Horasan’dan Anadolu’ya Kızılbaş Kürtler arasındaki kültürel ortaklığı gözler önüne seren ayrıntıları okudukça taşlar yerli yerine oturacak.
İran’ın Horasan Kürtlerinden Meşhedli Mahmud Qûrbanpûr, Horasan Kürtleri ile Anadolu’daki Alevi Kızılbaş Kürtler arasındaki kültürel ortaklığı, benzerlikleri ve ilişkileri PİRYOL’a anlattı.
Kızılbaş Kürtler nerelerde?
Anadolu’daki Alevi Kürtler nereden geldiniz sorusuna genel olarak Horasan yanıtını verirler ama Horasan neresidir, ne zaman gelmişsiniz diye sorulduğunda ise ayrıntılı bir bilgi edinemezsiniz. Ancak Horasan Kürtlerinden Meşhedli Mahmud Qûrbanpûr’un anlatımları Horasan Kürtleri ile Anadolu’ya kadar uzanan bir coğrafyada yaşayan Alevi Kürtler arasındaki kültürel ortaklığı gözler önüne seriyor.
Horasanlı Caferi Kürtler ile Mezopotamya’dan Anadolu’ya uzanan geniş bir coğrafyada yaşayan Alevi Kürtlerin kültürel ortaklığını okudukça şaşıracaksınız.
Horasan Kürtleri ile Anadolu’daki Alevi Kürtlerin ilişkisi
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Benim adım Mahmud, Horasan meşhed kentinden Keriki/Hizoliliyim. Osmanlı Sultanı Sultan Selim döneminde, Safevilerle Horasan gitmişiz. Eskiden Horasan büyük bir coğrafya idi. Afkanistana kadar devam ediyordu. Şuan küçülmüştür. Bizim Horasan üç bölüme ayrıldı. Bunlardan iki tanesi Kürtlere ayrıldı. Kuzey Horasan ve Merkezi Horasandır. Kuzey Horasan yüzde 70-80 Kürt’tür. Bizim Kürtler Caferidir. Tamamı Caferidir. Bir tane bile Sünni yoktur. Türkler, ise Özbek ve Türkmenistan’ın devamıdır. Tamamı Hanefidirler. İçinde hiçbir tanesi Alevi değildir. O bölgede olan Kürtler 12 imama bağlıdır.
Horasan’daki Kürtler gurbetçi mi?
Türkiye’ye ile bağlantınız nedir?
Ben baba ve dedelerimize soruyorduk. Nerden gelmişiz. Onlar diyordu. Em ji Romê hatine (Biz Rum den gelmişiz) diyorlardı. Şair ve Pirimiz olan bir kişi 200 yıl önce, Şiirlerinde Şah Abas ji Roma Qeyser avare buye Heyder (Şah Abas’ın Kayseri Rum’dan geldiği ve Heyder olduğu) burasının yabancı ve gurbet olduğunu anlatmış. Çok yetenekli bir pirdi.
Sizin Türkiye’deki Kürtlerle ilişkileriniz nasıl ve zaman başladı? (Aşiretler ilgili)
Biz kendimize soruyorduk, biz kimiz, nerden gelmişiz, sonra biz Rum tarafından gelmişiz diyorlardı. Bizde araştırdık, Rom neresidir. Sonra araştırdık, akrabalarımız ve bizden aynı aşiretler var. Amcaoğlularımız bulduk. Bizde Hizoli çoktur. Bazıları direk Hizolidir. Bazıları Keriki/Hizoli, bazıları Cafiki/Hizoli ler var. Hizoli’lerin bazı köyleri 1000 aile olanlar bulunmaktadır. Başka aşiretlerde var. Karaçolu, Şadi, ve Çemişgizek konferdasyonu, Reşi, gibi aşiretler bulunmaktadır. Torisi gibi küçük olanlarda var.
Fırat havzasındaki Kürtlerle Kürtçemiz aynı
Sizin bölgedeki aşiretlerin kültürlerine baktığımızda Fırat Havzasındaki Diyarbakır, Adıyaman, Malatya Kürt aşiretleriyle ciddi benzerlikler olduğunu görüyoruz. Bu konuda ne gibi bilgileriniz var, anlatır mısınız?
