Tarihte ilk kez 1 Mayıs sosyal medyadan kutlanacak. Coronavirüs salgınında çalışmaya devam eden işiler 1 Mayıs’ta alanlarda kutlama yapmayacak.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 1 Mayıs Bileşenleri yaptıkları ortak basın toplantısı ile 2020 1 Mayıs kutlamalarının sosyal medya üzerinden yayınlanacağını duyurdu.
Koronavirüs günlerinde çalışmaya devam eden işçiler 1 Mayıs’ı ise evlerinde kutlayacak.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 1 Mayıs Bileşenleri, 1 Mayıs programını açıkladı. 1 Mayıs tarihinde ilk kez alanlarda kutlanamayacak.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve 1 Mayıs Bileşenleri’nin online yaptığı basın toplantısının ortak metinini DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu okudu.
Tarihte bir ilk
İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs bu tarihinde ilk defa sene Covid-19 salgınından kaynaklı alanlarda kutlanamayacak.
Çerkezoğlu yaptığı açıklamada, “Tarihte ilk kez 1 Mayıs’ta dünya işçi sınıfı büyük kitleler halinde kentlerin merkezi meydanlarında buluşamayacak. Ancak bu koşullara rağmen Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun ilan ettiği insan onuruna yaraşır bir iş, gelir ve sosyal güvenlik talepleriyle dünya emekçileri tek ses, tek yürek olacak” ifadelerini kullandı.
‘Kapitalizm dünyamızı göz göre göre büyük bir felakete sürüklüyor’
1 Mayıs’ın evlerinde, işyerlerinde ve belirli sembolik merkezlerde kutlanacağını belirten Çerkezoğlu, yeni bir toplumsal düzenin şart olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü neoliberal kapitalizm ülkemizi ve dünyamızı göz göre göre büyük bir felakete sürüklüyor. Bu düzen on yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik krizler, artan eşitsizlikler, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmuyordu. Covid-19 salgını düzenin nasıl çürüdüğünü ve çöktüğünü en açık hali ile gösterdi. Bu düzen salgına karşı işçileri, emekçileri, yoksulları ve ezilenlerin sağlığını işini, geçimini koruyamadı. Aksine sermayenin ve patronların çıkarları için akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayıldı. Dünyanın dört bir yanında ve ülkemizde sermaye/iktidarlar, temel hak ve özgürlükleri hedef alarak, halkın düzene karşı tepkilerini ve siyasi muhaliflerini daha fazla baskı altına alarak, demokrasiyi yok ederek, otoriter rejimleri sağlamlaştırarak salgını fırsata çeviriyor.”
‘Virüs sadece hafta sonu yayılıyormuş gibi’
Korona günlerinde işçilerin çalıştırılmasına değinen Çerkezoğlu şunları ifade etti: “İşçilerin ölümü pahasına “çarklar dönecek” ısrarı ile virüs işyerlerinden ve toplu taşıma araçlarından evlerimize taşınıyor. Aklın ve bilimin söyledikleri değil bir avuç patronun çıkarları için tüm toplum tehlikeye atılıyor. Virüs sadece hafta sonu yayılıyormuş gibi, hafta içi işe gitme mecburiyeti getirenler, hafta sonu da işçileri çalıştırmak için akıl dışı kararlara imza atıyor.”
İşçiler sefalete mahkum
Destek paketlerinde işçi ve emekçilerin yok sayıldığına dikkat çeken Çerkezoğlu, “Salgının yarattığı ağır ekonomik sonuçlar karşısında milyonlarca işçi, emekçi, işsiz, emekli, küçük esnaf değil bir avuç şirket korunuyor. İşverenler ve müteahhitler için milyonluk paketler açıklanırken, AKP’nin yasa değişikliğiyle “ücretsiz izin” dayatılan işçiler 1168 TL ile yaşamaya mahkum ediliyor. Milyonlarca insanın işinden olduğu bir dönemde KDV’li yüksek faturalar hane bütçelerini sarsmaya, bankalar tüketici kredilerinden ve kredi kartlarından tıkır tıkır faiz almaya devam ediyor. Özel hastaneler kamunun hizmetine sunularak, tüm halkın sağlığı için devlet güvencesi sağlanmıyor. Zorunlu işlerde çalışan hekimlerin, sağlık ve belediye çalışanlarının, PTT ve kargo çalışanlarının sesine, taleplerine kulak verilmiyor. Marketlerden inşaatlara fabrikalardan madenlere üretim zorlaması can alıyor. Evde çalışmaya başlayan emekçiler için mesai hiç bitmiyor, 24 saate yayılıyor” ifadelerini kullandı.
