Stratejiden bağımsız taktik manevralar muhalefet partilerine bir şey kazandırmayacağı gibi iktidarın ekmeğine yağ çalar.
Türkiye siyasetinde muhalefetin biricik handikapı ilkeli bir ittifakı gerçekleştirme iradesinden yoksunluktur. İktidara aday bir muhalefet bu handikapını aşmak zorundadır.
Gaziantep’te konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bundan sonraki seçimlerde hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin” dedi. Yani, önce yerel seçimlerde olduğu gibi Millet İttifakı’nın adaylarını desteklemeyeceklerini ifade etti. Aynı gün Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerini aktardı: “Gördüğüm kadarıyla HDP’nin Millet İttifakı içinde yer almak gibi bir gündemi yok.”
Taktik manevralar stratejiden bağımsız yapılamaz
Zaman zaman siyasetin dili böylesine manevralara açıktır. Zira her parti öncelikle kendi siyasal çıkarları için sahnededir. Ancak stratejiden kopuk kimi siyasal çıkışlar manevradan ziyade oportünist kıvranmalardan ibaret kalıyor. Bir tarafta iktidar olmaya aday bir ana muhalefet partisi diğer tarafta muhalefetin kilit partisi var. Böylesi kritik bir pozisyonda ve ülkenin gidişatında önemli bir dönüm noktası olacak bir seçim öncesi böylesi muhabbetlerin anlamı nedir?
Çapsızlık politik manevra değildir
HDP’nin Eş Genel Başkanı’nın çıkışını “oylarımız çantada Keklik değil, biz size destek olacağız ama siz bize ne vereceksiniz” beklentisinde pazarlık payını güçlendirme manevraları olarak görmek de pekala mümkün. Kılıçdaroğlu’nun ise HDP’den umudunu kesmesi ya da iktidarın “HDP ile yan yanasınız” salvolarından kurtulmak için, bakın işte HDP zaten ittifakta yok diyerek manevra yapması olarak da değerlendirmek mümkün. Ama tüm bunlar ne kadar gerekli, ya da ilkeli bir politikada bunların yeri nedir? Peşim peşin söyleyeyim bunlar boş beleş hamleler. Ve daha doğrusu politikasızlığın ve çapsızlığın göstergesi, desinlere yapılan sayıklamalar.
Vatandaşın da bir hafızası ve feraseti var
Siyasette taktiksel manevraların stratejiyle uyumu genel geçer bir kuraldır. Öyle her istediğimde kafama göre konuşur ederim olmaz. Bugün böyle derim yarın nasılsa unutulur tam tersi şeyler söylerim demek siyasetin ciddiyetiyle bağdaşmaz. Ayrıca vatandaşın oyları da her zaman çantada Keklik değil. Vatandaşın da bir hafızası ve feraseti var. Bugün dediklerinizi kaydeder ve yarın karşınıza çıkarır. HDP Millet İttifakı’nı desteklemeyecek de ne yapacak? O zaman buna net bir cevap vermeleri gerekiyor. İktidarı mı destekleyecek ya da tarafsız kalacak ve iktidara yarayan bir pozisyonda olan bitene gözlerini mi yumacak?
İlkesiz olanın esnekliği olmaz, olsa olsa gevşeklik olur
Millet İttifakı’nın ana bileşeni CHP peki ne yapacak ya da HDP’nin desteğini almadan iktidarı almayı nasıl başaracak? Siyasetin matematiği de ortada. İster iktidar isterse de muhalefet kilit partinin desteği ya da tarafsızlığı olmadan istediği sonuca ulaşamayacak. Peki, böylesi bir tabloda ve her an baskın bir seçimin gündemleşeceği bir politik atmosferde böylesine boş konuşmaların anlamı nedir? Siyaseti hep manevra olarak görenler bir şeyi es geçiyorlar, siyasetin temelinde manevra değil açıklık, netlik vardır. Siyasette çizgi esastır. Çizgisi olmayanın geleceği de olmaz herhangi bir ciddiyeti de kalmaz. Siyaset ilkeler üzerine kurulur. Elbette ki, siyaset esneklik gerektirir ama ilkeler üzerinden bir esneme sağlanır. İlkesiz olanın esnekliği olmaz, olsa olsa gevşeklik olur. Omurgasız, gevşek manevra aslında manevra da değildir.
