Rawest Araştırma, sahada anadilin kullanımını gözledi. Kürtçe her jenerasyon değişiminde 3’te 1 daha az konuşulurken, Kürtlerin yüzde 82’si ise iki dilli eğitim istiyor.
Rawest Araştırma’nın, 18-50 yaş arası ebeveynlerle çocuklara anadil öğretilmesi üzerine yaptığı saha araştırmasında çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Bölgede 4 ‘ü büyükşehir 4’ü küçükşehir olmak üzere toplamda 8 il ve 25 ilçede anadil üzerine yapılan araştırmada bin 537 anket üzerinden inceleme yapıldı.
Rawest Araştırma kurucularından Reha Ruhavioğlu, Fihaber’e araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi.
Anadilin ebeveynler arasında kullanımı ve çocuklara öğretilmesi konusunda çarpıcı sonuçların ortaya çıktığı araştırma da hem devlete hem de siyasete önemli mesajlar var.
‘Her bir jenerasyon değişimlerinde anadili kullanım 3’te 1 oranında azalıyor’
Dil araştırmasında Kürtçe için en çarpıcı sonuç, her yeni jenerayonda Kürtçenin kullanımının giderek azaldığının gözenmesi oldu.
Rawest Araştırma kurucularından Reha Ruhavioğlu, Fihaber’e yaptığı değerlendirmede bu durumu şöyle özetledi: “Bu araştırmanın belki de en önemli bulgusu ise şu; bir nesilden bir nesile sadece Türkçe konuşanların oranı 3’te 1 artış göstermiş. Ebeveynler ile çocuklar arasındaki farka baktığımızda burada çok ilginç veriler açığa çıkıyor. Kendi anne babanızla ne kadar Kürtçe konuşuyorsunuz diye sorduğumuzda yüzde 9’u sadece Türkçe yanıtını vermiş. Çocuğunuz sizinle nasıl konuşuyor diye sorduğumuzda ise yüzde 41’i sadece Türkçe yanıtını vermiş. Yani, sadece Türkçe konuşanların oranı nesilden nesile yüzde 32 artış göstermiş. Bununla birlikte sadece Kürtçe konuşanların oranı da nesilden nesile bir o kadar azalmış. Bu şunu gösteriyor; her bir jenerasyon değişimlerinde anadili kullanım 3’te 1 oranında azalıyor.”
Kürt ebeveynler iki dilin birlikteliğini istiyor
Araştırmaya katılanların yüzde 82’si Kürtçenin resmi dil olmasını isterken, yüzde 76,8’i oranında da Kürtçe-Türkçe eğitim veren okullarda çocuklarını okutmak istiyor. Yani Kürtlerin ezici bir çoğunluğu hem Kürtçenin ikinci bir resmi dil olmasını hem de iki dilin birlikte olduğu okullarda çocuklarının eğitim görmek istiyor.
Kürt ebeveynlerin yüzde 70’i seçmeli dersten bihaber
Araştırma kapsamında ortaya çıkan bir diğer çarpıcı sonuç ise ortaokullardaki 2 saatlik Kürtçe seçmeli dilden ebeveynlerin yüzde 70’inin haberi yok. Daha da ilgin olanı ise Temel derslerin yanında seçebilecekleri dersler arasında anadili tercih edebileceklerin oranı sadece yüzde 25’te kaldı. Temel derslerin yanında iki seçmeli ders tercihinde yüzde 34 ile Kuran’ı Kerim birinci olurken, yüzde 32 ile matematik uygulamaları, yüzde 26 ile peygamberin hayatı geliyor.
Halkın anadilden kaçınmasının iki nedeni
Yine araştırma sonuçlarında öne çıkan bir diğer başlık ise dilin kriminalleştirilmesi ve fazla politize edilmesine tepki olarak halkın anadilden kaçınması.
