Alevilerin eşit yurttaşlık talebini sınırlı sayıda Alevinin gündeminden öteye taşıma, onu toplumsallaştırma görevi ve sorumluluğu ertelenemez bir şekilde Alevi kurumlarının önünde duruyor.
Aleviler, ezilen bütün inanç, dil ve kültürler için eşit yurttaşlık hakkı istiyor. Hem de uzun bir süredir Alevi kurumları ve örgütlü kesimleri bu talebi dillendiriyor.

Aleviler eşit yurttaşlık talebini sahiplenmeli
Alevilerin eşit yurttaşlık talebine egemen sınıf iktidarının her zaman için kulak tıkadığı bir sır değil. Ancak bu talep Alevi toplumunun geneline yayılan ve onların sahiplendiği bir talep olarak güçlü bir şekilde de dillendirilemiyor. Zaten devletin ya da iktidar koltuğuna oturan yönetenlerin Alevilerin bu talebini görmezden gelmesinin gerisinde de bu rahatlık yatıyor.
Alevi toplumunun önde gelen ve örgütlü kesimlerinde Alevilerin ibadethanesi olan cemevlerinin statü meselesi sürekli olarak gündemde tutuldu ve bu talep karşılanana kadar da gündemdeki yerini koruyacaktır. Ancak bir talebin yönetenler tarafından dikkate alınması ya da karşılanması için ciddi bir basınç oluşması gerekiyor. Ne yazık ki, Alevi toplumunun geneline yayılan ve ekseriyetinin güçlü bir şekilde sahiplendiği, vurguladığı bir talepten de söz etmek mümkün değil.

Kendini Alevi olarak gören ve bir şekilde bu aidiyet duygusunu yüreğinde hisseden herkes için eşit yurttaşlık talebinin önemsenmesi ve sahiplenilmesi gerekiyor. Bu talebi sahiplenmek için ille de cemevine gidip cem tutmak gerekmiyor. Mesele bir hakkın kullanımı değil o hakkın kullanım hakkının kazanılmasıdır. Alevi toplumuna aidiyet hissetmek bu talebi sahiplenmek için yeterli olmalıdır. “Alevilerin ibadethanesi cemevidir ve cemevlerine yasal statü tanınmalıdır” talebinin haklılığını savunmak, bu talebe sahip çıkmak, cemevlerine giden gitmeyen tüm Alevilerin sorumluğundadır.
Alevi kurumları her şeyden önce seslerini en çok da kendi toplumuna duyurmak, eşit yurttaşlık talebinin önemini Alevi toplumunun geneline kavratmak, onları bu talep etrafında güçlü bir şekilde kenetlemek zorundadır. Aleviler bu ülkede milyonlarca olabilir ama bir Cemevinin yapımı için dahi iktidarın bir kamyon çimentosuna muhtaç durumdalarsa, bu durumun ciddi bir şekilde sorgulanmaya ihtiyacı var. Çünkü bu tablo Alevilerin ne kadar örgütsüz olduğunun en açık göstergesidir. Ve örgütsüz kalabalıkların iktidar nezdinde de ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Aleviler her şeyden önce örgütsüz, dağınık kalabalıklar olmaktan kurtulmak zorundadır.

Alevi toplumunun önde gelenleri her şeyden önce bu dağınıklığa nasıl son vereceklerini bilince çıkarmalılar. Mesele Alevileri cemevlerine toplama meselesinden öteyedir. Cemevinde cem olma ihtiyacını hissetmekle cemevine ibadethane statüsü tanınması talebini sahiplenmek arasındaki ayrımı görmek gerekiyor. Alevilerin ibadethanesi olan cemevleri yakın dönemde fiili olarak açıldı ve birçok yerde de yeni yeni açılıyor. Milyonlarca Aleviden cemevlerine giden ya da cem olmayı ihtiyaç hisseden Alevilerin sayısı ise Alevi kitlesine göre oldukça sınırlıdır. En çok Alevinin yaşadığı İstanbul’daki bir cemevinde bile cemlere katılan Alevilerin sayısı yüzleri aşmaz. Elbette ki, cemevleri sadece cem tutmak için yapılmıyor. Cemevleri cenaze erkanından birçok kültürel, sanatsal etkinliğe, kurslara vs. varıncaya kadar bir çatıdır. Cemevleri evi olmayana misafirhane, aç olana aşevidir. Aslında tam da bu toplumsal işlevinden dolayı kendini Alevi olarak hisseden hereksin sahiplenmesi gereken bir yapıdır cemevleri. Meseleyi sadece cem tutmaya indirgemek ve cemevleri ibadethanedir talebini de cem tutanların sahiplenebileceği tarzında bir savunmaya daraltmak çok yanlış bir yaklaşımdır. Bir Alevinin ceme girip girmeyeceği onun bireysel sorunu ya da ihtiyacıdır ama cemevlerinin ibadethane statüsünü savunmak, sahiplenmek her Alevinin toplumsal bir görevidir. Her Alevi birey bu toplumsal sorumluluğu hissetmek zorundadır.
Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin toplumsallaşmaya ihtiyacı var. Bu talebi sınırlı sayıda Alevinin gündeminden öteye taşımak, toplumsallaştırmak gerekiyor. Bunu başarmadan devletin, iktidarın, yönetenlerin vs. Alevilerin talebini dikkate almalarını beklemek saflık olur.