Kaçak siyaset korkuyu büyütür
CHP ve HDP siyaseti açık ve net ortaya koyamadıkça manevra diye ortaya koydukları şaşkınlıklar iktidar için bulunmaz nimet olacaktır. CHP sağdan oy alma kaygısıyla HDP ile açıktan bir ittifaktan hep kaçtı. Hala da bu korkak tavrı sürdürüyor. HDP ise Millet İttifakı’na desteğini Kürtlerin kısmi kazanımları noktasında bir pazarlık unsuru olarak öne sürmeye çalışıyor. “Ben sana destek vereceğim ama sen bana ne vereceksin” demeye getiriyor. Bu çok kaygan bir zemindir ve ne Kürtlere ne de iktidara aday bir muhalefete bir yarar sağlamaz. Siyasal denklemi böylesi bir zemine kurmak hayati bir hatadır. Pazarlıkla bu iş olmaz. Hele hele korkaklıkla siyaset hiç olmaz. CHP korkuyor, HDP pazarlıkla ne koparırım derdinde. Bu kafayla iktidar olunmaz. Siyaset ciddiyet, cesaret ve netlik gerektirir. Bunlar olacak ki vatandaş da güven duyabilsin.
Vatandaş ciddi bir alternatif görmek istiyor
Vatandaş iktidardan bıkmış ama güveneceği bir alternatiften de yoksun durumda. Mevcut iktidarın yönetimini beğenmeyen vatandaşların temel sorunu ciddi bir alternatiftir. Vatandaş kötünün kötüsüne düşmek istemediği için mevcut olandan kopamıyor. Yoksa vatandaş tüm siyasilerden de daha çok her şeyin farkında. Sokaktaki vatandaş kendi yaşadığı gerçekliği herkesten iyi bilir. Siyasilerden haydi haydi iyi bilir. Vatandaşa kimsenin bunları anlatmasına gerek yok. Siyaset vatandaşa güven vermek istiyorsa açık seçik bir politika ortaya koysun yeter. İlkeli bir duruşla vatandaşın önüne net bir politik program çıkarın, vatandaş ne yapacağını çok iyi bilir.
Korkmakla bu iş olmaz
Peki, muhalefetin 5 benzemezi ne yapıyor? Ortada vatandaşa alternatif sunabilme kapasitesi olan bir muhalefet bloku var mı? İlkeler etrafında toplanmış bir muhalefet yoksa vatandaş kime ne diye güvensin? Muhalefet küçük hesapları, korkak sayıklamaları bırakmalı. Biran önce şartsız şurtsuz bir araya gelmeli ve demokratik bir ilkeler manzumesi ortaya koymalıdır. Bunun için CHP’si de İYİ Partisi de HDP ile yan yana gelmekten tırsmayı bir yana bırakmalı. Muhalefet en az çözüm süreci zamanında iktidar partisinin HDP ile bir araya gelmekten çekinmeyen tavrı düzeyinde bir cesaret ortaya koyabilmeli. Bunu yapamayan bir muhalefetten zaten bir cacık olmaz.
Muhalefet kazanmak istemiyor mu?
Kimse bu saatten sonra kendi yetersizliklerini, çapsızlıklarını büyük politik manevralar olarak vatandaşa yutturamaz. İYİ Partisi de CHP’si de demokratik ilkeler etrafında HDP ile yan yana gelmekten korkmamalı. Muhalefet açısından küçük pazarlıklarla yürünecek bir yol, kazanılacak bir seçim yok. Tüm muhalefet partileri için biricik yol demokratik ilkeler etrafında açık bir ittifaktır. Başka türlü bir seçim ittifakı ile muhalefetin kazanma şansı yoktur.