AİHM, Aleviliğin kendine özgü bir inanç olduğuna karar verirken, Avusturya’yı haksız buldu.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), Avusturya devletinin Aleviliği İslam’dan bağımsız ele almamasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak uluslararası arenada başlattığı hukuk mücadelesi sonuç verdi. 30 Ocak’ta AABF’nin başvurusunu görüşen mahkeme, Avusturya devletini haksız bularak emsal bir karar aldı. Mahkeme de “Alevilik kendine özgün bir inançtır” dedi.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), yazılı bir açıklama yaparak, “Hiç bir başarı tesadüf değildir, haklıydık kazandık” dedi.
‘İçimizden bizi parçalayıp yok etmeyi hedeflediler!’
AİHM kararının ardından yapılan açıklama şöyle:
“2008 yılında AABF tüm kurumları ile beraber ortak karar alarak, Avusturya’da Alevi inancının yasal zeminde eşit yurttaşlık haklarına kavuşması için gerekli çalışmaları başlatılmasıyla yola çıkıldı. 2009 yılına, Alevi Yol ve Erkanına uymayacak şekilde yapılan ihanetler, entrikalarla, Türk İslam sentezine biat etmiş bir olgu ile başladık zorlu yolumuza!
Süre zarfında yürütülen hak arayışı nazarında, bizden olmayanların uyguladıkları, kirli emmelerini Alevi inancının üzerine hüküm sürmeyi hedefleyen zihniyet türedi birden, içimizden bizi parçalayıp yok etmeyi hedeflediler!
Önde gelen Alevi kurum yöneticilerinin, üyelikten çıkartılarak başladılar, kurumsal yetkilerini ellerinden alınması düşüncesiyle, yapamadılar!
Yine önde gelen Alevi kurum temsilcilerimiz Avusturya’ya Almanya İstihbarat birimlerine “Teröristtir” diye şikayette bulundular. İki yıl gözetim altında kaldık bilinmeden, yine başaramadılar, temiz çıktık!
‘Avusturya İslam yasasını önümüze sürdüler’
Bir adım daha ileri gidilerek, Avusturya’da tek Türk-İslam sentezi anlayışının Alevileri yasal zeminde temsil edebileceği gerekçesiyle, Avusturya İslam Yasası’nı önümüze sürdüler ve derneklerimizi kapatmak istediler, başaramadılar!
Derneklerimizde Alevi İnanç ritüellerini yürütüyoruz diye bu seferde derneklerimizi kapatmaya çalıştılar, yine başarılı olamadılar! Alevi İnanç isimlerini, kurum isimlerimizi patentlediler, ‘bizden izin almadan bu isimleri kullanmazsınız’ diye dava açtılar, yine başarılı olamadılar!
Patentledikleri isim üzerinden bizlere tazminat davası açma cüretinde bulunup darlığa sokmaya çalıştılar, yine başarılı olamadılar!
Açtıkları tüm davaları kaybettiler!
‘Pes etmedik, kazandık’
Baskıcı zihniyet, bizi ve Alevi örgütlü mücadelesini yok edemediler! Mücadelenin adı oldu Avusturya’daki direniş!
10.12.2020 yılında Avusturya’da yürüttüğümüz hukuk mücadelesi sonuç vermedi. Eşit yurttaşlık haklarının kazanılması yönünde, pes etmedik ve davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdık!
Haklı olduğumuzu biliyorduk, mücadelemizin hukuk özgürlüğü çerçevesinde yürütüldüğünde kazanacağımızı biliyorduk!
Haklıydık, davamıza inanıyorduk!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi haklı buldu
05.03.2024 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kendi resmi sayfasında, Avusturya’da yaşanılan hukuksuz sürece yönelik kararını verdi ve Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nu haklı buldu! Gururluyuz ve mutluyuz! Mücadeleden hiç bir zaman vazgeçmedik! Her daim mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz! Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde elde etmiş olduğumuz başarı, dünya inançları haklarının korunması anlamında dönüm noktası olacak bir başarı olmuştur!
Bizleri bu sürede yalnız bırakmayan, öncelikle yol arkadaşlarımıza, kurum yöneticilerimize, dostlarımıza çok teşekkürlerimizi sunuyoruz! Önümüzdeki süreçte konuyla ilgili daha detaylı bilgileri sizlerle paylaşacağız! Hızır yar ve yardımcımız olsun. Aşk ile!
AİHM kararı
AİHM, İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin 9.maddesindeki “Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; Bu hak, dinini veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve tek başına veya başkalarıyla topluca ve kamuya açık veya özel olarak dinini veya inancını ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yoluyla açıklama özgürlüğünü içerir” ifadelerinden yola çıkarak Aleviliğin İslam’dan ayrı bir inanç olduğunu kabul etti.
Ayrıca AABF’ye manevi zarar tazminatı olarak 10 bin euro ve masraf ile giderler için 20 bin euro verilmesine hükmedildi.