Zarok TV ebeveynlerin de dil gelişimine katkı sunuyor
Bunun yanı sıra öne çıkan bir diğer başlıkta ise Zarok TV’de en çok izlenen çizgi filmin Şirinler olması ve ebeveynlerin yüzde 83’ünün ise Zarok TV’nin çocukların anadil öğrenmesine olumlu katkısının bulunması. Daha da ilginci Zarok TV ebeveynlerin dillerini geliştirmelerine de katkı sağladığının ortaya çıkması oldu. Ebeveynlerin yüzde 75’i Zarok TV ile dillerini desteklediklerini ifade ediyor.
Rawest Araştırma kurucularından Reha Ruhavioğlu’nun dil üzerine Fihaber’e yaptığı değerlendirmeler satırbaşlarıyla şöyle:
Bekar Kürt gençlerinde çocuklara Kürtçe öğretilmesine ilişkin görüşler
2018 Ekim’inde bir gençlik araştırması yürütmüştük. Kürt gençleriyle ilgili dört büyük şehirde, Diyarbakır, Van, Mardin ve Urfa’da, 600 genç üzerinden Kürtçenin kullanımı üzerine bir araştırma yapmıştık. Bu çalışma bize iki konuda daha iyi bir çalışma için mesaj verdi. Birincisi dil, ikincisi ise gençlik konusunda. Bunun üzerine bekar Kürt gençlerine çocuğunuz olursa ona Kürtçeyi öğretir misiniz diye sorduğumuzda yüzde 80’in üzerinde bir oran evet yanıtını veriyor. Peki, devlet bu hakkı ders olarak tanımasa kendiniz öğretebilir misiniz dediğimizde ise bu oran bu oran yüzde 68 olarak çıkmıştı. Tabii söz konusu insanlar henüz evli değiller ve çocukları olmadığı için de bu konuda rahat konuşuyorlardı.
Dil üzerine sah araştırması 8 il 25 ilçede yüzde 70 Kurmanclar yüzde 30 Zazalar üzerinde yapıldı
Bunun üzerine sadece ebeveynlerle görüşelim ve somut muhataplar üzerinde konuyu inceleyelim istedik. 18-50 yaş arası Kürt ebeveynlerle dil üzerine, anadilin çocuklara öğretilmesi üzerine bir görüşelim dedik ve onlara ‘çocuğunuza Kürtçeyi ne kadar öğretiyorsunuz?’diye sorduk. İki ayı bulan ve kırsala da yayılan bir araştırma yaptık. Bu araştırma 4’ü büyük şehir 4’ü küçük şehir olmak üzere 8 ilde yapıldı.
Merkezde dilin kullanımı azalıyor
Metropoller ile küçük şehirlerdeki durumu karşılaştırmalı görmek istedik ve bu kentlerin ilçelerini de kapsayan bir çalışmaydı. Büyükşehirler, Diyarbakır, Van, Mardin ve Urfa; küçük şehirler ise Ağrı, Şırnak, Bingöl ve Dersim. Tabii burada bir Kurmanc-Zaza dengesi de kurmaya çalıştık. Yüzde 70 Kurmanc yüzde 30 Zaza şeklinde. 8 ilde toplamda merkez ilçeler de dahil 25 yerde bu araştırma yürütüldü. Bu çalışma 2019 Eylül ve ekim aylarında yürütüldü. Bu çalışmada bin 537 anket yaptık ama bunlardan bin 453’ü analize giren anketlerdir. Bu çalışmanın yüzde 43’ü kadarı ilçelerde ve köylerde, yüzde 58 kadarı da illerde ve merkez ilçelerde yapıldı.
Çocuklarına Kürtçe kitap okuyan ebeveynlerin oranı çok düşük
Bu araştırmadan çıkarılacak temel başlıklardan birkaçını şöyle ifade edebiliriz. Kürt ebeveynler Kürtçeyi ne kadar tüketiyorlar?
