Motorine 1,51 TL, benzine 1,61 TL zam sonrası akaryakıt istasyonları önünde uzun kuyruklar oluştu.
Yurdum insani işte zam öncesi bir depo benzin, mazot almanın telaşına düştü. Elinden gelen bundan fazlası da değil. Bir depo akaryakıtı eski fiyattan alınca her şey güllük gülistanlık olacak değil ama yine de “ne koparsam kar” diye düşündü. Çözüm mü, çare mi, yok ama daha fazlasına da mecali yetmiyor ya da daha fazlası aklının ucundan bile geçmiyor.
Sadece benzin, mazot kuyrukları oluşmuyor her zam öncesi, marketlerin de hali ortada. Zamsız 5 litre sıvı yağ için de aynı kuyruklar oluşmadı mı? Yangından mal kaçırmıyordu elbet ama son bir hamle işte; başka da elinden bir şey gelmediğini düşünüyor. Oysa akaryakıt zammına 3 gün kontak da kapatabilirdi ama o uzun iş. Çünkü bu memlekette zamlar kanıksanmış bir kere. Zam mı geldi, olur da bir kampanya yaparlarsa kuyruğa girip 3-5 ürün kapmak daha hesaplı geliyor. Çare değil ama ötesine de yanaşmaya niyeti yok.
Sosyal medyada zamlara tepki vermiş yurdum insanı. Ne güzel işte at bir Tweet bitsin bu iş. Vatandaşlık görevini yapmanın vakarıyla zamlı günlerde yaşamaya devam… Bu memleketin temel sorunlarında biri vatandaşın vatandaşlık haklarından ya bi haber olması ya da vatandaş olmaktan kaynaklı haklarını kullanma konusunda ciddi bir zafiyet, atalet, isteksizlik yaşamasıdır. Yurttaş olma bilinci maalesef toplumumuzda pek yer etmemiş. 5 yılda bir sandığa gitmek dışında vatandaş olduğunu pek anımsamayan yurdum insanının zamlara ilişkin ilk ve son tepkisi zamlar yürürlüğe girmeden bir depo benzin alabilme uğruna kuyruğa girmektir. “Ne koparsan kar” diye düşünme dışında bir atraksiyon yok. Hal böyle olunca da bu ülkede yönetenler açısından en kolay şey zam üstüne zam yapmak oluyor.
Zam meselesi biraz da “Papaz Kaçtı” oyununa benzer. En son papaz kimde kaldıysa ki, bu her daim vatandaş olur, oyunun tüm ceremesini de o çeker. Benzine zam geldi ve ardından toplu ulaşıma zam geldi. Nakliye fiyatları zamlandı. Ve işin içine nakliye girdiğinde ise iğneden ipliğe her şeye zam geldi demektir. Pazardaki maydanoz fiyatları da bu zamdan nasibini aldığına göre bilumum temel tüketim maddelerine zam geldi demektir. Yani zam döndü dolaştı en son vatandaşın cebinde patladı. Aracılar için zam en fazla satılan ürün miktarının azalmasıdır. Yoksa kar oranı pek değişmez. Pazardaki tezgah sahibi ürünü komisyoncudan kaçtan alırsa kendi kar oranını üzerine ekler ve pazardaki fiyat etiketini on göre vurur. Yazın 1 TL olan maydanoz kışın 3 TL olmuş ve demeti de ufaldıkça ufalmış. Pazarcı maydanoz 1 TL olsa da 3 TL olsa da kendi karından ödün vermiyor. Dolayısıyla burada olan yine vatandaşa oluyor ve 1 TL’ye aldığı maydanozun yarısını 3 TL’ye alıyor. Oysa vatandaşın maaşına gelen zam en kabadayısından yüzde 50, aldığı ürünlerin fiyatları ise en az 2 katına çıkmış durumda.