hakkı sahipliğiydi.
Para bu zamana kadar takas aracı ve ödeme taahhüdü (çek, senet) olarak kullanıldı. Paranın üzerinde Merkez Bankası Başkan ve Başkan Yardımcısının imzası vardır. Aynı senet, çek gibi.
Aslında 1975’e kadar basılan paranın karşılığı altın Merkez Bankasının kasasındaydı. Şimdi Dünyada hiçbir ülke Merkez Bankası altın karşılığı kadar para basmıyor.
Her ülke fiziki para olarak piyasada alışverişte kullanılan belli bir limitli parayı basıyor ama bunun yanında bilgisayar kayıtlarında, swiftlerde, akreditif’le, senet’le, çek’le, tahvil’le, bono’yla, VİOP ile (Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası Karşılıksız Para üretiliyor. Şu an gerçek mal karşılığının 1.000 (Bin) katı para piyasada dönüyor. Dünyada buhran olursa, kağıt para tuvalet kağıdı olacak. Örnek Venezuella.
ABD parası değer kaybedecek diye Ukrayna’yı kışkırttı, Rusya’da bu topa girdi. Sonuç savaştaki halk’ın başında patlıyor.
Tüccar zam için fırsatı yakaladı ve sistem’de bu fiyat artışına çanak tutuyor. Çünkü israf edilecek para vergi olarak geliri artıyor.
Halk’ın yüzde 70’i fiyat artışına karşılık emeğine (maaşına) zam yapamıyor.
BU sefer Vatan, Millet, Sakarya söylemi devreye giriyor. “Biz olmazsak dış güçler sizi ezer, bak Ukrayna halk’ı gibi perişan olursunuz” algısı oluşturuluyor.
Biz bize yeteriz. Şimdiye kadar siyasetçilerin hangi savaş çığlığına karşılık verdik.
Diyojen’in dediği gibi “Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz, bizim gelirimiz bize yeter, veremeyeceğiniz şeylerle hava basmayın”
Devlet sadece insanlar arası kişisel ve ticari ilişki kurallarını kanunlarla korumalı. Fırsatçı’ların, Yalaka’ların, Oligark’ların devletin kazançlarını, mal varlıklarını yağmalamalarına göz açtırmamalı. Eğitimli insanların değerini belirlemeli. Sağlık konularında birliğimizi sağlayıp, ucuz bedelle ve sağlıklı yaşam biçimi anlatımıyla halk’ın korunmasını sağlamalı.
Adil Kılıçaslan