Ali Abbas Yılmaz
2020 lanetli yıl olarak anılmıştı ve 2021 dört gözle bekleniyordu. Ancak yaşanarak görüldü ki, gelen gideni arattı.
Çığ felaketi, deprem, pandemi, sel derken 2020 yılını geride bırakmış ve 2021 yılında tüm kötülüklerin geride kalmasını temenni etmiştik. Ama hiç de beklediğimiz gibi olmadı ve 2021 yılının da önceki yıldan pek bir farkının olmadığı görüldü. Pandemi Delta varyantı ile devam etti. Her “kontrollü normalleşme” uygulamasından sonra yeni bir pik yaşandı. Sel felaketleri 2021 yılında da peşimizi bırakmadı. Üstüne üstlük ülkenin ciğerleri orman yangınlarında küle döndü.
Eşitsizliğe devam…
Dünyada da pek değişen bir şey olmadı. Afganistan’da Taliban ülkeyi kasıp kavurdu ve yeni bir mülteci akını başladı. Türkiye de mülteci akınından nasibini aldı. Yine yollarda mültecilerin dramına yeni dramlar eklendi. Pandemi dünyayı tehdit etmeyi sürdürdü. Aşılanmada belli bir mesafe alınsa da dünya hala koronavirüs salgınının etkisi altında. Aşılanmada ya da aşıya erişimde de dünyadaki eşitsizlikler devam etti. Küresel ekonomi pandemi altında eşitsizliklerini daha da katmerli hale getirdi. Ezen ezilen, sömüren sömürülen ilişkisi 2021 yılında da tüm eşitsizliğiyle devam etti.
2021’in Peker sürprizi
Organize Suç Örgütü’nden yargılanan Sedat Peker’in ifşaatları ve kamuoyunun Peker’e ilgisi ise 2021 yılının sürpriz gelişmelerinden biri oldu. İktidardaki bazı güç odakları ile ters düşen Peker’in Mayıs ayında başladığı ifşaatlarda derin ilişkiler su yüzüne çıksa da ortaya saçılan pislikler suskunlukla karşılandı. İfşaat videolarını milyonlar izledi ve kamuoyu açıklanan iddialarla çalkalandı ama üzerine alınması gereken birçok şahsiyet oralı bile olmadı. Kimisi savunma yapayım derken komik durumlara düştü. Vatandaş olan bitene güldü geçti ve derinlerde işler kaldığı yerden devam etti.
2022 farklı mı olacak?
2021 henüz bitmedi ve kim bilir daha neler getirecek ama bunca yaşananlar yetti de arttı. Demek ki, mesele takvim olarak yılların değişmesiyle alakalı değil. Ve bir sonraki seneden de çok fazla umutlu olmaya gerek yok. Zihniyet, sistem, yaşam tarzları, siyaset aklı vs. değişmedikçe değişen bir şey olmuyor. Yani dünyaya yön veren paranın saltanatı değişmedikçe her şey bir öncekinin benzeri olmaya mahkumdur. İyiniyetli olarak bir takım beklentilere girmek ise esasta bir şeyi değiştirmiyor. 2021 için dilenen tüm dilekler 2022 için de dilenmeye devam edecek. Ama değişen pek bir şey olmayacak. “Bu yel böyle eserse, bu makas böyle keserse ne saç bırakır ne sakal” misali 2022 için de insan çok ümitvar olamıyor.
Bakalım nolacak?
2020 lanetli miydi ya da kim lanetledi bilinmez. Ama 2021’de yaşananların 2022 yılında da tekrar etmemesi için zihniyet değişimi olmazsa olmaz. Ama bu değişim için tablo hiç de iç açıcı gözükmüyor. Gayrı şansa kaldı 2022 yılının insanlığa getirecekleri…