Cuma, Mart 24, 2023
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Alevi Haberleri
    aabk

    Turgut Öker: Alevi hareketi sokaktan uzaklaştı

    aabk

    AABK 7. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi açıklandı

    alevi turgut öker

    AABK Kurucu Başkanı Öker: Alevi dünyasına Türkçü-İslamcı anlayışı egemen kılma operasyonu

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    celal fırat

    “Cemevleri Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir”

    alevi paket

    ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın görev ve yetkileri açıklandı

    alevi kurumlar

    Alevi kurumlarından Erdoğan’a: Aleviler vardır, Alevilik haktır

    alevi

    Alevi gazeteci Demir’den İzzettin Doğan’a sert eleştiriler

    sivas anması

    Sivas Katliamı 29’uncu yılında anılıyor

  • Gündem
    dersim

    Dersim’de çevre mitingi: Değerlerimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz

    Türkiye Yazarlar Sendikası açıklama

    Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Aksu ve Kabaş için açıklama

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    diyarbakır kasaplar odası

    Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı güven tazeledi

    diyarbakır barosu

    Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu açıklaması

    diyarbakir-barosu-gulistan-doku-ziyaret-dersim

    Diyarbakır Barosu’ndan Gülistan Doku’nun ailesine destek ziyareti

    askon cevdet nasıranlı

    Cevdet Nasıranlı: ASKON topluma karşı inandırıcılığını yitirdi

    hrant dink anması

    15’inci yılında Hrant Dink anması

    konda türkiye toplumu

    KONDA Türkiye toplumunun 10 yıldaki değişimine ayna tuttu

  • Ekonomi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 36,20 arttı

    diyarbakır bes

    Diyarbakır’da kamu emekçileri bodro yaktı

    konut tüik

    2021 yılında 1 milyon 491 bin 856 konut satıldı

    gübre ziraat odaları

    “Gübre fiyatlarına dur denilmeli”

    işsizlik tüik

    TÜİK: Kasım ayında işsizlik yüzde 11,2

    2021 yılında yatırımcılara en çok dolar kazandırdı

    memur emekli zam

    Memur ve emekli zammı yüzde 30,95’e çıkarılıyor

    tarım tüik

    Aralık 2021 Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı

    Yeni elektrik zamları kapıda

    Elektrik fiyatlarına yeni zam

  • Politika
    diyarbakır deva partisi

    Diyarbakır DEVA Partisi’nden “Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı” ismine veto

    tip diyarbakır

    TİP Diyarbakır İl Başkanına saldırı kınandı

    ihracat

    2021 yılında toplam ihracat 225 milyar 368 milyon dolar

    kkp

    Kürdistan Komünist Partisi’nden yeni yıl mesajı

    hdp yeni yıl mesajı

    HDP Eş Genel Başkanlarından yeni yıl mesajı

    hak par

    HAK PAR Genel Başkanı Epözdemir’den yeni yıl mesajı

    türk lirası

    Erdoğan: Türk Lirası ile hareket edeceğiz

    erdoğan

    Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de, cibilliyetinizi de iyi biliyoruz

    roman meclis

    Romanların sorunları meclis gündeminde

  • Dünya
    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    celal fırat adfe

    Alevi Dernekleri Federasyonu elektrik faturası ödemememe kararı aldı

    Burkina Faso

    Burkina Faso’da darbe

    işsizlik tüik

    TÜİK işsizlik azaldı dedi, inanırsanız

    ali kenanoğlu

    Cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın

    almanya seçimleri

    Almanya seçimlerinde sandıktan koalisyon çıktı

    yumurta zam

    Yumurta yüzde 50 zamlandı

    pencsir

    Taliban Pençşir’de sert kayaya tosladı

    DSÖ, yeni Kovid-19 dalgası uyarısı yaptı

  • Eğitim
    diyarbakır eğitim kar tatili

    Türkiye’de 21 ilde eğitime 1 günlük ara

    kuran kursu diyanet

    Diyanet ‘zorunlu Kur’an kursu’ planına açıklık getirdi

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    egitim sistemi

    ADFE: Eğitim sisteminde laiklik hakim kılınmalı

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Covid-19 eğitimi vurdu

    Covid-19 eğitimi vurdu

  • Kültür & Sanat
    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    fatma girik vefat

    Fatma Girik yaşamını yitirdi

    hayrullah-acar

    Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

    göbeklitepe

    Göbeklitepe her mevsim ilgi odağı

    şeyhmus diken

    Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

    masum süer nemrut

    Fotoğrafçı Masum Süer’in Nemrut fotoğrafı yılın tarih fotoğrafçıları arasında

    tekin çifçi

    Tekin Çifçi: Yazarın kalemindeki mürekkep beyaz kâğıda özgürce akmalı

    kerem serhatlı araştırmacı

    Kerem Serhatlı: Serhildana Şêx Seîd

    demirtaş şener özmen güncel sanat kürtçe

    “Demirtaş Kürt olduğu için yatıyor ama Türkçe yazıyor”

  • Sağlık
    amed sağlık platformu

    Amed Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete hayır!

    kemal bülbül covid-19

    Kemal Bülbül Covid-19’a yakalandı

    hekimler ttb

    Hekimler 8 Şubat’ta greve gidiyor

    ttb şebnem korur fincancı

    TTB: 10 yılda yurt dışına giden hekim sayısı 1405’e çıktı

    Covid-19

    Covid-19 Türkiye: 179 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 192 can kaybı

    sağlık Diyarbakır çocuk semt polikliniği

    Çocuk polikliniğinin kapatılması, corona virüsün etkinliğini azaltır mı?

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 203 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 30 bin 201 yeni vaka 188 can kaybı

  • Kadın
    tip kadınlar açıklama

    TİP’li kadınlar: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

    gülistan doku nerede

    Gülistan Doku nerede?

