Ülkeleri incelediğimde her yerde bilgili ve ticaret kültürüne uyum sağlayabilecek insanları ülkelerine davet ediyorlar.
Çıkardığım sonuç; çevresiyle uyumlu yaşam insanın artı değeri oluyor.
Ateistlerin bile din anlayışı var. Onlarda hayatın rastgele oluşmadığına, evrenin fizik, kimya ve biyoloji kurallarıyla oluştuğuna inanırlar. Bütün dinlerde Hûda’nın emirlerini yerine getiren melekler vardır.
Bütün dinler iyilik, kurallara uymayı dinin gerek şartı olarak kabul eder. En büyük sıkıntı her şeyin en doğrusunu ben bilirim düşüncesindeki din adamlarıdır.
Tek istedikleri sözlerinin tutulması, toplumun elit kesimi olmak, dünya nimetlerini sonuna kadar sömürmek.
Oysa hiçbir dinde böbürlenmek, kendini üstün görmek kabul edilmez. Herşeyin esası iyilik yöntemlerini, doğa (din) kurallarının esası fizik, kimya, biyoloji öğrenmektir. Fen bilimleri kuralların esasıdır.
Doğada (cennette) kötülük yoktur. Sistemi bozmaya çalışan insanlar afetlerin (cehennemin) sorumlusudur.
Düşünün atalarımız ne dağın tepesine ne ovaya ev kurdular. Oysa birkaç yüzyıldır depremden etkilenebilecek yerlere ev kuruluyor sonrada Hûda böyle istedi yalanına sarılıyorlar.
Kötülükleri (cehennemi) yapanlar insanlar. Başları sıkıntıya girince kurtarıcı arıyorlar. Oysa iyiliklere odaklansalar zaten mutluluk (cennet) yaşayacaklar.
Atalarımızdan gelen kültürün özü iyilik, yardımlaşma, öğrenme, paylaşma üzerinedir.
Demokrasi “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” anlayışı değildir. Kültürlü insanların bilgi paylaşırken eşitler arasında bilgi paylaşımını sağlamak, diğer insanlardan geri beslemenin sağlanmasıdır ve kararların doğruluğunun kontrolüdür. “Ben yaptım oldu” hiç değildir.
Ülkemizdeki durumları bu açıklamalara göre değerlendirmeniz, olumsuz sonuç, kötülük sağlayan durumların sorumlularını tespit etmeniz ve toplumun dışına atmanız dinlerin kuralları gereğidir.
Kültür değerlerini bilen ve yaşayan insanlar kuralları düzenleyebilir ve örnek uygulamayla hataları giderebilir.
Kuralları bozan kişilerle yaşamak kötülük (cehennem) tür. Kurallara uygun yaşayan insanlar birleşin, mutluluk ve ilerleme sizlerle olacaktır. Sakın para kazanmayı bu sisteme eklemeye çalışmayın çünkü paraya tapanlar herşeyi parasal düşünür.
Saygılarımla,
Adil Kılıçaslan
Baş Denetçi
Yazılarınızı ilgiyle okuyorum. Tarihsel süreçte insanlar korktukları ya da gizemlerini çözemedikleri şeylere inanma ihtiyacı duymuşlardır.Yine doğa olayları insan şeklinde tasvir ettikleri tanrılarla ifade edilmiştir. Politeist dinlerde somut olan tanrılar göksel dinlerde soyut kavramla açıklanmıştır.
Dinler doğru ama her şeyi ben bilirim diyen din adamları yanlış yapıyor diye bir eleştiri getirmeniz dinlerin geçirdiği evrimi ve dinlerin ortaya çıkışı konusunda doğru bir bakışa sahip olunmadığı izlenimi yaratıyor.
Elbette demokrasilerde ben yaptım oldu ya da her kesin aklına her geleni yapması olarak düşünülmesi yer bulmaz.
Bana göre yazının en sıkıntılı bölümü ‘Ülkemizdeki durumları bu açıklamalara göre değerlendirmeniz, olumsuz sonuç, kötülük sağlayan durumların sorumlularını tespit etmeniz ve toplumun dışına atmanız dinlerin kuralları gereğidir’ diye tanımladığınız insanları din kurallarıyla disipline etmeye dönük anlayışınız diye düşünüyorum.Doslukla.