Nerede olduğunun, nereli olduğunun, neci olduğunun bir önemi yok. “Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz?” diyerek yaktı kendini bir baba.
Uzun süredir işsizdi ve çocuklarına yetememekten kahroluyordu. Adının Adem Yarıcı olduğunu, ateşe verdiği bedeni, yangın tüpleriyle bembeyaz köpükler içindeyken öğrendik.
Bir baba yaktı kendini, son çare diye. İki çocuk babasıydı ve çocuklarına aldığı son kola kaldı veresiye defterinde. Ve birileri konuştu ardından; psikolojik sorunları varmış, falan filan…
Velev ki, öyle olsun, psikolojik sorunları da olsun. Eşiyle de bilmem hali durumu ne şekilde olmuş olsun vs.
Bir baba öldü, ateşler içinde cayır cayır yanarak. Ama biz neleri sorduk, nereleri karıştırdık.
Bu mudur insanlık, hayır! Bu mudur vicdan, hayır! Bu mudur adale, hayır! Hayır, hayır, hayır…
Birazcık insanlık, birazcık vicdan, birazcık adalet kaldıysa buna evet demek mümkün değil.
Hadi en saçma yerinden tutalım, diyelim ki psikolojisi bozuktu falan ve onun için oldu bütün bu olan biten.
İyi de kim bozdu psikolojisini, kim bu hale getirdi? Şuan hayatta olan bizlerin kaçının psikolojisi tas tamam? Kaçımızın her davranışında aklı selim hakim? Ya bu zırvaları bi zahmet bir geçin…
Bir baba öldü, öldü, öldü… Siz daha neyin derdindesiniz? Bırakın maval okumayı; çocuklarına ekmek götüremeyen bir baba gözlerimizin önünde cayır cayır yanarak öldüüü…
Kim bilir daha kaç baba çocukları aç diye, çocuklarına yetemiyor diye kafayı bozmak üzere. Kaç babanın daha psikolojisi allak bullak, bunun hesabını yapan var mı?
Bir insan nasıl kıyar canına hem de çocuklarının aç olduğunu haykırmak için. Bu nasıl bir çaresizliktir ve kimler sayesindedir? Buna bir çift söz etmeden, ne de kolaydır bir babayı yaftalayarak asıl sorunları, sorumluları sümen altı etmek.
Çocuklar açsa ve bir baba “çocuklarım aç” diye kendini yakarak bu dünyadan göçüp gidiyorsa bu dünyayı bu hale getiren aç gözlülerin bunda hiç mi suçu yok?
Evet, açlık var, yoksulluk var yoksunluk var ve artık insanlar bunu kaldıramıyor. Bir baba bir anne kendi açlığını sineye çeker ama çocuklarının açlığına yüreği dayanmaz. Psikolojisi iyi de olsa kötü de olsa bir anne baba bu yükü taşıyamaz. Bunu görmek, anlamak çok mu zor?
Bu dünyada aç çocuklar var, açıkta olan çocuklar var. Çocuk emeği üzerinden sefa süren aç gözlüler var. Dışarıda, çocukların dilencilik yaptığı, sokaklarda araba camları sildiği, mendil, simit, ciklet sattığı bir dünya var.
Hala mı diyorsunuz ‘psikolojisi bozuktu’, diye yaktı kendini bir baba. Aşkolsun ne diyelim sizde de insanlık kaldıysa.