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Haziran raporu

    Bir günde 2 kadın cinayeti, 2 kadın da ağır yaralı

    diyarbakır şiddetle mücadele ağı raporu

    Diyarbakır’da bir yılda 11 kadın cinayeti

    kadın şiddet mücadele 25 kasım

    “Sadece 25 Kasım’larda değil her gün isyan ediyoruz”

    alevi kadın ana

    Alevi inancında kadın erkek eşittir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

  • Alevi Haberleri
    aabk

    Turgut Öker: Alevi hareketi sokaktan uzaklaştı

    aabk

    AABK 7. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi açıklandı

    alevi turgut öker

    AABK Kurucu Başkanı Öker: Alevi dünyasına Türkçü-İslamcı anlayışı egemen kılma operasyonu

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    Gülsün Karababa’nın ismi Madımak Oteli’ndeki anıttan kaldırıldı

    celal fırat

    “Cemevleri Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir”

    alevi paket

    ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın görev ve yetkileri açıklandı

    alevi kurumlar

    Alevi kurumlarından Erdoğan’a: Aleviler vardır, Alevilik haktır

    alevi

    Alevi gazeteci Demir’den İzzettin Doğan’a sert eleştiriler

    sivas anması

    Sivas Katliamı 29’uncu yılında anılıyor

  • Gündem
    dersim

    Dersim’de çevre mitingi: Değerlerimizin yok edilmesine izin vermeyeceğiz

    Türkiye Yazarlar Sendikası açıklama

    Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan Aksu ve Kabaş için açıklama

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    Sezen Aksu’ya Zazaca destek: Seydwan

    diyarbakır kasaplar odası

    Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı güven tazeledi

    diyarbakır barosu

    Diyarbakır Barosu’ndan Sezen Aksu açıklaması

    diyarbakir-barosu-gulistan-doku-ziyaret-dersim

    Diyarbakır Barosu’ndan Gülistan Doku’nun ailesine destek ziyareti

    askon cevdet nasıranlı

    Cevdet Nasıranlı: ASKON topluma karşı inandırıcılığını yitirdi

    hrant dink anması

    15’inci yılında Hrant Dink anması

    konda türkiye toplumu

    KONDA Türkiye toplumunun 10 yıldaki değişimine ayna tuttu

  • Ekonomi

    Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 36,20 arttı

    diyarbakır bes

    Diyarbakır’da kamu emekçileri bodro yaktı

    konut tüik

    2021 yılında 1 milyon 491 bin 856 konut satıldı

    gübre ziraat odaları

    “Gübre fiyatlarına dur denilmeli”

    işsizlik tüik

    TÜİK: Kasım ayında işsizlik yüzde 11,2

    2021 yılında yatırımcılara en çok dolar kazandırdı

    memur emekli zam

    Memur ve emekli zammı yüzde 30,95’e çıkarılıyor

    tarım tüik

    Aralık 2021 Tüketici Fiyat Endeksi açıklandı

    Yeni elektrik zamları kapıda

    Elektrik fiyatlarına yeni zam

  • Politika
    diyarbakır deva partisi

    Diyarbakır DEVA Partisi’nden “Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı” ismine veto

    tip diyarbakır

    TİP Diyarbakır İl Başkanına saldırı kınandı

    ihracat

    2021 yılında toplam ihracat 225 milyar 368 milyon dolar

    kkp

    Kürdistan Komünist Partisi’nden yeni yıl mesajı

    hdp yeni yıl mesajı

    HDP Eş Genel Başkanlarından yeni yıl mesajı

    hak par

    HAK PAR Genel Başkanı Epözdemir’den yeni yıl mesajı

    türk lirası

    Erdoğan: Türk Lirası ile hareket edeceğiz

    erdoğan

    Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de, cibilliyetinizi de iyi biliyoruz

    roman meclis

    Romanların sorunları meclis gündeminde

  • Dünya
    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    Azerbaycan’da Asgari Ücret: 441 Dolar

    celal fırat adfe

    Alevi Dernekleri Federasyonu elektrik faturası ödemememe kararı aldı

    Burkina Faso

    Burkina Faso’da darbe

    işsizlik tüik

    TÜİK işsizlik azaldı dedi, inanırsanız

    ali kenanoğlu

    Cemevlerinin ibadethane statüsü tanınsın

    almanya seçimleri

    Almanya seçimlerinde sandıktan koalisyon çıktı

    yumurta zam

    Yumurta yüzde 50 zamlandı

    pencsir

    Taliban Pençşir’de sert kayaya tosladı

    DSÖ, yeni Kovid-19 dalgası uyarısı yaptı

  • Eğitim
    diyarbakır eğitim kar tatili

    Türkiye’de 21 ilde eğitime 1 günlük ara

    kuran kursu diyanet

    Diyanet ‘zorunlu Kur’an kursu’ planına açıklık getirdi

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    Ovacık’ta birçok okul tadilata alındı

    egitim sistemi

    ADFE: Eğitim sisteminde laiklik hakim kılınmalı

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    TÜİK: Gazete, dergi sayısında azalma

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Milli Eğitim: Yetki ve sorumluluk alanımız dışında

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Diyarbakır’da 200 bin öğrenci EBA ’ya erişemedi

    Covid-19 eğitimi vurdu

    Covid-19 eğitimi vurdu

  • Kültür & Sanat
    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    Hint Düğün Dekorasyonu, Dünya Kültürüne Damga Vuruyor!

    fatma girik vefat

    Fatma Girik yaşamını yitirdi

    hayrullah-acar

    Hayrullah Acar: Fildişi kulelerde oturanlara değil halk için akademi

    göbeklitepe

    Göbeklitepe her mevsim ilgi odağı

    şeyhmus diken

    Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

    masum süer nemrut

    Fotoğrafçı Masum Süer’in Nemrut fotoğrafı yılın tarih fotoğrafçıları arasında

    tekin çifçi

    Tekin Çifçi: Yazarın kalemindeki mürekkep beyaz kâğıda özgürce akmalı

    kerem serhatlı araştırmacı

    Kerem Serhatlı: Serhildana Şêx Seîd

    demirtaş şener özmen güncel sanat kürtçe

    “Demirtaş Kürt olduğu için yatıyor ama Türkçe yazıyor”

  • Sağlık
    amed sağlık platformu

    Amed Sağlık Platformu: Sağlıkta şiddete hayır!

    kemal bülbül covid-19

    Kemal Bülbül Covid-19’a yakalandı

    hekimler ttb

    Hekimler 8 Şubat’ta greve gidiyor

    ttb şebnem korur fincancı

    TTB: 10 yılda yurt dışına giden hekim sayısı 1405’e çıktı

    Covid-19

    Covid-19 Türkiye: 179 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 192 can kaybı

    sağlık Diyarbakır çocuk semt polikliniği

    Çocuk polikliniğinin kapatılması, corona virüsün etkinliğini azaltır mı?