En son kendi dilinizde bir filmi ne zaman izlediniz? Ne zaman kendi dilinizde bir kitap okudunuz? En son ne zaman kendi dilinizde bir çocuk kitabı aldınız? En son kendi dilinizde ne zaman bir haber dinlediniz, okudunuz? En son kendi dilinizde ne zaman bir şarkı dinlediniz? Sorularını yönelttik. Ebevenylerin bu sorulara verdiği yanıtlarda son bir ay içinde Kürtçe bir çocuk kitabı aldım diyenlerin oranı yüzde 4. Son bir ayda Kurmanci ve Zazaki bir kitap okuyanların oranı ise yüzde 6.
Yine bu araştırmaya katılanların yüzde 34’ü son bir yıl içinde Kürtçe bir film izlediklerini söylüyorlar. Son bir yıl içinde herhangi bir Kürtçe kitap aldığını söyleyenlerin oranı yüzde 17, kitap okuyanların oranı ise yüzde 14. Son bir yılda Kürtçe çocuk kitabı alanların oranı ise yüzde 10.
Tek taraflı etkileşimde oran yüksek
Haber izleme, şarkı dinleme ve video izlemede bu oranlar biraz artış gösteriyor. Son bir ay içinde Kürtçe bir haber izleyenlerin oranı yüzde 40. Video izleyenlerin oranı biraz daha yüksek, yüzde 49. Kürtçe şarkıda ise bu oran yüzde 69’a çıkıyor. Burada günlük yaşamda Kürtçenin ne kadar tüketildiği ile ilgili bir veri elde ediyoruz. Kitap alma ve anadilinde bir kitabı çocuğuna okutmada oran çok düşük. Yani, çift taraflı ilişki kurulan durumlarda dilin kullanım oranı çok düşüyor.
Nesilden nesile Kürtçenin kullanımında 3’te bir düşüş var
Bu araştırmanın belki de en önemli bulgusu ise şu; bir nesilden bir nesile sadece Türkçe konuşanların oranı 3’te 1 artış göstermiş. Ebeveynler ile çocuklar arasındaki farka baktığımızda burada çok ilginç veriler açığa çıkıyor. Kendi anne babanızla ne kadar Kürtçe konuşuyorsunuz diye sorduğumuzda yüzde 9’u sadece Türkçe yanıtını vermiş. Çocuğunuz sizinle nasıl konuşuyor diye sorduğumuzda ise yüzde 41’i sadece Türkçe yanıtını vermiş. Yani, sadece Türkçe konuşanların oranı nesilden nesile yüzde 32 artış göstermiş. Bununla birlikte sadece Kürtçe konuşanların oranı da nesilden nesile bir o kadar azalmış. Bu şunu gösteriyor; her bir jenerasyon değişimlerinde anadili kullanım 3’te 1 oranında azalıyor.
Jenerayon değiştikçe dilin kullanımı azalıyor
Kürtçe şehir içinde görünür olabilir, gündelik hayatta Kürtçe’den haberiniz olabilir ama Kürtçe’nin ne hızla azaldığıyla ilgili yeterince bir farkındalık olmadığını düşünüyoruz. Bu sonuç aynı zamanda bu farkındalığı uyandırmaya dönük bir mesaj da veriyor. Tabii bizim temel kaygımız bu farkındalığı uyarmak değil, biz bilgi üretmek için bu çalışmayı yapıyoruz. Bu farkındalığı kimler oluşturacaksa bu onların işidir. Bu bilgi ile sivil toplum, siyaset vs. neler yapabileceklerse onu yapacaklar. Ama bizim göstermek istediğimiz şey bir ebeveynden çocuğa geçene kadar bir jenerasyon değiştiğinde dilin kullanımının ne kadar değiştiğidir.
