Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve avukatlar Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi salonundan yaka paça dışarı atıldılar.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Nusaybin Belediye Başkanı olan Ayşe Gökkan’ın duruşmasında avukatlara yönelik nezaket sınırlarını aşan tutuma karşı Adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Diyarbakır Barosu eski başkanı Cihan Aydın, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, baro yönetim kurulu ve çok sayıda avukat katıldı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Nahit Eren, Yönetim Kurulu üyeleri ve avukatlara yönelik olarak 9. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve polis memurları tarafından yapılan sözlü ve fiili saldırıya ilişkin Adliye önünde yaptığı açıklamada, kendisiyle birlikte avukatların mahkeme salonundan polis zoruyla atıldığını söyledi.
‘Nezaket sınırlarını aşacak şekilde müdahale oldu’
Mahkeme Başkanın nezaket sınırlarını aşan hal ve hareketlerle avukatlara yönelik tutumunu eleştiren Nahit Eren, yaşanan olaya ilişkin şöyle konuştu: “Çok üzücü ve rahatsız edici bir olay yaşadık. Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün, daha önce Nusaybin Belediye Başkanı olan Ayşe Gökkan’ın duruşması vardı. Daha önce de bu heyet başkanına yönelik Diyarbakır Barosu olarak şikayetleri avukat arkadaşlarımızdan sık sık alıyorduk. Bugünkü duruşmada meslektaşlarım, yani dosyada sanık olarak yargılanan kişinin avukatı olan meslektaşlarım en doğal hakları olan savunma haklarına yönelik taleplerini, beyanlarını dile getirirken, söz konusu başkan nezaket sınırlarını aşan ve savunma makamının asla kabul etmeyeceği hal ve hareketlerle, masayı yumruklama derecesine gelecek şekilde meslektaşlarımıza yönelik bir tutum sergiledi. Bunun üzerine duruşmada hazır bulunan meslektaşlarımız ve aynı zamanda duruşmayı izleyen yönetim bana haber verdiler. Bunun üzerine ben de duruşma salonuna gittim ve bir gözlemci olarak salonda bulundum. Durumu ve tavırlarını gözlemlemek adına duruşma salonunda beklerken yine bir meslektaşımıza daha önce bize aktarılan tarzda nezaket sınırlarını aşacak şekilde müdahale oldu. Bu müdahale üzerine kendimi tanıttım Diyarbakır Barosu Başkanı olarak tutum ve tavrını kabul etmeyeceğimizi dile getirdik. Savunmanın, avukatların, yargılamanın asıl süreçlerinden biri olduğunu vurguladık.”
‘Yaka paça dışarı sürüklediler’
Mahkeme heyetine yönelik olarak savunmanın görevlerini hatırlattığını ifade eden Eren, mahkeme salonundan atılmalarına ilişkin süreci de şöyle anlattı: “Bu anlamda bu davranışlardan vazgeçmesi gerektiğini cümlemi tamamlamadan dile getirirken kaba bir şekilde el kol hareketleriyle salona doldurulduğu polislerle sabah şunu da belirtmekte fayda var kendisinin yarattığı gerginlikte içeriye onlarca polis memurunu alarak en küçük durumda sizlere vereceğim talimatla avukatları yaka paça dışarı atın şeklinde bir beyannamede meslektaşlarım duruşma salonunda gördü. El kol hareketiyle salona doldurduğu polislerle kendisinin yarattığı gerginlikte içeriye onlarca polis memurunu alarak en küçük durumda sizlere vereceğim talimatla avukatları yaka paça dışarı atın beyanının olduğunu meslektaşlarımız duruşma salonunda gördü. Kendisine yönelik herhangidir kötü, nezaket sınırını açacak tavrımız olmadı bizleri dışarı atma konusunda polislere talimat verdi. Polisler bu kanunsuz emri yerine getirdiler. Avukat meslektaşlarımı ben dahil olmak üzere yaka paça dışarı sürüklediler ve aynı zamanda ağza alınmayacak hakaretlerde bulundular.”
‘Adalet Bakanlığına sesleniyorum…’
Eren, Adli yıl açılışına vurgu yapan Eren, savunma özgürlüğüne değinirken, HSK’yı harekete geçmeye çağırdı: “Biz 1 Eylül adli yıl açılışında yine buradan sizlere seslenip şunları söyledik, avukatın özgür olmadığı bir ortamda hiç kimsenin özgürlüğünden güvenliğinden söz edemeyiz. Avukatlık mesleği hak arama özgürlüğünün güvencesidir. Avukatların meslek örgütü olan barolarda adil yargılanma hakkını, tarafsız bağımsız yargının hukuk devletinin güvencesidir. Buradan bir kez daha ilgililere seslenmek isterim Diyarbakır Barosunun hiçbir üyesi bu haksız, hukuksuz uygulamalara boyun eğmeyecek. Yıllardır sürdürdüğümüz bu hukuk ve adalet mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Yasal anlamda her türlü hakkımızı kullanma konusunda gerekli girişimlerde bugün bulunacağız ve buradan Adalet Bakanlığına sesleniyorum bu tarz bir yargılama yöntemiyle hiçbir yargıcın adil, tarafsız ve vicdani bir karar veremeyeceğini belirtmek istiyorum. Söz konusu yargıcın en kısa sürede açığa alınması ve hakkında gerekli idari soruşturmanın başlatılması konusunda da HSK’nın hareket geçmesini talep ediyoruz. Bugün burada yaşanan yıllardır direndiğimiz mücadele ettiğimiz korumaya çalıştığımız avukatlık mesleğine dair bir faaliyettir bizim için biz asla boyun eğmeceyiz. Bunun bu adliyedeki bütün yargıçlar tarafından da bilinmesini istiyoruz.” PİRYOL