Bilim Kurulu toplandı, Sağlık Bakanı tavsiyelerde bulundu ve Cumhurbaşkanı da koronavirüse karşı yeni tedbirleri açıkladı.
Ne var yeni tedbirlerde; birincisi, 30 Büyükşehir ve artı Zonguldak iline, zorunlu ihtiyaçlar dışında araç giriş çıkışları yasaklandı. İkinci tedbir ise sayıları 25 milyonu aşan 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı. Daha önce de 65 yaş üstü için alınmış bir sokağa çıkma kararı vardı. Yani 83 milyonun 36 milyonuna sokak yasak. Peki, geri kalan 46 milyonu aşkın vatandaş için sokak serbest. Yeni tedbirlerde başka neler var; çarşı pazarda, markette, alışverişte maske zorunluluğu. Bir de üç adım kuralı ve toplu halde bulunmaya yasak.
Kısıtlamalar nasıl denetlenecek?
Yaşlılarla ilgili sokağa çıkma uygulamalarının nasıl yaşandığını deneyimlemiştik, şimdi sıra gençlerde bu yasağın nasıl uygulanacağında. Ama tabii bu durumda çocuk işçilerde ya da 18 yaş ve üzeri çalışan kesimlerde bu yasağın nasıl uygulanabileceği merak konusu. Hükümet aşamalı kısıtlamalarla, üretimi de aksatmadan virüse karşı önlemler almaya çalışıyor. Bu yöntemin virüsü sınırlandırmadaki başarısını tabii süreç gösterecek. Ancak sürecin seyri aşamalı kısıtlamalarla bu yangının önünün alınabileceği yönünde pek iyimser bir tablo sunmuyor.
46 milyon sokağa çıkacak
Karamsarlığın elbette ki, bir kimseye bir faydası yok ancak gözlerimizin önünde seyreden gerçeği de doğru değerlendirmek de zorundayız. Sokağın yasaklandığı 36 milyonu aşkın vatandaşımız büyük bölümü toplumun üretmeyen kesimi ve onlara yasak uygulamanın pek bir zorluğu yok. Çünkü zaten büyük oranda üretime katılmayan kesimler. Ancak geriye kalan 46 milyon vatandaş sokağa çıkıyor ve bu kesimin büyük bir bölümü de üretimin içinde olan insanlarımız.
Çalışanlarda izolasyon?
Peki, çalışma yaşamında sosyal izolasyon nasıl sağlanacak? İşçi servislerinde toplu taşımadaki kurallalar uygulanabilecek mi? Bunları kim nasıl denetleyecek? Fabrikalarda olası vakalara karşı nasıl bir karantina uygulanacak? Testi pozitif çıkan bir işçi çıktığında bütün bir fabrika karantinaya mı alınacak?
Yeterli maske var mı?
Sokağa çıkma yasağı olmayan ve ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkan vatandaşların maske ihtiyaçları nasıl karşılanacak? Maske bulamayan ve maskesiz sokağa çıkanlar için nasıl bir tedbir uygulanacak? Maske alacak imkanı olmayana, maske takmama cezası mı kesilecek; bu konudaki denetimler, yaptırımlar nasıl uygulanacak?
Aşamalı kısıtlama çare mi?
Bugüne kadar uygulanan kısıtlamalar, virüsün yayılmasını ne kadar önleyebildiyse, bugünden sonra uygulanacak kısıtlamalar da bir o kadar etkili olabilecek. Çünkü, sosyal izolasyonda başarı parça parça kısıtlamalarla olacak iş gibi gözükmüyor. Elbette ki, alınan tedbirler tablonun daha da ağırlaşmasındaki hızı azaltmaya dönük bir etkide bulunabilecek ama sonuçta bu topyekün bir izolasyonla ancak kontrol altına alınabilir. Kısıtlıların kısıtlılığını ne kadar denetleyebildiğimiz bir yana toplumun yarısından fazlası hala sokağa çıkıyor ve bunun da büyük bir kısmı üretimin içinde olan insanlar. Yani, dışarı çıkma hakkı bulunan 46 milyon insan bir şekilde dönüp dolaşıp evlerine gelecek. On milyonlar günlük hareket halinde olacaklar ve böyle bir durumda sosyal izolasyonun virüsün yayılmasını önlemedeki başarı şansı ne kadar olacak bunu hep birlikte göreceğiz.
Virüs boş bulduğu alandan yayılmasını sürdürecek
Virüs salgını etkisini arttırıyor ve her yeni gün daha ağır bir tablo ile karı karşıya kalacağımız sır değil. Vaka sayısı, can kaybı, yoğun bakımdaki hasta sayısı günden güne yükseliyor. Virüs salgını Bilim Kurulu üyesine dahi bulaşabildi. Sağlık çalışanlarından testi pozitif çıkanların sayısında da artış olduğunu Sağlık Bakanı ifade ediyor. Yani, virüse karşı mücadeleyi daha ciddi ve daha da sıkı tedbirlerle yürütmek zorundayız. Virüsün bulaşacağı alanı daraltmak kalıcı çözüm değil. Virüsün alanını daraltmak yeterli değil, virüsün yayılacağı en küçük alan dahi bırakmamak gerekiyor. Başka türlü bu virüs belasından nasıl kurtulabiliriz ki?