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 203 can kaybı

    covid-19

    Covid-19 Türkiye: 30 bin 201 yeni vaka 188 can kaybı

  • Kadın
    tip kadınlar açıklama

    TİP’li kadınlar: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!

    gülistan doku nerede

    Gülistan Doku nerede?

    Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Haziran raporu

    Bir günde 2 kadın cinayeti, 2 kadın da ağır yaralı

    diyarbakır şiddetle mücadele ağı raporu

    Diyarbakır’da bir yılda 11 kadın cinayeti

    kadın şiddet mücadele 25 kasım

    “Sadece 25 Kasım’larda değil her gün isyan ediyoruz”

    alevi kadın ana

    Alevi inancında kadın erkek eşittir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Diyarbakır’ın tek kadın muhtarı: Dilek Demir

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Ayşe Tayurak için Silvan’da yürüyüş

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

    Silvan’da kadın cinayeti iddiası

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
Piryol.com
Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar

Şeyhmus Diken: Yazdığınız her kelimede vicdanınız konuşur

1 sene önce
Kültür & Sanat, Manşet
0
şeyhmus diken
Facebook'ta paylaşTwitter'da paylaş

PEN Türkiye Yazarlar Derneği Diyarbakır Temsilcisi Şeyhmus Diken, yazma eylemini ömrünce sürdüreceğine vurgu yaparak, “Aydın, entelektüel, hele hele üstüne üstlük bir de yazarsan yükün birkaç kat daha ağır bizim coğrafyamızda. Yazdığınız her metinde sadece beyniniz ve eliniz değil, vicdanınız da konuşur. Her kelimenize, her cümlenize vicdan hükmeder adeta” dedi.

Yazarın yazdıklarıyla sahada olduktan sonra ayrıca kendisini tanıtmasına gerek olmadığını, çünkü okurun kendisini yazdıklarıyla tanıdığını ve değerlendirdiğini ifade eden Diyarbakırlı yazar Şeyhmus Diken, “Kadere de kedere de eyvallah etmeden yazmak yol gösteriyor” düsturuyla, yazma serüveni, sivil toplum çalışmaları, kentteki kültür sanat üretimlerinin halkla etkileşimi üzerine yazar Metin Aydın’a konuştu.

PEN Türkiye Yazarlar Derneği Diyarbakır Temsilcisi Şeyhmus Diken

Şeyhmus Diken: Yazdıklarınızla tanınırsınız

PEN Türkiye Yazarlar Derneği Diyarbakır Temsilcisi Şeyhmus Diken, “kendinizi tanıtır mısınız” sorusunu şöyle yanıtladı: “İnsanın, hele hele yazmayı kendine meram edinmiş olanın “kendinizi tanıtır mısınız” sorusuna cevabı genellikle yoktur. Bir şeyler yazıp yayınla(n)dıktan sonra, bu daha çok yoktur elbette. Çünkü o vakitten sonra artık insan yazdıklarıyla sahadadır. Kendi adıma, benimki kendimi “tanıtma” adına böyle bir ifadeye karşılık gelir.”

‘Yazarken asla bir “sömürge aydını” edasıyla değil, eşitler arasındaki ilişkilenmeyi esas alıyorum’

Türkçe yazanların mekânının İstanbul olduğunu hatırlatan Diken, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul dışındakilerin hemen tümünün yaşadıkları coğrafyalarının da “taşra” olarak nitelendiği bir realite olarak algılanır. Ama ben şahsım adına buna reddiye kabilinde literatürümde “alternatif muhalif direngen metropol” olan bir şehirde yaşıyorum. Ve onlara göre “oradan”, bana göre buradan yazıyorum. Ve yazarken de asla bir “sömürge aydını” edasıyla değil, eşitler arasındaki ilişkilenmeyi esas alarak yazıyorum. Bu sebeple “Şeyhmus Diken kimdir” diye sıkça sorulan her soruya “şehrinde yaşayan ve şehrinde yazan biriyim” diyorum. Bu da yeterli oluyor sanırım. Ötesi, daha çok merak edilenin şimdilerin dünyasında iki parmak uzağımızdaki arama motorlarının bir tık uzağındadır…”

şeyhmus diken yazar diyarbakır
Diyarbakırlı yazar Şeyhmus Diken

‘Kadere de kedere de eyvallah etmeden yazmak yol gösteriyor’

