Bu kış zor geçecek, çünkü havaların soğumasıyla pandemi etkisini artıracak ve ekonomik kriz de dünya genelinde artacak.
Pandemi ve ekonomik kriz dünya genelinde ciddi bir etkide bulunacak. Pandemi etkisini arttırdıkça ekonomik kriz derinleşecek, ekonomik kriz derinleştikçe de pandemiye karşı alınan normalleşme adımları anlamını yitirecek.
Sokağa çıkma yasağı yine gündemde
Geçtiğimiz yaz dünya genelinde normalleşme adımları atıldı ve sonuç ortada. Pandemi dünya genelinde ikinci dalgasını yaşıyor ancak halihazırda bu gerçekliğin adını koymakta bile bir çekimserlik yaşanıyor. Pandemide ikinci dalga normalleşmenin anormalleşmesiyle zaten start almıştı. Şuan dünya genelinde ciddi vaka artışları var ve bunun adı bir türlü konmuyor. Dünya genelinde yeniden sokağa çıkma kısıtlamaları gündemde ve bazı ülkelerde bunun adımları atıldı, atılıyor ve atılacak.
Korona salgınında vaka sayısı 50 milyona dayandı
Bu bir kehanet değil, görünen, bağra bağıra gelen bir gerçek. Henüz Covid-19 aşı çalışmalarında bir netice alınmadı. Aşının yaygın bir şekilde dağıtımı nasıl olacak bu konuda da ciddi bir planlama yok. Haliyle koronavirüs salgınında dünya hala daha çaresiz halde. Dünyada korona vaka sayısı resmi kayıtlara göre 50 milyona dayansa da bu sayının daha yüksek olması muhtemel, çünkü semptomsuz vakaların varlığı bir gerçek ve virüsü en hızlı şekilde de yayan grup bu.
Pandemiye karşı dünya çapında iş birliği
Dünyada korona ile mücadelede bir eş güdüm de söz konusu değil. Her ülke kendi kaderine kendi olanaklarına terk edilmiş durumda. Oysa bu bir pandemi ve bu salgına karşı dünya çapında bir iş ve güç birliği gerekiyor. Dünyanın ekonomik ve teknik altyapı bakımından zayıf halkalarında virüsün yayılma hızı ve insanlara verdiği zarar daha yıkıcı olmaktadır. Hastalıktan kıvranan insanlar aynı zamanda açlık ve yoksulluğun da pençesine düşmektedir. Bu durumda sadece virüsün ölümcül etkisi değil aynı zamanda açlığın da ölümden beter halleri insanlık üzerine çökmüş olacak. Buna karşı dünya genelinde alınan ciddi bir tedbir ise ne yazık ki yok.
Virüs psikoljik rahatsızlıkları katlıyor
Virüs bulaşmasın diye insanlar normal sağlık hizmetini almakta bile tereddüt yaşıyor. Kronik hastalıkları olanlar virüs bulamasın diye hastanelere gitmiyor. Adeta dünya genelinde bir paranoya ve virüs korkusundan ciddi kaygı bozuklukları yaşanıyor ve bu da virüs sonrası süreçte ciddi travmatik sonuçlar doğuracak potansiyele sahip. Halihazırda virüsün insanlar üzerindeki psikolojik etkilerine yönelik ciddi bir psikolojik destek ortada yok. Bu büyük tehlike halihazırda görmezden geliniyor.
Pandemide adaletsizlik diz boyu
Pandemi dünyayı kasıp kavuruyor ve dünya genelinde yönetenler kendilerini sağlama alıp günlük test yaptırırken, sosyal ortamlardan uza dururken, işçiler zoraki fabrikalara yollanıyor. Bu adaletsizlik içinde virüs yoksul halk kitleleri üzerinde daha yıkıcı bir etki gösteriyor. Bu gidişata bir dur diyecek toplumsal bir tepki de oluşmuyor, çünkü pandemi kısıtlamaları altında insanların demokratik hak ve özgürlükleri askıya alınmış durumda.
Virüs dünyanın canına okuyor
Sözün özü özeti pandmei dünyayı teslim alıyor ve dünyanın zenginleri kendi paçalarını kurtarma ve sermayelerini koruma dışında ciddi hiçbir tedbiri gündemine almıyor. Virüsün yayılmasında da yine zenginlerin sermayelerini koruma kaygısı yatıyor. Normalleşme adımları hep bu ekonomik kaygılarla apar topar uygulamaya kondu ve sonuç ortada. Virüs dünyaya korku salmaya, ölüm saçmaya devam ediyor.