Kardeş kardeşle Kürtçe konuşmuyor
Sadece Türkçe konuşuyorum ya da çocuğum sadece Türkçe konuşuyor meselesinde he jenerasyon değişiminde Türkçe lehine 3’te 1’lik bir artış gözleniyor. Bu oran, çoğunlukla Kürtçe biraz Türkçe diyenlerde de yüzde 9 oranında Türkçe lehine bir artış söz konusu. Türkçe ile Kürtçeyi eşit kullanıyoruz diyenler ise 3 puan artmış. Anne babamla Kürtçe konuşuyorum diyen ebeveynlerin oranı yüzde 48 iken, çocuğum benimle sadece Kürtçe konuşuyor diyen ebeveynlerin oranı ise yüzde 13. Ebeveynden çocuğa geçişte sadece anadilin kullanımı 3’te 1 azalmış. Bu çalışmada ebeveynlere kardeşleriyle ve arkadaş çevresi ile nasıl konuştuğunu da sormuşuz ama sonuç burada da çok değişmiyor.
Anne babasıyla Kürtçe konuşanlar çocuklarıyla Kürtçe konuşmuyor
Benim çocuğum arkadaşlarıyla sadece Kürtçe konuşuyor diyenlerin oranı yüzde 5. Çoğunlukla Kürtçe konuşuyor diyenlerin oranı ise yüzde 11. Yani yüzde 16 arkadaşlarıyla tamamen ya da çoğunlukla Kürtçe konuşuyorlar. Bu orandaki artışa neden olan ise kırsal bölgeler. Bunu büyükşehir kent merkezlerinde oranladığınızda yüzde 5 bile çıkmayacak, böyle de bir durum var. Buradan hareketle şunu söyleyebiliriz, kent hayatı Kürtçenin sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor. Çünkü kentte çarşı Pazar Türkçe, TV Türkçe, Okul Türkçe, yani kentteki bütün uyaranlar Türkçe. Kırlarda, Ağrı, Bingöl, Şırnak gibi küçük illerde gündelik hayatta Kürtçenin kullanımı yaygın ama bu oran büyükşehirlere doğru gelindikçe azalıyor ve ibre Türkçeden yana dönüyor.
Kardeşleriyle sadece Kürtçe konuşanların oranı da yüzde 9
Kardeşleriyle sadece Kürtçe konuşanların oranı da yüzde 9. Ebeveynlerde bu oran, yani kardeşleriyle Kürtçe konuşanlar yüzde 38 ama aynı ebeveynlerin çocukları arasında sadece Kürtçe konuşma oranı ise sadece yüzde 9. Yani nereden bakarsanız bakın her bir jenerasyonda anadilin kullanımında ciddi bir azalma görülüyor. Anne baba ile sadece Kürtçe konuşma oranı yüzde 13, kardeşlerle sadece Kürtçe konuşma oranı yüzde 9, arkadaşlarla sadece Kürtçe konuşma oranı ise yüzde 5.
Sosyal medya kullanımı
Sosyal medya kullanımında ebeveynlerin yüzde 19’u hiç internete girmiyor. Yüzde 80 üzerinde ise internet kullanımı var. Bir iki saat internet kullananlar yüzde 50’nin üzerinde. 3 saat internet kullananların oranı ise yüzde 25. Sosyal medya kullanımında instagramın facebook’u geçtiği sahadaki çalışma sonuçlarına da yansıyor. Ebeveynlerde instagram kullanımı yüzde 53, facebook yüzde 44, Twitter ise yüzde 17. Tik tok da yavaş yavaş istatistiklere girmeye başladı ve ebeveynlerin yüzde 5’i kullanıyor. Televizyondan haber izlemeyenlerin oranı yüzde 14 iken, yüzde 5’i de hiç televizyon izlemiyor.
Araştırmanın kriteri
3-13 yaş arası çocuğu olan ebeveynlerle yapılan bir çalışma bu ve 3-13 yaş arası kitle aynı zamanda Zarok TV’nin de izleyici kitlesi. Dolayısıyla çocukları ile Kürtçe bir imkanın var olduğu aileler üzerinden bir çalışma yaptık. Araştırmanın en önemli kriteri bu.