“İbn-i Haldun’un “Coğrafya Kaderdir” sözünü, “Diyarbakır Şeyhmus Diken’in kaderidir.” şeklinde uyarlamak mümkün mü?” sorusuna yazar Diken’in verdiği yanıt ise şöyle: “Etkilendiğim fikirler, kişilerden çok ifade ettiğiniz gibi etkilendiğim coğrafya daha çok öne çıkar. Elbette insan tekinin ilk edebi okumalarının ve fikri dünyasının altyapısının şekillendiği gençlik yıllarında edebiyatın klasikleri çokça yer tutar. Bu bende de oldu diyebilirim. Liseli yıllarım(ız)da iyi edebiyat okurları olarak hayata merhaba dedik. O yılların küçük boy Varlık ve diğer yayınların klasik çeviri, telif edebiyat eserleri her birimize rehber oldu. Yani ezcümle edebiyatla hayata başladık. Bu sebeple yeri gelmişken hemen söyleyeyim; gençlerin ilk yazma deneyimlerinde sorulur “nasıl yazmalıyım?”. Hepsine cevabım tektir. Önce iyi okur olmak lazım, iyi okur olmaya gayret ederken de “iyi edebiyat seçicisi” olmak kuralını ilke edinmek derim hep. İşin açıkçası böyle bir altyapıyı oluşturmak her zaman hayata ciddi bir artı ile başlamayı beraberinde getirir. Şimdi, bunların ötesinde dedik ya “coğrafya” diye! İşte yaşadığımız coğrafya ve dünyanın her yerindeki coğrafya sakinlerinin yüzünü döndürerek edebiyat, siyaset yaptığı, dönüp dolaşarak şevk aldığı bir şehir, tarih boyunca çokça adları olan şehir. İnsan böyle bir şehrin hemşehrisi olunca ve eli de, zihni melekeleri de kaleme meyledince işi hem kolaylaşıyor, hem de hayli zor oluyor. Kolaylaşıyor çünkü devasa tarih bilinci, toplumsal hafıza, zengin kültürel miras size hep “ben buradayım” diyor. Yeter ki o birikimi sindirecek, içselleştirecek bir sahiplenmeye insan el versin. Öte yandan zorlaşıyor, çünkü işiniz hiç de kolay değil! Asla hata kabul etmiyor. Yazı işçiliğine her soyunduğunuzda o vakte kadar bilmediğiniz yeni şeyleri öğrenme gerekliliği karşınıza çıkıyor. Yani yaşınız ne olursa olsun; bir yandan yeni şeyler öğreniyor, öbür yandan öğrendiklerinizi metninize yedirirken, kendiniz de yazdıklarınıza şaşırarak yeniden yazıyorsunuz. Hani hep telaffuz edilir ya İbn-i Haldun’dan yorumlanarak “Coğrafya Kaderdir” diyerek! Aslında bu kader gibi telaffuz edilen, çoğu kez de alın yazısı ile yoğrulu kedere dönüşebiliyor. Sonuç da geriye dönüp baktığınızda kadere de kedere de “eyvallah” etmeyerek bir şeyler yazmanın hâl û ahvali yazana yol gösterici olabiliyor. Benimkisi biraz değil, hayli böyle bir yolculuk oldu. Olmaya da devam edecek…

‘Sivil Toplum alanı bitmedi…’

Diken, kentteki Sivil Toplum çalışmalarına ilişkin olarak da şunları ifade ediyor: “Aslında sivil toplum dediğimiz mevzu bizim açımızdan henüz çok yeni! Ne kadar geriye gitseniz de en çok kırk yıl öncesine gidebilirsiniz. Onun da adı değişik şekillerde telaffuz edilir. İşte “Demokratik Kitle Örgütleri” kavramsallığıyla işin hemen başında bir alan sınırlaması getirilir. Bu genel olarak sol sivil literatür açısından böyle. Ama bir açıdan da haklı bir öncelleme! Çünkü ticaretin serbest piyasa ekonomisine göre istediği gibi varlık bulduğu, ama siyasetin alabildiğine kısıtlandığı bir tuhaflığı yaşadı / yaşadık bu ülkede. Bu sebeple siyasal arenada birey kimliği üzerinden özgürce siyaset yapma olanağını bulamayan insanlar sivil toplum alanını bir güzergâh olarak kendilerine seçtiler. Bu seçme zaman zaman sınırları aşan bir seçiciliğe de evirildi. Sorunlu seçilmiş alan üzerinden bir sivil toplum örgütçülüğü yapmak meramı zaman zaman siyasal alanın mayınlı sahalarına girmeyi beraberinde getirdi. Bu da muktedirlerce tehdit ve tehlike olarak görülerek üzerlerine yönelmeyi ve üstüne üstlük sınırlamayı beraberinde getirdi. Mesela 12 Eylül 1980 darbesi sonrası sivil toplum alanının nerdeyse ilga edilmesi buna örnektir. Yine 2015 sonrası sivil toplum alanına yönelim bunun son kırk yıl içindeki iki çarpıcı örneğidir. Eee denebilir ki, peki sivil toplum alanı bitti mi? Tabii ki bitmedi, bitmez de. Her dem kendini mevcut durumlara göre yeniden güncelleyerek şekillenir ve yolunu bulur, yürür. Mesela coğrafyamızda göreceli olarak yerel yönetimlerin sahadaki gücünden de destek alarak alanda gayet kudretli görünür olan sivil toplum kuruluşları, şimdilerde “iş başa” düşünce adeta kendi yağları ile kavrulmaya, sahici anlamda gönüllülük temelinde her biri kendi alanında sivil toplumculuk yapmaya başladılar. Bu kanımca sivil toplumculuk anlamında iyiye delalettir. Hani “Bir musibet bin nasihatten evladır” denir ya malum özlü sözde! Aynen böyle, bir bela yaşandı, şimdi sivil toplumculuk yapanlar artık külahlarını önlerine koyarak hayli daralmış bir sahada sadece kendilerine “Bu mevcut hal ve şartlar altında ben ne yapabilirim ve ne yapmalıyım” sorusunu kendilerine sorup yüksek sesle alacakları ve duyabilecekleri yanıta göre karar verip sivil toplumculuk yapıyor / yapmaya gayret ediyorlar.”

