Amed KESK Şubeler Platformu, 6 Kasım 2020 tarihinde gözaltına alınan 29 Eğitim Sen üyesinden 21’inin mahkeme kararı ile beraat edilmelerine rağmen, 375 sayılı KHK’nin geçici 35. Maddesi ile ihraç edilmelerine tepki gösterdi.
Amed KESK Şubeler Platformu, ihraçlar ve 35.Maddeye ilişkin Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı, SES Amed Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken okudu.
Muhalif kesime baskılar sürüyor
Açıklamada, hükümetin baskıcı politikaları eleştirilerek şu ifadelere yer verildi: Sömürü, rant, hukuksuzluk, haksızlık üzerine kurulu yönetimlerini baskı ve zora dayalı uygulamalarla ayakta tutmaya çalışan iktidar, hem içeride hem dışarıda kaybettiğini, artık tutunamadığını, gidici olduğunu bildiği için muhalif kesim üzerinde baskı kurmakta ve saldırılarını artırmaktadır. Bizleri, aydınlıktan, demokrasiden, kimliklerimizden, inançlarımızdan, seküler yaşamdan, farklılıklarımızdan, vazgeçirip iktidara biat eden kullara dönüştürmeyi amaçlamaktadır.”
KESK hedefte
15 Temmuz Darbe girişiminden bu yana, ülkede düşünce ve ifade özgürlüğüne ciddi müdahaleler olduğuna değinilen açıklamada, gözaltına alınan kamu emekçilerinin neyden sorgulandığı üzerine şunlar ifade edildi: “Gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarımıza “hükümetin pandemi politikalarına neden karşı çıkıyorsunuz, talimatı kimden alıyorsunuz” gibi sorular sorulmuştur. Ülkede neredeyse soruşturma, kovuşturma altında olmayan, hapis cezası almayan dernek ve parti yöneticisi, haklarında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı olmayan kişi kalmamıştır. 5 yıldır emek örgütleri, sivil toplum kuruluşları kent alanlarını demokratik hakları olan miting ve basın açıklamaları için kullanamamaktadır. İktidar ve yereldeki kamu yönetimi, basın açıklamalarımızı bile belirlediği yerde ve belirlediği sayı ile yapmamızı istemektedir. Siyasi iktidar, Ülkede kamu emekçilerinin ekonomik ve demokratik haklarını savunan, sendikal hak ve özgürlük mücadelesi veren KESK e karşı öfkesini, yönetici, aktivist ve üyelerine yönelik gözaltı, tutuklama, ihraç uygulamaları ile çıkarmakta, KESK’i ve bağlı iş kollarını hedef haline getirmektedir.”
21 kamu emekçisi 35’inci maddeden ihraç edildi
Açıklamada gözaltına alınan kamu emekçilerinin ihraç edilmeleri sürecine dair de şu bilgilere yer verildi: 6 Kasım 2020 tarihinde gözaltına alınan 29 Eğitimsenli Arkadaşımızdan 21’i, mahkeme kararı ile beraat edilmelerine rağmen, OHAL in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nin geçici 35. Maddesine dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığı komisyonu tarafından ihraç edilmiştir. Savcılığın, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararına rağmen bir Sosyal Hizmet emekçisi arkadaşımıza, OHAL komisyonunca red kararı verilmiştir. Bu oyalama komisyonu tarafından onlarca arkadaşımıza red kararı verilmiş, halen büyük bir çoğunluğunun dosyası da rehin tutulmaktadır.”
KESK’liler sindirilmek isteniyor
KESK e yönelik saldırıların, sindirme amaçlı ve planlı bir şekilde yürütüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, “İktidar; KESK’i, kendi belirlediği sınırlar içerisinde hareket etmeye, gölgesinde ve uzantısı olarak sendikacılık yapar hale getirmeye çalışmaktadır. Büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu belirterek biz KESK’lilerin tarihimizden aldığımız mirasın sorumluluğu, bilinci ve kararlılığıyla yürüdüğümüzü, askeri darbelerin karanlığını yırtarak bugüne gelmiş, sivil darbelerin de en koyu karanlığını yırtarak yarına ulaşma iradesine ve gücüne sahip olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Önümüze çıkarılan tüm engellere, baskılara, kuşatmalara karşı dimdik ayakta kalmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Emeğin, barışın, kardeşliğin dünyasını inşa edip çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakma mücadelesi vereceğiz!” ifadeleri kullanıldı.
35. madde kapsamında yürütülen komisyon kapatılsın
Kamu emekçilerine yönelik keyfi uygulamaların son bulmasının talep edildiği açıklama şöyle devam etti: “35. madde kapsamında yürütülen komisyon kapatılıncaya ve tüm ihraç arkadaşlarımız geri dönene kadar mücadelemiz kesintisiz devam edecektir. Herkesi haksızlığa, adaletsizliğe karşı yürüttüğümüz mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz.”
Güvenceli iş, güvenli gelecek…
Açıklamada kamu emekçilerinin talepleri ise şöyle sıralandı:
“ *Güvenceli iş, güvenli gelecek talebimizden vazgeçmiyoruz!
*Örgütlenme özgürlüğü hakkımızdan vazgeçmiyoruz!
*Barış içinde yaşama talebimizden vazgeçmiyoruz!
*Herkes için ulaşılabilir, eşit ve anadilinde sağlık ve sosyal hizmet talebimizden vazgeçmiyoruz!
*Şiddetsiz bir yaşam, eşitlik, özgürlük, adalet, demokrasi, barış, mücadelemizden vazgeçmiyoruz!” PİRYOL