Ben de araştırdım. Sosyal medyada baktım. Bizim Kürtçemiz ile Fırat Havzasındaki Kürt aşiretlerin Kürtçesiyle aynıdır. Malatya bölgesinde bulunan bazı Kürt arkadaşlar Horasan’a gelip, bizim misafirimiz oldular. Baktık, Kürtçemiz aynıdır. Horasanda, Çawayı başi dersen bilmezler, Tu çergi, rindi xweşî diyoruz.
‘40 bin aileyi zorla Horasan göndermek zordur’
Safevi’den 500 yıl sonra, ilk kez Türkiye’deki aile, kabile ve aşiretlerle olan akrabalık ilişkileriniz nasıl başladı. Asırlar sonra ilişki kurmak nasıl bir duygu?
Bu gerçeklik herkesin içinde var. Biz kimiz, nerden gelmişiz merak eder. Atalarımızın memleketlerini merak ediyorduk. Yine Birçok kişi de biz Horasan gelmişiz diyorlar. Bu da doğrudur. Emeviler döneminde, Ebu Müslim Horasan şehit edildiğinde, Kürtler başkaldırıyor. O dönem 25 Kürt aşireti Rum Serhad’ına sürgün edildiği yazılıdır. Bunların arasında, Beziki, Hizoli, Kawi aşiretlerin isimleri geçmektedir. Yanı bunların bir kısmı Horasan’dan geldiği yazılmaktadır. Başka bir zamanda, Safevi ve Sultan Selim döneminde bir daha Horasan gitmişler. 40 bin aileyi zorla Horasan göndermek zordur. Aslında onların da merak olması lazımdır. Aslında niye başka yere gitmemişler yine Horasan’a gitmişler. Yanı burada bir bağlantı vardır. Çok ilgim oldu, aşiretimi ve insanlarımızı göreyim diye merak ediyordum. Nerelerde varlar. Ben buraya geldim. Horasan’dan haber gönderdim. Ne kadar çok aşiretimiz varmış.
‘Pismamları (Amcaoğlu) göreyim dedim’
Biz eskiden okuyorduk, ancak gelip yakından görmemiştik. Geleyim. Burada Pismamları (Amcaoğlu) ve kardeşlerimi göreyim dedim. 30-40 yıl önce, biz okumuştuk. Biz diyorduk, Türkiye’de Kürtler varmış, bazıları diyorlardı Kürtler orda ne arıyor. Şimdi gelip, artık gözümüzle görüyoruz. Ne var ne yok. İnşallah bundan sonra ilişkiler çok iyi gelişecektir.
‘Türkmenler bize Kızılbaş der’
Horasan’da nasıl yaşıyorsunuz?
30-40 yıl öncesine kadar Horasan’daki Kızılbaş Kürtler genellikle Hayvancılıkla uğraşıyorlardı. Sonra okuyanlarımız çıkmaya başladı. Hayvancılık, ziraat, doktor, memur her şeyler var. Horasan en güzel yerlerinde artık, tüm şeylerde Kürtler var. Yaşamları böyle sürüyor. Horasan bölgesinde Kürt aşiretleri yaklaşık 600 km göçebelik yapmaktadır. Kışlak olarak Türkmenistan sınırına gitmektedirler. Oradaki Türkmenler bize Kızılbaş der. Biz eskiden Safevi devletinin Kızılbaş askerleydik. Yakın zamana kadar bizim atalarımız kırmızı başlık takarlardı. Ben dedeme sordum neden kırmızı başınıza takıyorsunuz, sarı, siyah veya başka bir renk değil. Düğün ve eğlencelerde kırmızı elbiseler giyerler.
Hızır orucu…
İnanç konusunda Horasandan bahseder misiniz?
Horasan’da Hızır Nebi ile ilgili inançlar vardır. Bereket için ya Hızır Nebi filan dua edilir. Kış ayında 3 gün oruç tutulur. Hızır orucu 20 gün (Çileyê Mezin), Kılor (Çörek)’ler yapılırdı. Dağıtılırdı. Tewş ketiye (Herhalde Cemre düştü)onun için Hz.Hızır’ın atının nefesidir. Hz Hızır atının nefesi toprağa düşünce kar eridiğine inanılır.
