Ahilik (Kardeşlik); ahlaki hayatı anlamak, kendine yaraşır davranışlar sergilemek, kendisinden beklenen görevleri hakkıyla yerine getirmekle ortaya çıkar.
Medeniyetler edebiyat, sanat, sosyoloji, felsefe ve dini değerler üzerine kurulmuştur. Ahilerden beklenen değerler; ahlaki hayata uygun şekilde, aklın ve bilimin ışığında, kendisinden beklenen görevleri yiğitlikle, cömertlikle, fedakarlıkla, dürüstlükle, misafirperverlikle, iyilikseverlikle ve alçak gönüllülükle hareket etmektir.
Ahiler (Kardeşler) yaşadıkları bölgeyi vatan yapanlardır
Çanakkale savaşında ön safta çarpışan erkekler ve cephe gerisindeki lojistik destek verenler ve hemşire kadınlar, Ahilerdir (Kardeşlerdir).
Tarihe geçmiş Ahilerden birkaçını sayacak olursam.
Hazreti Adem’den Hazreti Muhammed’e kadar bütün peygamberler, Hazreti Ali, Hasan Basri, Veysel Karani, Hacı Bektaş, Hacı Bayram, Himmet Dede, Hasan Dede, Mevlâna, Ahi Evran, Sultan İzzettin Keykavus, Şeyh Edebali, Osman Gazi, Sultan 1. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Şeyh Bedrettin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’dür.
Hazreti Muhammed sahabeyi toplayarak onları bilinçlendirme anlatımında;
“Ey Ali bu kemeri (Şedd) Miraç gecesi kardeşim Cebrail benim belime bağladı. Ben de senin beline bağladım.” Diyerek Hz. Ali’nin beline kemer (Şedd) bağlamış ve şöyle demiştir; “Ya Ali sen benim dünya ve ahiret kardeşimsin.”
Anlatılmak istenen birlik olmanın faziletidir
Tabi ki oluşan birlik kuralları Kur’an da bahsedilen kurallardır. Dünya var oldukça toplumsal mutluluk için bu kurallar geçerliliğini koruyacaktır.
Bize düşen bu kuralları güncel ve anlaşılabilir dilde anlatımıdır. Bu anlatımların en güzel ve en anlaşır olanları Merhum Yaşar Nuri Öztürk’ün, R. İhsan Eliaçık’ın, Cemil Kılıç’ın anlatımlarıdır. Gençler de kendi içinden kuralların güncel anlatımını yapanlar (Hamza Yardımcıoğlu gibi) çıkacaktır.
Kur’an da belirtilen kurallar fizik, kimya, biyoloji gibi doğa kurallarındandır. Bu kurallara uymak mutluluğumuzun kapısıdır.
Kur’an iyilikleri, güzel hareketleri emreder. Kötü hareketlerin bizi üzeceğini, değerlerimizi kaybedeceğimizi anlatır.
Ahilik (Kardeşlik-Birlik) mutlu hayat sürmemizin, Kur’an kurallarına uymamızın ödüllerini ortaya çıkartır.
Ahilik sistemi hiçbir zaman kişisel kâra, çıkara ve güçlüye göre şekillenmemiştir. Ahiliğin esası, toplumun refahı için bütün gücüyle çalışmaya, başkaları için yeterli ve kaliteli mal üretmeye, adalet ve hak üzere paylaştırma anlayışı üzerine kurulmuştur.
Cumhuriyetimizin kuruluşunda gedik ve lonca teşkilatları yerine Ahilik sistemine dönüş yapılmış ve ülkemizin kalkınmasının temeli olmuştur. Atatürk’ten sonra sistem değiştirilmeye başlanmış, batının sömürü düzeni örnek alınarak Ahilik sistemi bozulmaya başlamıştır.
Ahilik sistemini yaşatan kurumlarımız (Askerlik, Tıp, Hukuk) kendini korumaya çalışsa da bu kültüre uzak yönetimler sistemi çökertmişlerdir.
