Diyarbakır ekmeğinin gramajı 400’den 360’a düşerken, fiyatı da 3.500 TL’den 4 TL’ye yükseldi.
Diyarbakır ekmeğinin gramajı küçüldü, fiyatı büyüdü
Diyarbakır ekmeğine gelen zammı ve eksilen gramajı değerlendiren yurttaşlar, “Artık ekmek yiyemiyoruz” diyerek tepki gösterdi.
Ülke ekonomisinin iyi yönetilmediğini ifade eden Diyarbakırlı bir ev kadını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kast ederek, “Senin ekonomin iyi, tuzun kurudur. Ya millet ne yapacak? Gerçekten böyle olmuyor. Gitsin, köşesine çekilsin, bıraksın ya da bu ekonomiyi düzeltsin. Gençlere iş versin” ifadelerini kullandı.
‘Zamlar zengine yarıyor, fakir ne yapsın?’
Emekli yurttaşlardan Zahide Baytekin, emekli maaşıyla geçinemediğini belirterek, “7 nüfusuz aylık 3 bin 200 TL’ye bakıyoruz. Kiracı olmadığım halde geçinemiyorum. Asgari ücrete de birkaç kuruş zam yaptılar ve kaşıkla verip kepçeyle aldılar. Her şeye her gün zam geliyor. Zamlar zengine yarıyor, fakir ne yapsın? Geçim çok zor olmuş. Çocuk okutuyorsanız hele geçinmek imkansız” ifadelerini kullandı.
‘Vatandaş ekmek de mi yemesin, açlıktan mı ölsün?’
Baytekin, ekmeğe gelen yeni zammı ise şöyle değerlendirdi: “Eskiden 6 ekmek alıyorduk ama zamdan sonra günde 1 ekmek almaya başladık. Ekmeğimizin azalmasının yanında yemek porsiyonlarımız da küçüldü. Erzak çok pahalı olduğu için yemeklerin de tadı tuzu kalmadı. Yağ çok pahalı, sebze pahalı, yemeklerimizi istediğimiz gibi yapamıyoruz. Bir kilo mercimeğin kilosu 25 lira olursa vatandaş ne yapsın? Mercimeği beğenmeyen insanlar bugün mercimek bulamıyor. Un fiyatları uçtu artık evde de ekmek de yapamıyoruz. Artık ekmek yiyemiyoruz. Vatandaş artık ekmek de mi yemesin, açlıktan mı ölsün?”
Yönetemiyorlar
İktidarın yurttaşın “Geçinemiyoruz” çığlığını duymadığını ifade eden Baytekin, “ Vatandaşın sesini duymamazlıktan geliyorlar. Ülkeyi yönetiyor gibi gözüküyorlar ama maalesef yönetim de yok” dedi.
‘Bu gidiş nereye kadar?’
Eşi geri dönüşüm işçisi olan ve düzenli bir gelirleri olmadığını ifade eden bir ev kadını da fahiş zamlara tepki göstererek şunları söyledi: “İndirim olsun; fakir fukara var alan var almayan var. Her şeye zam gelmiş, bir tek ekmek değil. 5 kiloluk sıvı yağ 150 TL, vicdan ola, dayana, bu kadar da olmaz. Her şeyin fiyatı almış başını gitmiş. Bu gidiş nereye kadar? Bari toplu bir mezar açsınlar, milleti içine koysunlar. Oraya dönüyorsunuz zam buraya dönüyorsunuz zam. Günde 3-4 defa zam geliyor, bu böyle olmaz, millet ne yapacak?”
‘Zamlar durdurulsun, millet perişan’
Eşinin çöplerdeki atıkları toplayarak geçimlerini sağladıklarını ifade eden ev kadını, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evim kira ve sobalı. Bazı günler ekmek alamıyoruz. Üç kişiyiz ve günlük bir buçuk ekmek alabiliyoruz. Artık ekmekten de kıstık, bu zamlar durdurulsun, millet perişan.”