Bizim bir yüksek bir dağımız var. 3000 bin metre yükseklikte Kürd dağı (Cebel Ekrad) denilmektedir. Kürtler toklu götürüp üzerinde kurban keserler. Sabah erken güneşin doğuşunda kurbanları kesip, güneş doğduğu zaman güneşe dönerek dua ederler. Bu Kürt dağına Hz Ali’nın geldiğine inanılır. Bazı klamlarda burası geçmektedir. Allah orda olduğuna inanılır. Yüzünü güneş dönerler ve dua ederler.
12 İmamlar üzerine Kürtçe deyişler
Sizde Gülbang veya Semah gibi dini ritüeller var mı?
Çok sayıda dini şeyler var. Birçok şeyler var. Özel olarak bir tanesinin ismi semahtır. Kürtçe olarak 12 imamlar üzerine çok sayıda deyişler var Hızır ve Hz Ali üzerinedir.
Gülbang veya dini deyişlerden bir tanesini söyleyebilir misiniz?
Ya reb heq bistine alê eba… Buradan başlayarak Hz Ali ve Hz Muhammed, 12 imama kadar söylenen bir deyiştir.
Türkiye Kürtlerinde Gulbang diyorlar, birçok Hızır orucu gibi birçok dini ritüel bulunmaktadır. Türkiye’de sanki Kürtçe dini deyişler yoktur algısı vardı. Horasan’da bu konuda neler var?
Horasan Kürtlerinde inançlar zaten Kürtçedir. Bazı deyişler Hz Adem’den başlar 12 imamlara kadar devam eder. Şiirlerde çoktur. Bir deyiş vardır. Hz Ali üzerinedir.
Ji ezel heqra her dem ya Eli
ji ezel kes nebûbu xeyri Mebû
Li alem xey bû exruba şuxu
Yedullah li lem bû qelem
Horasan Kürtlerinde deyişler
Yani kalem yazan Allah’ın eli Ali’dır. Bunların benzerlerini çok sayıda kişi söyler. Okuma yazma bilmeyenler de bu deyişleri söylerler. Horasan Kürtlerinde okunduğunda millet içinde çok değerlidir. Horasan’daki Kızılbaş Kürtler deyişler okur…
Eva serê Bismillah (Bu Bismillahın başı)
Di û neslu minûllah
Ez xeribim dibêjim La ilahe illah (Ben yabancı olarak söylüyorum La ilahe ilallah.)
Min qebul kiriye dinê Muhammed Resululah (Ben Muhammed Resulullahın dinini kabul etmişim.)
Resullulah di nav dil da dibêjim. (Resulullahı gönülden söylüyorum.)
Eliyê veliyülallah (Ali, Allah’ın velisidir)
Bi du navê xwedawend ez dikim metha Ahmed (Allah’ın adıyla ben Ahmed’ı övüyorum.)
Eli lenger erşa xwedê ye(Ali Allah’ın dengesidir. )
Eli lenger erşa Fatima ziv û Zin e.(Fatime’de Ali’nın dengesidir. Gümüş ve altındır.)
Hesen deryayê hilm û sebriyê xwedê ye. (Hasan Allah’ın sabri ve nefesidir)
Husên deryaya hilmet, Husên deryayê rehmet (Hüseyin sabır deryasıdır)
Çune derê buhiştê gotin Quranê itred (Cennetin bahçesinde olman için Kur’an olması gerekir)
Buna benzer çok sayıda Gulbang vardır. Bazı deyişleri pirler Kürtçenin yanı sıra 4 dille söyleyenler bile vardır.
‘Ali hakta, Hak Ali’dedir’
Türkiye’de “Hak” kelimesi çok kullanılmaktadır. Horasan “Hak” kelimesi çok kullanılıyor mu?
Ali hakta, Hak Ali’dedir. Ali olmazsa başkası hak değildir. Şeklinde Kürtçe deyişlerimiz var. Kızılbaş Kürtler her yerde Ali ile Hak’kı bir arada anar.
