PİRYOL- İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın açıklamasında, polisin evlerine yaptığı baskında gözaltına alınan İHD kurucu üyesi Nimet Tanrıkulu, 10 gazeteci ve çok sayıda kişinin serbest bırakılması istendi.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Diyarbakır, Batman ve İstanbul’da yapılan ev baskınlarında İHD kurucu üyesi Nimet Tanrıkulu ve Gazeteci Erdoğan Alayumat’ın da aralarında olduğu 10 gazeteci ile birlikte çok sayıda kişi dün gözaltına alındı.
Gözaltına alınan gazeteciler ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Kurucu Üyesi Nimet Tanrıkulu’nun serbest bırakılması için İHD İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı.
Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katıldığı açıklamada, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Nimet Tanrıkulu’nun eşi ve Yazar Celalettin Can, Sosyalist Dayanışma Platformu(SODAP) adına Fatma İnce, Türkiye İnsan Hakları Vakfı(TİHV) İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Emek Partisi(EMEP) adına Levent Tüzel, Hak İnisiyatifi adına Fatma Bostan Ünsal ve Yazar Erdoğan Aydın konuşma yaptı.
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri bu olaylara aşina olduklarını belirterek, “Gözaltına alınan herkes çağırsalardı giderlerdi ama ev baskınıyla alındılar. Bunu kabul etmiyoruz” dedi.
“BİRBİRİMİZE SARILMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK”
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de Türkiye’de 1990’lı yıllardan beri iktidar fark etmeksizin devlet şiddetinin devam ettiğini belirtti. Eren Keskin, “Bu devlet barış istemiyor. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımızın hepsi sivil insanlar. Ellerinde silah yok. Diyorlar ki biz sivil siyaset istemiyoruz. Hiçbirimizin can güvenliğimiz yok. Türkiye altına imza attığı uluslararası sözleşmenin hiçbirini uygulamıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) altında imzası var. Bizim protesto hakkımız, örgütlenme haklarımız var. Devlet bu hakların hepsini ihlal ediyor. Hiç kimse ses çıkarmıyor. Zaten iktidardan farklı olmayan bir ana muhalefet var. Bizim birbirimizden sarılmaktan başka çaremiz yok. Sonuna kadar bu arkadaşlarımızın takipçisiyiz” dedi.
CELALETTİN CAN: PALDIR KÜLTÜR EVDE ARAMA YAPTILAR, DÜŞMAN MUAMELESİ YAPIYORLAR
78’liler Hareketi Kurucusu Celalettin Can da gözaltına alınan eşi Nimet Tanrıkulu’nun nasıl gözaltına alındığını anlattı. Can, “Sabah kapıyı çaldılar. Paldır küldür aramalar yaptılar. Nimet’i almaya geldiklerini söylediler. Elinizde bir belge var mı diye sorduğumuzda KCK üyeliği dediler. Bilgisayar, belge, doküman ne almamız gerekiyor, dediler. Nimet için KCK üyesi, DEM Parti üyesi gibi birçok üyelik yazıyordu. Karakolda saatlerce beklettiler. Avukat görüşü yasaktı. Saat 13.00’te alıp götürdüler. Cuma mahkemeye çıkaracaklar. Hayatlarını bozmayalım diye bir dertleri yok. Düşman muamelesi yapıyorlar” şeklinde konuştu.
“GÖZALTILARI KINIYORUZ”
SODAP üyesi Fatma İnce ise gözaltına alınan Sevtap Akdağ’ın DEM Parti’nin başlattığı Ekmek ve Adalet Kampanyasının kurucusu ve yürütücüsü olduğunu vurgulayarak, “Sevtap DEM Parti’nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesiydi. Sevtap hem sınıfsal mücadele alanında hem Kürt Özgürlük Mücadelesinde çalışma yürütüyordu. Sevtap Akdağ nezdinde emek özgürlüğü mücadelesini yürütenler bugün gözaltında. Onun şahsında herkesin bırakılmasını istiyoruz ve gözaltıları kınıyoruz” diye konuştu.
“KARANLIK TABLONUN HESABINI SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, de “Kamuoyunun ve herkesin bildiği sabahlara uyandık. Hak savunucuları, gözaltına alındı. Biz arkadaşlarımızı tanıyoruz ve biliyoruz. İnsan hakları konusunda yıllardır emek veren ulaşılabilen bir kişidir Nimet. Uzun yıllar boyunca bu bedelleri birçok kez ödemiştir. Bir kez daha öder. Bu hukuksuzluğu bu karanlık tabloyu ve bu gidişatın hesabını sormaya biz insan hakları savunucuları olarak devam edeceğiz” dedi.
TÜZEL’DEN MÜCADELE VURGUSU
Ardından söz alan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel kara bir düzenin devam ettiğini vurguladı. Tüzel, mücadele vurgusunda bulunarak şunları ifade etti:
“Bir psikolojik propaganda devam ediyor. Devlet şiddeti almış başını gidiyor. Toplum bu şekilde sindirilmek isteniyor. Bunun karşısında insan hakları emek demokrasi ve barış savunucuları olarak bunun son bulunmasını istiyoruz. Bunun karşısında direneceğiz, mücadele edeceğiz.”
“İKTİDAR ÇÖZÜMDEN UZAK OLDUĞUNU GÖSTERDİ”
Yazar Erdoğan Aydın ise şunları kaydetti:
“Çözümden ve barıştan söz eden iktidar kullanabildiği biricik aracın baskı olması nedeniyle çözümden ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Nimet arkadaşımız çağrılsaydı gidecek biriydi. Ama ev baskınları üzerinden bu süreç yürütüldü. Barışın kimse tarafından konuşulmayacağı bir atmosfer yaratılmaya çalışılıyor. Türkiye kamuoyunun bu manipülasyona itiraz etmesi büyük bir önem taşımaktadır.” (Kaynak: PİRHA)