Ailelerin çoğunluğu Kürtçe seçmeli dersten habersiz
Ailelere şunu sorduk; okullarda Kurmanci, Zazaki diye seçmeli dersler var mı? Ailelerin yüzde 32,5’i okulda Kurmanci ya da Zazaki seçmeli ders olduğunu bilmiyor. Bu imkân yaklaşık 10 yıldır var ama ailelerin 3’te 1’i bunu bilmiyor. Daha ilginci ebeveynlerin yüzde 38’i okullarda Kurmanca ya da Zazaki seçmeli dersin olmadığını söylüyor. Yani, ebeveynlerin yine 3’te 1’inin okullarda seçmeli dil dersi olduğundan haberinin olmadığından da haberi yok. Böyle bir imkânın okullarda olmadığını ifade ediyor. Ortaokulda 2 saat Kurmanca ya da Zazaki seçmeli ders olduğunun bilenlerin oranı ise yüzde 29,5. Yani, ebeveynlerin yüzde 70’inin seçmeli dil dersinden haberi yok.
Çocukların Kürtçe öğrenmesi için ailelerin çabası çok zayıf
Çocuğunuzun anadilini öğrenmesi için ne kadar çaba sarf ediyorsunuz diye bir soru sormuşuz; fazla ya da çok fazla diyenlerin oranı toplamda yüzde 23. Hiç çaba sarf etmeyenlerin oranı ise yüzde 24. Yani Kürt ebeveynlerin 4’te 1’i çocuğunun anadilini öğrenmesi için hiç çaba sarf etmiyor. Çok az çaba sarf edenlerin oranı ise yüzde 17.
Kürtçeyi seçmeli ders olarak tercih edebilecek ailelerin oranı yüzde 25
Okuldaki temel dersler dışında çocuğunuz için 2 ders seçme şansınız olsa hangi iki dersi seçersiniz diye sormuşuz ve aldığımız yanıt şöyle: ebeveynlerin sadece yüzde 25’i Kurmanca ya da Zazaki dersi seçerim diyor. Bu soruya verilen yanıtlarda yüzde 34 ile Kuran’ı Kerim birinci. Peşinden yüzde 32 ile matematik uygulamaları geliyor. Ardından yüzde 26 ile peygamberin hayatı geliyor. Müzik diyen yüzde 8, satranç diyen yüzde 8. Yüzde 32ü medya okuryazarlığı demiş. İlginçtir bu ebeveynlerin yüzde 70’i seçmeli ders olduğunu bilmiyor ama böyle bir imkân var seçer misiniz sorusuna da sadece yüzde 25 Kurmanca ya da Zazaki yanıtını veriyor.
Bekarken başka evliyken başka
Çocuğunuza anadilinizi öğretirken yaşadığınız zorluklar neler sorusunu sormuşuz ve kendi yetersizliğinden kaynaklı olduğunu söyleyenlerin oranı birinci sırada. Gençlerin çocuğuma anadilimi öğretirim oranını (yüzde 68) ebeveynler tersliyor, doğrulamıyor. Yani, ebeveynler anadilini çocuklarına öğretme konusunda kendilerini yetersiz hissediyor. Ebeveynler diyor ki, Kürtçeyi çocuğuma öğretmek istiyorum ama TV yok, çevre yok, imkânlar yok.
İki dilli eğitim tercihi ağır basıyor
Çocuğunuzu nasıl bir okula göndermek istersiniz diye sorduğumuzda ebeveynlerin yüzde 70’i çocuklarının sadece Kürtçe ya da Kürtçenin de diğer diller kadar var olduğu bir okula göndermek istiyor. Burada da en çok Kürtçe-Türkçe olan bir okula göndermek istiyorlar. Her 3 ebeveynden 2’siçocuğunu Kürtçe ve Türkçe olan, iki dilin birlikte olduğu bir okula göndermek istiyor. Çocuğunu sadece Türkçe olan bir okula göndermek isteyen ebeveynlerin oranı yüzde 10,9.