Ahilik-kardeşlik sistemi
Aşağıda anlatmaya çalıştığım sistem gelişmiş ülkelerin değil Ahilik Sisteminin Anadolu’daki başlangıç ilkeleridir.
Anadolu Selçukluları zamanında Ahilerin kurduğu Erzurum, Diyarbakır, Sivas, Malatya, Kırşehir, Aksaray, Denizli Kervansarayları Ahilerin haritasını gösterir.
Ahilik ilkeleri tüketiciyi korumak, aldatmamak amaçlıdır.
Ahilik, kooperatiflerin işlevlerini üstlenerek üreticiye ucuz ve kaliteli hammadde temin etmek hedeflerinden birisidir. Ürettiği malı sadece üreten esnaf pazarlamış ve tek fiyata satılması sağlanmıştır.
Ahilik Sisteminde, ürün ve hizmetin her aşaması ve uzantısında kalite kontrolü esastır.
Müşteri memnuniyeti işletme kârından önde tutulur.
Üretim ve Hizmette kalite. Erişilmek istenen noktaya çalışanları, karşılıklı güven, sorumluluk ve değer vererek motive ederek ulaşmışlardır. Ahilikte çıraklar, kalfalar, ustalar ayrı guruplar halinde Mesleki Eğitim, Sanat, Kültür, Ahilik eğitimleri almışlardır.
Ahi Evran “Ey Ahi (Kardeşim) Alışveriş ilmini bilmeyen, haram lokmadan kurtulamaz. Haram lokma yiyen ise ibadetlerinin sevabını bulamaz. Zahmetleri hep boşa gider. Sonunda büyük azaba yakalanır ve pişman olur. Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ile çalışıp bizi geçen bizdendir” demiştir.
Hacı Bayram Veli “Çalışmadan geçinenler bizden değildir, En büyük keramet çalışmaktır” demiştir.
Mevlâna “Hayatta başarılı olmak için üç şey lazımdır. Dikkat, Düzen-Tertip, Çalışma. İnsan ancak çalıştığını kazanır” demiştir.
Ahilik, dürüst ol, sevgi göster, dostluk kur, yardımlaş, iyilik yap, hoşgörülü ol, güven ver, sözünde dur, eli açık ol, bağışlayıcı ol, alçak gönüllü ol, olgun kişi ol, başkasının ayıbını görme, nefsine söz geçir, insana değer ver, fakiri gözet, yoksulu barındır ve diğer erdemlerden oluşur.
Güçlünün güçsüz üzerinde egemenlik kurmasına karşı çıkması, sosyal tabakalar arasında ayrımcılığa engel olmaya çalışması, kişiler arasında eşitliği savunması Ahiliğin ahlaki alanda yerleştirmeye çalıştığı temel ilkelerden bazılarıdır.
12. ve 13. yüzyılda Anadolu’da başlayan Ahilik sistemi vahşi kapitalizmle çökertilmeye çalışılmış yerine batı hayranlığıyla Ahiliğin kırıntılarından oluşan kurallar esas alınmıştır. Yani kanun açıklarını kullan, “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” kültürsüzlüğü oturtulmaya çalışılmıştır.
Ahilik, mükemmel insanın olması gerektiği şekli anlatan Kur’an ilkelerini esas alınarak ortaya çıkmıştır.
Geçmişimizdeki mükemmel sistemi nefsimizle bozarak insan özelliklerine ters kurallarla hayatı yaşanılamaz şekle çeviriyoruz.
Yazımda yanlışlığını, eksikliğini düşündüğünüz kısımlarıyla ilgili doğrularınızı tarafıma bildirirseniz yazımı; gönderdiğiniz fikirlerinizi hiç değiştirmeden, isminizi yazarak sizden özür dileyerek yeniden yayınlanacağına söz veririm.
Saygılarımla,
Baş Denetçi Adil Kılıçaslan