Garip Dede Dergahı Vakfı ve ADFE Genel Başkanı Celal Fırat, iktidara seslenerek, “Bir kez daha vurguluyoruz ki, cemevleri biz Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir. Kabul etseniz de etmezseniz de bu böyledir” dedi.
Garip Dede Dergahı Vakfı ve Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile açıklanan ‘Alevi – Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulması ve cemevlerinin Kültür Bakanlığı’na bağlanmasına yönelik olarak sosyla medya hesabından yayınladığı video ile tepki gösterdi. Fırat, “Bir kez daha vurguluyoruz ki, cemevleri biz Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir. Kabul etseniz de etmezseniz de bu böyledir” dedi.
Garip Dede Dergahı Vakfı ve Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat, AK Parti iktidarının Alevi toplumunun ibadethanesi olan cemevlerine dönük asimilasyon girişimlerine yönelik olarak açıklamalarda bulundu.
Sosyal medya hesabından yayınladığı bir video ile son süreçte açıklanan ve cemevlerini Kültür Bakanlığı’na bağlama çabalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘Aleviler tebaanız değildir’
ADFE Genel Başkanı Fırat, şöyle konuştu:Bizler Binlerce yıldır adı yasaklanan, yolu kesilen, adına katliam fetvaları çıkarılan, kuyulara atılan, meydanlarda idam edilen, zalimin karşısında mazlumun yanında olan, adaleti inancının merkezine koyan, hep öldürülen ama yolundan dönmeyen o kadim inancın talipleriyiz. Düşüncemizi, kanaatimizi ve değerlerimizi iyi insan olma yönünde değiştiren, geliştirerek yaşam adına tüm canlılara saygı duyan, yaşam hakkının eşitlik anlayışıyla evreni onurlandıran inancının kendisidir Alevilik. Alevilik, yaşamın kutsallığına, insanoğlunun yaradılıştaki sorumluluğuna vurgu yapan, bilim ve sanatın toplumun hayat damarı olduğuna inanan; kısacası evrenin inşası hakkındaki tüm düşünceleri tutarlı olan inançtır. Hakkın varlığını kanıtlamak adına kimseye reçete vermeyen, kin, öfke ve nefrete bahane aramayan ve hiç kuşku duymadan tüm halklarla sevgide ve adalette buluşan, Hakka olan bağlılığını ve doğaya olan saygısını sazın tellerine kodlayan kutsal olan her bir sözü insanın zihnine, yüreğine yerleştirerek geleceğe taşıyan Aleviliktir. Biz Alevilerin başka inanç gibi yaşama arzuları yoktur. İşte; siyasetten daha etkili söz söyleyerek toplumun seslendiricisi olan İnanç önderlerimizin katledilmesi, meydanlarda asılıp kesilmesi, derisinin yüzülmesi tescil ve lütuf meraklısı olan devletin Alevi toplumun zihnine Sünni din anlayışının imgelerini yerleştirmesi düşmanlığının sonucudur. Ve geldiğimiz bu süreçte tarih tekrar ediliyor. Toplum dinamiklerinin temel çizgisi olan dengeyi Sünni İslam lehine bozan, ayrımcılığı üst seviye taşıyan devlet; bu seferde kendi Alevisini yaratarak üstü kapalı bir şekilde Alevilerin kendi istekleri ile Sünnileşmesi için korkunç planlar yapmaktadır. Sosyal sistem içinde, meşru güç kaynağı olan Siyasîler ve siyasi kurumların beyanlarında dahi geçen bu düşmanca tavır, Selçukludan-Yavuza, Yavuzdan günümüze gelen kindar ve dindar siyasetin mesajlarıdır. Aleviler sizden cemevi yapmanızı istemiyor. Aleviler cemevlerinin yasayla ibadet ibadethane olarak kabul edilmesini istiyor, bu kadar basit. Alevler sizin tebaanız da değildir. Alevler demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti anlayışı içeren, cumhuriyetin hak ve özgürlüklerinden eşit faydalanmak istiyor. Aleviler Emevi anlayışınızı ve onun arkasından gelen din adamlarının bilgisini de istemiyorlar. Aleviler inançsal bilgi ve onun uygulayıcısı olan dedeleri, anaları, evliyalarının bilgisini taşıyacak köklü bir geleceğe sahiptir. Kısacası tüm yapılanlar devleti yönetenlerin sorumluluğu olan insan temel hak ve özgürlüklerine, anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Bir kez daha vurguluyoruz ki, cemevleri biz Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir. Kabul etseniz de etmezseniz de bu böyledir.”
PİRYOL