PİRYOL- Cumartesi Anneleri, faili meçhul cinayetlere ilişkin 1027. hafta eyleminde gözaltında kaybedilen Ahmet Yetişen’in akıbetini sordu.
Yapılan açıklamada “Ahmet Yetişen ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normlarına uymak zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” denildi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle birkez daha Galatasaray Meydanında biraraya geldi. Cumartesi Annelerinin 1026. hafta eylemine karşı yine yoğun polis engeli vardı.
Galatasaray Meydanını bariyerlerle çeviren polis, basın açıklaması için sadece 10 kişinin katılımına izin verdi.
Basın açıklaması öncesinde konuşan İkbal Eren, “Hak savunucusu Hatice Onaran hukuksuzca tutuklandı. Ne yazık ki bu sabah da Cumartesi Annelerinin hep yanında olan Nimet Tanrıkulu tutuklandı. Bu haksız, hukuksuz tutuklamalar canımızı sıkmaya başladı. Adalet Bakanı, dön kendine bak ve bu hukuksuzluğa son ver” dedi.
“AHMET YETİŞEN NEREDE?”
Kayıp yakınlarının fotoğrafları ve ellerinde karanfillerle meydanda buluşan anneler adına basın açıklamasını İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. 13 Kasım 1994’te kaybedilen Ahmet Yetişen’in akıbetini soran Yoleri, devletin evrensel hukuk normlarına uymak zorunda olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Gözaltında kaybetme, yalnızca kaybedilenlerin yakın aile fertlerini değil, tüm toplumu etkileyen derin bir güvensizlik duygusu yaratır. Bu eylemin resmi makamlarca inkâr edilmesi ise kayıp yakınları açısından işkence yasağının açık bir ihlalidir. Sevdiklerinin akıbetini yıllarca öğrenememenin yarattığı dayanılmaz acı, işkencenin en ağır şeklidir ve inkâra eşlik eden cezasızlık geleneği, yürütülen hukuki mücadeleyi boşa çıkartarak süreci de bir işkence haline getirir.
1027.haftamızda inkâr ve cezasızlık politikaları sonucunda akıbeti karanlıkta bırakılan, failleri cezasızlıkla korunan Ahmet Yetişen için adalet istiyoruz.
Ahmet Yetişen, biri henüz doğmamış yedi çocuk babasıydı.13 Kasım 1994’te, askerler, polisler ve köy korucuları saat 19.00 ve 23.00 saatlerinde Yetişen Ailesi’nin Batman’daki evine iki kez baskın düzenledi. Evde Ahmet Yetişen’i bulamayan ekipler, 13 yaşındaki oğlu Hanifi’yi yanlarına alarak ayrıldı. Aynı ekip, 14 Ekim gününün ilk saatlerinde önce H.S.’nin, ardından Ahmet Yetişen’in bulunduğu N.G.’nin evine gitti. Ahmet ve Hanifi Yetişen, gözaltına alınan iki kişiyle birlikte Batman Tabur Komutanlığı’na götürüldü.
Ertesi gün serbest bırakılan Hanifi, babasını gözaltında Filistin askısında gördüğünü ve kendisinin de işkenceye maruz kaldığını anlattı. O günden sonra Ahmet Yetişen’den bir daha haber alınamadı. Yetişen Ailesi, Ahmet’in akıbetini öğrenebilmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Savcılık, Emniyet Müdürlüğü, Batman Jandarma Karakolu, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı ve OHAL Valiliği gibi pek çok kuruma başvurdu, ancak hiçbir sonuç elde edemedi.
“KAYIPLARIMIZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ”
Olaydan yaklaşık 11 ay sonra gözaltına alınan komşuları A.B., sorgu sırasında kendisine Ahmet Yetişen’in ağır işkenceye uğramış ölü bedenine ait fotoğrafların gösterildiğini ve konuşmaması hâlinde aynı sona uğramakla tehdit edildiğini ifade etti.
Eşi Türkan Yetişen ve çocukları, Ahmet’in zorla kaybedilmesinden sorumlu kişilerin yargılanması için defalarca savcılıklara başvuruda bulundu ve tanıkların dinlenmesini talep etti. Batman Savcılığı tarafından 1998/2650 ve 2003/4131 hazırlık numaralarıyla başlatılan soruşturmalar ise sonuçsuz kaldı.
1027. haftamızda, adli makamları harekete geçmeye; Ahmet Yetişen’in gözaltında kaybedilmesini tüm yönleriyle aydınlatma ve sorumlularını tespit edilerek yargılanmalarını sağlama görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin, Ahmet Yetişen ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normlarına uymak zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz!” (Kaynak: PİRHA)