Horasan’da koç katımı
Anadolu’daki Kızılbaş Kürtler Koç katımı zamanında Koçları süsler, boyalar ile çeşitli figürler yapılır koçların üzerine ve boyunlarına elma takılır. Çobanlar için özel yiyecekler, hediyeler hazırlanır. Koçların üzerine küçük çocuklar bindirilir. Kuzuların çoğunluğunun erkek olması için erkek, dişi olması için kız çocukları bindirilir. Sizde de bu böyle bir gelenek var mı?
Doğrudur. Genelde kırmızı renklidir. Ama 4 renk de kullanılmaktadır. Bir de Koçların boyuna elma takarlar. Çobanlara hediyeler verilmektedir. Baharda 14 Newroz’da Beriye (Koyun sağmaya) giderler. Erkek çocukları Koçların üzerine bindirilir. Kuzular genel olarak erkek doğursun diye. Bir de düğünlerde gelin getirildiğinde, gelinin olduğu atının üzerine gelinin arkasına erkek çocukları bindirilir. Aşiretlerde erkek çocukları çok önemlidir. Horasan’da Koçların koyunların arasına bırakılması iki şekilde olur. 45 günlük ve 3 aylık şeklindedir. 45 günlük olanlar yanı Newroz’a 45 gün kala demektir. Yani Newroz’a 45 gün kala kuzuları doğurması içindir. Diğer ise, uzun yolculuk yapan göçebeler için 3 ay da koç bırakırlardı.
Kültürel ortaklık…
Koyunların çiçek hastalığına yakalanmaması için evin en büyük oğlu koyunların üzerine, maniler eşliğinde su serper. Bu gelenek sizde de var mı?
Bizde hayvan hastalıkları için çok sayıda inanç vardır. İki tane kene aynı yere konunca, o keneler aç kalınca, birbirlerini yiyorlardı. En son bir tane kene kalıyordu. Bu kene öldürülüp, evin yeni doğan erkek bebeğin ağzına kanı çekiliyordu. Daha sonra hayvanlar hastalandığında o çocuk hayvanların üzerine tükürüyordu. Tükürünce o hastalığın geçtiğine inanılır. Mesela Meşhed Çınar köyü Hizoli li Koçerler vardır. Bu konunun detayını onlara da sormak lazım.
Dil birliği…
Horasan’da konuşulan Kürtçe ile Anadolu’daki Kızılbaş Kürtlerin Kürtçesi aynı gibi…
Bizim Kürtçede ezgiler vardır. Biz bunlara Sêxiştî (3 bendli ve 2 bendli) deriz. Bunlardan birisinde şöyle bir bend vardır.
Welatê me Erzurum e (Bizim memleket Erzurum’dur)
Bi çiya gul û tûm e. (Dağlı, güllü ve Otludur)
Heft sale ez ji dur bu me. (7 yıldır ondan uzak kalmışım)
Yine başka bir Sêxişti de,
Ez ê tê me ji Mereşê (Ben Maraş’tan geliyorum)
Derda bavêje qumaş ê (Derdleri atın kumaş a)
Seba Keçikê Kizilbaş e. (Kızılbaş kızından dolayı)
Maraş, Sivas bölgesindeki Kürtlerle Kürtçemiz ayındır. Aynı zamanda Malatya da aynıdır. Fırat Havzası civarında Kürtçe ile aynıdır. Ali Sizer diye bir arkadaş konuşuyoruz. Kürtçemiz aynıdır.
Özellikle Muharem ayında bir çorba filan yaptığımızda pêncî (Elli) nazar olmadığına dair bir gelenek vardır. Hızır nebinin şeklindedir. 50’den fazla koyunları olanlara Hızır Nebinin nazarı denir.
Farklılıklar da var
Sizin geleneklerin bazıları bizden farklıdır. Başka inançlarda var mı?
Başka inançlarda var. Hayvanlara hastalandığında, gidip siyah bir tavuk getirmesi gerekir. O tavuk sahibi bir dul kadın olması gerekir. Hayvanların sahibi o tavuğu çalar. Daha sonra tavuk sahibine hediye götürülmesi gerekir.
