PİRYOL- Diyarbakır’da, Narin Güran davasının ikinci günkü duruşmasında savunma yapan tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, “(Salim’e dönerek) Sen beni çağırdın, Narini bana teslim ettin. Niye yalan söylüyorsun. Ben Narin’i öldürmedim. Taşıdım cezam neyse razıyım” diye belirtti.
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin dava ikinci gününde devam ederken, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar önceki ifadelerini tekrarladı. Bahtiyar, “Narin’in cesedini Salim bana verdi” dedi.
NEVZAT BAHTİYAR: ‘AL BUNU PARÇA PARÇA HALİNDE KAYBET’
Diyarbakır 8. Ağır ceza Mahkemesinde bugün devam eden Narin Güran davasında, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı. Bahtiyar 12 dakika süren savunmasında, “Ben kesinlikle Narin’i öldürmedim. Taşıdım, cezam neyse razıyım ama cesedi Salim bana verdi. Kendisinin yüzüne de söylüyorum. ‘Al bunu parça parça halinde kaybet’ dedi. Bu suçu hepsi benim üzerime yüklüyorlar” dedi.
“BEN VAHŞİ DE DEĞİLİM”
Nevzat Bahtiyar savunmasında, Salim Güran’ın avukatının kendisine papağan ve vahşi dediğini belirterek, “Ben papağan değilim, papağan olsaydım ormanda yaşardım. Ben vahşi de değilim. Benim cesedi yukardan ahıra attığımı söylüyor. Niye yukardan atayım, arkada kapı var. Yukardan atsam biri beni görürdü. Niye oradan atayım” dedi.
“TAŞIDIM CEZAM NEYSE RAZIYIM”
Bahtiyar savunmasında, ailesi güvencede olmadığı için başta korkup yalan attığını da belirterek, “Cezaevine geldiler. Ailem cezaevine geldi. Güvencede olduklarını öğrenince doğruları söyledim. (Salim’e dönerek) Sen beni çağırdın, Narini bana teslim ettin. Niye yalan söylüyorsun. Ben Narin’i öldürmedim. Taşıdım cezam neyse razıyım. Onlar suçu üzerime atmaya çalışıyorlar. Onlara iftira atamam. Ne görmüşsem onu söylüyorum” dedi.
‘SUÇTAN KURTULMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ’ın müvekkiline dair ithamlarda bulunmasına tepki gösterdi. “Bir kişiye katil ya da buna benzer bir ithamda bulunabilmek için bir karar çıkmış olması gerekiyor” diyen Eryılmaz, “Bu davada benim müvekkilim ve diğerleri sanıktır. Dolayısıyla diğer sanıkların avukatların, müvekkilimize katil demesini etik bulmuyoruz. Aile içerisinde herhangi bir kişinin namusuyla ilgili savunma yapmadık ya da bunun üzerinde savunma mekanizma geliştirmedik. Biz şu ana kadar ne konuştuysak, belgelerle konuştuk. İftira attığımız söylemleri tamamen ahlaksızlıktır” dedi.
Sanıkların da müvekkilini suçlamasını kabul etmediklerini söyleyen Eryılmaz, “Yapabildikleri tek şey, ‘Cinayeti Nevzat işledi’ demek. Ellerinde ne bir delil var ne bir tanık var. Suçtan kurtulmaya çalışıyorlar. Dosya içerisinde o kadar çok delil var ki… Bir sürü delil sunduk” şeklinde konuştu.
SALİM GÜRAN’A İŞARET ETTİ
Güran ailesi sanıklarının katilin kim olduğunu bildiklerini ve “mağdur rolü” yaptıklarını söyleyen Eryılmaz, “Bir araya gelmişler, ‘Biz nasıl Enes’i bu işten çıkartıp, kurtarırız’ demişler. Ellerinden geleni yapmışlar. O kadar kişi 19 gün boyunca Narin’i aradı. Türkiye’nin en büyük kurtarma operasyonu yapıldı. Ona rağmen o kız bulunamadı. Neden bulunamadı? Narin aranırken, 95 sahte ihbar, 2 tane yangın, Narin’in terliğinin aynı rengi ve modelinde terlik bulma, gelen-giden arabalar, tanıkları, jandarmayı yanıltmak… Bu davranışlar olmasaydı, Narin 2-3 gün içinde bulunurdu. Bunlar Narin’in bulunmasını da istemediler. Bir kabahat işlediler ve o kızın bulunmaması için ellerinden geleni yaptılar. Bulunursa bile, ‘O zaman kadar deliller kaybolur, bize ait bir şey çıkmaz biz de bu işten yırtarız’ diye düşündüler. Ama umdukları gibi gitmedi” şeklinde konuştu.
‘SALİM NEVZAT’IN EVİNDE OLDUĞUNU BİLİYOR’
Salim Güran’ın komutanla yaptığı ilk konuşmada Narin’in kaybolduğu saate dair 15.00-15.30, daha sonra 16.00-16.30, en son da 17.00-17.30 saatini verdiğini belirten Eryılmaz, “Sürekli yeni saatler söyledi. Bu kadar delil karartmayı Nevzat için mi yapacaklar? Nevzat’ın bu aile için ne değeri var? Cinayetin oluş şekline baktığınız zaman ani gerçekleşen bir cinayet. Bir anlık olup, biten bir suç. Dolayısıyla ailenin içerisinde işlenen bir cinayet olduğu çok açık. Nevzat’ın buna ne katkısı olabilir? Nevzat aile içinde sevilmeyen bir adam. Bir sürü kişi varken neden Nevzat’ı çağırıp, cenazeyi ona verdi? O gün düğün için herkes gitmiş, sözde köyde kimse kalmamış. Köyde kimse kalmadıysa… Denilene göre aralarında su akmıyormuş, yedikleri içtikleri ayrı gitmiyormuş. Salim Nevzat’ın evinde olduğunu biliyor. ‘Buna ne desem yapar’ diyor. Nevzat’tan daha iyi kukla bulabilir mi?” ifadelerini kullandı.
‘SALİM İLE NEVZAT BİR AY İÇİNDE 45 DEFA KONUŞMUŞLAR’
Müvekkili Bahtiyar’ın ifadesinin “itibar görebilecek tek ifade” olduğunu savunan Eryılmaz, baz raporlarına güvenmediklerini ve bu nedenle kabul etmediklerini söyledi. Bilirkişi raporlarının sahte olabileceğini öne süren Eryılmaz, “Bu raporun hükme esas alabilecek nitelikte bir hukuki belge olduğunu kabul etmiyoruz” dedi. Eryılmaz, “Jandarma kamera kayıtlarını inceledikten sonra kırmızı arabanın sahibine bakıyorlar. Sahibi, Nevzat Bahtiyar’ın oğlu çıkıyor. Oğlunu almaya gittiklerinde ‘Oğlum değil beni arıyorsunuz’ diyerek, teslim oldu. Yatağın altında yakalanmadı yani. Diğer mevzu Salim ile Nevzat bir ay içinde 45 defa konuşmuşlar. Bu 2 günde bir konuşmaya tekabül ediyor” diye kaydetti.