Türkçe Kürtçe bir arada
Sadece Kürtçe olan bir okula göndermek isteyenlerin oranı ise yüzde 4. Yani, buradan şunu anlıyoruz; toplumun dili Türkçe ve çocuk Türkçe olmayan bir okula gittiğinde zorluk yaşayacak. Türkçe bu toplumun dili ve çocuğum Türkçe bilmek zorunda ama Türkçe ile birlikte anadili olan Kürtçeyi de bilsin, bu iki dil birlikte kullanılsın diyenlerin oranı 3’te 2.
Her 4 ebeveynden 3’ü çocuğunun kendi dilinde de eğitim almasını istiyor
Burada iki tane en çarpıcı sonuç var ve onlarda şöyle: ebeveynlerin yüzde 76,8’i çocuğunun Kürtçenin içinde yer aldığı bir okulda okumasını istiyor. Ya sadece Kürtçe olacak ya Türkçe ile Kürtçe olacak ya İngilizce Kürtçe olacak ya da Türkçe-Kürtçe-İngilizce olacak. Her 4 ebeveynden 3’ü çocuğunun kendi dilinde de eğitim almasını istiyor. Ebeveynlerin 3’te 2’si ise iki dilli okul tercihlerinde Türkçe ile Kürtçenin birlikte olmasını tercih ediyorlar. Ebeveynlerin çoğunluğu çocuklarının Türkçe ve Kürtçenin bir arada olduğu bir okula gitmesini istiyor.
Resmi dil Hem Kürtçe hem Türkçe olmalı diyenler ise yüzde 71,5
Yaşadığınız yerin resmi dili nasıl olmalı sorusuna ise ebeveynlerin verdiği yanıtlar şöyle: Sadece Kürtçe olmalı diyenler yüzde 10,7. Ebeveynlerin yüzde17.8’i yaşadığımız yerde resmi dil sadece Türkçe olmalı diyor. Resmi dil Hem Kürtçe hem Türkçe olmalı diyenler ise yüzde 71,5. Kürt ebeveynler diyorlar ki, yaşadığımız yerde resmi dil iki tane olsun. Burada ek bir veri paylaşalım; çocuklarını sadece Türkçe okula gönderenlerin oranında Zazalar Kurmançlara göre 4 puan daha fazla (yüzde 13,8). Yine sadece Kürtçe bir okul tercihinde Kurmanclar Zazalara göre yaklaşık 1 puan daha ileride. Resmi dil sadece Türkçe olmalı diyenler arasında Zazaların oranı Kurmancların oranında 10 puan daha yüksek.
İki resmi dil olsun tercihinde Kurmanclar Zazalardan önde
Burada şu veri de var; resmi dil sadece Zazaki olsun diyenlerin oranı da sadece Kurmançki olsun diyenlerin oranından 4 puan yüksek çıkıyor. Resmi dilin iki dilli olması tercihinde Zazalarda yüzde 60, Kurmanclarda ise bu oran yüzde 75. Diğer bir veriye göre ise gençler arasında resmi dil sadece Kürtçe olsun diyenlerin oranı yüksek ve iki resmi dil olsun seçeneği de gençler arasında daha düşük çıkıyor. Yani orta yaş ve yaşlılarla gençler arasında iki resmi dil seçeneğinde makas az da olsa açılıyor. Gençlerde tek resmi dil konusunda Kürtçe lehine bir atış ve tersinden resmi iki dil kullanımı konusunda bir düşüş var.
Devlet dili kriminalleştiriyor
Ebeveynlerin çocuklarına Kürtçe öğretememelerini, çevrenin Türkçeleşmesi, uyaranların çoğunun Türkçe olması ve kendi yetersizliği dışında devlete ve siyasete yükledikleri iki sebep var. Bir tanesi devletin dili kriminalleştirmesi. Devlet, bürokrasi Kürtçeyi sürekli itibarsızlaştırma ve kriminalize etme pratiğini yeniden yeniden inşa ediyor. Devlet bunu bir kanınla yapmıyor olabilir. Milliyetçiliği körükleyerek, Kürtçeye bir dil statüsü vermeyerek ya da Kürtçenin temsilcisi olduğunu söyleyen bir partiye sürekli tazyiklerde bulunarak dili devlet kriminalleştiriyor.
