Diyarbakır’da maske kullanımının denetlenmemesi, tedbirlerin uygulanmasının vatandaşın insafına bırakılması kentte salgınla mücadeleyi zafiyete uğratıyor.
Diyarbakır’da adı konulmamış bir serbestlik var. 1 Temmuz’da başlayan kontrollü normalleşmeden bu yana kentte maske kullanımı konusunda ciddi bir zafiyet söz konusu. Dışarıda maske denetiminin hemen hemen hiç yapılmadığı kentte toplu alanlarda, çarşı, pazar ve sokakta maske kullanmayanlar çoğunlukta. Maske kullanan yurttaşlar olsa da birçok yurttaş ise maskesini yanında aksesuar niyetinde bulundurmakla yetiniyor.

Diyarbakır’da maske takılmaması yönünde bir karar yok ama denetim de yok
Diyarbakır İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu 27/06/2021 tarihli kararı ile 1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak şekilde kademeli normalleşme sürecinin üçüncü etabının yürürlüğe gireceğini duyurmuştu. Kurulun o tarihten sonra yayınladığı 3 kararda ise aşılama süreçleri ve en son kararında ise okulların açılmasıyla birlikte kentte ikili eğitim yapılan okullardaki ders sürelerinin 30 dakikaya düşürüldüğüne ilişkindi. Yani, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu ne Haziran sonu itibariyle yayınladığı kararında ne de sonraki 3 kararında da dışarıda maske takma zorunluluğunu kaldıran herhangi bir kararı yok. Ama her ne hikmetse kentte maske kullanımı konusunda olağanüstü bir rahatlık söz konusu. Öyle ki, maske takılması adeta vatandaşın kendi inisiyatifine ya da insafına bırakılmış bir konu. Çünkü kentte maske denetimi konusunda herhangi bir faaliyet söz konusu değil.

İkili eğitimde ders süresi 30 dakika
Kentteki aşılama oranının Türkiye ortalamasının altında olması ve özellikle ikinci doz aşılamada yüzde 40 dolayında bir oranda bulunulması salgın riskinin devam ettiğinin en açık göstergesidir. Öte yandan okulların açılması ile yıkılan okullardaki öğrencilerin başka okullara kaydırılmasından kaynaklı oluşan yoğunluk kentte birçok okulda ikili öğretime geçilmeyi ve ders saatlerinin ise 30 dakikaya düşürülmesi önlemlerini zorunlu kılmıştı. Yine, okullarda oluşan yoğunluktan dolayı 21 derslikte yüz yüze eğitime ara verilmesi de kentteki salgın riskinin bir başka göstergesiydi.

21 derslikte yüz yüze eğitime ara verildi
Keza Diyarbakır’a gelen Milli Eğitim Bakanı Özer yaptığı açıklamada Diyarbakır’da 19 bin derslik bulunduğunu belirterek, “Sadece 21 sınıfımızda bir vaka veya yakın temaslı nedeniyle yüz yüze eğitime ara vermiş bulunmaktayız. 19 bin sayısıyla 21’i karşılaştırdığımızda, süreç oldukça kontrollü bir şekilde devam etmektedir. Bu sene okullarımızı yüz yüze eğitime devam ettirme iradesinden dolayı Covid vakası nedeniyle yüz yüze eğitime ara veren tüm sınıflarımızda ilk kez canlı sınıf uygulaması gerçekleşmektedir. Bu sınıflarımızda ihtiyaç duyan öğrencilerimize de valilikler kanallarıyla ücretsiz bir şekilde tabletler ulaştırılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hastanelerde 270 hasta var
Kentteki vaka sayısı birkaç hafta önceki pik dalgasından geriye düşse de günlük vaka sayısı 500’lerde seyretmekte. Yine hastanelerde 190’ı servislerde, 80’i yoğun bakımda olmak üzere toplamda 270 hasta bulunmakta. Birkaç hafta öncesine göre vaka oranı ve hastane yatışının yüzde 50 düşüş gösterdiği kentte özellikle okullarda yüz yüze eğitimin başlamasıyla salgının yayılma bulaş hızında yeni bir dalganın geleceği sır değil. Ancak buna rağmen kentte maske, mesafe ve hijyen denetimlerinin yapılmaması salgınla mücadelede ciddi bir zafiyete kapı aralıyor.

‘Pandemi tedbirleri konusunda etkin bir denetimin olması lazım’
TTB Merkez Konsey Üyesi Halis Yerlikaya, koronavirüs tedbirleri konusundaki denetimsizliğe dikkat çekerken, yetkililere ise etkin bir denetim için şöyle çağrıda bulundu: “Pandemi tedbirleri kapsamında dışarıda herhangi bir denetim görmüyoruz. Hal bu ki, pandemi sürüyor ve aşılanma oranımız da aslında çok düşük. Varolan kurallara uyma noktasında kamu otoritesinin görevini yerine getirmesi lazım. Denetim mekanizmasını daha etkin kullanması lazım. Yaşamın aslında pandemiye uygun düzenlenmesi gerekiyor. Çalışma ortamlarından okullara, toplu taşımdan kamu hizmeti verilen yerlere kadar her alanın pandemiye uygun hale getirilmesi lazım. Ama maalesef bunlarla ilgili hiçbir denetim yok. Pandemi tedbirleri konusunda etkin bir denetimin olması lazım.” PİRYOL