Kitabımızın doğumu gerçekleşti ve okuyucusuyla buluşmak üzere yola çıktı
Yol, her şeyin anası ise eğer bizler anamıza, bir bebeğin ana memesine uzanması gibi uzanmamız gerekir. Tam da bu nedenle anadan beslenmek, Yolun kurbanı olmak anlamına gelir.
Yolun yolcusu, devriyeye adımını atar atmaz hava, su, toprak ve ateşle buluşur, havanın, suyun, toprağın ve ateşin bilincini sırtlar ve -Hoşça kal burası! der. Yolculuk sırasında güncellediği her yaşanmışlık, ona kendini anlatır: O hem dinleyen hem de anlatandır.
Bilgi deneyimin kendisi; yaşam, yaşam deneyimlerinin toplamı ise eğer, yaşam bilgedir. Benzer biçimde Yol bilgisi, Yolda gerçekleştirilen deneyimlerin kendisidir ya da toplamıdır: Öyleyse milyonlarca can milyonlarca deneyim yapar ve bu deneyimlerin toplamı, Yol bilgisi olup çıkar.
Bu nedenle bilge olan Yoldur: Yol eri, Yol bilgeliğine ulaşmak için, çırpınan bir hizmetlidir; ancak kendi yaşam deneyimleri kadar bilgi üretebilir; Yol bilgisi ölçü alındığında, onun küçük bir parçasıdır.
Demek ki Yol, felsefe, öğreti, inanç ve ritüel bakımından, bizlere göre daha üst düzeyde, düşünen bir Yoldur. Derler ya insan ya Yolda düşünecek ya da düşünen Yolda yürüyecek, diye. Anlayalım artık; bâtınî felsefede, ululuğu bilgelik taşır: Tam da bu nedenle -Yol cümledir uludur, denir.