PİRYOL- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Örgütlenme Sekreteri/Ege Bölge sorumlusu Mevlüt Akbal, Çorum’un Osmancık ilçesinde bulunan Koyunbaba Türbesi’ne cami yapılmasına tepki gösterdi.
Akbal, Alevilerin ibadetlerini yaptığı, lokmalarını paylaştığı bir yere cami yapılmasının, geçmişte Ankara Tuzluçayır’da yapılmak istenen cami-cemevi projesinin devamı olduğunu belirtti.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Örgütlenme Sekreteri/Ege Bölge sorumlusu Mevlüt Akbal, Çorum’da Koyunbaba Türbesi’ne cami yapılmak istenmesini değerlendirdi.
“CAMİ-CEMEVİ PROJESİNİN DEVAMIDIR”
Alevilerin yaşadığı bölgede bulunan Koyunbaba Türbesi’ne cami yapılmasına tepki gösteren Mevlüt Akbal, “Geçmişte Ankara Tuzluçayır’da yaşadığımız Fethullah Gülen’in projesi olan cami-cemevi projelerinin son süreçte başka biçimlerde ülkenin gündemine dayatıldığını görüyoruz. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Cem Vakfı’nın birlikte yaptığı ortak çalışmaları biz Hacıbektaş’ta da gördük ve şu an başka yerlerde de bunun örneklerini görüyoruz. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Cem Vakfı’nın ortaklaşa yaptığı şeyler aslında geçmişte Cem Vakfı’yla Feytullah Gülen’in ortaklaşa yaptıklarıyla çok örtüşüyor. Bugün Koyunbaba Türbesi’nde yapılmak istenen proje Tuzluçayır’da yapılan cami-cemevi projesinin aynısıdır” dedi.
“İNANCIMIZA SAYGI GÖSTERİLMELİ”
Aleviler olarak her zaman insanların inançlarına saygılı olduklarını belirten Akbal, “İnsanlar camiye gidip namazlarını kılabilir, ibadetini yapabilir ama ibadet yaptığımız yerlerin de bize özgü, bize ait olduğunun farkına varılması gerekir. Cemevlerine başka birtakım ritüeller sokulmaya çalışılıyor. Bu açıkça bizim inancımızı tarif etmektir ve biz bunu kabul etmeyeceğiz. Bunu ne Koyunbaba’da ne Hacıbektaş’ta ne de başka bir yerde kabul edeceğiz” diye konuştu.
“DEVLET ERKANININ POSTUMUZA OTURMASINA İZİN VERMEYİZ”
Akbal, devlet erkanının dedenin veya bir yöneticinin rehberliğinde cemevini gezebileceğini ifade eden Mevlüt Akbal, şöyle devam etti:
“Ancak cemevinde bizim kutsallarımız vardır. Kimin nerede oturacağı, nerenin neyi temsil ettiğine dikkat edilmesi gerekir. Ziyarete gelen devlet erkanı cemevimizi gezebilir, bakabilir, sohbet edip sorular sorabilir. Bizim ihtiyaç ve taleplerimizi sorabilir ama herkes oturacağı yeri iyi bilmelidir. Biz dedemizi camide hutbe okumaya çıkarmıyoruz. Bir imamın veya bir devlet erkanının gelip bizim postumuza oturmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz.” (Kaynak: PİRHA)