Konya Meram’da yaşanan ve 3’ü kadın 7 yurttaşın katledildiği silahlı saldırıyı değerlendiren KKP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, demokratik birlik çağrısı yaptı.
Konya Meram’da 7 Kürt yurttaşın katledildiği silahlı saldırıya ilişkin konuşan Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, saldırının bireysel olmadığını belirterek, “Bu nasıl bir husumet ki, Dedeoğlu ailesine 12 Mayıs’ta saldırı oluyor ve 60 kişi ile saldırıyorlar. Diyorlar ki, ‘ülkücüleriz ve size burada yaşam hakkı tanımayacağız’. 60 kişilik saldırgan bir grubun bir aileye saldırması 2 aile arası husumet olayı değildir” dedi.
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek Konya Meram’da 7 Kürt yurttaşın katledildiği silahlı saldırıya ilişkin konuştu.
‘Batı kentlerinde Kürtlere yönelik sistematik bir saldırı var’
Öncelikle Dedeoğlu ailesine başsağlığı dileyen Çiftyürek, “Bir katliam yaşadılar. Öyle ki, ailede baş sağlığı dileyecek kimse bırakılmadı. Bir aile katledildi, halkımızın başı sağ olsun. Halkımızın Cigerxwin’in sözünü hatırlaması lazım: Kurdino bibin yek eger hûn nebin yek hûn ê herin yek bi yek. Bugün her yerde Batı kentlerinde Kürtlere yönelik sistematik bir saldırı var. Bunun karşısında Kürt halkının birlik olması lazım. Siyaseten birlik olmaları lazım, oldukları her yerde birbirlerine sahip çıkmaları lazım” diye konuştu.
‘Türk halkını, Çerkeziyle, Lazıyla Kürtlere karşı saldırılara tutum almaya çağırıyoruz’
Türkiye demokrasi güçlerine çağrı Kürtler yapan Çiftyürek, Kürtlere yönelik saldırıya karşı Batıda Türklerin, Arapları, Lazların ve Çerkezlerin sahip çıkması gerektiğini ifade eden Çiftyürek sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de Kürt halkı sindirilirse bilinsin ki, Türkiye demokrasi güçleri en önemli dinamiğinden yosun, nefessiz kalacak. Türkiye’de Kürt meselesi, Kürt dinamiği, Kürt ulusal hareketi Türkiye demokrasisinin en önemli dinamiğidir. Dolayısıyla bu saldırılara karşı Türk halkını, Çerkeziyle, Lazıyla Kürtlere karşı saldırılara tutum almaya çağırıyoruz.”
‘Bu saldırı bireysel değildir ve aylardır davul zurna çalarak geliyordu’
Konya’daki saldırının münferit olmadığını ifade eden Çiftyürek, “Bu saldırılar hükümetin iddia ettiği gibi iki aile arası bir husumet değil. Bu nasıl bir husumet ki, Dedeoğlu ailesine 12 Mayıs’ta saldırı oluyor ve 60 kişi ile saldırıyorlar. Diyorlar ki, ‘ülkücüleriz ve size burada yaşam hakkı tanımayacağız’. 60 kişilik saldırgan bir grubun bir aileye saldırması 2 aile arası husumet olayı değildir. Bu olay 2 aile arası bağ bahçe davası değildir. Açıktır ki, bir ırkçı tutum var. Hakeza deniyor ki, bu ‘bireysel bir saldırıdır’. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bu saldırı bireysel saldırı değildir ve aylardır davul zurna çalarak geliyordu zaten geldi. Hükümet bu konuda maalesef bir tedbir alamdı. Bu nedenle hükümetin tutumunu kınıyoruz” dedi.
‘Bu mesaj Batıda yaşayan Kürde, sindirme mesajıdır’
Son süreçte yaşanan saldırılarla Kürtlere bir mesaj verildiğine işaret eden Çiftyürek, “Kürt halkının, Türkiye demokrasi güçlerinin bu mesajı çok net algılaması lazım. Deniyor ki, ‘devlet, hükümet Kürtlere Batıda, İstanbul’da, Ankara’da Afyon’da, Konya’da, Manisa’da, Bursa’da yaşamak istiyorsanız Kürt kimliğinizle olarak ortalıkta görünmeyeceksiniz. Kürtlüğünüzü unutacaksınız hatta Kürtçe konuşarak etrafınızı rahatsız etmeyeceksiniz. Eğer bunu yapmazsanız sonuçlarına katlanacaksınız. Bu mesaj Batıda yaşayan milyonlarca Kürde, sindirme, baskılama, kendi kimliğinden kopartma mesajıdır” ifadelerini kullandı.
‘Irkçı saldırılarla bu meseleyi ağırlaştırmaktan başka hiçbir sonuç üretmez’
Türkiye demokrasi güçleri ve Kürt ulusal demokratik güçlerinin mesajı doğru algılaması ve buna göre tutum alması gerektiğini kaydeden Çiftyürek, sözlerine şöyle devam etti: “Bu planlı saldırılar nereden beslendi? Ülkenin en yetkilileri aylardır, ‘Biz ikinci milli kurtuluş savaşı veriyoruz’ derlerse. Kime karşı bu savaşı veriyorlar? Açıktır ki, Kürtlere karşı. Statüsünü elde etmiş Güney Kürdistan ve Rojova üzerinden tehdit algılanıyor. Ülkenin en yetkilileri böyle derse sokaktaki ülkücü genç de durumdan vazife çıkarır ve önüne gelen Kürde saldırır. Siyasilerin aylardır Kürt meselesinde getirdikleri nefret söylemi hatta ve hatta ne dendi: HDP’ye oy veren insanları itlaf edilmesi gereken haşere olarak algılattılar. MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı bunu dile getirirse sokaktaki gençte önüne gelen Kürde saldırıyı görev olarak kabul eder. Siyasete Türkiye devletine çağrımız var; Kürt gerçekliğini kabul ediyorlarsa ki, iktidarıyla muhalefetiyle bunu kabul ediyorlar. Kürt meselesi çözümlenmeden, saldırılarla, katliamlarla, ırkçı saldırılarla bu meseleyi ağırlaştırmaktan başka hiçbir sonuç üretmezler.” PİRYOL