Anadil politize ediliyor
Diğer bir şikâyet ise siyasetin dili siyasileştirdiği, politikleştirdiği. Devlet bu dili kriminalleştiriyor, siyaset de bunu çok politize ediyor, o yüzden biz de biraz geri çekiliyoruz diyor halk. Hal bu ki dil kendi haline bırakılsa bir normalleşme sağlanacak. Elbette ki bu şu anlama da gelmiyor, HDP Kürtçe talebinde bulunmasın. Nihayetinde dilin bir statüye kavuşturulmasının en büyük paydaşı siyasettir. Halkın Kürtçeden kaçınmasının iki nedeninden biri dilin devlet tarafından kriminalleştirilmesi diğeri ise siyaset tarafından çok fazla politikleştirilmesi.
Herkes payına düşeni alsın
Bundan siyaset ne anlar oturup düşünmeli. Kürtçeyi resmi dil olarak talep edenlerin toplamı yüzde 82. Bunun yüzde 10’u sadece Kürtçe olsun diyenler ve yüzde 72 gibi ezici bir çoğunluğu da Türkçe-Kürtçe şeklinde iki resmi dil isteyenler. Her ne kadar ebeveynler dilden kaçındıklarını belirtseler de dile ilişkin talepleri de böyle.
Şirinler birinci sırada
Zarok TV ile ilgili çalışmamızda öne çıkanlar ise şöyle: Zarok TV’de en çok sevilen çizgi film Şirinler. Ondan sonra yarin ile Şerko seviliyor. Genelde ebeveynler çocuk kanalı olarak çocuklarına TRT Çocuk’u izletiyorlar. Ardından Zarok TV var, Minika Çocuk var, Cartoon Network var.
Zarok TV hem çocuklara hem ebeveynlere dil konusunda katkı sunuyor
Ebeveynlerin yüzde 32’si Zarok TV’nin çocuklarımın Kürtçe öğrenmesinde katkısı çok fazla derken yüzde 51’i ise katkısı oluyor demiş. Tabii ki bu soruyu Zarok TV’yi seyredenlere sorduk, anket katılımcılarının geneline sorulan bir soru değil. Aşağı yukarı sahanın 3’te 1’i Zarok TV’yi biliyor ve izliyor. Zarok TV’nin kendi Kürtçesine çok fazla katkısı oluyor diyen ebeveynlerin oranı ise yüzde 47, biraz oluyor diyenlerin oranı ise yüzde 27. Bu şu demek Zarok TV izleyen ebeveynler Kürtçelerinin çok iyi olmadığını ve Zarok TV ile bunu desteklediklerini ifade ediyor ve burada oran da yaklaşık yüzde 75. Yüzde 30 gibi bir oran hiç olmuyor diyor ama onlar da çok iyi Kürtçe bildiklerini düşünüyorlar.
Okul öncesi çocuklar için ayrı bir TV kanalı
Tabii bir de çocuklara ilişkin TV konusunda şöyle de bir ihtiyaç söz konusu. Bir okul öncesi çocuklar için bir TV kanalı bir de ilkokul ve sonrası çocuklar için bir TV kanalı. Çünkü okul öncesi çocuklar için program saatleri ile ilkokul ve sonrası çocuklar için hazırlanan programların saatleri çakışıyor. Okul öncesi çocukların program izleyeceği saatte ilkokul çocukları için programlar yayınlanıyor ve aileler de bu durumdan şikâyetçi.
Özel Haber: Ali Abbas Yılmaz
Konuyla ilgili PDF dosyası