Sokağa çıkma yasağı ile ekonomik maliyet arasında gidip gelirken, yitirilen canlar geri gelmeyecek ama bozulan ekonomiyi yeniden düzeltmek mümkün.
Koronavirüs salgını ile mücadelede hafta sonu 2 gün süreyle sokağa çıkma yasağına, istisnalar bir yana vatandaş uyuyor.
Her ne kadar yasaksız günlerde evde kal çağrısına uyma konusunda belli sıkıntılar yaşansa da demek ki, yasak olduğunda vatandaş da üzerine düşeni yapıyor. İlk günlerden beri vatandaş kendi OHAL’ini uygulasın çağrısın yapan yetkililer “Evde kal” çağrısına istedikleri düzeyde bir karşılık bulamasalar da sokağa çıkma yasağı konusunda istenilen sonuç elde edilmiş gözüküyor.
2 haftalık sokağa çıkma yasağını karşılayabilecek bir ekonomi yok mu?
Peki, madem ki vatandaşımız sokağa çıkma yasağına uyma konusunda daha iyi bir performans gösteriyor o zaman virüsle mücadelede uzun süreli bir genel sokağa çıkma yasağı neden uygulanmıyor ve şu baş belası virüsten neden bir an önce kurtulmuyoruz? Biz vatandaş bakışıyla en az 14 gün sürecek genel bir karantina ile virüsün yayılma hızını durdurmanın pekala mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Ama bu konuda devlet yetkilileri farklı düşünüyor. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, genel bir sokağa çıkma yasağına ilişkin görüşlerini açıklarken, “Bir sorunu çözeyim derken başka bir sorunu büyütme riskiniz de vardır. Dolayısıyla hiç kimsenin mağdur olmayacağı bire optimal yöntem bulunmak suretiyle bu süreç yönetiliyor” ifadelerini kullanmıştı.
Sokağa çıkma yasağının ekonomiye maliyeti?
Demek ki, öncelikle ortada büyüme riski olan bir sorun söz konusu. Nedir bu sorun, ekonomi. Ekonominin “sorunlu” halinin daha da büyümemesi için genel bir sokağa çıkma yasağı uygulanmıyor. Ülke genelinde bir sokağa çıkma yasağı uygulamasının -Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın sözleriyle- “ekonomiye maliyeti çok daha ağır olurdu.” Kalın, sözlerinin devamında ise şu ifadeleri kullanıyor: “Bunun toplumsal hayata, insan psikolojisine de maliyeti farklı şekillerde olurdu. İnsanlar bazen iyi niyetle ama maalesef altında bilimsel veriler olmadan bu tür önerilerde bulunabiliyorlar. Bunlar gerçekten bir devlet aklıyla, ciddiyetle ele alınması gereken konular. O yüzden Bilim Kurulu var. Herkes gibi bizim de önceliğimiz salgının önlenmesi, can kaybının minimize edilmesi. Bunları birinci gündem maddesi yaptığımız bir dönemde ekonomi konuşmak bazılarına yanlış, ilgisiz ya da biraz gayri insani gelebilir. Ama gerçek şu ki bu hayatın da bir şekilde devam etmesi lazım.”
Genel bir karantina uygulanmadan virüsle baş etmek mümkün mü?
Evet, diyelim ki, vatandaş olarak iyi niyetle ve bilimsel verilere dayanmadan sokağa çıkma yasağı hakkında görüşlerimizi dile getiriyoruz. Yalnız bu yasağın uygulanmamasının bilimle değil ekonomiyle bir alakası var. Ekonomik olarak durumumuz iyi olsa 2 gün yerine 2 hafta ya da 2 ay genel bir sokağa çıkma yasağı uygulaması yapmanın izolasyonu sağlama açısından bilimsel bir zararı olmamalı diye düşünüyorum. Tabii ki, bir vatandaşın gözünden durum böyle gözüküyor. Hepimizin önceliği biran önce virüs salgınının üstesinden gelmek. Bunun temel şartı da izolasyon. Sokağa çıkma yasağı da bunun en etkili yöntemi. O halde bunun kararını bilimsel açıdan Bilim Kurulu verebilir. Yalnız ekonomiyi Bilim Kurulu yönetmiyor. Sokağa çıkma yasağının maliyetini hesaplama işi Bilim Kurulu’nun değil ilgili bakanlığın sorumluluğunda.
Virüs can almaya devam ediyor
Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgınının (Kovid-19) dünya genelinde bulaştığı kişi sayısı 2 milyon 250 bini aştı. Can kaybı ise 156 bin 104 kişiye ulaştı. Ülkemizde ise vaka sayısı 78 bin 546’ya, can kaybı ise bin 769’a yükseldi. Bir günde virüsten kaynaklı 126 insanımızı kaybettik ve bu sayı giderek de yükseliyor. Dünyada ve ülkemizde korona tablosunda maalesef durum bu şekilde. Hal böyleyken, virüse karşı etkin mücadele ne ise biran önce bunun uygulamasını vatandaş bekliyoruz.
Ne yapmalı?
Evet, virüsün yayılma hızını kesebilecek bir genel karantina uygulamasının maliyeti yüksek olabilir ama bir yanda ölüm saçan bir virüs diğer yanda ekonomik kayıplar. Ekonomi yerine gelir ama giden canlar geri gelmez. Devlet aklı bir seçim yapmalı.