şeyhmus diken diyarbakır
Yazar Şeyhmus Diken

‘Yazdıklarımın hemen tümü bizatihi edebiyatın içinden okuma metinleri’

Yazar Diken, yazmak eylemin kendisi için neyi ifade ettiğine ve yayınlanmış eserlerine dair de şöyle konuşuyor:  “Yazmak meselesi üzerine yazının insanın dünyasına girdiği kadim zamanlardan bu yana takdir edersiniz ki işi yazıyla olanlar çokça laf ettiler. Yazıyla derdi olanların neredeyse tümünün ortak ifadesi yazmanın bir “varlık” sebebi olduğu gerçekliği. Bu benim için de doğru tabii ki. Yazınca dünyayla bağ kurduğunuzu, kendinize ait olan ve o ana kadar kimselerle paylaş(a)madıklarınızın bir nevi paylaşımı gibi yazı işçiliği! Çok farklı bir duygudaşlık üzerinden itirafın altını çiziyor yazma üzerine söz etmek. Yazdıklarımın hemen tümü bizatihi edebiyatın içinden okuma metinleri. Denemeler, Öyküler ağırlıkta olsa da, mesela sivil toplum alanı ile ilgili saha araştırmaları metinlerime bakıldığında onların içinde bile yoğunlukla edebiyat var. Yine sözlü ve yerel tarih kitaplarıma bakıldığında her yerinde edebiyat var. Bu sebeple sinema filmleri senaryoları, tiyatro oyun tekstleri, ya da romancıların, öykücülerin yazdıklarında beslendiği kaynaklar, referanslar benim kitaplarımdan çokça besleniyor. Bu beslenme metinlerinden bazen yazma süreçlerinde önceden izin istedikleri için haberdar oluyorum. Bazen de kitapların yayınından sonra tesadüfen haberdar oluyorum. Sözlü / Sözel Tarih alanı çokça emek verdiğim ve keyifle yaptığım işler. Çünkü öte yakaya göçtüklerinde kendileri ile birlikte yitip gidecek olan artık masallaşmış ya da meselleşmiş hikâyelerini birer hikâye anlatıcısı gibi anlatmaya hazır insanlar var yanımızda, yöremizde. Yeter ki onlarla konuşun ve dile gelsinler. Edebiyata en güzel malzeme ve geleceğe kalacak en kıymetli somut olmayan kültürel edebi miras o anlatılar. Kitaplarımın tek tek isimlerini yazmayayım. Dediğim gibi internet üzerinden bir ad soyadı sorgulaması ile külliyat orta yere dökülmüş oluyor.”

pen yazarlar derneği diyarbakır
Yaşar Kemal ve Şeyhmus Diken aynı karede

‘Yazdıklarınız dışında nerede durduğunuz da hep sorgulanır’

Yaşadığı coğrafyanın siyasal atmosferinin yazarlık kimliği üzerindeki etkilerini ise Diken, şöyle değerlendiriyor: “Çok doğru bir soru! Siyasetin adeta herkes için “her şey,” siyaset dışında olan biten, ya da olması gereken her ne var ise, yine adeta “hiçbir şey” olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Kabul edilmeli ki böyle bir atmosfer içinde “ben sadece yazarım, başkaca hiçbir şey beni ilgilendirmez” deme şansınız hemen hiç yok! Yazarsanız; yazdıklarınız dışında nerde duruyorsunuz, çevrenizde olup biten dünya hâli ile ilgili yürüyüş ve duruşunuz ne! Bu hep sorgulanan bir durum! Belki yüzünüze karşı sorgulanmaz, ama bunu hep hissedersiniz. Diyelim ki iyi bir edebiyatçısınız, ödüller filan da almış olabilirsiniz. Ama bunun zerre kadar önemi yoktur. Aslında vardır da, ama yoktur gibi bir şey. Çalıştığınız kurum alanı ile ilgili bir sivil toplum kuruluşuna üyesinizdir. Toplu bir uygulamada üyesi olduğunuz STK nedeniyle açığa alınmışsınızdır. Tekrar işe dönme “ikna hâli” için o STK’dan istifa etmeyi tercih etmişsinizdir. İşte orada “bitmişsinizdir”, ötesi yoktur bunun, her yerde karşınıza çıkar. Bir başka örnek; yazarlığınız yanında bir kültür konumunu yönetirsiniz. Kentte, bölgede düzenlenecek bir sanatsal etkinlikte rol üstlenmişsinizdir. İşin bir aşamasında önceden tahmin edemediğiniz olası tepkiler gelir bir yerlerden! İnce bir ayarla mesafe koyar uzak durursunuz aslında başından beri içinde olduğunuz o kültürel sanatsal işten! Bu elbette görülür ve bilinir. İşte o durumda ne yapsanız artık yazdığınız metinler filan gözden de gönülden de “düşmüş” olur. İstediğiniz kadar onarmaya çalışın olmaz! Ha, böylesi durumlar olağan mıdır, onaylanır mıdır? O ayrı bir tartışma konusudur sanki! Başka coğrafyalarda belki çok önemsenmez bu tür durumlar, kabullenilir de! Ama bu coğrafyada önem arz eder, hem de çok.”

‘Yazdığınız her metinde sadece beyniniz ve eliniz değil, vicdanınız da konuşur’

 “Keşke siyaset, hayatlarımıza bunca müdahil olmasaydı” demişliğinin çok olduğunu ifade eden Diken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama gerçekliğimiz, bu maalesef. Osmanlının 1800’lü yıllarının başından bu yana nerdeyse iki yüz yıldır bir türlü hâl yoluna konulamamış ve bugün artık uluslararasılaşmış bir “Kürt Sorunu”nundan söz ediyoruz. Üstelik bu meselenin en çok öznesi olan coğrafyanın kendi adına markalaşmış şehrinde, adeta kalbinde yaşıyorsunuz. Hadi buyurun deyin ki “ben bu işte yokum”. Bin kez deseniz bile hayat sizi bir yerlerinizden tutup iliştiriveriyor, ilmeklendiriyor bir yerlere. Kaçarı, göçeri yok bunun. Bu sebeple hep derim: Aydın, entelektüel, hele hele üstüne üstlük bir de yazarsan yükün birkaç kat daha ağır bizim coğrafyamızda. Yazdığınız her metinde sadece beyniniz ve eliniz değil, vicdanınız da konuşur. Her kelimenize, her cümlenize vicdan hükmeder adeta. Zaman zaman bu vicdani hesaplaşma, edebiyatınızı da sınırlandırabilir. En acısı da nedir bilir misiniz? Bunu, yani yazdığınızın edebiyatınıza yakışmayabileceğini bile bile yazdığınızı, yaptığınızı bilmektir. Zor olan, insanı yazdıkları üzerinden hırpalayan belki de budur. Bunu kimseler bilmez, okur da bilmez. Okur, bütün bunlardan azade tutulmuş bir metin bekler sizden. Ama siz bilirsiniz bu gerçekliği ve sanki ona göre yazarsınız. Yani bir nevi bizzat kendi yazdıklarınızın otosansürcüsü olursunuz. Bu tanıklık, zaman gelir sanıklığa tekabül eder. Acınası bir hâlle hem de! Bu bir tercihtir tabii ki! Kimileri bunların hepsini bilerek hesaba katarak, dikkate alarak yazar ve sonuçlarına da katlanır. Kimileri de ulusal ya da yerel muktedirlere “hoş görünmek” hatta “bak ben senin bildiklerin gibi değilim” demek için gayret eder ve ona göre yazar(lar). Benim tanıdıklarım, bildiklerim içinde de böyleleri var. Hiç acımam, yüzlerine karşı söylerim ve onlarla ilişkilerimi de farkında olduktan sonra buna göre yeniden dizayn ederim. İsterse zaman zaman en yakınımda gözüksünler, bu böyledir.”

