Devalüasyon; cari açık veren bir ülkenin kendi parasının dış satın alma gücünün, hükümet tarafından alınan kararla düşürülmesidir. Bunun sonucunda ülkenin resmi para birimi, dövizler karşısında değer kaybetmiş olur.
Devlet şu anda politika faiz oranını düşürerek örtülü devalüasyon yapmıştır.
4 Ocak 2021 günü TCMB efektif dolar kuru 7,3845 idi. 18 Kasım 2021 günü TCMB efektif dolar kuru 10,7316 oldu. Yani resmi devalüasyon yüzde 45,32’dir.
Devalüasyonu 1980, 1994, 2001 yıllarında olduğu gibi değil de aynı kurbağanın tencere içinde yavaş yavaş ısıtılması gibi mevduat faizlerini yavaş yavaş düşürerek gerçekleştirmişlerdir.
Hiçbir ülke, kendi para biriminin diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesini istemez. Fakat bazı durumlar devalüasyon yapılmasını, ekonomik toparlanma açısından zorunlu hale getirebilir.
ESKİ “DEVALÜASYON” = YENİ “PARAMIZ DEĞER KAYBETTİ”
Ülke para biriminin diğer dövizler karşısında değerinin azalmasıyla, satın alma gücü zayıflar ve ithal malların fiyatı alım yapacak ülke için artmış olur, ülkenin dış ülkelere ihraç edeceği ürünlerin fiyatı ise düşmüş olur. Böylece ihracat gelirlerinde artış, ithalat giderlerinde ise azalış kaydedilerek bütçe dengeye getirilmeye çalışılır.
Devalüasyon sonucunda;
– İthalat pahalı hale gelir.
– İhracat daha cazip noktaya ulaşır.
– Cari açık düşer.
– Faizler yükselir.
– Bütçe açığı artış gösterir.
-Döviz cinsinden borcu olanların yükü artar. Yönetilemez hale gelen bu artış sonucunda iflaslar ve sonrasında da işsizlik oluşur.
-Sermaye mallarını ve teknoloji ithalatını daha pahalı yaparak fiyat artışı yaşanır. Bunun sonuncunda enflasyon artar.
Bu gibi durumlar ile beraber ekonomi düzeltilirken, bir yandan da toplum açısından satın alma gücü önemli oranda düşüş gösterir.
İşler yolundan çıkarsa, koşullar gerektirdiğinde devlet yönetimi paranın değerini düşürmek durumunda kalır ve yaptığı bu işlem devalüasyon demektir.
Şu anda paramız devalüe oldu mu? Evet, Paramızın değeri yabancı paralara karşı sene başından beri yüzde 50’ye yakın bir değer kaybı yaşadı.
Bu durumdan çıkış bizim kararlarımıza bağlıdır. Yönetimden şikayetlerimiz varsa öncelikle bunu yönetime hissettirmemiz gerekir.
Anlamak istemedikleri noktada yönetimi değiştirmemiz gerekir. Gücümüz birlikte hareketle olacaktır.
Böl parçala yönet oyunlarına kanmayın. Odak noktanızı çoğaltmayın, yöneticilerden laf değil uygulama bekleyin.
UYARI: Dikkatinizi dağıtmayın, dağıttırmayın. En büyük güç halk gücüdür. Kabul ettiğiniz şekilde yönetilirsiniz.
Saygılarımla,
Adil Kılıçaslan
Yönetim Baş Denetçisi