Diyarbakır Silvan’da 7 çocuk annesi 40 yaşındaki Ayşe T.’nin intihar etmediği ve yeni bir kadın cinayeti olduğu yönünde ciddi iddialar var.
8 Haziran’da Silvan’da yaşanan olayın intihar olmadığı ve planlanarak işlenen vahşi bir cinayet olduğu yönünde Ayşe T.’nin çocuklarının anlatımları ve savcılık ifadeleri olayın akıbetini değiştirebilecek nitelikte.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Bahçelievler Mahallesi’nde 7 çocuk annesi 40 yaşındaki Ayşe T., sabaha karşı evinde boynunda ip ile asılı bir şekilde bulunmuştu. Şüpheli kadın ölümü basına intihar vakası olarak yansısa da olayın planlı bir cinayet olduğu yönündeki iddialar soruşturmanın seyrini değiştirecek nitelikte.
8 Haziran günü şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren 7 çocuk annesi 40 yaşındaki Ayşe T., eşiyle sürekli sorunlar yaşıyordu ve 2 kez de eşine uzaklaştırma kararı verilmişti.
Ayşe T.’nin ölümünün üzerinden yaklaşık 2 hafta sonra çocuklardan M.O.T ve M.V.T’nin ablalarına olayla ilgili tanıklıklarını aktardı. Abla E.T. erkek kardeşlerinin anlattıklarından sonra annesinin bir cinayete kurban gittiği yönünde bilgiler edinirken, Ayşe T’nin 3 çocuğunun 1 Temmuz 2021 tarihli savcılık ifadeleri de cinayet şüphelerini arttırdı.
‘Anneme fiziksel, psikolojik, duygusal her türlü şiddeti uyguluyordu’
20 yaşındaki E.T., annesinin intihar süsü verilerek planlı bir cinayete kurban gittiği iddiasında bulundu. E.T., annesinin mücadeleci bir kadın olduğunu ve intihar ettiğine inanmadığını belirterek “Ben kendimi bildim bileli annemle aralarında sorun yaşanıyordu. Anneme fiziksel, psikolojik, duygusal her türlü şiddeti uyguluyordu. Hatta gün geçtikçe aynı şiddeti bize de uyguluyordu. Aslında bu olay beklenilen bir cinayetti. Annemi her zaman ölümle tehdit ediyordu. Silvan senin mezarın olacak, buradan sağ çıkamayacaksın diyordu. Annem hukuk yoluyla mücadelesini veriyordu ve en son can güvenliği olmadığı için uzaklaştırma kararı çıkartmıştı” diye konuştu.
‘Olay gecesi hepimizden anormal bir uyku hali vardı’
Erkek kardeşlerinin olay gecesi yaşananlarla ilgili tanıklıklarını 2 hafta sonra kendisine aktardığını ifade eden E.T., sözlerini şöyle sürdürdü: “Olaydan 2 hafta sonra her iki kardeşim de olayı bütün açıklığıyla bana anlattılar. Olay gecesi hepimizden anormal bir uyku hali vardı. Daha uyumadan önce bir yorgunluk, ağırlık hali vardı. Her sabah namaz için kalkıyordum ama o sabah bir türlü uyanmadım. Uyanmaya çalışıyordum ama bir türlü üzerimdeki uyku halini atamıyordum. Olay gecesi kardeşlerimi planına alet etmiş. Kardeşlerim yemeğimize ilaç koyduklarını anlattılar. Onun eve o gece girdiğini söylediler. Yani erkek kardeşlerim onun olay gecesi eve girdiğine şahit olmuşlar. Sabah 06:50’de kız kardeşim uyandığında beni de uyandırdı. Beraber banyo kapısını açtık. Annemizi oturur vaziyette gördük, boynunda ip vardı.”
‘7 çocuğunun arasından alınarak bir anne kurban ediliyor’
Annesinin planlı bir cinayete kurban gittiği iddiasını sürdüren E.T., “Bu cinayetin üstü örtülmesin. Bu olay intiharlar kervanına eklenmemesi gereken bir kadın cinayetidir. O gün 7 çocuğunun arasından alınarak bir anne kurban ediliyor. Annemin burnu ve gözünde morarmalar vardı. Ölmeden önce şiddet görmüş. Bu çok açık belli. Olayı ilk gördüğümde asla intihar olduğuna inanmadım. Annemin psikolojisi gayet iyiydi. Bizim için gelmişti eve. Annem için her şey evlatlarıydı ve bizi çok seviyordu. O sabah 7 yaşındaki kız kardeşimin doğum günüydü. Bir haftadır doğum günü için hazırlık yapıyorduk hatta komşuları da davet edecektik. Kız kardeşime elbiseler aldık. Annemle konuşuyorduk kimleri davet edelim diye. Önceki gece geç saatlere kadar mutfaktaydık ve pasta yaptık. Annem, ‘kızımın doğum günü benim için bayram olacak’ diyordu” ifadelerini kullandı.
Ölüm tehdidi alıyordu
Annesinin babasından boşanmak istediğini ancak babasının bunu kabul etmediğini ifade eden E.T., “ O boşanmayı kabul etmiyordu. Anneme ‘Boşanmak yok, ölürsün boşanamazsın. Kesinlikle boşanamazsın’ diyordu ve bunu sürekli dile getiriyordu” diye belirtti.