ahmed-arif şehmus diken
Yazar Diken Ahmed Arif okuyor

‘Kitaplarımda mekanın ruhu var’

Yazar Diken, yazınsal üretimlerinde öne çıkan temaları ve okurlarıyla etkileşimlerini ise şu sözlerle ifade etti: “Kitaplarımda hayatın, yaşanmışlıkların en orta yerinden insanın mekânla buluşmuş halinin bizatihi kendisi vardır. Mekân ruhu vardır, hem de çokça. Sonuç da ben önceki sorulara verdiğim yanıtlarda da ifade ettim. Ruhu olan bir şehirden, sadece şehrin hemşehrilerine (uzaktaki ya da yakındaki) değil, dünyanın bir uzak yerinde buraları merak edip araştıran soruşturan okuyana da hitap ettiğimi / etmem gerektiğini çok iyi biliyorum. Ve bu bakışla yazıyorum. Bu sebeple kent kimliği, kent kültürü, sözlü ve yerel tarih ile sivil toplum alanında sıkça ve çokça dünyanın birçok yerine yıllardır davet edildim, ediliyorum ve oralara giderek konuşuyor, anlatıyorum.  Kitaplarımı okuyanların çok büyük oranda tepkileri olumlu olmakla birlikte bunun cevabını benim bilmem; ancak söyleşiler, imza günleri ve kitapların baskısı ve okunurluğu üzerinden tahminle sınırlı. Bu saydığım ölçeklendirmeye baktığımda şikâyetim yok. Hatta kendi adıma memnuniyetim var diyebilirim.”

‘Kendimi İstanbul dukalığına beğendirmek derdinde değilim’

Diyarbakır ile Şeyhmus Diken isminin birlikte anıldığına ilişkin yorumları ise Diken, şöyle değerlendirdi: “Diyarbakır ve Şeyhmus Diken algısı belki kimilerine göre bir yazar için sınırlayıcı, kapsam daraltıcı gibi algılanabilir. Haklı gerekçeleri de olabilir elbette. Ama ifade edeyim ki bu benim için geçerli değil, bu tercihim konusunda gayet rahat olduğumun altını çizmeliyim. Evet, ben Diyarbakır Suriçi’nin Alipaşa Mahallesinde doğmuşum, Hançepek mahallesinde büyüdüm. Zorunlu ayrılışlar (eğitim filan) hariç hep şehrimde yaşadım ve ömrüm vefa ederse bundan sonra da buradır vatanım. Anlaşılmalı ki, benim için asıl mevzuu, bir şehirde yaşayıp, o şehirde yazıp oradan dünyaya seslenmektir. Okur kitlem; neredeyse bütün söyleşilerimde fark ettiğimdir ki çok geniş, toplumun çok farklı alanlarından ve çok farklı coğrafyalarından. Karadeniz’de, Ege’de, Orta Anadolu ve dünyanın birçok yerinden mektuplar alan bir yazarım. Bu mektupları yazanların bir bölümü de Kürt değiller. Ama okuyorlar ve merak ediyorlar. Ben ne yaptığımın ve ne yazdığımın farkında olan bir yazarım. Kendimi İstanbul dukalığına beğendirmek derdinde değilim, hiç de olmadım. İstanbul entelijansiyası ile ilişkimde esas aldığım, eşitler arasındaki ilişkidir. Kürtçe yazamıyorum. Türkçe yazan bir yazarım. Ama coğrafyanın realitesi üzerinden bir dil kuruyorum. Onların dilinde yazıyorum. Ve hiç de onlardan geride yazan biri değilim. Benden çok daha iyi değiller, bende onlardan kötü değilim. Bunu biliyorlar ve benimle ilişkilendiklerinde bu gerçekliğimi dikkate alıyorlar, alacaklar da. Bu benim realitem. Bunun dışında yazı işçiliğiyle efendi-köle ilişkisi kurma derdinde olanlarla yolum asla kesişmez. Bunu bilirler ve benimle olan ilişkilerini buna göre şekillendirirler.”

‘Metnini titizlikle yazdın mı her hâl û kârda okuruyla buluşuyor’

Diken, okurlarıyla olan bağını değerlendirirken, kendisine has üslubunu okurlarının tanıdığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Okurlarım altına imzamı koymasam da okudukları metin eğer Şeyhmus Diken’e aitse tanır bilirler. Daha çok kent kültürü ve kent kimliğini eşeleyen merak eden, üzerine hikâyeler bina eden bir edebi yazış biçimi diyelim. Yaşarken, tanık olunurken, dinlerken, okurken, titizce kılı kırk yararak araştırırken yazılan metinlerledir işim kârım. Bazen üç-beş sayfalık bir deneme onlarca kişiyle konuşulup bir dolu metin taraması yapılarak belki de bir ayda yazılır. Ama sonuç da öyle bir iş ortaya çıkar ki; bir kitap boyutunda anlatılacak hikâye kimilerine göre kısacık bir denemede okurla buluşmuş olur. İşte o, insana ve mekânlara değen / dokunan metinleri yazarken hep ilerde bir araya getirilip kitap olacak metinler manzumesi olarak yazarım. Sonra da o metinler derlenip toplanıp kitap olunca meram hâsıl olmuş olur. Okur dediğiniz işte bu metinleri merak saikıyla takip eden ve okuyandır. Metnini titizlikle yazdın mı her hâl û kârda okuruyla buluşuyor.”