PİRYOL/Özel
Bu ropörtaj ile kürt alewiler arasında tartışılan kimi alewi lerin “biz Horasan dan gelen türkmeniz” safsatası na açıklık getirmiş oluyor.
Aynen katılıyorum. Ben de Kerbela da kaç ziyaretçi aile ile tanıştım aynen bizim Adıyaman şivesi ile konuşuyorlardı. Çok sevindim sordum Horasan deyince şaşırdım. Çünkü tıpatıp aynı dil ve kültüre sahip idik âdete. Konuştum tanıştık. Aynı şekilde akademisyen olan arkadaşlar ile yolculukta tanıştım onlar da öyle idi. Merak ediyorum inşallah bir kültür ve sanat gezim olur.
Bu durumda %90 varan bir ortak kültür birliği inaç ve yaşam birliği olduğüna göre ya horasan ve civarındaki kürtler anadoludan giden kızılbaş türkmenler,orda kürtleştiler ki, zaten rumellinden ejdatlarının geldiğini kendileri söylerler yada horasandan gelen rumellinde ki bu kızılbaş türkler ve türkmenler anadoluda türkleştilermi diyeceğiz bunlar orda kürtmüydü?
Hahaah yazıda türkmenler hanefi diyor nerden çıkardın bunu xorasan kürt aşiretleri reşi hizol brukan
Merhaba,
Mehmet Bayrak, Faik Bulut ve Selim Tamo’nun Horasan’la ilgili kitaplarında bu konu etraflıca işlenmiştir. Bu açıklamalarla uyuşmaktadır.
Burada Kürtçe’den yapılan tercümelerde çok yanlışlar gördüm. Ör. “Bi du navê Xweda end, dikim metha Ahmed” “Allah’ın adı ile değil, adından sonr…”dır. Keza “Eli lenger arşa Xweda ye” “Ali Allah’ın dengesi” değil, “…Allah’ın arşının dengesi” dır. Diğer çevirilerle de benzer hatalar var.
Güzel bir söyleşi, emeklerinize bereket, yüreklerimize sağlık.
İbrahim Sinemillioğlu
İlginç.Birçok şeyin yanlışı-doğrusu eninde sonunda gün ışığına çıkıyor.
burda bahsedilen gelenekler ve konuşulan dil -ağız- yani devok dediğimiz lehçelerin aynısı dersimde de konuşuluyor. bizim dersim kırmancı lehçesi ile aynıdır.
Biz sıvasliyiz hızır orucumuz aynı
En detaylısi ninem hayvanlara taktığımız yeşil böncük lari bir taşa koyar ve userini suyla doldurur kendince dualar okur o suyu götürür koyunlarin üstüne dualarla serpiştirin öküzlerin ineklerin gözlerine sürerdi senede bir kaç kez yapardı .her yarısında eve girişte çıkışta bismillah çeker dua okurdu babasi da milleymis
Bu paylasım bize pek yabancı değil öyle ki benzer görüş taraflı kürt yazarları mehmet uzun mehmet bayrak Faik Bulut gibi kişilerin kitaplarında var yeni bir şey yok. Dersim işgal edilmiş bir Zaza şehri çok kıyım ve sürgün gördü. bu yüzden zazaki ana dili dışında türkçe ve kürtçede konuşulur olması doğal.tıpkı afganistan gibi . Hala feodalıte toplumu olan eğitim düzeyi çok geri afganistan işgal sonrası kısa süre içinde ingilizce halkın yüzde 60 tarafından konuşulur duruma geldi.
Dersim de Zazaca ile kürtçe farklı dller bu dilleri karıştırmamak lazım.
Üzernde durulması gereken bir konu herkesin bildiği kürtler 1400 yıl boyunca iran şia alevileriyle savaş halınde olan bir halk . Bu durumda Kurt toplumun da nasıl alevi olunur anlamak gerçekten de güç ve karmasık bir olay demek daha doğru olur.
Evet.. Bazı bilgiler iyi fakat, üzücü olan da şudur ki; yabancı kültür olan islamı burdakiler de birşekilde kabul etmek zorunda kalmış..