Türkiye siyasetinde ‘askıda ekmek’ projesi üzerinden tırmanışa geçen iktidar muhalefet gerilimi karşılıklı atışmalarla sürüyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı ‘askıda ekmek’ projesi, iktidarın ekonomi yönetimini zora sokacak, iktidarın ‘ekonomide sorun yok’, söylemini boşa düşürecek saikler içeriyor. Madem ki, ekonomide kriz yok, vatandaşların geçimi yerinde o halde insanların ekmeğe muhtaç olduğu bir tablo neyin nesi? Öyle ya Cumhur ittifakı ile her şey yoluna girdi ve ekonomik göstergeler her şeyin yolunda olduğunu müjdeliyor o halde vatandaşın kuru ekmeğe olan muhtaçlığını nereye oturtmak gerekir?
Demek ki, ekonomide çizilen pembe tablonun gerçekte bir karşılığı yok. Ekmeğin askıya düştüğü bir ortamda özgürlüklerin de askıya alınması ve aykırı, muhalif her sesin bastırılmaya çalışıldığı bir Türkiye tablosu, ülkenin yönetilemediğinin de en yalın göstergesi oluyor.
Ekonomi tıkırında mı?
Son yıllarda ülke yönetimi yerini algı yönetimine bırakmış durumda. Siyasetle toplumun gündelik yaşamı arasında kalan sivil toplum kuruluşları da hükümetin dolaysız hedefi haline geldi. Barolardan sonra meslek odaları da kapatılması gereken kurumlar arasında gösterildi. Öyle ki, pandemi sürecinde ciddi ağırlığı olan TTB adeta hedef tahtasına kondu.
Erken seçim olası mı?
Tüm bu tablo içinde muhalefetin erken seçim çağrısı siyaset gündemini yeni bir boyuta taşıdı. Daha önce sürekli sandığı işaret eden, seçim için meydan okuyan iktidar ve küçük ortağı artık seçimlerin olağan zamanda yapılacağını üstüne basa basa tekrarlamaya başladı. Neden, bugüne kadar seçimler konusunda efelenen bir iktidar neden erken seçim sözlerinden dahi rahatsız olur hale geldi.
İktidar erken seçime kapıları kapattı
Neden basit, iktidar ve ortağı seçim kazanma potansiyelinin ciddi şekilde tükendiğini gördü ve olası bir erken seçimde sandığa gömüleceğinin farkında. Bu farkındalıkla seçimlerin zamanında yapılacağını söylemekten ve zaman oynamaktan başka bir çaresinin kalmadığını da gayet iyi biliyor. 2023 Genel seçimlerine kadar zaman kazanmak isteyen iktidar o zamana kadar ülkedeki siyasal ve toplumsal zemini kendi lehine çevirebilmenin çaresine bakacak.
İktidar toplumsal desteğini kaybediyor
Erken bir seçimde sandıktan çıkma ihtimali kalmayan iktidar için zamana oynamaktan başka da çare yok. O yüzden muhalefetten gelen her erken seçim çağrısı iktidar açısından can sıkıcı olacaktır. Anket sonuçları da iktidarın toplumsal desteğini günden güne yitirdiğine dair işaretleri veriyor. Hal böyle iken, iktidar erken bir seçime kapıları sıkı sıkıya kapatırken, muhalefetin iktidar perspektifi ile yarına hazırlanma cüreti karşısında gün gün erimekten kurtulamayacaktır.
Sandık er ya da geç kurulacak ama ya sonuç?
Yani erken ya da zamanında kurulan bir sandıktan iktidarın başarıyla çıkması zorlaşmaktadır. Ve en önemlisi de iktidar bunun oldukça farkında olarak ayakları titreye titreye yeni bir seçimin sathı mahalline doğru yol alacaktır.