‘Birlikte yeni bir dünya kurulacak’

Diken’in, kentin sanat, edebiyat, düşünsel üretim ve sosyal-kültürel yaşamına ilişkin görüşleri ise şöyle: “Diyarbakır, salt şimdi değil! Osmanlıdan bu yana sanatçısı, edebiyatçısı, aydını-münevveri zengin bir şehir. Edebi zenginliği açısından hayli güçlü bir arka planı var. Ekol yaratmış ve ekol olarak kendini kabul ettirmiş bir şehir. Takdir edilmeli ki, ülke siyasetinde çok partili döneme geçildikten sonra siyaset hayli sığ zeminlerde yürünmesi nedeniyle başta Diyarbakır olmak üzere bölge şehirleri hayli güç kaybetti. Bu güç kaybı salt ticari-ekonomik alanda olmadı. Entelektüel birikim anlamında da hayli sığlaştık. Kırsaldan kentlere zorunlu ve hayli yüklü insan göçü yaşandı yakın on yıllar boyunca. Kentler, adeta taammüden göç tahakkümü altına girdi. Üstelik bu göçle gelenler alabildiğine yaşam alışkanlıkları ile geldiler. Geldiklerinde ellerinde avuçlarında hemen hiçbir şeyleri kalmamıştı artık, bir sığıntı gibiydiler ve canlarını kurtarma pahasına tutunmaya çalışmışlardı kentlere. Kent yaşamı bu zorunlu mecburi göçü yeni hemşehrilerle bir süre sonra tanıştı. Zaman içinde şehirlerin yeni sahipleri oldu bu göç yorgunu ve artık sakini hemşehriler. Ticaret de Siyaset de artık bu yeni sakinler üzerinden kendini ifade etmeye başladı. Bugün Diyarbakır’da siyasal partilerin tümünün yönetim kademelerine bakın, ticaret yapan ya da sanayi yatırımı yapan kesimlere bakın neredeyse tümü son kırk yıldır kente mecburen gelmiş ikinci kuşak göç çocuklarının artık orta yaşa dayanmış şahsiyetleridir. İşte artık şehir bu yeni popülasyon üzerinden kendini ifade ediyor. Bunu öyle ezberler üzerinden değil, yaşayarak, görerek, deneyimleyerek ve okuyarak kavramak anlamak gerektiği kanısındayım. Aydın, Sanatçı, Yazar dediklerimiz de işte tam da bu realitenin içinden varlık, vücut buluyor. Bu varoluş üzerinden edebi ya da sanatsal ürününü, eserini ilgilisine sunuyor. Bu yeni bir hâl mi? Evet, bir büyük üstadın dediği gibi; “Eski hâl muhal! Ya yeni hâl, ya da izmihlâl”. Ha! Bütün bunların dışında kenarda köşede inadına varlığını sürdürmeye çabalayan işlenmiş bir bazalt taş misali kendini anlatmaya çalışanlar da var elbette. Olacak da. Ben artık şunun farkındayım: Birlikte var olacak, birlikte yaşayacağız. Geldiler, bizim kente dair yaşam alanımızı daralttılar, zora soktular demeyeceğiz. Gelenler de bir an önce bunların ipini çekelim, zaten az kalmış bu şehir çocukları demeyecek. Birlikte yeni bir dünya kurulacak. Birbirini tanıyarak, anlayarak, dokunarak, hissederek özgürlük-eşitlik-dostluk-hemşehrilik bilinci üzerinden kurulu bir yeni dünya…”

“Büyük insanlık” aç ve açıkta

Yazar Diken’in pandemi sürecinin insanlığa etkilerine dair gözlemi ise şöyle: “Covid 19 mevzuu dünyayı yeniden hizaya getirmenin dünya ölçeğinde bir tezgâhı olarak okunmalı. Deneysel bir uygulamaydı, başarılı olundu. Her bir işin, ilişkinin iki parmakla, dokunmakla olabilirliğinin mümkünatını insanlığa dayatması üzerine kurulu bir “yeni dünya düzeni”. Dijital teknolojinin artık her yaştan insan için zorunluluk olduğu gerçekliğinin ısrarı ve kabulü gibi. Zenginlik ve açgözlülüğün sınır, kural, vicdan ve ahlak tanımazlığı bir yanda. Üstelik çok ama çok küçük bir azınlığın elinde. Öte yanda ise devasa boyutlarda büyük yoksulluk pençesindeki “büyük insanlık”. Aç ve açıktalar. Alabildiğine açlar ve maalesef çözüm üretemiyorlar adeta bir kurtarıcı bekliyorlar. Aslında çözümün kendi ellerinde olduğunun farkında olmadan kendileri dışında birilerinin kurtarıcı olacağı beklentisi içindeler. “Kötülüğün Sıradanlığı”nın gündelik hayatlara farklı senaryolarla her gün yeniden ve bir daha yeniden yaşanan versiyonları…”

Yazılandır geleceğe kalan…

Geleceğe dair tek projesi ve eylemini “Yazmak, yazmak ve yine yazmak…” olarak tarif eden Diken’in sözlerini şöyle noktaladı: “Çünkü söz ağızdan çıktıktan, dilden döküldükten sonra uçup-kaçıp giden anında kendini tüketen bir şey. Yazı ise aslolan, geleceğe kalan. Kalacak olan yazılana selama durarak…”

Şeyhmus Diken kimdir?

