Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun 20 yıl önce ilan ettiği 21 Şubat Dünya Anadil Günü kutlanıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2000 yılında 21 Şubat tarihini Dünya Anadil Günü ilan etti. Bugün, 20 yıldır dünyada dilsel farkındalık yaratmak ve çok dilliliği teşvik etmek için kutlanıyor.
Anadilin korunmasında ve geliştirilmesinde uluslararası alanda en büyük sorumluluk devletlere veriliyor. BM, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Türkiye’nin de içinde yer aldığı, anadil ile ilgili en kapsamlı düzenlemeleri yapan kurumlardan.
Devletler anadili korumakla yükümlü
Anadil ile ilgili tartışmalar daha çok insan hakları ve kültürel haklar kapsamına giriyor. Azınlık hakları da insan hakları çerçevesi içinde değerlendiriliyor, dolayısıyla hayat hakkı, eşit olma hakkı, ayırımcılık yapılmaması, din, ifade ve kültür özgürlüğü gibi devletlerin korumakla yükümlü olduğu bireysel haklar çerçevesinde ele alınıyor.
Fakat azınlık kavramının bir gruba vurgu yapması dolayısıyla kolektif bir boyutu da var. Pek çok uluslararası anlaşma ile de vurgulandığı üzere etnik/dilsel/dinsel azınlıkların sadece devletler tarafından kabul edilmesi yeterli değil. Devletler bu dil, din ve kültürlerin gelişmelerine elverişli koşulların yaratılmasından ve kolektif olarak azınlıkların, hâkim kültürün tamamen etkisi altına girmeden varlığını sürdürebilmesinden de sorumludur.
UNESCO listesinde ciddi ola tehlike altındaki diller
UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 yok olmuş veya yok olma tehlikesi altında olan dil olduğunu gösteriyor. Bunların üçü tamamen yok olmuş durumda: Ubik, Mlahso ve Kapadokya Yunancası. Hertevin ise yok olmak üzere. Hertevin ve Mlahso dilleri Süryani dilleri ailesinden, bir diğer Süryani dili olan Turoyo da UNESCO listesinde ciddi olarak tehlikede olarak görülüyor.
Bu dilleri Ladino ve Gagavuzca dilleri takip ediyor. Bunlar da UNESCO listesinde ciddi olarak tehlikede olan diller arasında. Romanca, Batı Ermenicesi, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Abazaca, Suret de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan dillerden.
Kırılgan diller
UNESCO; Adigece, Abhazca, Kabar-Çerkes dilleri ve Zazaca’yı da “kırılgan” diller kategorisinde görüyor.
Türkiye’de konuşulan dil sayısı 39
Dil çalışmaları ve envanterinde bir diğer önemli kaynak olan Ethnologue adlı internet sitesi ise Türkiye’de hali hazırda konuşulmakta olan 39 dil olduğunu yazıyor.
Listede Osetçe, Uygurca, farklı Arapça lehçeleri, Sırpça ve Arnavutça gibi kimisi Türkiye’de yerli kimisi de göçler sonucunda ülkenin dağınık bölgelerinde konuşulan diller de yer alıyor.
Anadil gününün kutlandığı 21 Şubat 2020 itibariyle Kürt dilinin kullanımındaki azalma dikkat çekiyor.
‘Her jenerasyonda anadili kullanım 3’te 1 oranında azalıyor’
Rawest Araştırma kurucularından Reha Ruhavioğlu, Fihabere’e yaptığı değerlendirmede bu durumu şöyle özetliyor: “Bu araştırmanın belki de en önemli bulgusu ise şu; bir nesilden bir nesile sadece Türkçe konuşanların oranı 3’te 1 artış göstermiş. Ebeveynler ile çocuklar arasındaki farka baktığımızda burada çok ilginç veriler açığa çıkıyor. Kendi anne babanızla ne kadar Kürtçe konuşuyorsunuz diye sorduğumuzda yüzde 9’u sadece Türkçe yanıtını vermiş. Çocuğunuz sizinle nasıl konuşuyor diye sorduğumuzda ise yüzde 41’i sadece Türkçe yanıtını vermiş. Yani, sadece Türkçe konuşanların oranı nesilden nesile yüzde 32 artış göstermiş. Bununla birlikte sadece Kürtçe konuşanların oranı da nesilden nesile bir o kadar azalmış. Bu şunu gösteriyor; her bir jenerasyon değişimlerinde anadili kullanım 3’te 1 oranında azalıyor.” (Kaynak PİRHA)