‘İki eliyle annemin sırtına vurdu’
Ayeşe T’nin erkek çocuklardan O.T ve M.V.T’nin savcılık ifadeleri de Silvan’daki kadın cinayeti iddialarını destekler nitelikte. Çocuklardan M.V.T., olay gecesi banyodan gelen seslere uyandığını ve babasının annesine şiddet uyguladığına tanık olduğunu belirtiyor. Olaya gecesi yaşananları gördüğünü savcılık ifadesinde belirten ederken aniden bayıldığını belirten M.V.T., “Ben gece uyandım, mutfağa gidip su içtim. Bir ses duydum, ses derinden geliyordu. Kalın bir sesti, engelleniyormuş gibi bir sesti. Ben sesin yukarıdan geldiğini sanarak banyo kapısını açıp sesi dinlemek istedim. O esnada babamın annemle boğuştuğunu gördüm. Babamın arkası dönüktü, beni görmedi. Elinde eldiven ayağında geniş pantolon vardı ve annemin burnuna vurdu. Annem şofbeni alarak babama vurmaya çalıştı, o esnada biraz yana kaydılar ve annem yere düştü, elini yüzünü koymuştu. Bir iki adım daha giderek bakmaya devam ettim, babam halen beni fark etmemişti, iki eliyle annemin sırtına vurdu. Annemi duvara yaslayarak eliyle annemin boğazını sıktı, yanında ip vardı ipi boğazına geçirdi. O sırada babam beni gördü yavaş yavaş yanıma geldi, ben anneme ve babama bakıyordum. Babam yanıma gelince nasıl oldu bilmiyorum ama bir koku hatırlıyorum, biraz sinek ilacına benziyordu ve ben bayıldım.” diye ifade ediyor.
‘Sanki arkamdan biri beni bayılttı’
M.O.T. ise savcılık ifadesinde annesi ile babasının sürekli kavga ettiğini belirterek, “Babam annemin ölümünden önce bizi yemeğe götürüyordu. Çünkü babam bize bir sıvı verdi ve bunu yemeğe koymamızı söyledi. İlk önce Dolma yemeğine koydum sonra Veysel abime söyledim. Diğer gün Veysel abimin yardımıyla çorbaya koydum. Yine olaydan 2-3 gün önce babam benden iş eldiveni istedi ama bulamadığım için vermedim. Olaydan bir gün önce babam “evde evraklar var almam lazım” dedi. Bunun için abim Veysel’in telefonun alarak alarmı ayarladı ve akşam abim Veysel’in telefonunun çalmasıyla birlikte yanıma geldi ve beni uyandırdı. Ben de babamın bana dediği gibi annemin yanına gidip telefonunu aldım ve 3 defa babamı aradım. Daha sonra babam damdan gelerek telefonu benden aldı. Babamın elinde eldiven ve ayağında mavi bir galoş vardı. Sonra babam annemin telefonuna bir şeyler yazdı. Benim görmemi istemediği için beni aşağıya indirdi. Daha sonra birlikte evin içine girdik ve bana yatmamı söyledi. Ben bir ara uyandığımda babamın banyonun kapısını bozuk para ile kapattığını gördüm ve göz göze geldik ve bayıldım. Sanki arkamdan biri beni bayılttı” şeklinde anlatımlarda bulundu.
‘Bu ilaç su gibi sıvı bir ilaçtı’
M.V.T.’nin ifadesinde olaydan 2 gün önce babasının talimatıyla kardeşi Osman ile birlikte ailenin yediği yemeğe ilaç kattıklarını ifade ediyor. M.V.T., “Bu ilaç su gibi sıvı bir ilaçtı. Düdüklüyü ben açtım kardeşim ve ben bu sıvı ilacı çorbaya koyduk ve karıştırdım, babam o gün de dışarıdan yemek istedi, ben aç değilim diye dışarıdan yemek istemedim… İlaçlı çorbayı annem ve ablalarım içti. Bu olay anamın öldüğü gün oldu. Akşam 20.30 sıralarında eve geldim, kardeşim Osman benden telefonumu istedi, babamın telefonu istediğini söyledi fakat ben vermedim. Babam kardeşim Osman’a abinin telefonunun alarmını kur alarm çalınca annenin telefonunu al bana getir demiş. Ben alarmı kurdum, alarm çalınca kardeşim Osman’ı uyandırdım” diye ifade ediyor.
Ayşe T., cinayeti aydınlatılsın
Ayşe T’nin kardeşi Muhsin Söyler ise ablasının planlı bir cinayete kurban gittiğine dair kuvvetli deliller olduğunu ve failin tutuklanmamasına bir anlam vermediğini belirtti. Söyler, Adli Tıp Kurumu’ndan otopsi raporunun çıkmasını beklediklerini ifade etti. Söyler, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi ve olayın tüm yönleriyle biran önce açığa çıkarılmasını istedi.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, Ayşe T. için duyarlılık çağrısı
Öte yandan Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, intihar süsü verilerek öldürülen Ayşe T’nin failinin hala yakalanmamasına ilişkin Silvan’da protestoda bulunacak. Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, kadın cinayetlerine karşı tüm kadınları desteğe çağırdı. PİRYOL