Diyarbakırlı, Diyarbakır Suriçi’nin Alipaşa Mahallesi’nde doğdu. Yine Suriçi’nin Hasırlı Mahallesi’nde yaşadı. Liseye kadar lise dâhil Diyarbakır’da okudu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset ve İdari Bilimler Bölümü’nü bitirdikten sonra üç yıl mülki idare amirliğinin ardından 12 Eylül askerî darbesi mağduru olarak memuriyet hayatı sona erdi. Halen kentinde Diyarbakır’da yaşıyor.  Uluslararası PEN Yazarlar Örgütü Türkiye Merkezi’nin Diyarbakır Temsilcisi ve TYS-Türkiye Yazarlar Sendikası’nın üyesidir. Çok sayıda gazete ve dergilerde yazıları yayınlandı, www.bianet.org  sitesinde  haftada bir köşe yazıları yayınlanıyor. Sivil toplum kuruluşlarında yönetici, danışma kurulu üyesi, temsilci ve sivil toplum aktivistidir.  Şiirleri Udi Yervant ve Ferat Üngür tarafından bestelenip yayınlandı. “Diyarbekir Hikâyeleri” oyunu İmgesel Düşler Tiyatro Topluluğu tarafından oyunlaştırıldı. Çok sayıda ortak kitapta öyküleri, denemeleri, araştırma-inceleme metinleri yayınlandı. Kitapları Fransızca, İngilizce, Almanca, Bulgarca ile Kürtçenin Kurmancî ve Sorani lehçelerine çevrilip basıldı.

Yayınlanmış kitapları: -Kürdilihicazkâr Metinler (Doruk, 1997), -Güneydoğu’da Sivil Hayat (Metis, 2001), -Sırrını Surlarına Fısıldayan Şehir Diyarbakır (iletişim 2002), -Diyarbekir Diyarım Yitirmişem Yanarım (iletişim 2003),  -Tango ve Diyarbakır (2004, Lîs), -İsyan Sürgünleri (iletişim 2005), -Türkiye’de Sivil Toplum ve Demokrasi (dipnot 2005), -Amidalılar – Sürgündeki Diyarbakırlılar (iletişim 2007),  -Taşlar Şahit (Lis, 2008),  -Zevalsiz Ömrün Sürgünü Mehmed Uzun (Lis, 2009),  -Bir Kürdün AKP Okumaları (evrensel 2009), -Diyarbekir El Sallıyor, Türkçe-Kürtçe-İngilizce (Lîs 2011),  -Gittiler İşte (Aras, 2011),  -“Ula fılle” hoş geldin (iletişim 2012), -ŞehrAmed (Heyamola, 2014), -Amida Ana (Can, 2014), -Kürdistan’da Sivil Toplum (Nurcan Baysal ile birlikte) (iletişim 2015), -Ahım Var Diyarbakır (ARAS, 2017), -Ahmed Arif, Abisi Olmak Halkının. (İletişim 2018), -Coğrafya Kederdir (arketip, 2020).

PİRYOL

Sonraki haber
adil kılıçaslan Çıldırtan yağmurlar

Neden paramız döviz karşısında değer kaybediyor?

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

En Son Haberler

Bilinç ve erdem

yazar mehmet kabadayı
14 Mart 2023
1

“Hakikat davasının yolcusu olup bilinçli ve erdemli yaşamaktan daha güzel ne olabilir ki?” DERVİŞ. Dona Zohar, “Kuantum Benlik” adlı eserinde,...

Daha fazla

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

yazar mehmet kabadayı
7 Mart 2023
0

“Bizim topraklarda önce Kadınlar uyanır, sonra Güneş doğar; çünkü Güneşi Kadınlar doğurur.” Ezidi Atasözü. 8 Mart’ı niçin işçi-emekçi kadınların mücadele...

Daha fazla

Alevilikte Hızır Tapımı

esat korkmaz
4 Şubat 2023
0

ÖZLEMİN ATLISI: HIZIREsat Korkmaz Hızır özlemin atlısıdır bir bakıma. Anadolu halk inancında Hızır, ulu bir ermiş kabul edilir. Ölümsüzlük suyu...

Daha fazla

Kendini bilmek

yazar mehmet kabadayı
18 Ocak 2023
0

"Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder." George ORWELL. İlkeli, ahlaklı, onurlu ve erdemli yaşamın...

Daha fazla

Haber kategorileri

  • Alevi Haberleri
  • Bilim
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Gündem
  • Kadın
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Manşet
  • Özel Haber
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

Basın & Yayın Terimleri

  • Ajans
  • Aktüalite
  • Amors
  • Asparagas
  • Bülten
  • Demarkaj
  • Dezenformasyon
  • Distraksiyon
  • Enformasyon
  • Muhabir
  • Propaganda
  • Reyting
  • Sansasyon

En Son Haberler

  • Bilinç ve erdem
  • 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
  • Alevilikte Hızır Tapımı
  • Kendini bilmek
  • Irène Mélikoff: Ölümün bize kötü kötü bakması bizim eserimizdir Anne

Biz kimiz

PİRYOL, Alevi haberlerini önceleyen güncel bir haber sitesidir. PİRYOL'un Alevileri öncelemesi diğer toplumsal kesimleri görmezden geldiği anlamına gelmez. Aksine, Aleviler başta olmak üzere tüm yok sayılan toplumsal kesimlerin sorunlarına duyarlıdır ve bunu yayın akışında titizlikle gözetir. PİRYOL, Pir Sultan Abdal'ın baş eğmez duruşunun yayın alanındaki günümüz temsilcilerinden biri olmanın azami çabasındadır.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Çerezler
  • İletişim

© 2021 Piryol.com "Son dakika ve güncel haber"

Sonuç bulunamadı
Tüm Sonuçlar
  • Alevi Haberleri
  • Gündem
  • Ekonomi
  • Politika
  • Dünya
  • Eğitim
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Kadın

© 2021 Piryol.com "Son dakika ve güncel haber"