Tarımsal üretimde yeni bir hamle ihtiyacı yakıcılığını günden güne arttırıyor. Korona günleri sonrası yeni bir tarım politikası geliştirilmeli.
Koornavirüs pandemisi sürecinde insanlık birçok ders çıkaracak. Sağlık ve gıda sektörlerine yatırımların önemi daha da artacak.
Pandemi günleri şunu gösterdi, insan için sağlık ve gıdaya erişim her şeyden önce geliyor. Sağlık altyapısı ve gıda ürünlerinin birikimi zor günlerde en çok ihtiyaç duyulan iki alan olarak öne çıkıyor.
Gıda başat sektör ama nasıl bir tarımsal faaliyet?
Gıda üretiminin temeli olan tarım sektörü korona günlerinde de aralıksız faaliyetini sürdürdü. Türkiye’de tarımsal alanlar günden güne azalırken ve artan girdi maliyetlerinden dolayı tarımsal faaliyetleri yürüten emekçilerin sayısında da düşüşler yaşanıyor. Hükümetin tarımı canlandıracak, tarımsal faaliyetleri özendirecek projeler geliştirmesi gerekiyor.
Eski usul yönetmeler bir yana bırakılmalı
Tarım hala da büyük oranda babadan kalma yöntemlerle yapılıyor. Tarımsal üretimde bulunan çiftçilerin ciddi eğitime ve yeni teknikleri öğrenmeye ihtiyacı olduğu açık. Hala daha küçük üretici çiftçilerin büyük bölümü bilinçli tarımsal faaliyet yürütme konusunda oldukça yetersiz. Sertifikalı ürünü alıp, bol gübre ile ekim yapma dışında bir yenilik yok. Yalnız bu da hem ciddi maliyet hem de sürekli aynı ürün ve aynı gübre ile toprağın mineral dengesini ciddi şekilde etkiliyor.
İlgili kurumlar görev başına
Çiftçiler bilinçli bir rehberlikten yoksun ve hep deneme yanılma yöntemi ile el yordamıyla tarımsal faaliyetini sürdürmeye çalışmakta. Ziraat Odaları olsun, tarım ilk müdürlükleri olsun çiftçilere yeterince bilgilendirmede bulunma konusunda ciddi zayıflık içinde. Halbu ki, kentin üniversitelerinden, Ziraat Odalarına, Tarım İl Müdürlüklerine kentteki tarımsal faaliyetlerin verimliliğinin arttırılmasında çok iş düşüyor. Çiftçilerin nerede hangi ürünü nasıl ekeceğini, hangi ürünleri dönüşümlü ekebileceğini, hangi tohumun hangi toprakta daha iyi ürün vereceği konusunda bahsi geçen kurumların doğru ve zamanında bir bilgilendirme yapması gerekiyor.
Deneme yanılma yerine bilinçli tercih
Her bir çiftçinin kendi imkanlarıyla deneme yanılma yolu ile ayrı ayrı zaman ve emek israfı yerine söz konusu kurumların çiftçilere önayak olması olmazsa olmazdır. Çiftçilerin kurumlara gidip bilgi alması yerine kurumlara bağlı mühendislerin, akademisyenlerin sahaya inerek çiftçinin yanında olması ve bilgiyi yerinde uygulama ile pekiştirmesi lazım. Çiftçilere şunu yap bunu yap demek yerine, nasıl yapılacağını sahada birebir pratikte öğretebilmek şart. Çiftçi duyduklarından ziyade gördükleriyle daha iyi öğrenebiliyor, bunu gözardı etmemek gerekiyor.
Planlı bir tarımsal faaliyet
Tarım İl Müdürlüklerinin, üniversitelerin, Ziraat odalarının sorumluluk alanındaki her bir karış toprakla ilgili çiftçilere söyleyebilecek bir sözü, önerisi olabilmelidir. Hatta her bir karış tarım arazisinde en verimli bir şekilde hangi ürünün ne şekilde alınabileceği hakkında bir plan programın olması gerekir. Çiftçilerin aklına estiği zaman istediği ürünü toprağa atmasındansa o toprağa hangi tohumun düşeceğine bilimsel bir tarım kurulunun karar vermesi, planlamanın il genelinde hatta ülke genelinde yapılması gerekir. Bir sene bakıyoruz soğan çok ekilmiş, bir sene bakıyoruz patates yok, başka bir sene mercimek sıkıntısı var. Halbu ki, ülkede tarımsal üretim alanları bellidir ve nerede hangi ürün daha iyi yetişir ve ülkede neye ne kadar ihtiyaç var, bütün bunlar önceden bilinebilecek şeyler.
Anıza ekim yöntemi neden yaygınlaştırılmıyor?
Yani, tarımsal üretimin verimli hale getirilmesi ve yeni teknik gelişmelere çiftçilerin adaptasyonunun sağlanmasında ilgili kurum ve kuruluşların üzerlerine düşeni yapması gerekiyor. Uzun yıllardır anıza ekim tekniği uygulanan ülkeler var ama bizim çiftçileri bir yana bırakalım ilgili kurum kuruluşların dahi anıza ekim yöntemi üzerine doğru dürüst bir deneyimi yok. Bazı bölgelerde bazı çiftçilerin kendi imkanları ile bazı çabaları var hepsi bu. Halbu ki, anıza ekim yönteminin avantajları, dezavantajlarıyla ilgili nerelerde nasıl yapılacağına dair çiftçilere sahada uygulamalı eğitimler verilmeli. Ama yok hala da anıza ekim yöntemi nedir, ne değildir, anıza ekim mibzerlerinin maliyetleri nasıl düşürülür bu konuda bir çalışma yok.
Tarımda yeni bir hamle şart
Tarım olmadan hayat olmaz. Tarımın geliştirilmesi işçin çiftçilerin eğitimi, bilinçlendirilmesi ve yeni tekniklere adaptasyonu olmazsa olmazdır. Bu konuda eksiklikler biran önce giderilmelidir. Korona günlerinden sonra tarımsal faaliyetlerde yeni bir çalışma tarzı geliştirilmelidir. Ülkenin bir karış toprağının dahi boş kalması hepimize zarardır. Yeni bir tarım politikası için şimdiden hazırlık yapmak zorundayız.