Patronlar korunuyor
Korona günlerinde sermayenin kollandığına işaret eden Çerkezoğlu, şunları belirtti: “Onların vergileri indiriliyor, onların kredileri gevşetiliyor, onların yağma projeleri için ihaleler sürüyor, onların köprülerine yollarına hiç geçmesek de milyon dolalar akıtılıyor, doğamız, su kaynaklarımız, tarım alanlarımız salgın fırsatçılığı ile ranta, talana açılıyor. Bu yağma ve sömürü düzeninin sahipleri, bir avuç patrona hizmet ederken sadece on milyonlarca emekçiyi ve ailelerini değil ülkemizin geleceğini de tehlikeye atıyor. Salgın ile uğraşması gerekenler, halka hizmet götürmek isteyen belediyeleri engellemekle, seçilmişlerin yerine kayyum atamakla, beğenmediği haberleri yapan gazetecileri tutuklatmakla, kendini eleştiren tweet atanların peşine düşmekle meşgul.”
2020 1 Mayıs talepleri
Çerkezoğlu, Covid-19 pandemisi sürecinde halkın sağlığını, işini ve aşını korumak için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
“-Temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde salgın süresince çalışma acilen durdurulmalıdır.
-Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin dayatmasından vazgeçilmeli çalışanlara ücretli izin verilmeli, işsizler için koşulsuz işsizlik maaşı ödenmeli, küçük esnaf ve çiftçi desteklenmelidir.
-Tüketici, konut ve taşıt kredileri ile kredi kartı borçları faiz işletilmeden ertelenmeli, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın riski boyunca devlet tarafından karşılanmalıdır.
-Bu süreçte özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız olmalıdır.
Halkın sağlığı öncelenmeli
-Salgınla mücadelede koordinasyonda katı bir disiplin uygulanmalı, bilimsel yaklaşım ve bilgi paylaşımında açık ve şeffaf olunmalıdır. Covid-19 Testleri konusunda bilimsel-yaygın-hakkaniyetli ve sonuçların hızla açıklandığı bir işleyiş hakim kılınmalıdır. Yerel yönetim kuruluşlarının, sağlık, emek ve meslek örgütlerinin de temsil edildiği bütünlüklü bir kurul oluşturulmalıdır. Bu kurul tüm süreci halkın sağlığını ve kamunun çıkarını önceleyecek biçimde şeffaf biçimde yürütmelidir.
-Başta hekimler, sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere, tüm zorunlu işlerde koruyucu ekipman başta olmak üzere bütün eksiklikler giderilmeli, herhangi bir aksama yaşanmayacağına dair güven verilmeli ve bu işlerde çalışan herkes düzenli olarak testten geçirilmelidir.
Güvencesiz çalışanlar korunmalı
-Salgın dönemlerinde dezavantajlı kesimler olarak kabul edilen; hiçbir geliri ve birikimi olmayan yoksullar, EYT’liler, göçmenler ve tutuklu/hükümlüler için yaşamlarını ve sağlıklarını koruyacak fiili ve yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
-Tüm kadınlara iş ve gelir güvencesi sağlanmalı, artan şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa etkin bir biçimde uygulanmalıdır.
-Aklın ve bilimin emrettiği bu önlemler büyük ölçüde alınmamaktadır. Çünkü ülkeyi yönetenler, yandaş patronları beslemeye ve siyasi rekabete odaklanmıştır. Halkın sağlığını, işini ve geçimini güvence altına almayan, alamayan iktidar, siyasi sorumluluğu üstlenerek hesap vermeli, ilk adım olarak sağlık, içişleri ve ekonomi bakanları istifa etmelidir.
2020 1 Mayıs’ı sosyal medyadan kutlanacak
1 Mayıs’ta evlerin ve işyerlerinin sokaklara dönük yüzünün işçilerin taleplerini ifade eden pankartlarla, afişlerle donatacaklarını belirten Çerkezoğlu, “1 Mayıs 1977’de Taksim’de yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımızı Kazancı yokuşunda anacağız. 1 Mayıs günü bulunduğumuz her yerin balkonlarından pencerelerinden 1 Mayıs marşını okuyacak, pankartlarımızı asacak, balonlarımızı uçuracak, yeni bir toplumsal düzen için aynı anda tüm Türkiye’den ses vereceğiz. Yine 1 Mayıs günü sosyal medya üzerinden yayınlanacak “1 Mayıs mitingi”nde buluşacağız” dedi.