Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Genel Başkanı Hüseyin Mat, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Alevilerin sorunlarına çözüm getirmekten ziyade Alevileri asimile etmek ve devletin Alevisi yapmak amacıyla kurulduğunu belirtti.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Genel Başkanı Hüseyin Mat, sosyal medya hesabı üzerinden ‘Aleviler ve Yeni Operasyon’ başlığıyla yaptığı paylaşımda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na sert tepki gösterdi.
Mat, geçmişte Alevi kimliğinin yasaklandığını ve toplumdan dışlandığını anımsatarak, şimdi ise devlet eliyle ve desteğiyle Alevi adı altında bir başkanlığın kurulduğunu ifade etti. AABK Eş Genel Başkanı Mat, 2009-2010 tarihlerinde gerçekleştirilen Alevi çalıştaylarında Alevilerin taleplerinin kabul edilmediğini ve devletin ‘bununla yetinin’ yaklaşımını benimsediğini dile getirdi..
Resmi ideolojinin Aleviler üzerine “böl, parçala, yönet” taktiğini uygulamaya koyduğuna değinen Mat, resmi ideolojinin, Alevi örgütlenmesine müdahale etme kararını aldığını kaydetti.
“ALEVİLERE ‘YETİNİN’ DENİLİYORDU”
Mat, Aleviliğin ve ona ait kavramların kullanılmasının yasaklandığı bir ortamda devlet desteğiyle bir başkanlığın kurulduğuna işaret ederek, “Yine daha düne kadar Aleviler denildiğinde; zındık, kafir, ana baba tanımaz, gavur, dinsiz, sünnetsiz gibi hakaretler yapılarak toplumdan dışlanırken, şimdi Alevilerin iki yakasına yapışmış ve Allahımız, dinimiz, kitabımız, peygamberimiz bir, biz biriz ve kardeşiz diyorlar. Şunu hemen ifade edelim ki, tutarsızlık ve samimiyetsizlik diz boyu. Çünkü 2009 ile 2010 tarihleri arasında yapılan “Alevi Çalıştaylarında” yayınlanan sonuç bildirgesinde, Alevilerin tüm talepleri kabul edilmediği gibi çok aşağılık bir tanımla yapılarak; devletin vereceği kadarıyla “YETİNİN” denilebiliyordu” ifadelerini kullandı.
“BÖL, PARÇALA YÖNET TAKTİĞİNİ İŞBİRLİKÇİ ALEVİLERLE YAPIYORLAR”
‘Resmi ideoloji vurarak, kırarak, dökerek, yakarak Alevilerin kökünü kazıyamayacağını anlayınca, içeriden vurmaya, “böl, parçala, yönet” taktiğini uygulamaya başladı’ diyen Mat, şöyle devam etti:
“Bunu da sözüm ona kendisine Aleviyim diyen satılık ve işbirlikçilerle yani Hınzır paşalarla yapmaya çalışıyorlar. Peki neden taktik değiştirdiler? Çok açık. Aleviler örgütlendiler. Derneler, vakıflar, federasyonlar, konfederasyonlar kurdular. En önemlisi kurulan Alevi kurumları bir araya geldiler ve birlikte hareket ediyorlar. Resmi ideoloji ve iktidar hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kaldı. Bu çok rahatsız edici ve ezber bozan bir durumdu. En önemlisi resmi ideolojinin kendi varlığını sürdürmesi konusunda tehlikeli bir gelişmeydi. Bu sebeple çok gecikmeden bu duruma müdahale edilmesi gerekiyordu.”
“DEVLETİN ALEVİSİ YAPMA KONUSUNDA ISRARLARI DEVAM EDİYOR”
Devletin Alevileri kuşatmak ve kendi Alevisi yapma konusundaki ısrarının devam ettiğine vurgu yapan Hüseyin Mat, “Resmi ideoloji ve iktidar kendi eliyle çakma dernek, vakıf ve federasyonlar kurarak işe başladılar. Amaç Alevi kurumlarını itibarsızlaştırmak, yalnızlaştırmak, altını boşaltmak ve en önemlisi karşı karşıya getirmekti. Aynen “gri dedeler” operasyonunda olduğu gibi. Avrupa Alevi hareketini durdurmak, parçalamak ve bitirmek amacıyla Avrupa’ya gönderdikleri işbirlikçi dedeler ve Avrupa Cem Vakfı koordinatörlüğünü desteklemek gibi… Ama hepsi boşa çıktı. Şu an Avrupa’da ne Cem Vakfı’nın esamesini görebilirsiniz ne de gri dedeleri cemevlerinde. Ama Osmanlı’da oyun bitmez. Yeni alternatifler yaratarak Alevileri hem teolojik hem de siyasal olarak kuşatmak ve devletin Alevisi yapma konusunda ısrarlarını ve uğraşlarını sürdürmeye devam ediyorlar” diye belirtti.
“ALEVİLERE YÖNELİK BİR OPERASYON”
Mat, Alevilere yönelik yeni bir operasyon olarak adlandırdığı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Aleviliğin varlığını ortadan kaldırmak istediğini söyleyerek, şunları ifade etti:
“Bu kurumun kuruluş amacı Alevilerin sorununu çözmek, dertlerine derman olmak ve anayasal haklarını tanımak için kurulmadı. Aksine Alevileri asimile etmek, devletin Alevisi yapmak ve kökünü, varlığını ortadan kaldırmak için kurulan bir yapıdır. Dedelere maaş, cemevlerinin tamiri gibi konuları çözmekten başka bir misyonu olmayan bu yapı iyi niyetli değildir. Aleviler diyalogtan, bir araya gelmekten, sorunlarını karşılıklı konuşmaktan çekinmiyorlar. Bilakis diyalogu ve görüşmeyi esas alan ve samimi bir çözümden yana hep kapılarını açık tutular ve mücadele ettiler. Aleviler taleplerini dile getirmek, görünür olmak, çözüm üretebilmek için bir çok defa eylem ve girişimlerde bulundular. Bu kapsamda devlet ve iktidarlarla görüşmek için çaba gösterdiler, mitingler, imza kampanyaları yaptılar, mecliste bir çok defa basın açıklaması gerçekleştirdiler. Taleplerinin yer aldığı dosyaları meclise, cumhurbaşkanlığına, başbakanlığa defalarca sundular. Sonuç koca bir hiç. Çünkü niyet çözmek değil, kendine benzetmek, teslim ve kontrol altına almak.
“DAHİL OLANLAR BİZDEN DEĞİLDİR”
‘İhanet ve asimilasyon merkezi görevini üstlenmekten başka hiç bir işe yaramayan bir devlet kurumuna sahip çıkmak, destek sunmak ve buna alet olmak düşkünlüktür’ diyen AABK Eşit Genel Başkanı Hüseyin Mat, “Amaç bir arada olan Alevi kurumlarını karşı karşıya getirmek, çözümden yana olan ve olmayan diye ayırmak, çalıştırmak ve bölmeye götürmektir. Böyle bir operasyona kim alet olur, kim işbirliği içerisinde olur, bilsinler ki; hınzır paşanın sofrasına oturmuşlardır. Kim Hınzır paşanın sofrasına oturur, haram lokmaya el uzatır, Alevilerin hak mücadelesini karşısına alır, ihanet ve işbirliğine tenezzül eder, bilsinler ki karşılarında bizi bulurlar. Avrupa Alevi hareketinin bu konuda tutumu ve kararı açıktır ve nettir. Alevi Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı ile birlikte kim çalışırsa, işbirliği içerisinde olursa bizden değildir” ifadelerini kullandı. (Kaynak: PİRHA)