‘Yapamıyorsa çıksın, yaşı başı gitmiş, gitsin kendine dinlensin’
İktidarın ülkeyi yönetmediğine vurgu yapan ev kadını şunları ifade etti: “Seçim gelsin, artık yapamıyorsa çıksın. Nereye kadar devam ediyor bu? Milleti söndürdü, her şeyi sattı. Ne kaldı, bir tek biz kaldık. 3 tane torun okutuyorum ve bazı gün oluyor onları okula aç gönderiyorum. Bugün okula onları harçlıksız gönderdim. Anne yüreğidir yanıyor, başkasının eline bakacak ama ne yapayım. Gerçekten bu hiç olmuyor. Zam da olmuyor, hükümet de olmuyor. Yapamıyorsa çıksın, yaşı başı gitmiş, gitsin kendine dinlensin, evinde otursun. Artık başkasına devretsin, nereye kadar başta kalacak?”
‘Ekonominin neresi iyidir?’
Türkiye ekonomisindeki krize değinen ev kadını, son olarak şunları söyledi: “Bütün gençler işsizdir, millet işsizdir. Televizyona da çıkıp diyor “ekonomi iyidir”. Ekonominin neresi iyidir? Senin ekonomin iyi, tuzun kurudur. Ya millet ne yapacak? Gerçekten böyle olmuyor. Gitsin, köşesine çekilsin, bıraksın ya da bu ekonomiyi düzeltsin. Gençlere iş versin. Bazıları televizyona çıkıyor diyor ki, “telefonunu çıkar, telefonuna bakayım”, sen önce kendi telefonuna bak. Niye telefonu bahane yapıyorsunuz?”
Simit satışları yarı yarıya düştü
Seyyar satıcı Mehmet Yaşar, unlu mamullerdeki fiyat artışına dikkati çekerek şunları söyledi: “Simidi önceden 75 kuruşa alıyorduk ama şimdi 1,5 TL’ye alıyoruz. Son 15 gün içerisinde bu zamlar oldu. Cebinizdeki paranın alım gücü her gün düşüyor. İnsanlar artık simit alamıyor. Eskiden 600 simit poğaça satıyordum, şimdi ise işler yarı yarıya düştü. Bugün 200 tane aldım ama hala bitirmedim. Daha önce aileler çocuklarına bir simit alabiliyorlardı ama şimdi bunu dahi alamıyorlar. Bu hayat pahalılığında insanlar bir simide 2,5 lira vermek istemiyorlar.”
‘Açlıktan intihar eden insanlar var’
Lise öğrencisi Şüheda Güler, insanların geçim sıkıntısı yüzünden intihar ettiğini belirterek hayat pahalılığına şöyle tepki gösterdi: “Ekmek 5 lira olmuş ama insanı bile doyurmuyor. Açlıktan intihar eden insanlar var. Geçinemiyoruz diye arkadaşımın babası intihar etmiş. Düşünsenize bir insan geçinemediği için intihar ediyor. Ben öğrenciyim günlük 20 lira yetmiyor. Lise son sınıfta bir kitap olmuş 100 TL. Babam iş kazası geçirdi ve şuan çalışmıyor. Eski geçimimiz yok. İnsanların buna bir dur demesi lazım.”
‘Çalıştığımız halde geçinemiyoruz’
Bir giyim mağazasında tezgahtarlık yapan Pelda Kaplan ise ekmek zammına ilişkin şunları söyledi: “Babam çalışmıyor, benim maaşım da yetmiyor. Ekmek zamlandı ama sadece o değil her şey zamlandı. Bir evde artık 3 kişi çalışsa da yetmiyor. Her şey zamlanmış. Eskiden 3-4 ekmek alıyorduk ama şuan 1 ekmek alamıyoruz. Çalıştığımız halde geçinemiyoruz.” PİRYOL